Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yılbaşı çılgınlığı (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Yılbaşı çılgınlığı dolayısıyla; binlerce çam fidanının sökülüp atıldığı, ağaç katliamlarının acımasızca gerçekleştirildiği günlerdeyiz. Fakat çevrecilerden ses yok. Okullarda, mağazalarda Noel Baba olarak Aziz Nikolaos efsanesinin boy gösterdiği; Hıristiyanlık propagandasının diz boyu olduğu aralık ayının sonuna geldik... Fakat, dini konularda kendilerini uzman ilân eden kimselerden tık yok. Zabıta kuvvetlerinin ve çöpçülerin korkulu rüyası yılbaşı ise kapıda... Bütün bunların sebebi olan; yılbaşı, Noel nedir, ne zaman başladı? Bunun üzerinde duralım isterseniz bugün...

Yılbaşının, Noelin iç içe yaşandığı, Hıristiyan âleminin Noeli kutlamaları, 4. asırda Roma İmparatorlarının birincisi olan Kostantin ile başlar. Kostantin, Eflatun’un ortaya koyduğu teslis “Trinite” yani “üç tanrı” inancını, papazlara yazdırdığı yeni İncil’e koydurdu ve Noel’i bayram ilan etti. Böylece yeni bir Hıristiyanlık dini doğmuş oldu.

Noel kutlamaları ve yeni yıl hep Hz.İsa’nın doğum günü üzerine bina edilmektedir. Halbuki, Hz. İsa’nın doğumu hakkında, o zamanın edib ve münevverlerinin eserlerinde hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır. Çünkü, İseviler, az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, Milad doğru anlaşılmamıştır.

Aralık ayının yirmibirinde, yirmibeşinde veya ocak ayının altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı gibi, bugünkü miladi senenin beş sene fazla olduğu, çeşitli dillerdeki kendi kitaplarında yazılıdır. Miladi sene, Hicri sene gibi doğru ve kat’i olmayıp, günü de senesi de şüpheli ve yanlıştır. Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğine göre, üçyüz seneden fazla olarak noksandır ve İsa aleyhisselam ile Muhammed aleyhisselâm arasındaki zaman, bin seneden az değildir.

Kendilerine göre bir kurtarıcı tanrıya inanan putperest kavimlerin ayinlerinin en mühimi, kişinin tanrı ile birleştiğine, bütünleştiğine inandıkları, sembolik et yiyip, içki içme ayinleridir. Bu kavimler, bir müddet sonra tanrılarını güneş tanrısı inancı ile birleştirdiler. Her bir kurtarıcı tanrının, kış başlangıcında doğduğuna inanıldı. Kış başlangıcı ise, Julian takvimine göre 25 Aralıktır.

Hıristiyanlar da, İsa aleyhisselamı kurtarıcı bir tanrı yaparak, bu tarihte doğduğunu kabul ettiler ve bu geceyi “Noel” olarak her sene kutlamaya başladılar. En küçük vak’aları bile yazan Roma tarihçilerinin, İsa aleyhisselam gibi büyük bir peygamber hakkında derin bir sükut göstermeleri ayrıca dikkate şayandır.

Hıristiyanların kutladığı Noel bir uydurmadan ibarettir. Hatta bazı Hıristiyan teşkilatlarının da artık Noeli bir hurafe kabul ettikleri, dünya basınında çıkan haberler arasındadır. Nitekim, ABD’de yayınlanan 17 Aralık 1996 tarihli haftalık Newsweek dergisi bu gerçeği şöyle dile getirmektedir:

“Noel Baba bir hurafeden ibarettir. Gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ticari maksatlarla sonradan uydurulmuştur. Hediyelik eşya sektörüne milyonlarca dolar kazandıran Noel Baba, kapitalizmin oyuncağı olmuştur. Tarihçi, Stephan Nissenbaun, (Yılbaşı ile mücadele) “The battle for Christmas” kitabında Hıristiyanlığın temelinde yılbaşı kutlamalarının ve Noel Babanın bulunmadığını, bunun yasaklanmasının gerekli olduğunu bildirmektedir.”

