Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yılbaşı-Kutlama-Dinimiz (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,247
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Dinimiz de yılbaşı kutlamak varmı?

zaman_c_k.jpg


Noel Baba gününde ve Hıristiyanların diğer bayram günlerinde onlara ayak uydurmak gayesiyle, onların yaptıklarını yapmak, o günlerde bayram niyetiyle çocuklara elbise almak ve pişirdikleri yemekleri pişirmek caiz değildir...

Hepimiz Müslümanız elhamdülillâh Ama hepimiz Müslümanlığımızın icabını yaşamıyoruz maalesef...

Biz, Müslümanlığın icabını yaşama hâline “dindarlık” diyoruz...
Kim inandığı gibi yaşıyorsa, ona dindar insan sıfatını takıyor, dindar adam, diye yâd ediyoruz...
Bu sıfat onun hakkıdır zaten...

Siz dindarlığı, zamanın kötülük ve fitnesine karşı giyilen koruyucu bir zırh olarak da kabûl edebilirsiniz...

Aslında dindarlık, sahibini sadece âhirette Cennet’e koyan bir yaşama tarzı olmakla kalmayıp, dünyada da huzura, saadete sevkeden bir yaşama tarzıdır...
Nitekim İsa Peygamber’in doğumu ile Hazret-i Muhammed’in hicretine başlangıç olan yılbaşlarında dindar olanla olmayanın yaşayışını ibretle seyrediyorsunuz...

Dindar olanlar, yılbaşı gecelerinde düşünüyorken, şuur altında bile olsa diyorlar ki:

— Yılbaşı gecesinin mânası, sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin âkıbete biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi demektir...
Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor...

Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete, daha fazla ebedî âleme meyili olmak lâzımdır...
Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr - kabire, öteki dünyaya doğrudur...

İşte dindarlık böyle düşündürüp, böyle tedbirli hareket ettirdiği içindir ki, dindar insanın, geçen senelerinden pişmanlığı azdır...
Ama kendisini dinî ölçülerle kayıtlı görmeyen başıboş insanlarda ise her yılbaşında böyle bir muhakeme ve düşünceden eser yok...
Tam bir şuur ve idrak mahrumiyeti içindeler...
Ölüme bir sene daha yaklaşmanın delilini teşkil eden gecede, hem ahlâkından, hem mâneviyatından, hem de parasından zararlar görmekte, fireler vermekte, pişman olacağı fiilleri çoğaltarak işlemekteler...
Birkaç saatlik bu eğlence ve sefahetin arkasından ömür boyu üzüntü ve pişmanlıklar gelmekte...
Onu böyle ömürboyu pişmanlıklara sevkeden şey, İslâm’ın icabını yaşamayışında, yâni, dindar olamayışındadır...

Şâyet dinin emirlerine sadık kalacak bir iman kuvveti, dindarlık emâresi kazanabilse, her yılbaşı, tam aksini düşünmesine, kendisine çekidüzen verip iman ve ahlâk bakımından yükselmesine sebep olacak, geçmişinden pişmanlık duyan bir sefahet ve sefalete düşmeyecek...

Demek ki, yılbaşı gecelerinde kimilerini o hâle düşürüp, kimilerini de bu duruma çıkaran şey, dindar olup olmamaktan başka birşey değildir...

Anlaşılan, şahsı düşündürüp, mes’ud ve bahtiyar kılan şeyin dindarlık olduğu kesindir...
Ferdi muhakemesizleştirip sefalete itenin de dinde lâubalilik olduğu bir vakıadır...
Demek imtihan dünyasıdır bu...
Her ikisine de yol açık İsteyen oraya, dileyen de buraya yönelir...
Kimi yılbaşında şuurunu iptal eder...
Kimi de ihyâ...

Biz şükrederiz dindarlığımıza, hamd ederiz bizi böyle düşündürüp, amel ettiren Rabbimize...


Alıntı: Ahmed ŞAHİN
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
37
:) selamun aleyküm kardeşim emeğinize sağlık Rabbim gaflet uykusundan uyandır müminleri......amin..
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,417
Tepki puanı
6,216
Puanları
163
Yaş
51
Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun çok önemli bir paylaşımdı Allah bilerek ve idrak edenlerden olmak nasip etsin Rabbim.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,247
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

:) selamun aleyküm kardeşim emeğinize sağlık Rabbim gaflet uykusundan uyandır müminleri......amin..

Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun çok önemli bir paylaşımdı Allah bilerek ve idrak edenlerden olmak nasip etsin Rabbim.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.

Allah CC. cümlemizden razı olsun inşallah...
Rabbim bizleri yolundan ayırmasın ve şu ahir zamanda yar ve yardımcımız olsun her daim inşallah...
Allaha emanet olun...
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
selamün aleyküm değerli abimiz,
Ümmedi Muhammedi bu gaflet uykusundan uyandırsın Rabbim...
paylaşım için Allah razı olsun.
selametle...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,247
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

selamün aleyküm değerli abimiz,
Ümmedi Muhammedi bu gaflet uykusundan uyandırsın Rabbim...
paylaşım için Allah razı olsun.
selametle...

