Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Yoksulluk İçimizde
Talep şan değildir.
Razı ol, şan da senin, nam da senin.
Varlığını bilinmezlik toprağına göm.
Gömülmeyen şey, nabit olmaz.
Dünya suretlerinin bulaştığı ayna nasıl parlar?
Huzura girmeden önce tevbe sularında yıkan.
Kader teneffüs ettiğin her nefeste seninle.
Eşyadan eşyaya seyahat edip durma.
Kendine uzaktan bakmayı öğren.
Bir dolap beygirine benziyorsun.
Öyle ahmak, öyle hüzün verici.
Hicret ve niyetin kimin için?
Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk, şöyle yıldızlara bir bak.
Düşün!...
Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor; terke mani olan ne?
Ölüme ağlama.
Kalbe bak.
Hata ve isyan ile pişman, ibadet ile neşveli degilsen, zaten ölüsün.
Nefsin karanlık orduları fevc fevc akıyorlar.
Zaman ve mekanı dolduran et kokusu.
Metin ol, va'dedilen bir şeyin vuku bulmamasi seni şüpheye sevketmesin. Basiretine güven.
Dünya nimeti icin zaaf haline düşersin. O'na doğru koşma. Şükür ipi elinde ya.
Her meseleye cevap veren, her gördüğünü kucaklayan, her bildiğini anlatan bir kimse mi gördün; derhal ondan uzaklaş.
Marifetin mukabili inkar, ilmin mukabili cehalettir.
Melâl içindesin.
Yoksul olduğunu düşünüyorsun.
Ne ki senden alınmıştır, o senin hayrınadır.
İçindeki yoksulluğu hissediyor musun?
İşte senin için en hayırlı vakit.
Unutma, ihtiyaç mütemadidir.
Sözde hikmet çoktur.
Birincisi, kimden geliyorsa onun kalbinin kisvesini taşır.
Ne ki nefsine ağır geliyor, onu yap.
Kaldırdığın ağırlık miktarınca sana ferah erecektir.
Kederle dolusun.
Merak ve endişe içindesin.
Demek ki hakikati göremiyorsun.
Karamsarlığın kaynağı ışıktan uzak durmaktır.
Gayret atına bin, himmet dile ve ümid et.
Bidayeti parlak olanın nihayeti de parlaktır.
Gönül ehli garib olmaz.
(Ataullah İskenderî'nin Hikem-i Atâiyye'sinden ilham ile)
Mustafa Kutlu
Talep şan değildir.
Razı ol, şan da senin, nam da senin.
Varlığını bilinmezlik toprağına göm.
Gömülmeyen şey, nabit olmaz.
Dünya suretlerinin bulaştığı ayna nasıl parlar?
Huzura girmeden önce tevbe sularında yıkan.
Kader teneffüs ettiğin her nefeste seninle.
Eşyadan eşyaya seyahat edip durma.
Kendine uzaktan bakmayı öğren.
Bir dolap beygirine benziyorsun.
Öyle ahmak, öyle hüzün verici.
Hicret ve niyetin kimin için?
Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk, şöyle yıldızlara bir bak.
Düşün!...
Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor; terke mani olan ne?
Ölüme ağlama.
Kalbe bak.
Hata ve isyan ile pişman, ibadet ile neşveli degilsen, zaten ölüsün.
Nefsin karanlık orduları fevc fevc akıyorlar.
Zaman ve mekanı dolduran et kokusu.
Metin ol, va'dedilen bir şeyin vuku bulmamasi seni şüpheye sevketmesin. Basiretine güven.
Dünya nimeti icin zaaf haline düşersin. O'na doğru koşma. Şükür ipi elinde ya.
Her meseleye cevap veren, her gördüğünü kucaklayan, her bildiğini anlatan bir kimse mi gördün; derhal ondan uzaklaş.
Marifetin mukabili inkar, ilmin mukabili cehalettir.
Melâl içindesin.
Yoksul olduğunu düşünüyorsun.
Ne ki senden alınmıştır, o senin hayrınadır.
İçindeki yoksulluğu hissediyor musun?
İşte senin için en hayırlı vakit.
Unutma, ihtiyaç mütemadidir.
Sözde hikmet çoktur.
Birincisi, kimden geliyorsa onun kalbinin kisvesini taşır.
Ne ki nefsine ağır geliyor, onu yap.
Kaldırdığın ağırlık miktarınca sana ferah erecektir.
Kederle dolusun.
Merak ve endişe içindesin.
Demek ki hakikati göremiyorsun.
Karamsarlığın kaynağı ışıktan uzak durmaktır.
Gayret atına bin, himmet dile ve ümid et.
Bidayeti parlak olanın nihayeti de parlaktır.
Gönül ehli garib olmaz.
(Ataullah İskenderî'nin Hikem-i Atâiyye'sinden ilham ile)
Mustafa Kutlu