bezmi safa
Kayıtlı Kullanıcı
Muhammed'in arkadaşlarından Abdullah Oğlu Cabir anlatıyor: "Peygamberle birlikte yürüyorduk. Geniş bir dereye indik. Peygamber ayakyolu (tuvalet ihtiyacı) için biraz gitti. Bir su kabıyla izledim onu. Peygamber bakındı, arkasına geçebileceği bir şey, ya da elverişli bir yer göremedi. O sırada, derenin kıyısındaki iki ağaç gözüne ilişti. Hemen ağaçlardan birinin yanına gitti. O ağacın dallarından birini tuttu ve ona, 'Allah'ın izniyle bana boyun eğ' dedi. Dal hemen boyun eğdi. Tıpkı, sahibinin ardından çekilip ****ürülen, burnu halkalı bir deve gibiydi. Peygamber, sonra öbür ağaca gitti. Onun da dallarından birini yakaladı. Ona da 'Allah'ın izniyle bana boyun eğ' dedi. O da öbürü gibi boyun eğdi. Peygamber, iki ağacın ortasında kalınca, ağaçları birlştirmeye yöneldi. Ve, 'Allah'ın izniyle bir araya gelin' dedi. İki ağaç hemen bir araya geldi. Kendisine çok yakın olduğumu anlamasın ve beni çok uzaklaştırmasın diye, hızla, Peygamber'den biraz öteye gittim. Oturmuş, kendi kendime konuşuyordum içimden. Ve dalmış, yanıma yöreme bakınıp duruyordum. Birden, Peygamber'le karşı karşıya geldim. O sırada, ağaçlar da ayrılmış, ve her biri kendi kökü üzerine doğrulmuştu. Bir an, Peygamber'i durmuş, başıyla öylece işaret ederek ağaçlara buyruk verir gördüm. Sonra dönüp bana yöneldi, Peygamber. Yanıma geldiğinde de, 'Cabir! Ayak yolu mucizemi gördün mü?' diye sordu. 'Evet, ey Peygamber! (Gördüm!) diye karşılık verdim."(1) Bu "hadis-I şerif" Müslim'in E's-Sahih'inde de yer almakta olduğuna göre, "sağlam" sayılması gereken bir hadistir(2). Bu na benzer "olay"ı, Peygamber'in başka "sahabi"leri de anlatırlar. Bu arkadaşlarının anlattıklarının özetiyse şu: Peygamber'in yine ayakyoluna gitmesi gerekmiş. Elverişli bir yer görememiş. Sormuş, arkadaşından da öyle elverişli bir yer bulunmadığını öğrenmiş. Bunun üzerine, arkadaşıyla, ağaçlara selam ve buyruğunu göndermiş. Ağaçlar da Peygamber'in "buyruğunu" duyunca, yerlerinden kopup gelmişler ve Peygamber'i çevrelemişler. Peygamber, tuvaletini yapmış. Işi bittikten sonra, ağaçlar yürüyüp gitmişler eski yerlerine. Tabii, yine Peygamber'in buyruğuyla..(3).Bu da "hadis".
(1): Bkz. Müslim, Ibid, c.4, s.2306,2307 (2): Bkz. Nedvi,Ibid,c.4, s.1657. Bkz.Kadi Iyaz,Ibid,s.241 (3): Bkz. Buhari,Babu Alamati'n-Nübevve, bkz.Tecrid:1465.hadis. Bkz. Müslim, Babun Fi Mucizatu'n-Nebiy (Kitabu'l-Fedail),hadis no:6, c.4,s.1783. Ayrıca, bkz. Nedvi, Ibid, c.4, s.1687. Bkz. Kadi Iyaz, Ibid, s.229,230.
(1): Bkz. Müslim, Ibid, c.4, s.2306,2307 (2): Bkz. Nedvi,Ibid,c.4, s.1657. Bkz.Kadi Iyaz,Ibid,s.241 (3): Bkz. Buhari,Babu Alamati'n-Nübevve, bkz.Tecrid:1465.hadis. Bkz. Müslim, Babun Fi Mucizatu'n-Nebiy (Kitabu'l-Fedail),hadis no:6, c.4,s.1783. Ayrıca, bkz. Nedvi, Ibid, c.4, s.1687. Bkz. Kadi Iyaz, Ibid, s.229,230.