Allah CC. cümlemizden razı olsun inşallah...
Gaflette olmayanlardan olmak duasıyla kardeşim inşallah...
Allaha emanet olun...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,247
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Esselamüaleykum...

Esselamüaleykum...

Harcadığımız yılların bir muhasebesini yapsak mı?

addeibg5.jpg


Hicri yılımızın başında ve miladi yılımızın da sonundayız.
Yani harcadığımız yılların tam bir muhasebesini yapma günlerindeyiz.
Tükettiğimiz yıllardan bize ne kaldı, bu gidişle tüketeceğimiz yıllardan ne kalacak?
Dini hayatımızda bir gelişme ve ilerleme söz konusu mu?
Hesabını verebileceğimiz bir hayat yaşıyor, her yıl manen daha da yükseliyor muyuz bunu bir düşünsek,
İmam-ı Şibli Hazretleri'nin Bağdat'taki meşhur vaazlarına biz de kulak versek mi?

Hatırlanacağı üzere, şarkın o günkü mürşidi (334) Bağdat'taki vaazlarına hep aynı cümle ile başlardı:

- Ey Müslümanlar! Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!

Şibli'nin ısrarla ifade ettiği "hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba" ikazını düşünen bir talebesi sorar:

-Her konuşma başında 'Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!' diyorsunuz.

Biz burada kendimizi hesaba çekersek, sanki ahirette hesaba çekilmeyecek miyiz?
Hesabımız kolay mı olacak?

İmamın cevabı ümit kırıcı değil ümit verici olur:

- Burada kendini hesaba çekerek yaşayan, orada hesabını vermekte zorlanmaz.
Efendimiz'in, "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!" buyurması sebepsiz değildir.

Bu cevabı düşünmeye başlayan soru sahibi, ahirette hesabını veremeyeceği şeyleri dünyada yapmamaya karar verir, kendini hesaba çekerek yaşamaya başlar.
Tam bu sırada bir gece rüyasında hocası Şibli'yi, beyaz bir at üzerinde bulutlara doğru uçup giderken görünce seslenir:
Birazcık bekle, ben de geleyim seninle!.
İmamın cevabı manidar:

-Ben bu hapishaneden bir kurtuldum, bir daha bekler miyim burada?..
Bu rüyanın manasını öğrenmek için sabah erkenden üstadını ziyarete gider. Bakar ki kapısında cenaze hazırlığı yapılmaktadır.
O zaman hocasının dünya hapishanesinden kurtulup ahiret saraylarına doğru uçup gittiğini anlar.
Ancak gece gündüz hasretini çektiği hocasını bir gece yine rüyasında görünce merak ettiği ilk sorusunu sorar.

- Sen der, dünyada kendini hep hesaba çekerek yaşar, bizlere de kendimizi hesaba çekmemiz için ikazlarda bulunurdun.
Orada hesabın nasıl oldu, halin nicedir?.
İmam cevap verir:

-Melekler beni hesaba çekmek üzere karşıma geçtikleri sırada ben titremeye başladım.
Bu sırada Rabb'imden bir hitap geldi:

-O kuluma hesap sormayınız. Çünkü o hesabını yaparak geldi buraya! Verilemeyecek hesabı yoktur!..

Şibli Hazretleri, "Siz de" der, "hesapta zorlanmak istemiyorsanız, kendinizi hesaba çekerek yaşayın, hesabını veremeyeceğiniz bir hayatla gelmeyin buraya.
Göreceksiniz sizin de hesabınız kolay olacaktır.
Çünkü verilemeyecek hesapla gelmemiş olacaksınız buraya."

-Ne dersiniz?
Biz de harcamaya başladığımız hicri yılımızın başında, harcadığımız miladi yılımızın da sonunda kendimizi şöyle bir hesaba çeksek, harcadığımız senelerin hesabını düşünerek hizmet ve himmetimizle birlikte tövbe, istiğfarlarımızı da çoğaltsak mı?
Hiç olmazsa bu yılbaşında kendimizi yenileme kararı alsak mı?
Yoksa boş mu ver?
Ömrümüzden bir sene daha kaybettiğimiz halde, sanki bir sene daha kazanmış gibi, vur patlasın çal oynasın düşüncesizliğine düşenlere biz de katılarak, malum tekerlemeyi biz de mi tekrarlasak, "Ayağını sıcak tut başını serin, hayatını yaşa, düşünme derin." mi desek?

Unutmamak gerek ki, düşünmeden gafletle yaşanan hayatın sonundaki pişmanlık çok derin oluyor, ama bu son pişmanlığın hiç de faydası olmuyor.

Muhasebesini yaparak yaşayacağımız mutlu yıllar dileğimle

Alıntı: Ahmet ŞAHİN
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt