Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yok Geçtim Ben Benden, Sende Değilsem Nerdeyim (1 Kullanıcı)

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe daha çok anlar derler, inanmıyorum; insan büyüdükçe daha çok acıyor.

İnsan büyüdükçe aslında büyümüyor, daha çok acı oluyor! Seni de böyle tanıdım zaten. Senin en çok ben olduğunu anladığımda, anladım ki, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Seni daha çok anlamaya çalıştığımda, anladım ki, artık hiçbir şey anlamakla sınırlı değil.

Seni seviyor muyum?

Ne kadar geç cevap verilirse o kadar doğu cevap verilebilecek bir sorusun.

Seni sevmiyor muyum?

Ne kadar erken cevap verilirse o kadar yanlış cevap verilebilecek bir sorusun?

Seni seviyor muyum?..

Yok…

Seni sevmekten geçtim.

Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe daha çok sever derler, inanmıyorum; insan büyüdükçe daha çok yanıyor.

İnsan aslında büyüdükçe büyümüyor, daha çok yangın oluyor. Seni böyle sevdim zaten!

Hükmüm geçmiyor.

Acıyla ve ateşle ne yapılabilir ki insan?

Ya yakarsın, ya da acıtırsın.

Şimdi daha iyi anlıyorum, ben kendimden çok seni acıtıyor ve seni yakıyorum. Hiç böyle düşünmezdim. Zaten büyürken insan neyi düşünür ki? Sadece büyümek… Oysa en çok büyümeyi anlamak isterdim. Ellerimin büyümesini, ayaklarımın en çok… Sonra sakallarımın uzamasını… Sonra sakallarımın tekrar uzamasını… Gamzemin…

Bir de gülüşümün… Ben gülerdim sahiden…

Bir senden öncesi vardı hayatımın; milattan önceden sonra. Bir senden sonrası vardı milattan sonradan önce…

Nerdeyim? Gamzem nerede?

Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe…

Ama ben en çok seni sevmekten geçtim. Geçmek istemezdim seni. Büyümek istemezdim. En azından gamzeme, uzayan sakallarıma sahip çıkmak isterdim. Yüzüme sonra, gülüşüme…

Şimdi daha iyi anlıyorum: Benim dediklerim benim değilmiş, aslında seninmiş! Ne garip.

İnsan nasıl da sahipleniyor iyi ve güzel olanı? Ben kendimi sahiplenmiştim, sandım ki, bana ait ve benim. Benle varlar ve benimle olacaklar. Oysa senin peşine takılıp gitti hepsi. Aradığım hiçbir şeyi bulamıyorum biliyor musun?

Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe…

İnsan büyüdükçe her şeyin emanet olduğunu ve her şeyin sana ait olduğun anlıyor.

Şimdi de acılarımın ve o büyük yangının bana ait olduğunu düşünüyorum. Benim diyorum. Sen de benimsin.

Unutuyor insan bir anda olup bitenleri. Belki de unutmak istediğimizi düşündüğümüz için unuttuğumuzu düşünüyoruz.

Şimdi sen kalkıp, bunun da küstahlık olduğunu söyleyeceksin. Bana beni inkar ettireceksin biliyorum.

Ama artık ben senden de geçtim. Niye geçtiğimi bilmeden… Senden geçtim ve aslında geçerken sana kendimi nasıl bıraktım onu bile bilmiyorum. Sonra anladım ki senden geçerken sana beni bırakmışsam, ben kimim?

Gülüyorsun, biliyorum. Kelime oyunlarıyla sana savaş açtığımı düşünüp, bir oyun hazırlıyorsun bana. O oyuna da geleceğim.

Ben insanım… İnsan olsaydın senin bendeki yerini bilirdin. Bunu anlamadığın için yapıyorsun, biliyorum.

Olsun… Ben seni anlamak istedikçe sen anlaşılmazlığa bürünüyorsun. Ama ben en çok seni anlamaya adadım kendimi. Senin için büyüdüm. Şimdi daha iyi anlıyorum.

Ben hüznüm çünkü… En çok geceleri çiçek açarım. Karanlığın eskittiği yüzümde ben en çok seni zikrederim. Senden düştüm ben.

Düşün ki şöyle sınandım:

Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi. Adem’in dünyaya indirildiği andaki yalnızlığını sadece Adem bilirdi. .

Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi. Adem’in dünyaya indirildiği andaki çaresizliğini sadece Adem bilirdi...

Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi. Adem’in dünyaya indirildiği andaki acısını sadece Adem bilirdi...

Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi. Adem’in dünyaya indirildiği andaki yangını sadece Adem bilirdi...

Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi. Seninle bildim işte bende. Sınandım. Belki hala sınıyorsun.

Senden ne çok acıdım. Senden ne çok yandım. Senden ne çok yalnızdım, biliyor musun?

Kendini inkâr edemezsin. Kendine yalan söyleyemezsin… Bana yaptırdıklarının hiçbirisini yaptıramazsın kendine. Çünkü sen, ben büyürken benimle büyüttün kendini. Üstelik habersiz. Hiç haberim olmadı senin beni bu kadar sevdiğinden ve beni en zayıf yerimden vuracağından.

Ha…

Bunu bilsem ne olacaktı ki, hiç! Sen kadere inanmadığın kadar ben sana inanıyorum.

Alıştım ben yüzümden eskimeye. Sakalımdan. Gamzemden; daha çok şeyimden oldum; belki olacağım.

Düşün ki, hüznüm ben ve geceleri çiçek açarım.

Düşün ki, yüzümden eskirim ama biliyorsun ki, eskimeyi de sen öğrettin.

Eskimeyen yenilenemezdi ama eskirdi… Ben eskiyenlerin, yavaş yavaş eksildiğini ve evrene doru çoğaldığını biliyorum. Bunu da sen öğrettin. Sen bana çok şey öğrettin.

Acıyla yaşamak…

Yangınla yaşamak…

Alev alev ve çığlık çığlığa…

Ama bana sadece şunu söyle: Senden geçtiysem nerdeyim?..

Yok yok fısıldama, herkes duysun; senden geçtiysem nerdeyim?

Hala sende mi?

O zaman niye canım acıyor; niye hala yanıyorum?

Fısıldama kulağıma?

Bağır herkes duysun. Dua dua yükselsin çığlıkların:

Benim biricik hüznüm, gece çiçeğim; ben de bir ölümlüyüm, bilmiyor musun?

Bedirhan Gökçe
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
ellerine sağlık..çok güzel bir şiir bedirhan gökçeden..
Allah razı olsun senden ve yazandan..
selam ve dua ile..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt