[size=3
Adam bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla bi süre olduğu için, terminalin yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerdeki mescide yanaştığında, iş tulumları giymiş bi genç ona doğru gelerek:
-Herhalde namaz kılacaksınız dedi.Abdest alma yerimiz de mevcuttur.
Adam elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken:
-Sen herhelde görevlisin diye ekledi. Ne iş yaparsın burada?
Delikanlı köşedeki süpürgeyi gösterip:
-Temizlikçiyim efendim diye kekeledi.Lavabo ve tuvaleti temizliyorum.
Adam onu alaycı bi gözle süzerken:
-Ben namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım dedi bu iş size öyle yakışıyor ki!
Temizlikçi genç adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu. Fakat namaza karşı yaptığı saygısızlık, canını çok sıkmıştı.Vereceği cevabı biraz düşündükten sonra, susmayı tercih ederek işine döndü. Adam mağrur adamlarla uzaklaşırken, başının döndüğünü hissetti. Sırtından çıkararak koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da,sanki ilk defa fark ediyordu. Biraz önce yediği iki porsiyon yemek, tansiyonunu yükseltmiş ve kendini halsiz bırakmıştı. Birkaç adım attığında, aniden fenalaşarak diz üstü çöktü. Allah tan ki paltosu, ondan önce yere serilmiş ve yeni aldığı takım elbisenin kirlenmesini engellemişti. Adam,çömelmiş vaziyette olmasına rağmen fırıldak gibi dönen başını yere dayayarak bi müddet dinlendi ve doğrulduğunda, aynı rahatsızlığı duyarak hareketini tekrarladı.Fakat başkaları tarafında görülmekten endişe ediyordu. Bunun için başını yerden kaldırıp sağa sola bakındığında, terminalin çaycısı olduğu anlaşılan bi gençle karşılaştı. Çaycı onu saygıyla selamlayıp:
-Allah kabul etsin bey amca dedi. Ama kıble biraz daha sağa doğruydu.
((alıntı))
[/size]
Adam bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla bi süre olduğu için, terminalin yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerdeki mescide yanaştığında, iş tulumları giymiş bi genç ona doğru gelerek:
-Herhalde namaz kılacaksınız dedi.Abdest alma yerimiz de mevcuttur.
Adam elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken:
-Sen herhelde görevlisin diye ekledi. Ne iş yaparsın burada?
Delikanlı köşedeki süpürgeyi gösterip:
-Temizlikçiyim efendim diye kekeledi.Lavabo ve tuvaleti temizliyorum.
Adam onu alaycı bi gözle süzerken:
-Ben namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım dedi bu iş size öyle yakışıyor ki!
Temizlikçi genç adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu. Fakat namaza karşı yaptığı saygısızlık, canını çok sıkmıştı.Vereceği cevabı biraz düşündükten sonra, susmayı tercih ederek işine döndü. Adam mağrur adamlarla uzaklaşırken, başının döndüğünü hissetti. Sırtından çıkararak koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da,sanki ilk defa fark ediyordu. Biraz önce yediği iki porsiyon yemek, tansiyonunu yükseltmiş ve kendini halsiz bırakmıştı. Birkaç adım attığında, aniden fenalaşarak diz üstü çöktü. Allah tan ki paltosu, ondan önce yere serilmiş ve yeni aldığı takım elbisenin kirlenmesini engellemişti. Adam,çömelmiş vaziyette olmasına rağmen fırıldak gibi dönen başını yere dayayarak bi müddet dinlendi ve doğrulduğunda, aynı rahatsızlığı duyarak hareketini tekrarladı.Fakat başkaları tarafında görülmekten endişe ediyordu. Bunun için başını yerden kaldırıp sağa sola bakındığında, terminalin çaycısı olduğu anlaşılan bi gençle karşılaştı. Çaycı onu saygıyla selamlayıp:
-Allah kabul etsin bey amca dedi. Ama kıble biraz daha sağa doğruydu.
((alıntı))
[/size]