Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

[ YAŞANMIŞ BİR HADİSE (1 Kullanıcı)

ismail fakihullah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bu olay Kayseri'nin Bünyan ilçesi'nde yaşandı. Olay Alfred Hitchcock'un meşhur

korku filmlerini bile çok gerilerde bırakacak kadar

tüyler ürpertici. Gece bindiğiniz otomobilde direksiyonda kimse yoksa ne

yapardınız? Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla

uğraşmış ve halen Kayseri'de yasayan işadamı, 22 Şubat 2001

tarihinde Bünyan sınırında, Kayseri Malatya kara

yolu üzerinde, bir benzin istasyonuna girer. Lokantaya oturur ve orada

kalabalık toplulukla birlikte alkol alır. Yürüyüş mesafesindeki

Bünyan'a gitmek için, lokantadan çıkar. Ancak dışarısı hem zifiri

karanlık hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır. Benzin

istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki,

Bünyan'a dönüş yolu kenarına varır. Oradan gecen

bir arabaya binip, Bünyan'a ulaşma derdindedir. Fırtına daha da

şiddetlenir. Adam bir-kaç adim ötesini bile görememektedir. Gelip-gecen

bir araba da yoktur. Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavaş

yavaş yaklaşan bir arabanın iki farını fark eder.

Arabanın, tam önünde yavaşlamasıyla birlikte

hemen arka kapıyı açar ve arabaya biner. Kapıyı kapatır, araba yeniden

hareket eder. İçeridekilere merhaba demek ister. Ama o da ne? Araba da kimse

olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok. Birden paniğe kapılır.

Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan koşarak uzaklaşmak ister ama hem

araba hızlanmış, hem de korku ile dizleri bağlanmış, hareket edemez hale

gelmiştir. Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır. Adam dua etmeye

baslar. Tüm günahları için tövbe eder. Arabayı durdurması için Allaha yalvarır.

Tam bu esnada, pencereden bir el uzanır ve direksiyonu

kıvırarak, sert virajdan arabanın doğru yola dönmesini sağlar. Her

tehlikeli dönemece yaklaştıkça, Allah'a yalvarış ve

yakarışı artar ve her seferinde de bir el dışarıdan

uzanıp, direksiyonu çevirir. Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarını

kımıldatır. "Ya Allah koru beni..." deyip, kapıyı açmasıyla birlikte,

kendisini arabadan dışarı fırlatır. Bir kaç takla attıktan sonra,

şarampolde kendisine gelir. Defalarca üç ihlas-bir Elham okuyarak,

Bünyan'a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer. Üstü başı ıslak ve şok haldedir. Kendisini tanıyanlar hemen sobanın başına alırlar. Eline bir sıcak çay

verirler. Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, başına gelen

doğaüstü ve korkunç olayı anlatır. Olayı dinleyenler inanmak istemeseler

de, anlatan kişinin akli başında ve toplumsal sorumluluk taşıyan bir

pozisyonda olduğunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur.

yaklaşık yarım saat sonra, ayni kahvehaneye Koyunabdal Köyü'nden iki

kişi girer. Bir masaya oturur ve iki bardak cay söylerler. Bu arada,

gelenlerden birisi, diğerine şunları söyler:

-Ahmet baksana, şu sobanın başında titreyerek oturan adam, bizim araba yolda

kalınca, biz arabayı iterken, arabaya binip-inen kişi değil mi? der.

HERŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ YADA GÖRÜNMEDİĞİ GİBİ OLMAYABİLİR... :))
 

ismail fakihullah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

''Satılık köpek yavruları'' ilanının hemen altında küçük bir çocuğun başı gözüktü ve çocuk dükkan sahibine sordu:

-köpek yavrularını kaça satıryorsunuz?

dükkan sahibi:

-30 dolarla 50 dolar arasında değişiyor fiyatları,dedi

-benim 2 dolar 37 sentim var.dedi çocuk

-bir bakabilir miyim yavrulara? dükkan sahibi gülümsedikten sonra bir ıslık çaldı ve köpekler kulübesinden beş tane yumak halinde yavru çıktı.yavrulardan biri arkadan geliyordu.küçük çocuk yürümekte zorluk çeken yavruya işaret edip sordu:

-bunun nesi var?

dükkan sahibi onun kalça çıkığı olduğunu ve hep sakat kalacağını açıkladı.küçük çocuk heyecanlanmıştı.

- ben bu yavruyu almak istiyorum

dükkan sahibi:

-hayır o yavruyu satın alman gerekmiyor.eğer gerçekten istiyorsan o yavruyu sana bedava verebilirim

küçük çocuk birden sinirlendi.adamın gözlerine dik dik bakarak o köpeği bana vermenizi istemiyorum o da diğerleri kadar değerli tam fiyatını ödeyeceğim

dükkan sahibi çocuğu ikna etmeye çalıştı

bu köpeiğ gerçekten almak istediğini sanmıyorum.bu yavru diğer yavrular gibi koşup zıplayamayacak.

bunun üzerine çocuk eğildi,pantolonunu sıvadı ve büyük bir metal parçasıyla desteklediği sakat bacağını dükkan sahibine gösterip tatlı bir sesle:

-bende çok iyi bir şekilde koşamıyorum ve bu yavrunun kendisini iyi anlayabilcek bir sahibe ihtiyacı var dedi.

(DAN CLARK)
 

hilfulfudul21

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2006
Mesajlar
54
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

Allah razı olsun kardeşim...İlk hikaye normal bi hikaye ama ikinci hikaye dikkate alınması gereken bi konu içeriyor...Allahın rızasına ulaşmak isteyen her akıllı şuurlu mü'min özürlü insanlara islamın istediği şekilde davranmalıdır...
 

eren emin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
831
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
kars
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

ismail fakihullah yazdı:
Bu olay Kayseri'nin Bünyan ilçesi'nde yaşandı. Olay Alfred Hitchcock'un meşhur

korku filmlerini bile çok gerilerde bırakacak kadar

tüyler ürpertici. Gece bindiğiniz otomobilde direksiyonda kimse yoksa ne

yapardınız? Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla

uğraşmış ve halen Kayseri'de yasayan işadamı, 22 Şubat 2001

tarihinde Bünyan sınırında, Kayseri Malatya kara

yolu üzerinde, bir benzin istasyonuna girer. Lokantaya oturur ve orada

kalabalık toplulukla birlikte alkol alır. Yürüyüş mesafesindeki

Bünyan'a gitmek için, lokantadan çıkar. Ancak dışarısı hem zifiri

karanlık hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır. Benzin

istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki,

Bünyan'a dönüş yolu kenarına varır. Oradan gecen

bir arabaya binip, Bünyan'a ulaşma derdindedir. Fırtına daha da

şiddetlenir. Adam bir-kaç adim ötesini bile görememektedir. Gelip-gecen

bir araba da yoktur. Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavaş

yavaş yaklaşan bir arabanın iki farını fark eder.

Arabanın, tam önünde yavaşlamasıyla birlikte

hemen arka kapıyı açar ve arabaya biner. Kapıyı kapatır, araba yeniden

hareket eder. İçeridekilere merhaba demek ister. Ama o da ne? Araba da kimse

olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok. Birden paniğe kapılır.

Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan koşarak uzaklaşmak ister ama hem

araba hızlanmış, hem de korku ile dizleri bağlanmış, hareket edemez hale

gelmiştir. Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır. Adam dua etmeye

baslar. Tüm günahları için tövbe eder. Arabayı durdurması için Allaha yalvarır.

Tam bu esnada, pencereden bir el uzanır ve direksiyonu

kıvırarak, sert virajdan arabanın doğru yola dönmesini sağlar. Her

tehlikeli dönemece yaklaştıkça, Allah'a yalvarış ve

yakarışı artar ve her seferinde de bir el dışarıdan

uzanıp, direksiyonu çevirir. Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarını

kımıldatır. "Ya Allah koru beni..." deyip, kapıyı açmasıyla birlikte,

kendisini arabadan dışarı fırlatır. Bir kaç takla attıktan sonra,

şarampolde kendisine gelir. Defalarca üç ihlas-bir Elham okuyarak,

Bünyan'a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer. Üstü başı ıslak ve şok haldedir. Kendisini tanıyanlar hemen sobanın başına alırlar. Eline bir sıcak çay

verirler. Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, başına gelen

doğaüstü ve korkunç olayı anlatır. Olayı dinleyenler inanmak istemeseler

de, anlatan kişinin akli başında ve toplumsal sorumluluk taşıyan bir

pozisyonda olduğunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur.

yaklaşık yarım saat sonra, ayni kahvehaneye Koyunabdal Köyü'nden iki

kişi girer. Bir masaya oturur ve iki bardak cay söylerler. Bu arada,

gelenlerden birisi, diğerine şunları söyler:

-Ahmet baksana, şu sobanın başında titreyerek oturan adam, bizim araba yolda

kalınca, biz arabayı iterken, arabaya binip-inen kişi değil mi? der.

HERŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ YADA GÖRÜNMEDİĞİ GİBİ OLMAYABİLİR... :))


S.A. KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ.ÇOK HOŞ YA . A.E.O.
 

Canan38

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
346
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

ilginc ve bi o kadarda ibret verici ALLAH razi olsun [big][/big]B)
 

BRC

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Kas 2006
Mesajlar
236
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

Allah razı olsun.. B) Gerçekten " HERŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ YADA GÖRÜNMEDİĞİ GİBİ OLMAYABİLİR... "
 

zarife_76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eyl 2006
Mesajlar
1,066
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

bunun üzerine çocuk eğildi,pantolonunu sıvadı ve büyük bir metal parçasıyla desteklediği sakat bacağını dükkan sahibine gösterip tatlı bir sesle:

-bende çok iyi bir şekilde koşamıyorum ve bu yavrunun kendisini iyi anlayabilcek bir sahibe ihtiyacı var dedi.


cok duygulandim:(
 

neslihantuncel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
473
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

ibrat alınacak bir hikaye.Allah razı olsun.
 

ismail fakihullah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: [ YAŞANMIŞ BİR HADİSE

allah sızlerden de razı osunkardeslerım .ecmeın olsun ınsallha.
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
RABBİM razı olsun selametle kalın.
 

can kırıkları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Mar 2009
Mesajlar
1,967
Tepki puanı
13
Puanları
38
Yaş
38
emeğine sağlık kardeşim.....şuan o kişi ibadetlerine tam anlamıyla sarıldımı bunu çok düşündüm....selametle
 

FIRAT SÖNÜK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Güzel paylaşım

Teşekkürler.




بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt