Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat isrâf etmeyin; çünkü Allah isrâf edenleri sevmez.” (A’râf, 31)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“İsrâfa ve gurura saplanmaksızın yiyiniz, içiniz, giyiniz, sadaka veriniz.” (Buhârî, Libas, 1; İbn-i Mâce, Libas, 23)
Dünyâlık olarak sarfımız, şahsî ve âilevî maîşetimiz içindir. Lâkin isrâftan kaçınmak zarûrîdir. Çünkü dünyâdaki servet ve imkânlar, mahdûddur. Emânettir ve hesâbı mûcibdir. Bunların bugünkü kapitalist nizâmda olduğu gibi hoyratça ve hovardaca kullanılması, gelecek nesillerin hayâtını tehlikeye sokar. Canlı varlıklar içinde yalnız insandır ki, gözü kolay kolay doymaz. Halbuki bir koyun sürüsüne dalan vahşî bir hayvan, sadece o andaki açlığını giderecek kadar öldürür. "Bunu da yarın yerim!" diyerek karnı doyduktan sonra öldürmeye devam etmez. Sürünün diğer koyunlarıyla âdetâ arkadaş olur. Buna mukâbil insanoğlu hadsiz hududsuz ihtiras sâhibidir. Onu bu ihtirasından kurtarmanın birinci şartı, rızkın artıp eksilmeyeceği inancıyla birlikte isrâftan sakındırmaktır.
[Osman Nuri Topbaş Altınoluk Dergisi 1999-Temmuz, Sayı:161, Sayfa:020]
“Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat isrâf etmeyin; çünkü Allah isrâf edenleri sevmez.” (A’râf, 31)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“İsrâfa ve gurura saplanmaksızın yiyiniz, içiniz, giyiniz, sadaka veriniz.” (Buhârî, Libas, 1; İbn-i Mâce, Libas, 23)
Dünyâlık olarak sarfımız, şahsî ve âilevî maîşetimiz içindir. Lâkin isrâftan kaçınmak zarûrîdir. Çünkü dünyâdaki servet ve imkânlar, mahdûddur. Emânettir ve hesâbı mûcibdir. Bunların bugünkü kapitalist nizâmda olduğu gibi hoyratça ve hovardaca kullanılması, gelecek nesillerin hayâtını tehlikeye sokar. Canlı varlıklar içinde yalnız insandır ki, gözü kolay kolay doymaz. Halbuki bir koyun sürüsüne dalan vahşî bir hayvan, sadece o andaki açlığını giderecek kadar öldürür. "Bunu da yarın yerim!" diyerek karnı doyduktan sonra öldürmeye devam etmez. Sürünün diğer koyunlarıyla âdetâ arkadaş olur. Buna mukâbil insanoğlu hadsiz hududsuz ihtiras sâhibidir. Onu bu ihtirasından kurtarmanın birinci şartı, rızkın artıp eksilmeyeceği inancıyla birlikte isrâftan sakındırmaktır.
[Osman Nuri Topbaş Altınoluk Dergisi 1999-Temmuz, Sayı:161, Sayfa:020]