Cüneyd Suavi ‘Hayatın İçinden’ kitabından en güzel dini ve ahlaki hikâyeler…Yeşil elbise... Kardeşlerim mutlaka okuyun. İbretlik... Bazen bir tebessüm, bazen de bir damla gözyaşı…
Bu hikâye belki de kitabın en güzel hikâyesi…
YEŞİL ELBİSE
Yolda karşılaştığımızda, ezan okunuyordu
—Gel seni camiye götüreyim, dedim Bugün Cuma biliyorsun
Alaycı bir tavırla:
—Ben camiye gitmem, dedi Boşuna ısrar etme!
—Peki! dedim Neden direniyorsun?
—Ne bileyim işte, diye burun kıvırdı Çevrenin de tesiri var herhalde Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri aşınır diye endişe ediyorum
İster istemez gülerek:
—Herhalde şaka yapıyorsun, dedim Bunun için cami terk edilir mi?
—Ciddi söylüyorum, dedi Giyimime çok düşkünüm bilirsin Özellikle yeşil giydiğimi de…
Gerçekten de öyleydi En lüks mağazalardan aldığı elbiselerini, yeşilin bir başka tonundan seçer, her zaman jilet gibi ütülü tutardı
—Hayatında hiç camiye gittin mi? diye sordum
—Çocukken dedemle gitmiştim dedi Fakat artık gitmeye niyetim yok
Söyledikleri beni çok şaşırtmış, bu konuyu açtığıma pişman etmişti Daha sonra el sıkışıp ayrıldık
Onunla sohbetimden 2 ay sonra, kendisinin camide olduğunu söylediler
Hemen oraya koştum
Bahçedeki namaz saflarının en önündeydi ve üzerinde yine yeşiller vardı
Yanına sokulup, kısık bir sesle:
—Hani? dedim Camiye gelmeyecektin?
Sesini çıkaramadı Çünkü musalla taşının üstünde, yeşil örtülü bir tabutta yatıyordu
Bu hikâye belki de kitabın en güzel hikâyesi…
YEŞİL ELBİSE
Yolda karşılaştığımızda, ezan okunuyordu
—Gel seni camiye götüreyim, dedim Bugün Cuma biliyorsun
Alaycı bir tavırla:
—Ben camiye gitmem, dedi Boşuna ısrar etme!
—Peki! dedim Neden direniyorsun?
—Ne bileyim işte, diye burun kıvırdı Çevrenin de tesiri var herhalde Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri aşınır diye endişe ediyorum
İster istemez gülerek:
—Herhalde şaka yapıyorsun, dedim Bunun için cami terk edilir mi?
—Ciddi söylüyorum, dedi Giyimime çok düşkünüm bilirsin Özellikle yeşil giydiğimi de…
Gerçekten de öyleydi En lüks mağazalardan aldığı elbiselerini, yeşilin bir başka tonundan seçer, her zaman jilet gibi ütülü tutardı
—Hayatında hiç camiye gittin mi? diye sordum
—Çocukken dedemle gitmiştim dedi Fakat artık gitmeye niyetim yok
Söyledikleri beni çok şaşırtmış, bu konuyu açtığıma pişman etmişti Daha sonra el sıkışıp ayrıldık
Onunla sohbetimden 2 ay sonra, kendisinin camide olduğunu söylediler
Hemen oraya koştum
Bahçedeki namaz saflarının en önündeydi ve üzerinde yine yeşiller vardı
Yanına sokulup, kısık bir sesle:
—Hani? dedim Camiye gelmeyecektin?
Sesini çıkaramadı Çünkü musalla taşının üstünde, yeşil örtülü bir tabutta yatıyordu