Dinimize göre, Hıristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek, o zamanlarda onların adetlerini onlar gibi yapmak asla caiz değildir. Noel ile yılbaşı farklı şeylerdir. Bir kudsiyet, manevi bir değer yüklemeden yeni bir yılı tebrik etmekte, hayırlı olmasını temenni etmekte dinen mahzur yoktur.
HUZUR PINARI - İslamiyet, İslam Dini, Ehl-i Sünnet İtikadı, İlmihal, Kitaplar...
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
allah razı olsun...
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
allah razı olsun...

Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun.
Yılbaşı kutlamak ve Noel
Sual: Yılbaşı ile Noel hakkında bilgi verir misiniz? Yılbaşı kutlanır mı?
CEVAP
Yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır; fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek caiz olmaz. Çünkü bayramlarında onlar gibi eğlenmek, onlara benzemek olur.

Din kitaplarında buyuruluyor ki:
Noel günü ve gecesinde, kâfirlerin paskalya ve yortularında, onlar gibi bayram yapan küfre girer.

Yılbaşı münasebetiyle Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde milyonlarca çam fidanı Noel hurafesi uğruna kesilip yok edilmektedir. Hıristiyan ülkelerde olduğu gibi, Müslüman ülkelerde de bu cinayetler işlenmemeli. Hıristiyanlara benzememek için yılbaşı gecesi hindi yememeli! Yenirse mekruh olur. Birkaç gün sonra yenebilir. Kumar oynamak, tombala çekmek gibi oyunlar ise zaten her zaman caiz değildir. Bu gece, gayrı müslimlere benzemek gayesiyle çeşitli yiyecek, içecek almak da caiz olmaz.

Her zaman ne alınıyorsa onları almakta mahzur yoktur. Bu geceye ayrı bir önem vermemelidir.

Yalnız Hıristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek olur. Mesela 21 Martı Nevruz Bayramı diyerek kutlamak da böyledir. Kâfirlerin ibadetleri ve çirkin işleri hariç, mubah olan âdetlerini yapmakta mahzur yoktur. Yani onlara benzemiş olunmaz.

Noeli kutlamak asla caiz değildir. Bir zaruret olursa, caiz olur. Mesela devletlerarası protokolde zaruret olduğu için kutlamak caiz olur. Fakat, Noel ile ilgisi olmayan yılbaşında bir Müslümana tebrik kartı yazıp, yeni bir yılın insanlık için, Müslümanlar için hayırlı olmasını dilemek günah değildir. Yahut, (yeni yılın kutlu olsun) diyene, (seninki de kutlu olsun) demek günah olmaz. Bu inceliği anlamalıdır!

Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır! Sanki mübarek geceymiş gibi mevlid okutmak, sohbetler düzenlemek uygun değildir. Bu gecenin diğer gecelerden farkı yoktur. Bu geceye değer veriyormuş gibi hareket etmek doğru değildir. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır!
www.dinimizislam.com
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Abi Allahü teala razı olsun. Zamanında yapılan bir paylaşım.
 

elif_inan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
20
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
sade ve anlaşılır bir dille güzel anlatılmış Allah razı olsun...
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Abi Allahü teala razı olsun. Zamanında yapılan bir paylaşım.

