Gözlerinin hasretinde yüreğim boşluklarda sesini arıyor. Yankılansa sesin odamda ve gözlerin geceme yıldız misali düşse yeter bana. Başka bir şey istemiyorum
Bir tek gülüşün tüm acılarıma iyi gelecek kadar güzel ve seninle yaşayacağımız güzel günler tüm hayatıma bedel
Boş duvarlara ismini söylüyorum ve seni yıldızlara soruyorum acaba neler yaptı diye Vurulmuşum sana gözlerine yanıyorum bir alev topu gibi. Hasretin sanki volkan gibi köşebaşlarında patlıyor. Sensiz düşüncelere dalsam her fikrim kör kurşunlara isabet ediyor. Gözlerinden mahrum gecelerim katrana boyanıyor
Uçurtmalarımı senden haber alır mı diye omuzlarımdan kaldırdım. Yüreğimi göçmen kuşlarla sana yolladım. Boş gelmeyeceklerdi biliyorum. Yüreğini ve gözlerini bırakacaklardı avuclarıma
Acıların yarınlarda müjde kokan çiçeklerdi. Düşünsene karların altındaki çitlenbikleri Aylarca toprakla kar arasında kalırlar ama içlerinde hiçbir zaman umutsuzluğa yenilmezler. Yaprakları hazanı andırsa da içindeki umutlarını sererler dudaklarına Bahar oldu mu nazlı bir gelin gibi güneşin koynuna girerler. Tüm umutlarını güneşle sevda kokan yüreklere sererler
Aynı o misal sen de hiçbir şeye yenilmeyeceksin. Yarınlarını bahar edip içindeki sevgi yapraklarını yüreğime sunacaksın. Her yaprağında ölümüne sevdanın naif duruşunu yalnızlığa karşı dik başlılığını ve acılara karşı metanetini göreceğim. Gördükçe sımsıkı saracağım seni Bırakmayacağım seni acıların kollarına
Bu kadar kolay pes etmeyecektik fani yaralarımıza İyileşmesi yıllar sürecek acılarına ben her gün nefesimle merhem olacağım. Yavaş yavaş iyileşeceksin Her güneşte sana umutları bırakacağım ve gözlerin dünden daha iyi parlıyorsa o zaman daha çok saracağım iyileşmen için.
Tüm acılarına ben kefilim Yeter ki sen mutluluklara gülümse
Alıntı