ARKADAŞLAR BU HABERİ BELKİ KIZANLARINIZ OLABİLİR AMA BUNU DESTEKLEYEN OLMADIĞINI UMARAK VERİYORUM
Ondan kork, bundan kork, çuvaldaki undan kork!
02/05/2007 - 07:55
HAKAN ALBAYRAK - YENİ ŞAFAK
1 Mayıs 2007, Salı, saat 15:22.
Anayasa Mahkemesi'nin "367" ile ilgili kararı henüz belli değil; ama hükümetin hangi duruma göre hangi tavrı alacağı belli gibi.
"367 şart değil" kararı çıkarsa, seçim süreci aynen devam edecek ve Abdullah Gül üçüncü turda cumhurbaşkanı seçilecek inşaallah.
"367 şart" kararının çıkması halinde ise, Anavatan Partisi'nin taahhüt ettiği şartsız destek alınarak, cumhurbaşkanını halkın seçmesini de içeren bir anayasa değişikliğine gidilecek.
Her iki durumda da CHP'ye "Geçmiş olsun" diyeceğiz.
Hele, CHP'nin dediği olursa hepten "Geçmiş olsun" diyeceğiz.
Çünkü, Anayasa Mahkemesi'nin CHP'yi 'haklı' çıkarması halinde gündeme gelecek olan anayasa değişikliği, Çankaya Köşkü'nü CHP'ye ve genel olarak CHP zihniyetine bir daha açılmamak üzere kapatacaktır.
Milletle didişerek milletin oylarına talip olan bu zihniyette bir cumhurbaşkanı adayının millet çoğunluğu tarafından tercih edildiğini tahayyül etmek için kendimi zorluyorum, zorluyorum, ama, ı-ıh, bir türlü tahayyül edemiyorum.
Bu memlekette CHP'li olmak kadar zor bir şey var mı?
Siyasi bir başarı bile kazansalar kendi kalelerine gol atmış oluyorlar.
Bütün stratejileri, bütün taktikleri yerlerde sürünüyor.
Şu "erken seçim" talebi dahil!
"Erken seçim" deyip duruyorlar, ama bu konuda bir "hodri meydan"ın altından kalkacak durumda değiller.
Erken seçim demek yaz aylarında seçim demek, yaz ayları demek tatil demek, tatil demek CHP'nin sandıkta zafiyete düşmesi demek…
Yazı geçirip "erken seçim"e öyle gitsek, bu sefer Ramazan!
E, Ramazan atmosferi de CHP'ye yaramaz.
Hay aksi… Ne yapsak ki?
Ondan kork, bundan kork, çuvaldaki undan kork!
02/05/2007 - 07:55
HAKAN ALBAYRAK - YENİ ŞAFAK
1 Mayıs 2007, Salı, saat 15:22.
Anayasa Mahkemesi'nin "367" ile ilgili kararı henüz belli değil; ama hükümetin hangi duruma göre hangi tavrı alacağı belli gibi.
"367 şart değil" kararı çıkarsa, seçim süreci aynen devam edecek ve Abdullah Gül üçüncü turda cumhurbaşkanı seçilecek inşaallah.
"367 şart" kararının çıkması halinde ise, Anavatan Partisi'nin taahhüt ettiği şartsız destek alınarak, cumhurbaşkanını halkın seçmesini de içeren bir anayasa değişikliğine gidilecek.
Her iki durumda da CHP'ye "Geçmiş olsun" diyeceğiz.
Hele, CHP'nin dediği olursa hepten "Geçmiş olsun" diyeceğiz.
Çünkü, Anayasa Mahkemesi'nin CHP'yi 'haklı' çıkarması halinde gündeme gelecek olan anayasa değişikliği, Çankaya Köşkü'nü CHP'ye ve genel olarak CHP zihniyetine bir daha açılmamak üzere kapatacaktır.
Milletle didişerek milletin oylarına talip olan bu zihniyette bir cumhurbaşkanı adayının millet çoğunluğu tarafından tercih edildiğini tahayyül etmek için kendimi zorluyorum, zorluyorum, ama, ı-ıh, bir türlü tahayyül edemiyorum.
Bu memlekette CHP'li olmak kadar zor bir şey var mı?
Siyasi bir başarı bile kazansalar kendi kalelerine gol atmış oluyorlar.
Bütün stratejileri, bütün taktikleri yerlerde sürünüyor.
Şu "erken seçim" talebi dahil!
"Erken seçim" deyip duruyorlar, ama bu konuda bir "hodri meydan"ın altından kalkacak durumda değiller.
Erken seçim demek yaz aylarında seçim demek, yaz ayları demek tatil demek, tatil demek CHP'nin sandıkta zafiyete düşmesi demek…
Yazı geçirip "erken seçim"e öyle gitsek, bu sefer Ramazan!
E, Ramazan atmosferi de CHP'ye yaramaz.
Hay aksi… Ne yapsak ki?