YAŞIYORUZ AMA NASIL…
"Tıpkı kalabalık bir asansördeymişcesine, birbirimize değmeden yaşıyoruz.
Her birimiz kapıya doğru dönmüş, ellerini ya önünde birleştirmiş ya da iki
yana sıkıca yapıştırmış, kimseye dokunmamaya ve dokunulmamaya çalışarak.
Kat ışıklarını takip eder gibi, tek bir yöne bakarak ve her türlü iletişimin
önüne baştan geçerek. Yalnız kaldığımız nadir anlarda aceleyle asansörün
aynasında kendimize bakar gibi, arada bir içimizi yoklayarak ve her
seferinde kendimizde bir şeyi beğenmeyerek, yalnızlık duygusu daha bir
artarak.
Ara sıra duyduğum tipik asansör müziğini, sokaklarda yürürken de duyuyorum sanki:
"Yalnızsın, ama korkma, kalabalığın arasındasın. Meraklanma, herkes senin
kadar yalnız. Endişelenme de, kimse dokunmayacak sana. Diğerleri de senin
kadar korkak. Hiç kimsede de; 'Ben geldim. Beni dinler misin? Tanımaya
çalışır mısın?' diyecek cesaret yok. Aman sakın, gözlerini yana kaydırma.
Dümdüz, duygusuz bir ifadeyle sabitle bakışlarını.
Asansör durunca da hızla hareket edip, ayrıl asansörden, veyahut yoldaysan,
sert, kararlı adımlarla yürü yolunda, nereye gideceksen. Sanki çok önemli
bir işin varmış, kime, nereye gideceğini biliyormuşsun gibi.'
Korkmayın yanlış insanlara rastlamaktan veya incitilmekten. Doğrusu benim de
ödüm patlıyor sizler gibi. Yine de denemek, inanmak istiyorum, çünkü çok
basit bir matematik hesabım var benim. Terapiye başvuran herkes;
'yalnızlıktan, iletişimsizlikten ve anlaşılamamaktan' şikayetçi değil mi?
Evet! İçerideki her başvuruya karşılık, dışarıda yüzlerce insan aynı
şikayetlerden yakınmıyor mu?"
YAŞIYORUZ AMA NASIL…
Asansör gibi bir aşağıya bir yukarıya… Evet hayat tıpkı bir Asansör gibi inişli çıkışlı…(Ve benim ASANSÖR korkum var hiç sevmem ben ASANSÖRLERİ – Yükseklik korkumda var YÜKSEKLEREDE çıkamam ben..Gözümde de yok ÇOKKK YÜKSEKLERDE olmak zaten )
Peki yaa sizler bu hayatın kaçıncı katındasınız..?
Ben mi.? Yokum ben bu hayat ASANSÖRÜNDE… Benim Asansörüm uzun zaman önce düştü…Koptu benim hayat bağlarım… Ben bu hayatın bodrum katındayım…Sıkıyor çünki beni bu hayatın inişleri ve çıkışları…Evet bende bindim O Asansöre zamanında Durmak için bir kat aradım bulamadım kendime… Ve koptu sonunda asansörün bağları Düşmeye başladım Çok korkuyordum… Evet şimdi BODRUM kattayım ve çok mutluyum…Görmüyorum dış dünyayı artık…Çünki bu dünya çok kötü bir dünya kahpelikler ile dolu…İnsana değer yok…Acıma duygusunu kaybetmiş bir dünya burası…
Sizlerde aynısını yapın…Kapatın kendinizi hayatın bodrum (HAYALLERİNE) katına…Kilitleyin hayatın kapılarını üzerinize Görmeyin dış dünyayı… Ben hayatı böyle yaşıyorum BODRUM KATTA (HAYALLER İLE) Çünki hayal etmek de bir yaşam şeklidir…( Ve hiçbir zaman kötü HaYALLER kurulmaz)
HAYALLERİNİZDEKİ TÜM GÜZELLİKLER GERÇEK OLSUN…
ONUR TAN
"Tıpkı kalabalık bir asansördeymişcesine, birbirimize değmeden yaşıyoruz.
Her birimiz kapıya doğru dönmüş, ellerini ya önünde birleştirmiş ya da iki
yana sıkıca yapıştırmış, kimseye dokunmamaya ve dokunulmamaya çalışarak.
Kat ışıklarını takip eder gibi, tek bir yöne bakarak ve her türlü iletişimin
önüne baştan geçerek. Yalnız kaldığımız nadir anlarda aceleyle asansörün
aynasında kendimize bakar gibi, arada bir içimizi yoklayarak ve her
seferinde kendimizde bir şeyi beğenmeyerek, yalnızlık duygusu daha bir
artarak.
Ara sıra duyduğum tipik asansör müziğini, sokaklarda yürürken de duyuyorum sanki:
"Yalnızsın, ama korkma, kalabalığın arasındasın. Meraklanma, herkes senin
kadar yalnız. Endişelenme de, kimse dokunmayacak sana. Diğerleri de senin
kadar korkak. Hiç kimsede de; 'Ben geldim. Beni dinler misin? Tanımaya
çalışır mısın?' diyecek cesaret yok. Aman sakın, gözlerini yana kaydırma.
Dümdüz, duygusuz bir ifadeyle sabitle bakışlarını.
Asansör durunca da hızla hareket edip, ayrıl asansörden, veyahut yoldaysan,
sert, kararlı adımlarla yürü yolunda, nereye gideceksen. Sanki çok önemli
bir işin varmış, kime, nereye gideceğini biliyormuşsun gibi.'
Korkmayın yanlış insanlara rastlamaktan veya incitilmekten. Doğrusu benim de
ödüm patlıyor sizler gibi. Yine de denemek, inanmak istiyorum, çünkü çok
basit bir matematik hesabım var benim. Terapiye başvuran herkes;
'yalnızlıktan, iletişimsizlikten ve anlaşılamamaktan' şikayetçi değil mi?
Evet! İçerideki her başvuruya karşılık, dışarıda yüzlerce insan aynı
şikayetlerden yakınmıyor mu?"
YAŞIYORUZ AMA NASIL…
Asansör gibi bir aşağıya bir yukarıya… Evet hayat tıpkı bir Asansör gibi inişli çıkışlı…(Ve benim ASANSÖR korkum var hiç sevmem ben ASANSÖRLERİ – Yükseklik korkumda var YÜKSEKLEREDE çıkamam ben..Gözümde de yok ÇOKKK YÜKSEKLERDE olmak zaten )
Peki yaa sizler bu hayatın kaçıncı katındasınız..?
Ben mi.? Yokum ben bu hayat ASANSÖRÜNDE… Benim Asansörüm uzun zaman önce düştü…Koptu benim hayat bağlarım… Ben bu hayatın bodrum katındayım…Sıkıyor çünki beni bu hayatın inişleri ve çıkışları…Evet bende bindim O Asansöre zamanında Durmak için bir kat aradım bulamadım kendime… Ve koptu sonunda asansörün bağları Düşmeye başladım Çok korkuyordum… Evet şimdi BODRUM kattayım ve çok mutluyum…Görmüyorum dış dünyayı artık…Çünki bu dünya çok kötü bir dünya kahpelikler ile dolu…İnsana değer yok…Acıma duygusunu kaybetmiş bir dünya burası…
Sizlerde aynısını yapın…Kapatın kendinizi hayatın bodrum (HAYALLERİNE) katına…Kilitleyin hayatın kapılarını üzerinize Görmeyin dış dünyayı… Ben hayatı böyle yaşıyorum BODRUM KATTA (HAYALLER İLE) Çünki hayal etmek de bir yaşam şeklidir…( Ve hiçbir zaman kötü HaYALLER kurulmaz)
HAYALLERİNİZDEKİ TÜM GÜZELLİKLER GERÇEK OLSUN…
ONUR TAN