Amin.Abicim Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun.Sevdiklerinin yolundan ayırmasın.
İmam-ı Rabbani(Kuddise Sirruh)1.Cild 71.Mektupta buyuruyor ki;
Allahü teâlâya şükr etmek için, önce Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine uygun bir i’tikâd edinmek lâzımdır. Çünki, Cehennemden kurtulan, yalnız bu fırkadır. İ’tikâdı düzeltdikden sonra, islâmiyyete uygun hareket etmelidir. İslâmiyyeti de, bu fırkanın müctehidlerinin kitâblarından öğrenmelidir. [Dinden haberi olmıyan, reformcu müftîden, câhil hâfızdan, dinsizlerin, gençleri aldatmak için gazetelerdeki, dîni medh eden, aldatıcı yazılarından öğrenmemelidir.] Bundan sonra, Ehl-i sünnetden olan, tesavvuf büyüklerinin gösterdiği yolda [Kalbi] tasfiye ve [Nefsi] tezkiyeye sıra gelir. Şükrün bu üçüncü kısmı, şart değilse de, fâidesi pek büyükdür. Fekat, iki önceki kısm şartdır. Çünki, islâmiyyetin aslı, temeli bu ikisidir. İslâmiyyetin kemâli, olgunlaşması ise, üçüncü kısm ile olur. Bu üç kısm, ya’nî Ehl-i sünnet i’tikâdı ve islâmiyyetin emrleri ve tesavvuf büyüklerinin yolu dışında kalan herşey, sıkıntılı riyâzetler ve şiddetli mücâhedeler olsa dahî, hep günâhdır ve itâ’atsizlikdir ve şükr etmemekdir. Hind Berehmenleri ve eski Yunan felesofları, çok riyâzet ve mücâhede yapdı. Fekat, Peygamberlere “aleyhimüsselâm” uymadıkları için, Allahü teâlâya şükr değil, günâh oldu. Hiçbiri kabûl edilmedi. Kıyâmetde Cehennemden kurtulamıyacaklardır. O hâlde, seyyidimizin, efendimizin, kurtarıcımızın ve günâhlarımızın afvı için şefâ’atcimizin, kalblerimizi, rûhlarımızı tedâvî eden mütehassısımızın, ya’nî Muhammed Resûlullah “sallallahü aleyhi ve alâ âlihi ve sellem” efendimizin yoluna ve Onun dört halîfesinin yoluna yapışınız! Onun dört halîfesi “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hidâyete ulaşdırıcı, se’âdete erdiricidir. Allahü teâlâ, bu yolda gidenlerden râzı olur.

[Allah, senden râzı olsun demek, bu hâl ile râzı olsun demek değildir. Allahü teâlâ, senin ahlâkını, işlerini ıslâh edip, seni, râzı olduğu hâle soksun demekdir].
 

cananca

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2008
Mesajlar
89
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Yılbaşını kutlayıp hristiyanlara özenenlerde onlardandır hiç bir farkları yok hoş görü ayağına bidat ve küfür peki ya onlar biizm bayramlarımızı kutluyorlarmı maelsef gerizekalımı yok kutlayan müslümanlar varya gerizekalı birer aptaldırlar
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
evet degerli kardesim bazi kendini bilmezler baska dinlerin kutlamis oldugu ve onlara (gayri muslim) ait olan dini vecibeleri sanki onlarin yaptiklarini yaparsak uygar toplum duzeyine erisiriz dusuncesinde olan bi takim dini bilgiden yoksun insanlar... maalesef omrumden bir sene, bir yaprak daha gitti diye uzulecegi veya kendini hesaba cekecegi yerde ölume biraz daha yaklastiginin bilincinden yoksun olarak.. adeta vur patlasin çal oynasin mantigiyla...
ben yurtdisinda yasiyorum buradaki gayri muslimler bizim dini bayramlarimizi kutlamak söyle dursun adeta bizimle dalga geciyolar..mesela ramazan aynda oruc tutuyoruz onlarin bize dedig sey siz nicin oruc tutuyorsunuz ? anlatiyoruz... ama yinede "siz delisiniz" diyorlar..
asagidaki yazi bir alintidir buyurun okuyunuz..

Avusturya`da Özgürlükler Partililer ve Hristiyan Demokratlar Viyana`da Türklere ait İslam merkezindeki restorasyon çalışmalarının yapılmasını engellemek amacı ile gösteri yürüyüşü yapıyor...


Bu olaylar daha gündemdeki ve hafılarımızdaki yerini koruyor.


Ard arda iki gösteri ve ortak yanı ise;İslam karşıtlığı.


Medeniyetten,hoşgörüden,demokrasiden dem vurup öncülüğünü yaptığını iddia edenler,Müslümanların ibadethanelerine ve merkezi binalarına linç(!) kampanyaları başlatıyor.


Bunu yapanlar ise,medeniyetin beşiği olaraktan tabir edilen Avrupa Birliği`ne üye olan ülkeler.


Biz ise,hala Haçlı Zihniyetiyle hareket eden ve bunu istemese de(!) dışarı yansıtan Avrupa Birliği`nin kapısın da bugün derbeder olduk.


1000 yıl önce bu toprakları fiilen ele geçirmek isteyenler,şimdi büyük oyun ve tuzaklarla bu amaçlarını gerçekleştirme peşinde.


1000 yıl önce Müslümanlara zulüm edenler,yine devam etmekte zulümlerine.


Yine devam etmekte Müslüman karşıtlığına.


Ey!..Avrupa!...


Medeniyet,başkasının dini ibadethanesini yok saymak mıdır?


Medeniyet,başkalarının dinini hiçe saymak mıdır?


Medeniyet,yobazlık mıdır?


Medeniyet,belli kesimin tasvip etmediği şeyleri,zorla dayattırmak mıdır?


Medeniyet,farklı görüşlere,düşüncelere,seslere kulaklarını tıkamak mıdır?


Mehmet Akif Ersoy ne güzel demiş;


"MEDENİYET DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR..."


Ey!..Devlet Ahalisi!...


Siz,bizleri böyle bir medeniyet anlayışına sahip olan bir birliğe mi sokucaksınız?...


Zaman,düşünme zamanıdır.


Zaman,geçmiş ile hesaplaşıp,geleceği kurgulama zamanıdır.


Zaman,geçmişten ders çıkarma zamanıdır.
 

birguldeste

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Yılbaşı neyimiz olur? Ramazan bayramımız mı, Kurban bayramımız mı?

Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yıllar da biliriz... Ki, hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi, efendi yıllardı.

Bu bahsi bu kadarla geçiyor ve Noel Baba'ya geliyorum: Memleketimize, herhâlde, Beyoğlu'ndan giren, Haliç'i atlayarak Fâtihlere, Aksaraylara, sonra Rumeli'ye ve Boğaz'ı aşarak önce Kadıköylere, Modalara ve sonra Üsküdarlara ve oradan Anadolu'ya geçen bu bunak, neyimiz olur? Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı yoksa Avrupalılıktan pîrimiz mi?

İstanbul'un Tepebaşı'ndan Adana'nın Tepebağı'na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir?

Bir fotoğrafına bakarsanız Havârîlere, öteki resmine bakarsanız Rasputin'e benzeyen buiskambil papazı, aramızda nenin nesidir?Bunu hiç merak ettiniz mi?

Siz bırakın da ben söyleyeyim onun kim olduğunu:

O, Haçlı Seferleri'nden kalma bir kılınç artığıdır. O zaman silâhla giremediği yerlere, şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.

O, evimize girerken eşeğini kapımızın arkasına bağlayan bir Piyer Lermit'tir. Kardeşlerini Mukaddes Savaş'a hazırlamaktan geliyor.

O, adıyla sanıyla bir misyonerdir ki kılığını değiştirmiş ve bizi avlamaya, kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan, çocuklarımızdan başlamıştır. Bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz, fedâkârlığının sebebini düşünmediniz mi?

Bırakın, onun hakkından ben gelirim: İşte sakalını çekince gördünüz, sakalı elimde kaldı ve altındanLücifer (şeytan) çıktı. Bilirsiniz ki, câsuslar da kıyâfetlerini ekseriyâ böyle değiştirirler. Bu, mezar beğenmeyen hortlağa ya yerini gösterin, yahut bırakın; Haç'ın da çarmıha gereyim onu.

Tehlikeyi sezer de kendiliğinden gitmeye kalkarsa çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız. Muhakkak bir şeyinizi çalmıştır.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
sade ve anlaşılır bir dille güzel anlatılmış Allah razı olsun...
Allahü teala cümlemizden razı olsun.
Yılbaşını kutlayıp hristiyanlara özenenlerde onlardandır hiç bir farkları yok hoş görü ayağına bidat ve küfür peki ya onlar biizm bayramlarımızı kutluyorlarmı maelsef gerizekalımı yok kutlayan müslümanlar varya gerizekalı birer aptaldırlar

Allahü teala razı olsun.Muhafaza eylesin inşallahü teala.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt