Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

YIKALIM PUTLARI Gönüldaşlar.... (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ey! Gönüller Sultanı... Ey Yüce Peygamberim!.. Şikayetim var Sana, lakin haya ederim. Gör ki yine bağlandı, kitap tutan ellerim Ölmedi Ebrehe'ler, Firavun'lar, Nemrut'lar, Binlerce yıldan beri, DİMDİK AYAKTA PUTLAR!

Ey Mahşerin gölgesi... Ey Canların cananı;
Küstü melekler bile, terketti bu viranı,
Gör ki devr-i cehalet, yine sardı cihanı
Ne Lut kavmi yok oldu, ne Medyen, ne Semud'lar;
Sanki hepsi yaşıyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Nice alim türedi; küfürle şirk arası;
Bin parçaya böldüler, bıraktığın mirası
Dillerinde... İslam'a, irtica iftirası;
Kur'an'a kin kusuyor, hak maskeli haydutlar,
Duruyorlar ya Nebi, DIMDIK AYAKTA PUTLAR

Kalmadı merhameti, kardeşin kardeşine,
Hak, adalet gelmiyor, zorbaların işine
Gör ki; düştü ümmetin, yine batıl peşine
Türbelerde adaklar, paçavralar çaputlar;
Dalalet kol geziyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR


Ekranları doldurdu; kan, kin, nefret, cinsiyet;
Çagdaslıkla şart oldu, sapıklarla ünsiyet.
Artık ayıplanıyor... Edep, haya, haysiyet;
Her kalıba giriyor, sahnelerde Tağut'lar;
Görüyorsun, Ya Resul!.. DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Bir yanda zalimlere, kul olmus münafiklar;
Bir yanda nefse tapan, her zillete layıklar.
Hepsi Kur'an'a karşı, galibiyet sayıklar;
Alkışlarla kalkıyor, bugün artık tabutlar;
Ölüme baş kaldırmış, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!


--------------------------------------------------------------------------------

Ey sevgililer sevgilisi , Habibullah_Resûlullah !,

Rahman’ın günahkâr, aciz, gafil, gözü yaşlı kulundan sana sunulan bir aciz namedir bu yazılan satırlar.... Sana bir mektup yazmak ; bir kâğıt parçasının üzerinde parçalanan yüreğimizi sana sunarken senin sohbetine dahil olma arzusuyla yanmak! Sana hasret çekmeyi unutmuş... sana lâyık-ı veçhile ümmet olamayan , günahlarıyla seni üzen , yaratılan her zerrenin senin aşkınla yandığını idrak edemeyen bizim şu küçük namemizi kabul edersen eğer , bir salâvat-ı şerifle sana sesleniyoruz bu satırlardan... Affet ya Resullullah (asm)! Affet sultanım.. Cüretimizi bağışla..!

Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah! Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!

Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evveline ve’l-âhirin , veselâmün ale’l-mürselin.


Gül Efendimizin dünyayı şereflendirdiği bu mübarek gecenin ; ümmetin uyanışına...dirilişine...şahlanışına...gönüllerimizin yeşermesine vesile olması dileğiyle mevlit kutlu ve kurtuluş olsun..amin!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
img-resized.png
Gerçek boyutundan [ 744 x 552 ] 77% oranında küçültüldü - Tam boy görmek için tıklayınız
canan1ft3fq2.jpg
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bir yanda zalimlere, kul olmus münafiklar;
Bir yanda nefse tapan, her zillete layıklar.
Hepsi Kur'an'a karşı, galibiyet sayıklar;
Alkışlarla kalkıyor, bugün artık tabutlar;
Ölüme baş kaldırmış, DİMDİK AYAKTA PUTLAR
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ey Mahşerin gölgesi... Ey Canların cananı;
Küstü melekler bile, terketti bu viranı,
Gör ki devr-i cehalet, yine sardı cihanı
Ne Lut kavmi yok oldu, ne Medyen, ne Semud'lar;
Sanki hepsi yaşıyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Nice alim türedi; küfürle şirk arası;
Bin parçaya böldüler, bıraktığın mirası
Dillerinde... İslam'a, irtica iftirası;
Kur'an'a kin kusuyor, hak maskeli haydutlar,
Duruyorlar ya Nebi, DIMDIK AYAKTA PUTLAR

Kalmadı merhameti, kardeşin kardeşine,
Hak, adalet gelmiyor, zorbaların işine
Gör ki; düştü ümmetin, yine batıl peşine
Türbelerde adaklar, paçavralar çaputlar;
Dalalet kol geziyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR


Ekranları doldurdu; kan, kin, nefret, cinsiyet;
Çagdaslıkla şart oldu, sapıklarla ünsiyet.
Artık ayıplanıyor... Edep, haya, haysiyet;
Her kalıba giriyor, sahnelerde Tağut'lar;
Görüyorsun, Ya Resul!.. DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Bir yanda zalimlere, kul olmus münafiklar;
Bir yanda nefse tapan, her zillete layıklar.
Hepsi Kur'an'a karşı, galibiyet sayıklar;
Alkışlarla kalkıyor, bugün artık tabutlar;
Ölüme baş kaldırmış, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!
 

alisay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
277
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!



emeğine sağlık, mübarek duygularımıza tercüman olmuşsun. ALLAH CC razı olsun.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!



emeğine sağlık, mübarek duygularımıza tercüman olmuşsun. ALLAH CC razı olsun.
....Allahcc e emanet ol gönüldaş...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
_esselam..._

Dava bayrağının yükselmesi , kadim vatanın işgalcilerden arındırılması , korunması ve mutlak fikrin yayılması için her türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, gayret sarfetmek ve bu yolda sıcak ve soğuk hertürlü savaşa-mücadeleye girmektir-garkolmaktır...Cihad işte bu..Bu süreçte anadan babadan yardan serden geçmek..davaların davası uğruna koşar adım gitmek şahadete...hayatı iman ve cihad bilmek ve bir ömür bu ateşle yanmak.. Daha açık bir ifade ile Allah (c.c.) tarafından kullarına verilmiş olan bedenî , malî , fikri ve zihnî kuvvetleri Allah yolunda kullanmak , o yolda feda etmektir... İnsanın maddî-manevî bütün varlığını Allah yolunda ortaya koyarak Hakk'ın düşmanlarını ortadan kaldırmak için savaşmasıdır "cihad"!İşte tatlı su müslümanlığı (uyuz-pısırık-teslimiyetçi-rehavi) bir zoka gibi yutturulmuş bu millete , yani olmayan bir müslümanlık....kumandan diyor ya ; ''iğdiş edilmiş akıllar'' diye..Üstadın sözü ; Bu dava hor , bu dava hakir , bu dava büyük! Ve görev ; Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koymak...!!! Zorların zoru bir mükellefiyet..ama mükellefiyet , işte has adamlara-sahici insan-müslüman soyuna bakar melul melul!
Şimdi kendi nefsimize dönelim ; _ Waldo sen neden burda değilsin!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
DOĞ EY GÜNEŞ


Her eylem yeniden diriltir beni
Nehirler düşlerim göl kenarında.

Doğ ey güneş erit taştan adamı
Ve kurut taşları diken elleri.

Kurtuluş haberi olsun dünyaya,
Ayırma üstümden bir an gölgeni

Ey deprem gel yetiş bu şehirlerin
Doğayı çarptıran konumlarına.

Babamın gölgesi koruyor beni
Ah ne güzel şehir bu eski şehir.

Dönüştür ey kalbim bahçeli eve
Anlamı ezen o makinaları.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
“Artık davamız yönünden kuru kuru sızlanma devri geçti. “Ey gençlik, neredesin? Vatan batıyor!” gibi ağlama edebiyatı yerine, tecavüzkâr olmaya çalışmak lâzımdır. Herkes bir “fikir çilesi” tekerlemesi tutturmuş gidiyor, ama fikir yok. Eylem? O zaten hiç yok. Mazlum rolünün risksizliğini öyle benimsemişler ve ağlamakla şahsiyet bulmuşlar ki, tecavüzkâr devrin açılmasını istemiyorlar. Zorla değil ya, böyle tipleri hiç sevmiyorum. Nefret ediyorum.” (Salih Mirzabeyoğlu, 30 Mayıs 1974)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
--------------------

atli_askerler.jpg



ATLILAR PUT ŞEHRİNE GEDİKLERDEN GİRECEK !
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
AYAKTA PUTLAR!

Ey Mahşerin gölgesi... Ey Canların cananı;
Küstü melekler bile, terketti bu viranı,
Gör ki devr-i cehalet, yine sardı cihanı
Ne Lut kavmi yok oldu, ne Medyen, ne Semud'lar;
Sanki hepsi yaşıyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Nice alim türedi; küfürle şirk arası;
Bin parçaya böldüler, bıraktığın mirası
Dillerinde... İslam'a, irtica iftirası;
Kur'an'a kin kusuyor, hak maskeli haydutlar,
Duruyorlar ya Nebi, DIMDIK AYAKTA PUTLAR

Kalmadı merhameti, kardeşin kardeşine,
Hak, adalet gelmiyor, zorbaların işine
Gör ki; düştü ümmetin, yine batıl peşine
Türbelerde adaklar, paçavralar çaputlar;
Dalalet kol geziyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR


Ekranları doldurdu; kan, kin, nefret, cinsiyet;
Çagdaslıkla şart oldu, sapıklarla ünsiyet.
Artık ayıplanıyor... Edep, haya, haysiyet;
Her kalıba giriyor, sahnelerde Tağut'lar;
Görüyorsun, Ya Resul!.. DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Bir yanda zalimlere, kul olmus münafiklar;
Bir yanda nefse tapan, her zillete layıklar.
Hepsi Kur'an'a karşı, galibiyet sayıklar;
Alkışlarla kalkıyor, bugün artık tabutlar;
Ölüme baş kaldırmış, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53


SERİYYE



Allah Resulünün (SAV), yüce şahıslarıyla bizzat katılmadığı, mübarek sancaklarını, nur halkası ashaplarından birine teslim ederek onun komutası altında gönderdikleri birliklerin gerçekleştirdiği siyasi ve askeri harekatlar..
Tesis edilen ilk SERİYYE'lerde gaye; Mekke ile Şam arası ticaret yolu gibi stratejik önem taşıyan bölgeleri kontrol altında tutmak, orada sağladığı hakimiyeti ve inisiyatifi gerektiğinde Mekkeli müşrikleri susturmak amacıyla değerlendirmek, hiç ummadıkları bir yerde ansızın karşılarına çıkabileceği izlenimini uyandırarak müşriklerin gözünü korkutmak… ilk SERİYYE'ler örgütlenmelerini bu ve bu doğrultudaki ara gayeler üzerinde tesis etti…
Suya düşen taşın merkezden çevreye genişleyerek dağıldığı dalgalar halinde, genişleyen, çağlar üzerinden aştı, "Onun olmadığı her yerde Onun olarak ben varım" düsturunca, Allah Resulünün (SAV) zamanın gaye noktası olduğunu idrakte bütün Müslümanların boynuna borç halkasını fert fert geçiriverdi.
Allah Resulü (SAV) zamanın gaye noktası olduğunu idrakte bütün Müslümanların boynuna borç halkasını fert geçiriverdi.
Allah Resulü (SAV), herhangi bir SERİYYE için sancağını ashaptan birine vereceği zaman, onu mescidin avlusuna diker, yiğitlerden bir seçim yaptıktan sonrada harekat anı gelmeden SERİYYE KUMANDANI'na gidecekleri yeri söylemezlerdi… Bütün manaların yekununu şahsında toparlamış olduğu halde, kumandanlığında "ne idüğü"nü remzlendiren Allah Resulü (SAV), bazen de SERİYYE komutanına ağzı kapalı bir mektup verir, gidecekleri yeri bilmeden kaba hatlarıyla yönlendirir ve onlara tarif ettikleri yere gelmeden mektubu açmamalarını tembih ederdi… Amaç, en ince bir tedbir halinde, düşmana bilgi sızmasını önlemek… Veda haccında, yüz kusur bin sahabe karşısında, "Şahid Ol Ya Rab, Şahid Ol Ya Rab, Şahid Ol Ya Rab" nidası ile Allah ( C.C)'ı şahit tutarak ümmetine emanet ettiği Allah (C.C)'ın Kitabı ve Sünnetiyle, aslında her bir yiğide, gideceği mevkii tayin ederek, mektubunu teslim etmişti.
Kimi mevkiini bulmuş ve açmasıyla ödeyeceği bedelin nefsinde uyandırdığı ürkeklikle mektubunu açmamış, kimi beceriksizliğiyle mektubunu yanlış anlayarak mecrasını şaşırmış, kimi kaybolmuş, kimi mektubunu yanlış anlayarak mecrasını şaşırmış, kimi kaybolmuş, kimi mektubu basit bir postacı keyfiyetiyle bile taşıyacak alakayı yitirmiş…
İşte 21. asır İslam Dünyasının, içerisinde bulunduğu "Kumandanına Riayet" hali.. Sizce basit bir bedahat haliyle bile her an, O (SAV)'nun yönlendirdiği mecreyi sezemez, keskin bir asker titizliğiyle mektubunu açamaz mıyız? Vakit geçiyor… O (SAV)'nun işaret ettiği noktada, O (SAV)'nun adına… MEKTUBUNUZU AÇINIZ…!!!
Müşriklere her an karşılarına çıkılabileceği, her an şiddetli bir balyoz hükmünde tepelerine inilebileceği hissini ilham ederek, İslam'ın serçelerin ötüşlerinde bile bir nizam ve intizam isteyen adalet kılıcını imansız ler kafanın tepesinde hazır bulunduran SERİYYE, Müslüman Türk'ün Anadolu'sunda, zarfına sıkışmış bir mektup halinde… Zarfından söküleceği ve okunacağı günü beklemekte… Ancak O okununca, milyonlar huzurunda, maymun kafasından daha soylu bir kafaya sahip olmayan kafasızlar, kafaları üzerindeki şakırdıyı fark edecek, mukaddesatlarımıza saldırılarındaki rahatlıklarını yitireceklerdir. Evet O okununca sanları okunacak…
Biliyoruz, O (SAV)'na ve SERİYYE'sine tam manasıyla layık olmak, "Had Pazılarımızın" kaldırabileceği, altından kalkabileceği iş değil… Haddimizi bilerek; maneviyatı kol kol, bucak bucak dünya coğrafyasını dolanırken, Maddesinin irtihali sebebiyle, SERİYYE'sine kabul olunma nasibini arıyoruz. "14 Asır evvelki köhnemiş zihniyet" saçmasının, normale büründüğü bir anormallikte, 14 asır geçmiş olmasın rağmen böyle bir nasibi aramanın bile bir nasip işi olduğunu takdire bırakıp, haddimize riayetle;
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
BİZ SERİYYEYİZ, RESUL(SAV)'UN İZİNDEYİZ!!!
Gençlik… Avuçlarımıza yerleştirilmiş bir parça buz… Ne kadar parmaklarını kapatıp sarılırsa kendisine, o kadar çabuk eriyip gidiyor avuçlarından… Allah ( C.C)'ın kuluna emanet ettiği canda emanet, bir lahzalık letafet ve aksiyon zirvesi… Avuçlarındaki buzu henüz erimemiş sayılacak biri olarak yakından ve özünden bir tesbit… Yani içlerindeyken derinliğine, içlerinde olmama rağmen dışlarındayken genişliğine bir tesbit;
Ruh kenefeçisine, en ince ve en zarif dokunuşlarla, iplik iplik aşkını nakşetmesi gerektiği bir yama, elinde en kaba mezarcı kazması iştigalinde bulunduğu mevzusunun mahrumu ve yıkıcısı… Kazmasına mahkum… "İyilik yap, denize at. Balık görmezse Halık görür" düstrunca, ulvi duygularından mahrum olduğunun bile mahrumluğunda, ulvi soydan gibi görünen her davranış kıpırdanmasında, en adi pop artistinden bile daha ifşacı ve reklam dolu… Toprağın boyumuzdan aşacağı güne doğru, avuçlarındaki buz eriye dursun, kafasında Yaradanına vereceği hesaba dair hiçbir telaş ve girişim bulundurmayan gençliğimiz, kurallarını süfli beşerin çizdiği gölge tiyatrosunda en hareketli şekilde, sahnedeki yerini almış, rolünü icra memuriyetinde… gözler çakıldan, kalpler plastikten, beyinler kartondan… Soysuzlaşan metropol şehirlere, toprağıyla namuslu Anadolu'mdan iffet getirmesi gerekirken, metropollerin soysuzluğunda iffetini yitiren kızlarımız… Onlar, bir göz kaymasıyla yüzlerine bakıldığında, al elma gibi kızarması gereken bizim kızlarımız… Anadolu'nun kızları… Ne kadar ağlasak yeridir… Her bir köşeyi tutmuş bin türlü serserisinden tutunda, üniversitesindeki hocasına kadar, bir avmış gibi üzerine ağlar atıla duruşu, tepe tepe Anadolu'nun hatırına olsun, bekliyoruz…
Şube şube gençlerimiz maddenin kodeslerinde mahkumiyette… Nazlı vatanımın pazarlarında, fabrikalarında, çarşılarında, tamirhanelerinde, işporta tezgahlarında.. Daha nere ve nerelerinde, genç imamlar "ekmek mahkumluğunda" cebren çalına dursun, ümidimizin motor kuvvetini kendisine bağladığımız, üniversite gençliği, önüne yığılan mevzuat saçması bir dağ dolusu kitaptan, değil öteleri izlemeyi, burnunu ucunu bile göremiyor… Küflü kütüphane raflarında, epislelamos bağının yaşama koşullarını araştırırken küflene dursun, onu bulutlar üzerinden aşıracak iman ve idrak çilesine erdiği şafağı yakınlaştırmak, altından mağaması çıksın diye kalp patlamasını sağlamak için, karınca kararınca, kervanımızı yürütmeye devam diyoruz… Evet, önündeki "mevzuattan dağ" üzerine yıkılmadan tekmeyi koy ki, altında mevzuatçılar ezilsin… Çatlat ki kalbini, altından mağman çıksın… O (SAV)'nun sancağından zerre koku alırsan ilk gördüğün kervan iştirak et … Ya da;
...AÇ MEKTUBUNU, YÜRÜT KERVANINI…
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ülkücüye…
Sen, Anadolu'nun atom moleküllerince kanı kaynayan tabiattan sermaye… Sen, rengini kanla kıvama erdirmiş toprağının kokusunca sert bakışla… Sen, göz göz evlerinin "sistemin" giremediği sistemsiz sokaklarında ejderha gözlerince, kasvete korkuya dönüştüğü mahallenin kabadayısı… Sen aksakallı dedence nur, "yazması" ancak alnından çenesine dek gizemini salıcı ve ardınca tam esrarını muhafaza edici ninence haya… Sen, alemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Resul-u Ekrem'in ( S.A.V) DİZLERİ DİBİNDE EMEKLEYEN YETİM ÇOCUKSUN…
Sen ancak okşama edasıyla körpecik başında gezinen O mübarek eli, üflediği nefesle kıymete bürünür, masumluğunu ve asilliğini "hak ordusundan" güçlü bir yumruk olmakla muhafaza edebilirsin…
Küresel çapta işleyen "kültür" senaristlerinin, rolünü ve senaryonu bozmak üzere, üzerinde çalıştıkları bir hikayesin sen… Peygamberinin (S.A.V ) dizlerinde başı okşanan yetim… Seni o mübarek dizden kaydırıp, karanlık yüzlerin karanlık ordularında "er" etmek niyetindeler… Ulusallaşacakmışsın…!!! "Allah (C.C) yoktur" diyenle seni bir potada, "ulusallaşma potasında" eritmeye çalışanların, yakıt depolarının hangi benzinle doldurulduğunu sezmen için, "YA ALLAH" demen, yetecektir elbet… Öyle ya, sistemli bir şekilde "Ulusallaşma" şarkısını çığıran koroda yer tutan bin renkli cümbüşün anıran notalarına bir göz atarsan, sana ancak buram buram Anadolu kokan Müslüman-Türk tavrınla "Hadi Ulan" demek düşer. Maocu nota, pornofesör nota, paracı nota, ak nota, kara nota… Bu mozaik korodan ancak, orman şarkısı dinlenir…
Bir zamanlar abdestsiz bile girilmeyen otağlarında otağ kurmuş abdestsizlerin istismarı ile, bütün yük ve çileyi nefsinde toparlayan, adamlığın ne idüğü örnekleştirecek, "Reislik" müessesen yeşilçamdan ilhamlı "Maho Ağa"lık tiplemesine dönüşmüş, yuvan artistlerin artistliklerini sahnelediği, bırak dava deriliğinde boğulmuşluğunu, davanın nedirliğini bile umurlarında yaşatmayan, aşksız kazmaların ekmek kapılarına inkilap etmiştir… İradeni ve hak ile batılı ayırma inceliğini felçli kabul edip, "sus ve teslim ol" yaftasıyla, kirli niyetlerine zincirlemeye çalışanlara, ne gibi bir karşılık vermen gerektiğini seziyorsundur herhalde…
Bir tarafta, bir yahudi bozmasıyla kadı önünde diz çöken ve yargılanan Peygamber müjdesinin mazhariyetine sahip deden, koca sultan Hz. Fatih; bir tarafta " Sözü üstüne söz tanımayan" ve bütün alçaklıklarını "Lider-Teşkilat-Doktrin" söylemi ile peçeleyen sümüklüler… Kendisi ile yolda karşılaşınca şeytanın yolunu değiştirdiği, kendisinden öfkeli bir nazar yiyince güneşin solduğu Hz. Ömer'e bir iç kıyaslamayla avamdan sayılabilecek bir sahabe "Şaşarsan, seni kılıçlarımızla düzeltiriz ya Ömer" demek cesaretini bulabiliyorsa gerisini var sen kıyas et… Anadolu'da düşmüş sancağı doğrultma borcu altında olan sensin… O sancak küfür emperyalizmine karşı başı dik dalgalanıyor iken, koca İslam dünyasında körpecik bebelerin sütünden, doksanlık dedelerin kefenine kadar bir nizam ve intizam vardı… Ya şimdi… Namert kabadayılar dünyasında körpe çocuk muamelesiyle hırpalanmışlık…
Ey yiğit kabadayı… Kaldır ki sancağını, çeçenyalı keleşine kurşun, Filistinli sapanına taş koysun…
Dünya Türk'ün eski günlerini özleye dursun, biz de senin bir iç hesaplaşmayla eski günlerine döneceğiz günü heyecanla selamlıyoruz… Kendimizi kendisinde bulduğumuz Anadolu Kabadayısı… "Ulusallaşmakmış", "Maholuk Makamıymış", şuymuş, buymuş…
Sen ne yapacağını bilirsin…
ALLAH (C.C)'A İTAAT ETMEYENE, İTAAT ETME!!!
Servet TURGUT
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
O heykeli yıkacaksınız tez elden.




Osmanlı'da Avusturya ve halkına : " NEMSE" ya da " NEMÇE " denirdi.
COLOR]
Başörtülü bir kadın heykelini bütün vücudunu çıplak olarak " TÜRK LOKUMU " diye kim dikti? Yine Nemçeliler,yani AVUSTURYA...
Ey Avusturya'da yaşayan Türkler tez elden o heykeli yer ile yeksan etmezseniz yedi ceddiniz ervahına YUH OLSUN.
Ve ey Nemçe halkı birgün tekrar o çok korktuğunuz Viyana kapılarına gelirsem en fazla vergiyi sizlerden alıp dünya yoksullarına dağıtmazsam bana da YUH OLSUN.
Bu şiir Nemçe halkı ve yöneticilerinedir :

Hazır ol vaktine Nemçe kralı
Yer götürmez asker ile geliyor
Patriklerin inmiş tahttan diyorlar
Bir halife kalmış o da geliyor.

Yetmiş bin var siyah postal giyecek
Seksen bin var Allah Allah diyecek
Doksan bin var tatlı cana kıyacak
Yüz bini de Tatar Han'dan geliyor.

Gelen Ahmet Paşam kendidir kendi
Altmış bin dal kılıç kusuru cündi
Kaçma kafir kaçma ölümün şimdi
Hacı Bektaş Veli kalkmış geliyor.

Şevketlu efendim,sultan-ı vezir
Altmış bin kılıçlı yanında hazır
Deryalar yüzünde Bozatlı Hızır
Benli Boz'a binmiş o da geliyor.

Karacaoğlan der ki:Burda durulmaz
Güler yüzlü tatlı cana doyulmaz,
Gökteki yıldızdan çoktur,sayılmaz
Yedi iklim,dört köşeden geliyor.


 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Ey! Gönüller Sultanı... Ey Yüce Peygamberim!.. Şikayetim var Sana, lakin haya ederim. Gör ki yine bağlandı, kitap tutan ellerim Ölmedi Ebrehe'ler, Firavun'lar, Nemrut'lar, Binlerce yıldan beri, DİMDİK AYAKTA PUTLAR!

Ey Mahşerin gölgesi... Ey Canların cananı;
Küstü melekler bile, terketti bu viranı,
Gör ki devr-i cehalet, yine sardı cihanı
Ne Lut kavmi yok oldu, ne Medyen, ne Semud'lar;
Sanki hepsi yaşıyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Nice alim türedi; küfürle şirk arası;
Bin parçaya böldüler, bıraktığın mirası
Dillerinde... İslam'a, irtica iftirası;
Kur'an'a kin kusuyor, hak maskeli haydutlar,
Duruyorlar ya Nebi, DIMDIK AYAKTA PUTLAR

Kalmadı merhameti, kardeşin kardeşine,
Hak, adalet gelmiyor, zorbaların işine
Gör ki; düştü ümmetin, yine batıl peşine
Türbelerde adaklar, paçavralar çaputlar;
Dalalet kol geziyor, DİMDİK AYAKTA PUTLAR


Ekranları doldurdu; kan, kin, nefret, cinsiyet;
Çagdaslıkla şart oldu, sapıklarla ünsiyet.
Artık ayıplanıyor... Edep, haya, haysiyet;
Her kalıba giriyor, sahnelerde Tağut'lar;
Görüyorsun, Ya Resul!.. DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Bir yanda zalimlere, kul olmus münafiklar;
Bir yanda nefse tapan, her zillete layıklar.
Hepsi Kur'an'a karşı, galibiyet sayıklar;
Alkışlarla kalkıyor, bugün artık tabutlar;
Ölüme baş kaldırmış, DİMDİK AYAKTA PUTLAR

Ey! Beşerin Rehberi... Ey! Nebiler Serveri;
Bilirim ki; bulunmaz, mü'minde aczin yeri.
Müsterihim. Etsem de, bunca şikayetleri;
İslam ufuklarında, asla sönmez umutlar;
Bugün degilse bile, YARIN ÇÖKECEK PUTLAR!


--------------------------------------------------------------------------------

Ey sevgililer sevgilisi , Habibullah_Resûlullah !,

Rahman’ın günahkâr, aciz, gafil, gözü yaşlı kulundan sana sunulan bir aciz namedir bu yazılan satırlar.... Sana bir mektup yazmak ; bir kâğıt parçasının üzerinde parçalanan yüreğimizi sana sunarken senin sohbetine dahil olma arzusuyla yanmak! Sana hasret çekmeyi unutmuş... sana lâyık-ı veçhile ümmet olamayan , günahlarıyla seni üzen , yaratılan her zerrenin senin aşkınla yandığını idrak edemeyen bizim şu küçük namemizi kabul edersen eğer , bir salâvat-ı şerifle sana sesleniyoruz bu satırlardan... Affet ya Resullullah (asm)! Affet sultanım.. Cüretimizi bağışla..!

Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah! Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!

Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evveline ve’l-âhirin , veselâmün ale’l-mürselin.


Gül Efendimizin dünyayı şereflendirdiği bu mübarek gecenin ; ümmetin uyanışına...dirilişine...şahlanışına...gönüllerimizin yeşermesine vesile olması dileğiyle mevlit kutlu ve kurtuluş olsun..amin!











Selamün Aleyküm Kardeşim
Emeğine Yüreğine Sağlık. ALLAH Razı Olsun.
Selam ve dua ile....
A'lamenittebeğalhüda
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allahu EKber Çok güzel.Allah Razı olsun paylaştığın için.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt