Resul Aydın
Kayıtlı Kullanıcı
Bugüne kadar Kur'an-ı Kerim'i yalanlayan hiçbir olgu tesbit edilebilmiş değildir. Kur'an-ı Kerim, kendi beyanına göre bütün insanlığı iyiye, doğruya, güzele çağıran, bütün insanlığa hitab eden bir bildiri, bir uyarıdır ve Allah'a îman edip ondan ümidi kesmeyen, Sevgi'nin ve ahlâkın zaferini bekleyenler için bir yol göstericidir. (Zikrun lil-âlemîn ve hüden lil-muttakiyn). Kur'an-ı Kerîm tahrif edilmediği ve o'ndan sonra da başka İlâhî Kitab gelmeyeceği için, insanlık, bugün karşıkarşıya olduğu yol ayrımında İblis'in gösterdiği yola sapıp da İkinci Dünya Savaşı'nın yıkıntısını çok aşan bir facia ile karşılaşmak istemiyorsa Kur'an-ı Kerim'in uyarılarının farkında olmak ve onu ciddîye almak zorundadır.
Yılını çok iyi hatırlamıyorum, soğuk savaş yıllarında bir ara Sovyetler ABD'nin -"Uzaya gitme" yarışında- önüne geçmişler ve uzaya -dönüş bileti vermeksizin- kara gözlü bir köpekceğiz göndermişlerdi. Bunun üzerine, ABD'de ve Avrupa'da Demir Perde gerisinde protesto gösterileri biribirini izlemiş, birçok kişi kara gözlü köpekçeğiz için göz yaşı dökmüştü, Bugün, ırkçı-siyonist cânilerin kudurmuşcasına ardarda öldürdüğü kara gözlü Lübnanlı çocuklar için Batı'da ağlayan yok! Merkel, Abd cânîlerine ve İsrail canilerine karşı, "İsraile yardım boynumuzun borcudur, fakat mutlaka asker göndermekle yardım etmemiz gerekir mi? Başka türlü yardım da düşünülebilir" diyor, Blair esasen cinayet şebekesi ile iştirâk halinde, Birleşmiş Milletler esasen uzun vaadede bugünler için kurulmuş, duvarına "Yahudi dışındaki kavimler tamamen silâhsızlandırılıp, bütün kaynaklarını Yahudi'ye göndermek için, silâhlarını saban yapmak zorunda kalacaklardır" diye yazılmış. Tevrat tamamen Karşı-Sözlük'e uydurularak ters yüz edilmiş. Kudüs'e hiçbir "sünnetsiz"in giremeyeceği yazılarak, İslâm düşmanlığı ile gözlerini kan bürüyen sözde Hıristiyan çılgınlar için bile kölelikten başka bir gelecek düşünülmediği belirtilmiştir.
Bundan (50) yıl kadar önce, genç ve tecrübesiz olduğum için ve o zaman ülkemizde hâkim olan saflık ve Amerikan propagandası etkisi ile, ABD ve Avrupa'nın kara gözlü köpekçeğize gerçekten ağladığına inanıyor ve onlara gıpta ediyordum. Bugünkü Avrupa ve Amerika; Kanada'daki, başları canavarların tokmak darbeleri ile parçalanan fok yavrucukları karşısında nasıl İblis'çe duygusuz ise, Lübnan'daki çocuklar karşısında da öyle! Bildiniz mi siz Yezid'in bağrının taş olduğunu!
Böyle bir dünyada, iki yolun ayırımına geldiğimiz şüphesiz: Tâgut'un, Mammon'un gösterdiği, materyalist üstün ırk görüşü yolunu mu seçeceğiz, yoksa ilâhî sevgi yolu olan Yüce Sevgili'nin yolunu mu? Birinci yol, İkinci Dünya Savaşı'nın bin misli bir musîbet yolu olacaktır: Bütün İslâm Alemi'nin Hiroshima'dan beter bir veya birkaç saldırı ile yok edilmesinden sonra, Canavar'ın iki başı arasında hesaplaşma ve boğuşma! Birisi "-Yesaya'ya göre sizler bizim sabana koşulan öküzlerimizsiniz!" diye feryad ederken, diğeri "Yeryüzü'nde ancak bizim gibi çılgın olan Yüzkırkdörtbin Yahudi sağ kalıp cümlesi kırılmalı! Yuhanna böyle buyuruyor!" diye haykıracak!
Aslında iki tarafın da gizli ümidi Armageddon'dan sonraki bu nihaî savaş'dan galip çıkmak iken, elhamdulillah İslam'ı Yeryüzü haritasından silemeyecekleri için, bu nihaî savaş da asla gerçekleşemeyecek. Fakat Yeryüzü'nde süper güç bu insanlık suçlusu çılgınlar eline tam olarak geçerse, hiç değilse Lübnan bombalanması'na rahmet okutacak bir nükleer saldırının nereden geleceğini henüz akıllarını yitirmemiş olanlar düşünemiyorlar mı? Kristol ve Bush'un, Olmert'in cephesinden mi gelebilir, yoksa Ahmedînijad cephesinden mi?
Ahmedînijad'da bir Hitler çehresi görmek isteyenler, bunu bir kez İran'daki Yahudiler'e sorsunlar, bakalım ne cevap alacaklar? Ardından da bir Irak'a, Afganistan'a, Guantanamo'ya baksınlar! Lübnan'a baksınlar! Bu cinayete, "Yeni Ortadoğu'nun doğum sancıları!" diyen Rice'a baksınlar!
Kur'an-ı Kerim'e göre, gerçek Allah elçilerinin tebliğleri arasında çelişki de, karşıtlık da yoktur. İslâm ülkelerinde yaşayan ve Amerikan Yahudiliği'nin "Yeni Sadukî" ırkçı materyalizm mikrobundan masun kalan Kitab Ehli Yahudiler de, Amerikan Hıristiyanlığı'nın cinnet ve cinayet mikroplarından masun kalan Hıristiyanlar da dünyamızı kurtarmak için bizimle işbirliği yapmalıdır. Nitekim Yemenli bir haham, "Elbette, Lübnanlılar da, bütün insanlar da, hepimiz kardeşiz, fakat bazen bunu unutuyoruz" diyor. (Stern, 2006/32). Bush, Blair, Rice, Kristol, Huntington, Olmert! Ne zaman utanacaksınız?
ALLAH"A EMANET OLUNUZ
Yılını çok iyi hatırlamıyorum, soğuk savaş yıllarında bir ara Sovyetler ABD'nin -"Uzaya gitme" yarışında- önüne geçmişler ve uzaya -dönüş bileti vermeksizin- kara gözlü bir köpekceğiz göndermişlerdi. Bunun üzerine, ABD'de ve Avrupa'da Demir Perde gerisinde protesto gösterileri biribirini izlemiş, birçok kişi kara gözlü köpekçeğiz için göz yaşı dökmüştü, Bugün, ırkçı-siyonist cânilerin kudurmuşcasına ardarda öldürdüğü kara gözlü Lübnanlı çocuklar için Batı'da ağlayan yok! Merkel, Abd cânîlerine ve İsrail canilerine karşı, "İsraile yardım boynumuzun borcudur, fakat mutlaka asker göndermekle yardım etmemiz gerekir mi? Başka türlü yardım da düşünülebilir" diyor, Blair esasen cinayet şebekesi ile iştirâk halinde, Birleşmiş Milletler esasen uzun vaadede bugünler için kurulmuş, duvarına "Yahudi dışındaki kavimler tamamen silâhsızlandırılıp, bütün kaynaklarını Yahudi'ye göndermek için, silâhlarını saban yapmak zorunda kalacaklardır" diye yazılmış. Tevrat tamamen Karşı-Sözlük'e uydurularak ters yüz edilmiş. Kudüs'e hiçbir "sünnetsiz"in giremeyeceği yazılarak, İslâm düşmanlığı ile gözlerini kan bürüyen sözde Hıristiyan çılgınlar için bile kölelikten başka bir gelecek düşünülmediği belirtilmiştir.
Bundan (50) yıl kadar önce, genç ve tecrübesiz olduğum için ve o zaman ülkemizde hâkim olan saflık ve Amerikan propagandası etkisi ile, ABD ve Avrupa'nın kara gözlü köpekçeğize gerçekten ağladığına inanıyor ve onlara gıpta ediyordum. Bugünkü Avrupa ve Amerika; Kanada'daki, başları canavarların tokmak darbeleri ile parçalanan fok yavrucukları karşısında nasıl İblis'çe duygusuz ise, Lübnan'daki çocuklar karşısında da öyle! Bildiniz mi siz Yezid'in bağrının taş olduğunu!
Böyle bir dünyada, iki yolun ayırımına geldiğimiz şüphesiz: Tâgut'un, Mammon'un gösterdiği, materyalist üstün ırk görüşü yolunu mu seçeceğiz, yoksa ilâhî sevgi yolu olan Yüce Sevgili'nin yolunu mu? Birinci yol, İkinci Dünya Savaşı'nın bin misli bir musîbet yolu olacaktır: Bütün İslâm Alemi'nin Hiroshima'dan beter bir veya birkaç saldırı ile yok edilmesinden sonra, Canavar'ın iki başı arasında hesaplaşma ve boğuşma! Birisi "-Yesaya'ya göre sizler bizim sabana koşulan öküzlerimizsiniz!" diye feryad ederken, diğeri "Yeryüzü'nde ancak bizim gibi çılgın olan Yüzkırkdörtbin Yahudi sağ kalıp cümlesi kırılmalı! Yuhanna böyle buyuruyor!" diye haykıracak!
Aslında iki tarafın da gizli ümidi Armageddon'dan sonraki bu nihaî savaş'dan galip çıkmak iken, elhamdulillah İslam'ı Yeryüzü haritasından silemeyecekleri için, bu nihaî savaş da asla gerçekleşemeyecek. Fakat Yeryüzü'nde süper güç bu insanlık suçlusu çılgınlar eline tam olarak geçerse, hiç değilse Lübnan bombalanması'na rahmet okutacak bir nükleer saldırının nereden geleceğini henüz akıllarını yitirmemiş olanlar düşünemiyorlar mı? Kristol ve Bush'un, Olmert'in cephesinden mi gelebilir, yoksa Ahmedînijad cephesinden mi?
Ahmedînijad'da bir Hitler çehresi görmek isteyenler, bunu bir kez İran'daki Yahudiler'e sorsunlar, bakalım ne cevap alacaklar? Ardından da bir Irak'a, Afganistan'a, Guantanamo'ya baksınlar! Lübnan'a baksınlar! Bu cinayete, "Yeni Ortadoğu'nun doğum sancıları!" diyen Rice'a baksınlar!
Kur'an-ı Kerim'e göre, gerçek Allah elçilerinin tebliğleri arasında çelişki de, karşıtlık da yoktur. İslâm ülkelerinde yaşayan ve Amerikan Yahudiliği'nin "Yeni Sadukî" ırkçı materyalizm mikrobundan masun kalan Kitab Ehli Yahudiler de, Amerikan Hıristiyanlığı'nın cinnet ve cinayet mikroplarından masun kalan Hıristiyanlar da dünyamızı kurtarmak için bizimle işbirliği yapmalıdır. Nitekim Yemenli bir haham, "Elbette, Lübnanlılar da, bütün insanlar da, hepimiz kardeşiz, fakat bazen bunu unutuyoruz" diyor. (Stern, 2006/32). Bush, Blair, Rice, Kristol, Huntington, Olmert! Ne zaman utanacaksınız?
ALLAH"A EMANET OLUNUZ