Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Yaratılanı Severken,"ALLAH"ı Unutmak..!! (1 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Kur’an’da, insanın Allah’la ilişkisinde “unutma” fiili üç biçimde geçiyor.

1) İnsan’ın Allah’ı unutması...

2) Allah’ın insanı unutması...

3) Allah’ın insana kendi kendini unutturması



Bu konuda şu iki ayeti okuyalım:
“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan (fasık) kimselerdir.” (Haşr Suresi, 19)



“Münafık erkeklerle münafık kadınlar (sizden değil) birbirlerindendirler. Kötülüğü emrederler, iyiliği yasaklarlar ve ellerini kapatırlar (cimrilik yaparlar.) Onlar Allah’ı unuttular, Allah da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar fasıkların taa kendileridir.” (Tevbe Suresi, 67)
Kur’an açısından baktığımızda problemin “insanın Allah’ı unutması”nda toplandığı açıktır: İnsan Allah’ı unutunca Allah da insanı “unutuyor” veya Allah insana kendi kendisini unutturuyor.




Yine Kur’an açısından baktığımızda “Allah’ı unutan insanlar”ın “münafıklar” veya “fasıklar” olduğunu öğreniyoruz. Yani Kur’an bize “Allah’ı unutma” fiilinin ancak münafık ve fasıklara yakışacağını öğretmiş olmaktadır.
Kur’an’da insanla ilgili unutma fiilinin bir de “Hesap Gününü unutma” biçiminde zikredildiğine tanık olmaktayız. Casiye Suresi’nin 34’üncü ayeti şöyledir:



“O gün şöyle denilir: ‘Siz dünyada bugüne kavuşmayı nasıl unuttuysanız, Biz de sizi öylece unutacağız. Yeriniz ateştir ve sizin için yardımcılardan hiç kimse de yoktur.’
Aslında “Hesap Günü”ne yönelik unutma fiilinin de gerçekte Allah’ın “bir gün” dünyada olup bitenleri “yargılayacağı” inancına yönelik bir unutma olduğunu düşünürsek, sonuçta Allah’ı unutmanın bir uzantısı olduğunu görürüz.
Asıl soru şudur: İnsanın Allah’ı unutması ne demektir?
Cevap da şu olmalıdır:




-İnsanın Allah’la olmazsa olmaz ilişkisini yok farzetmesi, görmezden gelmesidir.


Allah’ın insanla olmazsa olmaz ilişkisi dediğimizde de, insanın yaratılışını, varoluşunu, hayatını idame ettirmesini, hayatını idame ettirdiği vasatı (dünya, kainat), nefes alışını, yemek yiyişini, yediği yemeği (rızkı), üreyip çoğalışını (neslin devamı), sevmeyi, sevilmeyi, hayatının sona erişini ve bu arada insan hayatına giren binlerce, milyonlarca, milyarlarca oluşu ancak Allah’ın dilemesi ile gerçekleştirdiğini unutması anlaşılıyor.



Peki “unutma” neden bu kadar, yani Allah’ın hoşnutsuzluğunu çekecek kadar önemlidir?





Çünkü bütün bu olmazsa olmaz ilişki çerçevesi, insanın Allah’la bir “hukuk”unun olmasını gerektiriyor ve insan unutunca, bu hukuku da devre dışı bırakacağını sanıyor.
İnsanın Allah’la hukuku, öncelikle Allah’a karşı görevlerin çerçevesini gerektiriyor, sonra Allah’ın evreni ve insanı yaratmadaki gaye çerçevesinde insanın nasıl bir dünya hayatı süreceğine dair ölçüleri vaz’etmesini gerektiriyor:



İnsan – insan ilişkileri, insan – çevre ilişkileri ... Buna göre insan Allah’ı unutunca bu anlamdaki “hududullah – Allah’ın sınırları”nı da devre dışı bırakacağını düşünüyor.





Peki ne anlaşılmalı “Allah’ı unutmak” deyince?
“Allah’ı unutmak” haşa “Allah yok” demek değil belki, ama O’nu zihnin geri planlarına itmek, gündeminde bulundurmamak, yok farzederek bir
dünya kurmak anlamına geliyor.


Kendi kendime doğuyorum, kendi kendime nefes alıyorum, neslimi kendi kendime devam ettiriyorum ve bütün bunların sonucu olarak kendi kuralımı kendim koyuyorum.






Ölümü unutabiliyor muyum? Ölümden sonrayı unutabiliyor muyum? Bunlar zor şeyler belki, ama unutmuş gözükerek yaşamaya çalışıyorum...
İnsan Allah’ı unutunca, dünyada, Allah’ın ölçüleri dışında bir yapılanmaya gidiyor.




Elmalılı M. Hamdi Yazır, Haşr Suresi (19)’ndeki “Allah’ı unutanlar”la ilgili ayetin tefsirini yaparken “Allah’tan korkmaz, hukukunu tanımaz ve O’nun sonsuz korumasından yardım dilemez olmuşlardır” notunu düşüyor.
Bu, bir başka ifadeyle insanın kendi hevasını tanrılaştırması durumudur.






Allah’ın insanın unutma filine karşı Zâtı açısından mukabelesinin öncelikle “mukabele-i bil misil” yani “aynı ile karşılık” vermek, yani “unutmuşluğa mahkum etmek” sonra da “insanı kendi kendisine unutturmak” olduğunu yukarda verdiğimiz ayetlerde belirtmiştik.

Elmalılı Hamdi merhum “Allah’ın kendi kendilerine unutturduğu” insanları da şöyle tasvir ediyor:
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
“Sarhoş gibi ne yaptıklarını bilmezler. İnsan nefsinin, beşer hukukunun kıymetini anlamaz, adi şeylere tapar ve insanlığı zelil ederler. Ayrıca kendilerini kurtaracak hayır ve hasenatı düşünmez, azaptan koruyacak işler yapmaz, ve yarın için bir şeyler hazırlamazlar...




Netice olarak denilebilir ki, onlar kıyamet günü öyle dehşetli trajedilere maruz kalırlar ki kendilerinden geçerler. Hatta ruh yoktur deyip duranlar dahi, böyle kendilerini unutmuş, insan varlığının en mühim ayırıcı unsurunu teşkil eden şuur nimetini kavrayamamış kimselerdir. İnsanın kendisini hissetmesi fıtri olduğu için şuurdan, şuurun hukukundan ve onun Allah’a bakan yönünden gaflet edenlerin fıtratı bozulmuş kimseler olduklarına tenbih için unutmak ile ifade edilmiştir.”





Özetle Elmalılı, “Allah’ın kendilerini kendilerine unutturduğu” insanları, varlık şuuru silinmiş insanlar olarak değerlendiriyor.

Peki, “Unutma” fiili Allah’a izafe edilmeyeceğine, Allah Teala “unutmak”tan münezzeh olduğuna göre “Allah’ın insanı unutması” nedir?
Belki de “unutma” filinde insana yönelik en büyük tehdidi ihtiva eden boyut Allah’ın insana aynı ile mukabele etmesidir. Yani “madem unutuyorsun...” diye başlayarak insanın ilahi alakanın en uzağına düşürülmesidir.




Aslında bu, bir anlamda insanın şah damarının kesilmesinden farksızdır. İnsanın Allah tarafından yok farzedilmesi nasıl bir şey olurdu, bunu düşünmek bile ürperticidir. Sizin iradenizle, kudretinizle hayatını devam ettiren birisine “unuttum seni” dediğinizi düşünün bir. Nasıl bir müeyyide olurdu bu? Rahmetinin kesilmesi midir, bereketinin, lutfunun, selametinin.... Belki bunun için Kur’an’da “Allah’ı unutan bir kavmin maneviyatı mahvolmuş bir millet olacağı” bildiriliyor. (Furkan Suresi, 18) Maneviyatı mahvolmuş bir millet... Milletler... Nasıl bir şey bu? Belki Allah’ın insana kendi kendini unutturması da “unutma” diye nitelenen ilahi tavrın bir uzantısıdır.






Kur’an’da “unutma” fiili ile bağlantılı bir başka kavram “gaflet” kavramıdır. Yani Allah’la ilişkisinin farkında olmayan insanı anlatır “gafil” vasfı. İşte o “gafiller”i anlatırken Kur’an, bakınız nasıl bir çerçeve koyuyor önümüze:
“Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar, gözleri vardır, onlarla görmezler, kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” (Araf Suresi, 179) Demek ki Kur’an çerçevesinde “gaflet” çukuruna düşen insanın kalbi kavrama, gözleri görme, kulakları işitme hassasını kaybetmiş, kendisi de hayvanlıktan bile daha büyük bir şaşkınlığa düşmüş demektir.






Demek ki insanlık “Allah bilgisi - şuuru”na sahip olmakla var olabilen bir özelliktir.
“Gaflet”in karşı kutbunda “Allah’la birlikteliğin farkında olmak” var. Ona Kur’an ifadesince “zikr’ullah” diyoruz. “Zikrullahtan kopuk”, yani “Gafil”, yani “unutmuşlar zümresinden” bir insanı Kur’an şöyle anlatıyor:
“Rahman olan Allah’ı anmaktan uzak yaşayana, yanından hiç ayrılmayacak bir şeytanı arkadaş olarak musallat ederiz. Artık o şeytan daima onunla beraberdir.” (Zuhruf Suresi, 36)







Demek ki, Allah’ı unutanın yanına Şeytan sokuluyor ve onun hayatı artık Şeytan’ın arkadaşlığında geçiyor. Kur’an açısından baktığımızda ise Şeytan’ın insan için “apaçık bir düşman” olduğunu görüyoruz. Kur’an bize “Şeytanın adımlarına uymayın” çağrısında bulunuyor. (Bakara Suresi, 168)
Belki de “unutma – gaflet” gibi, Allah tarafından sakındırıldığımız tüm olumsuz özellikleri düşündüğümüzde ortaya “İnsanın kendisinin apaçık düşmanı olan Şeytanın adımlarına uyması” sonucuna varıyoruz. Allah’ı unutan insanın varıp duracağı yer, Şeytan’ın arkadaşlığıdır.






Zamanımıza geldiğimizde, dünyanın bir süredir “Allah’ı unutma” depremi ile sarsıldığını söylemek mümkün. Niçe “Tanrı öldü” derken haşa Allah’ın öldüğüne inanıyor değildi. Kendi kafasında yok etmeyi deniyordu Allah’ı... İnsanı bile aşıp, bir tür Tanrı-İnsan üretmeyi hedeflemişti. Sonunda kendisi çıldırarak öldü, felsefesinden de Hitler türü dünyayı ateşe veren megalomanlar doğdu. August Comte – Marks - Darwin gibi teorisyenler, Stalin –Mao gibi uygulayıcılar, deistler, ateistler, boy boy Allah’ı insanın ilişki alanı dışına çıkarmak isteyenler, sonunda getirip bir ateş çukurunun kenarına bıraktılar insanoğlunu... Şiddet, alkol, uyuşturucu, kuralsız cinsellik, intihar... İnsanoğlu savruluyor kendi beninin fırtınalarında...






Kendi kendinizi düşünün bir. Allah’ı unuttuğunuz zamanlarda insanlık haysiyetinizdeki aşınmayı... İçinizde büyüyen canavarları... Hayvandan öte vahşileşmeleri... Kural çiğneme şehvetini... çamurlaşmayı, kire bulanmayı, bunaltıyı, bulantıyı, ruh daralmasını...
Küresel çapta bir insanlık aşınmasına tanık oluyorsak bugün, vahşet kıta kıta kol geziyorsa, insanın insana karşı sorumluluğu sıfırlanmışsa, sömürü küreselleşmişse, açlık, sefalet küreselleşmişse, tanrı adı bile kişisel ve kavmi çıkarlara alet edilebiliyorsa, hepsinde Allah’la ilişkideki hassasiyet aşınması mevcuttur, yer yer yürek çürümeleri vardır...







İnsanoğlu, “bir gün” Allah’la buluşacağına dair bilinç aşınmasına uğramıştır. “Halık”ı unuttuğu için varlığının anlamını yitirmiş, “Rezzak”tan koptuğu için Karunlaşmış, “malikül mülk”ten koptuğu için ülke ülke Firavunlaşmış , “Rabbül alemin”den koptuğu için kendinde tanrısal güçler vehmetmiş... “Basir”i unuttuğu için küçük dünyasında farkedilmeyeceğini düşündüğü suçlar işlemiş, “Hakim”i unuttuğu için yargısız dünya düşleri kurmuş...
İnsanoğlu hüsrana düşmüş sonunda...







Allah’ı unutan çağ diyesi geliyor insanın, insanın insani aşınmasını görünce...
Allah insana hitab ediyor:
“Siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!” (Bakara suresi, 152)
“Unuttuğun zaman Allah’ı zikret!” (Kehf Suresi, 24)
Unutmamalı ki “Onlar O’nu unutsa bile Allah hiçbir şeyi unutmuyor, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bir kitaba dercediyor. Allah her şeye tanıktır.” (Mücadele Suresi, 6)
İnsanlık damarının yeniden ihyası için Allah’la buluşmak... Bugünün insanlık gündemi bu olmalı
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Gaflet”in karşı kutbunda “Allah’la birlikteliğin farkında olmak” var. Ona Kur’an ifadesince “zikr’ullah” diyoruz. “Zikrullahtan kopuk”, yani “Gafil”, yani “unutmuşlar zümresinden” bir insanı Kur’an şöyle anlatıyor:
“Rahman olan Allah’ı anmaktan uzak yaşayana, yanından hiç ayrılmayacak bir şeytanı arkadaş olarak musallat ederiz. Artık o şeytan daima onunla beraberdir.” (Zuhruf Suresi, 36)
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
B)''ANLATAMADIK KİMSEYE ; BİZE EYYÜBUN SABRI DÜŞTÜ ''B)
msn20ifadeleri2016xm9.gif


Allah'a Emanet Olunuz
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
"Balık karnında hesap kendimle alışveriş,
Gözümde aralanan o hayalin peçesi,
Suskunlukta kayboluş, eriyiş ve tükeniş,
Uçsuz bucaksız sayfa ruhumun dilekçesi!"
 

maharaja

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Muhyiddin-i Rumî ks Hazretleri, etrafında toplanan müridlerine sormuş: “En büyük günah nedir, biliyor musunuz?”
Müridleri cevaben “Hayır!” demişler
Hazret, merakla bekleyen insanlara en büyük günahın Allah'ı unutmak olduğunu söylemiş Bunun nasıl olduğunu soranlara da: “Allah'ı unutarak iş yapmaktır ki, böyle işlerin hiç kıymeti yoktur” diye buyurmuş
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Muhyiddin-i Rumî ks Hazretleri, etrafında toplanan müridlerine sormuş: “En büyük günah nedir, biliyor musunuz?”
Müridleri cevaben “Hayır!” demişler
Hazret, merakla bekleyen insanlara en büyük günahın Allah'ı unutmak olduğunu söylemiş Bunun nasıl olduğunu soranlara da: “Allah'ı unutarak iş yapmaktır ki, böyle işlerin hiç kıymeti yoktur” diye buyurmuş





Selam ve dua ile...
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah’ı unutan çağ diyesi geliyor insanın, insanın insani aşınmasını görünce...
Allah insana hitab ediyor:
“Siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!” (Bakara suresi, 152)
“Unuttuğun zaman Allah’ı zikret!” (Kehf Suresi, 24)
Unutmamalı ki “Onlar O’nu unutsa bile Allah hiçbir şeyi unutmuyor, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bir kitaba dercediyor. Allah her şeye tanıktır.” (Mücadele Suresi, 6)
İnsanlık damarının yeniden ihyası için Allah’la buluşmak... Bugünün insanlık gündemi bu olmalı
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Allah’ı unutan çağ diyesi geliyor insanın, insanın insani aşınmasını görünce...
Allah insana hitab ediyor:
“Siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!” (Bakara suresi, 152)
“Unuttuğun zaman Allah’ı zikret!” (Kehf Suresi, 24)
Unutmamalı ki “Onlar O’nu unutsa bile Allah hiçbir şeyi unutmuyor, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bir kitaba dercediyor. Allah her şeye tanıktır.” (Mücadele Suresi, 6)
İnsanlık damarının yeniden ihyası için Allah’la buluşmak... Bugünün insanlık gündemi bu olmalı






A'lamenittebeğalhüda.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Allah razı olsun kardeşim.
Rabbimizi hatırlayıp her işimizi onun rızası ile yapanlardan olmak dileğiyle..
Allah a emanet olun
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan (fasık) kimselerdir.”
(Haşr Suresi, 19)



“Münafık erkeklerle münafık kadınlar (sizden değil) birbirlerindendirler. Kötülüğü emrederler, iyiliği yasaklarlar ve ellerini kapatırlar (cimrilik yaparlar.) Onlar Allah’ı unuttular, Allah da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar fasıkların taa kendileridir.”
(Tevbe Suresi, 67)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt