-Esmani-
Kayıtlı Kullanıcı
ALINTIDIR
Akıl, kendi nefsine, yedi organının isyandan muhafazası için tavsiyede bulunacaktır:
1. Göz hakkında ,haram olan şeylerden muhafaza için tavsiyede bulunacak, yabancıya veya bir müslüman kardeşinin mahrem yerine bakmamayı, müslümana hakaret gözüyle bakmamayı, hatta boş şeylere bakmamayı tavsiye edecek. Allah-u Zülcelal gözlerini niçin yarattıysa, onları o görevde kullanmayı nefsine tavsiye edecek ve yardımcı olacak. Kur'an-ı Kerim okuyacak, bakmış olduğu şeylere ibret nazarıyla bakacak vb.
2. Diline gelince; onun kemiği yoktur, yaratılış olarak serbesttir. Dilini; gıybet, yalan, dedikodu, koğuculuk, kendini övme, başkalarını yerme vb. gibi şeylerden muhafaza edecek. Zira dil; Allah-u Zülcelal'i zikretmek, ibadet etmek, tekrar tekrar okumak, okutmak, insanları doğru yola çağırmak, dargınların arasını bulmak gibi işler için yaratılmıştır. Nefsine; dilini Allah-u Zülcelal'in zikrinde kullanmayı şart koşmalı. Çünkü mü'min'in konuşması zikir, düşünmesi tefekkür, bakışı ibrettir. Ağzından çıkanları bir yazanın olduğunu da asla unutmaz.
3. Midesine gelince onu da haram yiyip içmekten men edecek. Hatta helal yiyeceklerden de fazla miktarda yedirmemeli, ancak ihtiyacı kadar vermeli. Muhalefet ettiği takdirde, bir çok şeyden onu mahrum edeceğini şart koşmalıdır. Bütün âzâlarını da Allah-u Zülcelal'in yasak ettiği şeylerden men edecek ve niçin yaratıldı ise ona göre hareket ettirecektir.
4. Eline harama uzanmayı yasaklayacak ve salih amellere teşvik edecektir.
5. Ayaklarını Allah-u Zülcelal'in yasakladığı işlere değil, emir buyurduğu tarafa yöneltmelidir.
6. Kalbini de hoş olmayan ve zarar verecek şeylerden muhafaza etmelidir. Diğer azalardan daha fazla, kalbe özen göstermelidir. Çünkü insanlar, en çok, kalple alâkalı hastalıklara müptelâdır. Zahiri âzâların isyan ve taatleri gizli değildir, insan açıkça bunları görür, bilir. Kalbi hastalıklar ise batınidir, gizlidir. Bu sebeple kalbini müslüman kardeşine kinden, çekememezlikten, hasetten muhafaza etmeli, şefkat ve merhametle doldurmalıdır,
7. İbadetini sadece Allah (Celle Celâluhu) rızası için yapmalı, riyadan, gösterişten ve dolayısıyla münafıklıktan uzak durmalıdır.
Şeyh Hasan-ı Şazeli (K.S.) buyuruyor ki; "Benim habibim bana tavsiyede bulundu ve şöyle vasiyet etti:
1. Ayaklarını, Allah-u Zülcelal’den sevap umduğun yere at, başka yerlere atma!
2. Masiyetten emin olduğun yerlerden başka yerlerde oturma! (Yani, seni Allah-u Zülcelal’den gafil edecek yerlerden sakın!)
3. Allah-u Zülcelal'e itaat üzere, sana yardımcı olacak kimseden başkası ile arkadaşlık yapma!
4. Kendi nefsine uyarak bir şey seçip onu arzu etme! Ancak, sana yakin hasıl olacak, doğruluğundan emin olduğun şeyleri seç!"
Akıl, kendi nefsine, yedi organının isyandan muhafazası için tavsiyede bulunacaktır:
1. Göz hakkında ,haram olan şeylerden muhafaza için tavsiyede bulunacak, yabancıya veya bir müslüman kardeşinin mahrem yerine bakmamayı, müslümana hakaret gözüyle bakmamayı, hatta boş şeylere bakmamayı tavsiye edecek. Allah-u Zülcelal gözlerini niçin yarattıysa, onları o görevde kullanmayı nefsine tavsiye edecek ve yardımcı olacak. Kur'an-ı Kerim okuyacak, bakmış olduğu şeylere ibret nazarıyla bakacak vb.
2. Diline gelince; onun kemiği yoktur, yaratılış olarak serbesttir. Dilini; gıybet, yalan, dedikodu, koğuculuk, kendini övme, başkalarını yerme vb. gibi şeylerden muhafaza edecek. Zira dil; Allah-u Zülcelal'i zikretmek, ibadet etmek, tekrar tekrar okumak, okutmak, insanları doğru yola çağırmak, dargınların arasını bulmak gibi işler için yaratılmıştır. Nefsine; dilini Allah-u Zülcelal'in zikrinde kullanmayı şart koşmalı. Çünkü mü'min'in konuşması zikir, düşünmesi tefekkür, bakışı ibrettir. Ağzından çıkanları bir yazanın olduğunu da asla unutmaz.
3. Midesine gelince onu da haram yiyip içmekten men edecek. Hatta helal yiyeceklerden de fazla miktarda yedirmemeli, ancak ihtiyacı kadar vermeli. Muhalefet ettiği takdirde, bir çok şeyden onu mahrum edeceğini şart koşmalıdır. Bütün âzâlarını da Allah-u Zülcelal'in yasak ettiği şeylerden men edecek ve niçin yaratıldı ise ona göre hareket ettirecektir.
4. Eline harama uzanmayı yasaklayacak ve salih amellere teşvik edecektir.
5. Ayaklarını Allah-u Zülcelal'in yasakladığı işlere değil, emir buyurduğu tarafa yöneltmelidir.
6. Kalbini de hoş olmayan ve zarar verecek şeylerden muhafaza etmelidir. Diğer azalardan daha fazla, kalbe özen göstermelidir. Çünkü insanlar, en çok, kalple alâkalı hastalıklara müptelâdır. Zahiri âzâların isyan ve taatleri gizli değildir, insan açıkça bunları görür, bilir. Kalbi hastalıklar ise batınidir, gizlidir. Bu sebeple kalbini müslüman kardeşine kinden, çekememezlikten, hasetten muhafaza etmeli, şefkat ve merhametle doldurmalıdır,
7. İbadetini sadece Allah (Celle Celâluhu) rızası için yapmalı, riyadan, gösterişten ve dolayısıyla münafıklıktan uzak durmalıdır.
Şeyh Hasan-ı Şazeli (K.S.) buyuruyor ki; "Benim habibim bana tavsiyede bulundu ve şöyle vasiyet etti:
1. Ayaklarını, Allah-u Zülcelal’den sevap umduğun yere at, başka yerlere atma!
2. Masiyetten emin olduğun yerlerden başka yerlerde oturma! (Yani, seni Allah-u Zülcelal’den gafil edecek yerlerden sakın!)
3. Allah-u Zülcelal'e itaat üzere, sana yardımcı olacak kimseden başkası ile arkadaşlık yapma!
4. Kendi nefsine uyarak bir şey seçip onu arzu etme! Ancak, sana yakin hasıl olacak, doğruluğundan emin olduğun şeyleri seç!"