Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yüz Güzelliği Mi, Huy Güzelliği Mi? (1 Kullanıcı)

ay yüzlüm

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2007
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Yüz Güzelliği Mi, Huy Güzelliği Mi?

Osmanlı Devleti’nin son devirlerinde yüksek mevkî sahibi memurlardan birinin, itina ile yetiştirdiği bir kızı; yine kendisi gibi üst kademedeki diğer bir memurun ise bir oğlu vardı. Aile büyükleri, bu iki değerli genci birbirlerine uygun gördüklerinden evlendirmek istediler. Neticede her iki âile de çocuklarını evlendirmek üzere aralarında anlaştılar. Önce söz, sonra nişan, derken sıra düğüne geldi. Düğün merasimi, gelinin gideceği konakta yapılmaktaydı.

O günün usûllerine göre, her iki genç, birbirlerini ancak düğün günü göreceklerdi. Gelinin babası duvağı kapalı olarak salona getirdiği kızını; kısa fakat mânâlı bir konuşma ile damada teslim etti. Kendilerine ayrılan bir odada, genç damat, müstakbel hayat arkadaşının duvağını açıp da yüz görümlüğünü taktıktan sonra ânî bir fenalık geçirerek yere düştü. Orada bulunan yakınlarından birkaç hanım, hemen damadı kaldırarak ayılması için gerekeni yaptılar.
Ayılıp kendine gelen damat ile gelini, kendileri için hazırlanan koltuklara oturtup, ferahlandıracak bir şerbet ikram ettikten sonra baş başa bıraktılar.

Gelin, üzgün ve mahzun söze başladı:


“–Muhterem beyefendi, sizin biraz önce geçirmiş olduğunuz hâlin sebebi, bence mâlum!.. Küçük yaşta geçirmiş olduğum ağır bir çiçek hastalığının yüzümde bıraktığı izler, bir ömür yüzüne bakmaya mecbur olduğunuz hanımınıza karşı size bir soğukluk ve sıkıntı verdi. Ancak bu benim elimde olan bir kusur değil. Rabbim, bu hâli bana lâyık görmüş, elimden ne gelir ki… Şimdi sizden istirhamım şu: Kırk gün evinizde bir misafir olarak kalayım. Bu müddetin sonunda, anlaşamadığımız gerekçesiyle evime döneyim. Bu konuda lütfen anlayış gösterin. Bu hâlden, ikimizden başka hiç kimsenin haberdar olmamasını bilhassa istirham ediyorum!..” diyerek, üzerindeki şahane gelinlik ve başındaki tacı ile gözleri yaşlı bir hâlde damadın ayaklarına kapandı.

Damat, ne diyeceğini şaşırmıştı. Gelini yerden kaldırarak yanına oturttu. Kapıldığı heyecan sebebi ile fenalaştığına gelini inandırmaya çalıştıysa da, genç kız düşüncelerinde kararlıydı.

Konaktaki düğün, âilenin şerefine uygun olarak bütün ihtişamı ile devam etmiş, fakat iki genç arasındaki bu hadise, büyük bir sır olarak kendi aralarında kalmıştı. Aradan günler geçmiş; genç gelin, başta kayınpederi ve kayınvalidesi olmak üzere, konağın içindeki hizmetkârlara varıncaya kadar, güzel ahlâkı, hizmeti, tevâzuu, davranışları ve konuşmaları ile herkesin kalbinde taht kurmuştu.
Günlerden bir gün, sabah saatlerinde damat beyin oda kapısı hafifçe vuruldu. Kırk gün tamamlanmıştı. İçeri giren, mahzun yüzünü büsbütün solgun gösteren siyah elbisesi ile gelin hanımdan başkası değildi. Kendisine konaklarındaki kırk günlük misafirliği sırasında gösterdikleri nâzik muâmele sebebiyle teşekkürlerini bildirerek, düğün günü aralarında alınan karar gereğince, kırk gün dolduğundan, evine dönmek üzere müsaade istemekteydi.


Ayağa kapanma sırası şimdi damada gelmişti; gözyaşlarını tutamayarak:
“–Muhterem hanımefendi, eğer siz beni beğenmediyseniz ve evinize dönmekte kesin kararlıysanız, ona bir diyeceğim olamaz. Ancak şunu bilmenizi isterim ki, siz benim için artık vazgeçilmez bir eşsiniz. Şunu bilin ki; havasız, susuz yaşarım, ama siz olmadan aslâ!.. Sizi tanıdıktan sonra başka bir hayat arkadaşıyla olmama imkân yok!..”

Bu ve benzeri sözlerle genç kızı ikna ederek kararından vazgeçirmek üzere yalvardı ve neticede muvaffak oldu.

İki değerli insan, ayrılmamak üzere birbirlerine kavuşmuş olmanın sevincini yaşadılar. Onların ömürleri, her gün yenilenen bir balayı olarak sürüp gitti.


Ve en önemlisi; aralarındaki bu sırrı, anlayabilecekleri çağa gelince çocuklarına açıkladılar. Böylece onlar da âile saadetinde gönül temizliğinin ve güzel ahlakın, her şeyden daha önemli olduğunun harika bir misalini bizzat görmüş oldular.


bencede huyyyy
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
selamün aleyküm güzel bir konu bencede huy güzelliği en önemlisi; yüzünün güzelliğine aldanırsın ama huyu kötü olur zamanla huyunun kötülüğü seni bıktırır...o yüzden HUY GÜZELLİĞİ diyorum Rabbim karşımıza her daim güzel huylu insanlarla karşılaştırsın inş
selam ve dua ile...
 

selenny

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
358
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
lütfen dikkattt !!!!!!!

lütfen dikkattt !!!!!!!

saygı deger arkadaşlarım tamam huy güzelliğini kabul ediyorum ama birazad yüzdede olmalı yani fazla değil azıcık da olması ozaman içinin atması gerekir öyle değilmi
bana bu hafta dünür geldi çocuk o kadar temiz kalpli ve takva sahibiki okadar temizki yani huyu o kadar güzelki ama gel görki yüzüne bakılır cisten değil allahımın gönlüne hoş varsında ben alımlı ve çekici bir insanım ne olur beni yanlış anlamayın sakın küçük gördüğümden değil ben her zaman fakir olsun çirkin olsun ama yüregi güzel olsun istedim bu insan fakir değil ama ısınamadım cumartesine kadar cevap bekliyolar bana bir çare gösterirseniz sevinirim ne yapmalıyım ailem herkes sevdiler karakterli huyu güzel diyolar ama ben ısınmadım evlilikte keramet var diyolar ısınırsın ya hadi nişanlandıktan sonra ısınamazsam? ozaman benim halim ne olur lütfen fikirlerinize ve düşüncelerinize ihtiyacım var sevgilerimle sağlıcakla kalaın rabbim herkesin gönül muradını versin hayırlı insanlarla eş eylesin dualarla.........
 

seldaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eyl 2007
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
erkeklerin çoğu dış görünüşe bakıyor ama dışı güzel olmuş içi bozuk nolur ozaman

allah hayırlısını nasip etsin hepimize
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt