Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yürek putlarını temizlemek (1 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Yürek putlarını temizlemek

Asrımızda müslümanlar, afaki putlarla çok uğraştılar. Ama enfusi putları ihmal ettiler. Oysaki enfusi/iç putlar, afaki/dış putlardan daha tehlikelidirler.



Yüreklerindeki putları kıramayanların meydanlardaki putlara dokunmaları mümkün değildir. Bu nedenle, Müslümanların seferberlik ilan ederek yapacakları müşterek bir vazife var. O da yüreklerin putlarını temizlemek. Çünkü asrımız insanın yüreği putlarla kirlenmiş. Kirli yüreklerle kutsal mevsimlerde yaşanılmaz. Yüreklerin put edinmesi, dünyevileşmenin insan hayatında ilahlaşmasıdır. Dünya kaynaklı değerleri, eşyaları, aletleri, kanunları ilahlaştıranlar, yüreklerini putlarla dolduranlardır.



Evet, gönüllerin puthanelere dönüştüğü bir asırdayız. Çocuk kalblerin, yani masum, tertemiz kalblerin yerini; istek ve arzuların icat ettikleri makam, mevki, servet, şöhret ve şehvet gibi ihtiras putları almış. Bu putlar, insanların idrak kanallarını tıkamışlar. Bunun bir sonucu olarak basiret bağlanmış, keyfîlik atının başı serbest bırakılmıştır. Yürek putlarını temizlemeyen insan bir makama, bir mevkiye ulaşınca, hayat standardı yükselince, kendini Allahû Teâla’ya karşı müstağni görmeye başlar. Etrafındaki insanları hor ve hakir kılar.



Asrımızda yüreklerini putlarla dolduranlar, Batı’yı ve Batı’nın değerlerini örnek alanlardır. Şunu bilelim ki; Batı yaşama tarzı, felsefesi ve anlayışıyla kendini bir sahte ilah olarak ispatlamaya çalışıyor. Batı kurum ve kuruluşlarıyla tuğyan ve istiğnanın en sapkın örneğidir. Başka bir ifadeyle Allah’ı tanımazlığın ve yok farz edişin, tuğyanın/azgınlığın ve kendi kendine yeterliliğin, kendinden başka her hangi bir varlığa ihtiyaç duymayışın sembolüdür.



Batı’nın bu durumu Kur’an’ın şu hakikati ile haber verilmiştir: “İnsan, tuğyâna düşer. Kendini müstağni görerek. Halbuki dönüş rabbinedir.” (Alak 96/6,7) Tuğyankâr insanın istiğnası keyfiliğin Kur’anî ifadesidir. O da “heva” kelimesine tekabül eder. Kur’an-ı Kerim’de geçen heva; insanın sınır tanımaz istek, arzu ve şehevi eğilimlerinin adıdır. Kur’an-ı Kerim, hevaya uymayı sıklıkla zemmeder. Bunun bir şaşkınlık, bir sapkınlık olduğunu ifade eder. İnsan kendini müstağni görmeye görsün, hevasını ilahlaştırır.


Hevasını yegane referans görerek, aklını, ihtiraslarını putlaştırır. Kendini ilahi emirlere karşı lâyüs’el, yaptıklarından sorumsuz; yüce bir otoriteyi, onun koyacağı sınırları lüzumsuz görür. Hatta bunu hürriyetinin bir kısıtlanması, hayatına bir müdahale olarak addeder, akabinde isyan etmeye başlar. Kur’an’da insanın bu hali acıklı bir manzara olarak tasvir edilir. Bütün acizliğiyle insanın sahte ilahlığa soyunması şaşılacak bir şeydir:


“Hevasını/nefsinin arzularını kendisine ilah edinenin haline hiç baktın mı?” (Furkan 25/43) Bu, Rabbani bir kınamadır. İlahi bir ikaz ve sorgulamadır. Hevasının atmosferine giren, hevasını ilah edinen insanda ilahi hakikatlerin ulaşabileceği bir menfez kalmamıştır. Bütün hassaları, semavi aydınlığa kapanmıştır. Çok zordur böyle bir kişinin doğruyu bulması. Hevasını ilah edinen kimse onurunu kaybetmiştir. Onu insan yapan gerçek değerini yitirmiştir. Heva insanı, bitik insandır.



Hevaya uymak, kitap tanımazlığı beraberinde getirir. Daha doğrusu kitap tanımazlığın neticesi, hevaya uymaktır. Ferd, aile, toplum ve devlet olarak Allah’ın kitabına uymuyarsan ve bağlı kalmıyorsanız, uyacağınız, ilah edineceğiniz hevadan başkası değildir.. Semavi kitapları insan arkasına atmışsa, bunun sonucudur, hevayı ilah edinmek. Kur’an’ı inkar eden, yok sayan, yürürlükten kaldıran bir ferd, bir toplum, bir devlet hevaya uymuştur. İlâhi talimatları devre dışı bırakmıştır. (Kasas 28/50) Kitabın olmadığı kalpte, nefsani arzuların kışkırtıcılığı vardır.



Ayetlerin arındırmadığı bir nefis ihtiraslarının, hayvani temayüllerinin kurbanı olmuştur. Süfli arzularının peşinden sele kapılan bir çöp gibi sürüklenip gitmiştir. Hevaya uymak, cehaletin bir ürünü. İlimden, hikmetten, irfandan nasibi olmayan bir insan başka türlü nasıl davranır ki? Çünkü ilmi olan birinden aczinin farkında olması, ilâhi emirlere boyun eğmesi beklenir. Gerçi kimi zaman, ilmi de geri plana atar insan.

Dünyevi menfaatlerin büyüsüne kaptırır kendini. Nefsani istek ve arzuları ağır basar. (Rum 30/29) Kur’an’daki şu misal meseleyi kristalize etmesi bakımından çok anlamlıdır: “Onlara, kendisine âyetlerimizi sunduğumuz adamın kıssasını da anlat; o, âyetlerden sıyrılıp çıktı, derken onu şeytan arkasına taktı, en sonunda da helak olanlardan oldu. Dileseydik elbette onu bu âyetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü...” (A’raf 7/175,176) Müfessirler bu kimsenin İsrail Oğullarından alim bir kimse olduğunu söylüyorlar.



Adı Belam b. Ebr veya Baûra. Allah ona ilim irfan vermiş, gizli ism-i azamını öğretmiştir. Ama bu kimse gün gelmiş dünyevi çıkarları için bütün bunları çiğneyip geçmiştir. Hz. Musa’ya(a.s) veya Hz. Yûşa’ya(a.s) destek olacağı yerde zalimlere arka çıkmıştır. Yani dünyevi menfaatini putlaştırmış, heva ve heveslerini tanrılaştırmıştır. Bunun üzerine lanetlenmiş, alçak bir duruma düşmüştür. (İbn Kesir, II, 64; Elamlılı, IV, 176) Kur’an-ı Kerim’in bu kıssada isim vermemesi, bu tür insanların her dönemde görülebileceğine işaret içindir. Bugün de Bel’am b. Baura rolünde alim taslaklarına fazlasıyla rastlanır. Allah ilim irfan vermiştir ama bu kimseler bunu dünyevi çıkarları için kullanma gafletine düşmüşlerdir. Gün gelmiş sıyrılıp çıkmışlardır bu hüviyetlerinden.


Şöhretin verdiği sarhoşlukla, ayakları kayıp gitmiştir. Öte yandan kitap tanımazlığın ve cehaletin savurduğu milyonlarca insan! Modern zamanın daha çok kazanma, daha çok tüketme büyüsüne kapılmış koca bir güruh! Heva ve heveslerinden başka kutsal tanımayan kalabalıklar! İnsanın sömürülmesi, kadının istismarı, çocukların canlı canlı katli! Kur’an aynı soruyu bir başka yerde tekrarlıyor: “İstek ve arzularını ilah edineni gördün mü?” (Casiye 45/23)



Kur'an-ı Kerim, Rasûlüllah (sav)’in insanlara kitabı ve hikmeti öğretmek, onları tezkiye etmek için gönderildiğini haber verir. Yani Rasûlüllah yüreklerin putlarını kırmış, yürekleri putların pisliklerinden arındırmıştır:

Dolayısyla nefislerini, ruhlarını günah kirlerinden arındırmak; helaka sürükleyen istek ve arzulardan temizlemek, insana, insanlık onurunu nasıl koruyacağını göstermek, heva ve hevesleriyle nasıl mücadele edeceğini öğretmek, Peygamber varisliğini ihya edenlerin vasfıdır. Yüreklerinin putlarını kıramayanlar, alim de olsalar insanları kırmaktan, Allah’a giden yolu tıkamaktan başka bir şey yapamazlar!
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü Değerli Resul abimiz,

Beğeniyle okudum. Mükemmel bir paylaşımdı. Rabbimiz c.c razı olsun, sevabınızı yazsın inşallah.. Aslolan, yüreklerdeki putları temizlemek.. Şimdi büstlere tapılıyor artık ama asırlardır değişmeyen bir şey daha var, tarihçesi hemen hemen insanla aynı yaşta olan bir kulluk.. Bu kulluk da nefse kulluk, dolayısıyla şeytana kulluktur.. Dünya döndükçe birileri Rahman c.c'ye kul olmaya devam edecek, birileri de ilahi hükümleri kendisine uydurmaya çalışma basiretsizliği ve ferasetsizliğinde olacaktır.. Allah c.c bizleri hak yolda daim kılsın, çağımızın yeni putları olan mal, makam, para ve şöhret sevgisinden, Rahman c.c'nin yeri olan kalpleri beri kılsın, maddi ve manevi tüm putlardan zihinlerimizi, kalplerimizi arındırsın inşallah..Çok değerli ve hayırlı bir paylaşımdı. Rabbimiz c. tesirli eylesin..Rabbimize emanet olunuz.Selam ve baki dua ile inşallah.
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Selamün Aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü Değerli Resul abimiz,



Beğeniyle okudum. Mükemmel bir paylaşımdı. Rabbimiz c.c razı olsun, sevabınızı yazsın inşallah.. Aslolan, yüreklerdeki putları temizlemek.. Şimdi büstlere tapılıyor artık ama asırlardır değişmeyen bir şey daha var, tarihçesi hemen hemen insanla aynı yaşta olan bir kulluk.. Bu kulluk da nefse kulluk, dolayısıyla şeytana kulluktur.. Dünya döndükçe birileri Rahman c.c'ye kul olmaya devam edecek, birileri de ilahi hükümleri kendisine uydurmaya çalışma basiretsizliği ve ferasetsizliğinde olacaktır.. Allah c.c bizleri hak yolda daim kılsın, çağımızın yeni putları olan mal, makam, para ve şöhret sevgisinden, Rahman c.c'nin yeri olan kalpleri beri kılsın, maddi ve manevi tüm putlardan zihinlerimizi, kalplerimizi arındırsın inşallah..Çok değerli ve hayırlı bir paylaşımdı. Rabbimiz c. tesirli eylesin..Rabbimize emanet olunuz.Selam ve baki dua ile inşallah.


ALEYKÜM SELAM MÜCAHİDE KARDEŞİM

AMİN ECMAİN İNŞAALLAH.
YORUM VE KATKILARININ SATIR ARALARINDAKİ AÇIK VE NET İFADELERİNDEN DOLAYI "ALLAH" RAZI OLSUN.

ALLAH'A EMANET OLUNUZ
BAKİ SELAM VE DUA İLE
CUM'ANIZ MÜBAREK OLSUN
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
ALEYKÜM SELAM MÜCAHİDE KARDEŞİM

AMİN ECMAİN İNŞAALLAH.
YORUM VE KATKILARININ SATIR ARALARINDAKİ AÇIK VE NET İFADELERİNDEN DOLAYI "ALLAH" RAZI OLSUN.

ALLAH'A EMANET OLUNUZ
BAKİ SELAM VE DUA İLE
CUM'ANIZ MÜBAREK OLSUN


Selamün Aleyküm değerli Resul abimiz,
Sizin de Cumanız mübarek olsun, Rahman c.c hayırlara ve duaların kabulüne vesile kılsın inşallah..Rabbimize emanet olunuz..Selam ve baki dua ile inşallah.
 

fatmana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
1,902
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Evet, gönüllerin puthanelere dönüştüğü bir asırdayız. Çocuk kalblerin, yani masum, tertemiz kalblerin yerini; istek ve arzuların icat ettikleri makam, mevki, servet, şöhret ve şehvet gibi ihtiras putları almış. Bu putlar, insanların idrak kanallarını tıkamışlar. Bunun bir sonucu olarak basiret bağlanmış, keyfîlik atının başı serbest bırakılmıştır. Yürek putlarını temizlemeyen insan bir makama, bir mevkiye ulaşınca, hayat standardı yükselince, kendini Allahû Teâla’ya karşı müstağni görmeye başlar. Etrafındaki insanları hor ve hakir kılar.



SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM...ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIMDI..EMEĞİNE SAĞLIK....MALESEF MADDİATIN ÖN PLANDA OLDUĞU Bİ ÇAĞDA YAŞIYORUZ..AMA ŞUDA Bİ GERÇEK ŞÖHRETLİ VE PARALI İNSNALARIN ÇOĞU MUTSUZ....RABBİM BİZİ DOĞRU YOLDAN AYIRMASIN..HAYIRLI AKŞAMLAR..RABBİME EMANET OLUN..
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Evet, gönüllerin puthanelere dönüştüğü bir asırdayız. Çocuk kalblerin, yani masum, tertemiz kalblerin yerini; istek ve arzuların icat ettikleri makam, mevki, servet, şöhret ve şehvet gibi ihtiras putları almış. Bu putlar, insanların idrak kanallarını tıkamışlar. Bunun bir sonucu olarak basiret bağlanmış, keyfîlik atının başı serbest bırakılmıştır. Yürek putlarını temizlemeyen insan bir makama, bir mevkiye ulaşınca, hayat standardı yükselince, kendini Allahû Teâla’ya karşı müstağni görmeye başlar. Etrafındaki insanları hor ve hakir kılar.



SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM...ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIMDI..EMEĞİNE SAĞLIK....MALESEF MADDİATIN ÖN PLANDA OLDUĞU Bİ ÇAĞDA YAŞIYORUZ..AMA ŞUDA Bİ GERÇEK ŞÖHRETLİ VE PARALI İNSNALARIN ÇOĞU MUTSUZ....RABBİM BİZİ DOĞRU YOLDAN AYIRMASIN..HAYIRLI AKŞAMLAR..RABBİME EMANET OLUN..


ALEYKÜM SELAM KARDEŞİM
AMİN ECMAİN CÜMLEMİZİ İNŞAALLAH
SELAM VE DUA İLE
ALLAH'A EMANET OLUNUZ
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
B)''ANLATAMADIK KİMSEYE ; BİZE EYYÜBUN SABRI DÜŞTÜ ''B)
msn20ifadeleri2016xm9.gif


Allah'a Emanet Olunuz
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt