Yap gitsin!
Bugünün işini yarına mı bırakmak istiyorsunuz? Beş basit adımla sürüncemede bırakmayı azaltın.
Yazan: Michele Novotni, Ph.D.
Hepimiz ertelemeler yaparız. Ancak ne yazık ki DES/DEHS’i olan kişiler diğerlerinden daha çok ağırdan alır veya ertelerler. Zararsız görünse de, erteleme kişisel ve mesleki ilişkilerimizde çatışmalara neden olur. İşleri zamanında tamamlamayı başaramadığımızda, karşımızdakiler bunu saygısızlık, beceriksizlik veya tembellik olarak algılar. Onların duygularını umursamadığımızı farzederler.
Bu alışkanlığı değiştirmek için, sürekli ertelemenin maksatlı bir davranış olduğunun ayrımına varmalısınız. Bu davranış, yapmayı tercih etmediğimiz halde, bir şeyleri yapmaktan kaçınmamızı sağlar. Ve işe de yarar – bir süreliğine. Böyle bir kaçış, kökeninde, başarısız olma, mükemmel olamama, imkansız beklentileri karşılayamama korkusu veya diğer psikolojik engellerle bağlantılı olabilir.
Erteleme, temelde zihinsel bir eğilim, sabit bir davranış biçimi olduğundan, bilişsel-davranış terapi teknikleri kronik erteleyicilerin bile alışkanlıklarını yenmelerine yardımcı olabilir. Eğer bir şeyleri günlerce (veya aylarca) erteliyor, sürüncemede bırakıyorsanız aşağıdaki adımları deneyin:
1 Önce hoşunuza giden bir şey yapın. İlginiz bir kere uyandığında, bu olumlu alakayı eldeki işe uyarlamak kolaydır. Geleneksel davranış yönetimi yöntemlerini izlemek ve davranışı, gerçekleştikten sonra ödüllendirmek yerine, DES/DEHS’li bir çok kişi önce sevdikleri bir şeyi yapmayı ve beyni “aydınlatmayı” çok daha yararlı bulur. Bundan sonra, fazla hoşa gitmeyen işlere yönelmek daha kolaydır.
Müşterilerime göre, hoşa giden aktiviteler arasında basketbol, bilgisayar oyunları, dans etmek –hatta köpük banyosu almak bulunuyor. (Hoşunuza giden faaliyete dalıp yapmanız gerekeni yapmayı unutmamak için alarmınızı 20 dakika sonraya kurun.) Sevdiğiniz herhangi bir uyarıcı faaliyet işe yarayacaktır.
Kendinizi izletin
Bir işe konsantre olmak için dış baskıya gereksinim duyuyorsanız, siz sıkıcı bir görevi yerine getirirken yanınızda sessizce oturacak bir gönüllü bulun. Bu sorumluluk duygusuna katkıda bulunur ve genellikle DES/DEHS’lilerdeki yapılacak işi erteleme veya başka işlere dalma eğilimini dizginler.
2 Doğru çalışma ortamını hazırlayın. DES/DEHS’li kişiler en iyi çalışmayı alışılmadık ortamlarda yapabilirler. Size göre en iyi olan çalışma ortamını bulmak için deneyler yapın. Sessizliği sağlamak için kulak tıkacı kullanmak yerine, örneğin yüksek sesli müzik dinlerken daha üretken olabildiğinizi keşfedebilirsiniz. DES/DEHS için ilaç kullanıyorsanız, genellikle en iyisi zor işleri belirtilerinizin tamamen “kaybolduğu” zamanlarda yapmanızdır.
Müşterilerimden biri en çok baskı altındayken verimli çalışabildiğinin farkındaydı. Ne yazık ki, bu yüzden ne kadar kapsamlı olursa olsun bir proje üzerinde çalışmaya ancak sondan bir önceki günde başlıyordu. Ya işi zamanında yetiştiremiyor ya da gece geç saatlere kadar ayakta kalarak bitkin düşüyordu. Bu problemi, projenin belli bölümleri için kendi bitiş tarihleri koymasını sağlayarak çözdük. Böylece, her bölümü “zamanında” bitirebilmek için hala kendisini baskı altında hissederek çalışabiliyordu – gerçek teslim tarihinde ise tüm proje yapılmış olacaktı.
3 Kendi kendinize olumsuz mesajlar vermeyi bırakın. Yapmakta olduğumuz bir iş hakkında kendi kendimize sessizce söylediklerimiz, onu nasıl yaptığımızı (veya yapmadığımızı) önemli ölçüde etkiler. DES/DEHS’li kişiler zihinlerinden tekrar tekrar geçirdikleri olumsuz mesajlarla kendi kendilerini darbelemeye eğilimlidirler. Bunun yerine, kendinize olumlu, ancak gerçekçi mesajlar vermeye çalışın – ve neler olduğunu görün. “Bu sonsuza kadar bitmeyecek, şimdiden çok geç kaldı bile” yerine bir kere de “Bunu bugün bitiremeyebilirim, ama 30 dakika içinde ilk iki adımı tamamlayabilirim” dediğinizde başlamanın daha kolay olduğunu göreceksiniz.
Bir işi zamanında tamamladığınızda kendi kendinize göndereceğiniz mesajlar, gelecekteki ertelemeler açısından güçlü caydırıcılar olabilir. Erteleyiciler randevuları ve teslim tarihlerini kaçırdıklarında ve yeteneklerini tam olarak yansıtmayan işler çıkardıklarında kendilerini suçlu hissetmeye alışıktır – bu duygudan da rahatsız olurlar. İşinizi hakkını vererek bitirdikten sonraki rahatlama duygusunu tatmaya başladığınızda, suçluluk duygusuna dönmek zor gelecektir.
4 Hemen başlayın. Bir işe yalnızca başlamak bile (kötü başlansa bile) arkasının gelmesini kolaylaştırır. Bir daha sefere bir şeye başlamaktan kaçındığınızı hissettiğinizde “baştansavma da olsa ilk adımı atın.” Örneğin yazmanız gereken bir şey varsa , sayfaya rastgele harfler yazarak başlayın. Anlamsız ve saçma görünebilir ama en azından artık boş bir sayfaya bakmıyor olacaksınız.
5 Her defasında bir adım gidin. Büyük işleri küçük parçalara bölün. Müşterilerimden biri düğününden bir kaç hafta sonra bana geldiğinde halen gelen hediyeler için teşekkür kartlarını yazmamış olduğundan sıkıntılıydı. Kendisini her gün biraz daha suçlu hissediyordu ve sorunu çözmek için 150 kartı bir oturuşta yazabileceği bir zaman aralığı bulmak peşindeydi. Ona bitirinceye kadar her gün beş kart yazıp gönderme “izni” verdim. Bu işe başlamasına – ve sonunda bitirmesine- yardımcı oldu.
Şayet bir proje parçalara bölündüğü halde bir kaç günde bitmeyecekse, hızınızı korumak için yapılabilir olan bir sonraki adıma odaklanın. Bu adımı bir post-it’e yazın ve göz hizanızda bir yere asın. At gözlükleri takıp işin tamamı yerine sadece bu adıma odaklanın. Bu bittiğinde aynı şekilde bir sonraki adıma geçin. Farkına bile varmadan işi bitirmiş olacaksınız
Bugünün işini yarına mı bırakmak istiyorsunuz? Beş basit adımla sürüncemede bırakmayı azaltın.
Yazan: Michele Novotni, Ph.D.
Hepimiz ertelemeler yaparız. Ancak ne yazık ki DES/DEHS’i olan kişiler diğerlerinden daha çok ağırdan alır veya ertelerler. Zararsız görünse de, erteleme kişisel ve mesleki ilişkilerimizde çatışmalara neden olur. İşleri zamanında tamamlamayı başaramadığımızda, karşımızdakiler bunu saygısızlık, beceriksizlik veya tembellik olarak algılar. Onların duygularını umursamadığımızı farzederler.
Bu alışkanlığı değiştirmek için, sürekli ertelemenin maksatlı bir davranış olduğunun ayrımına varmalısınız. Bu davranış, yapmayı tercih etmediğimiz halde, bir şeyleri yapmaktan kaçınmamızı sağlar. Ve işe de yarar – bir süreliğine. Böyle bir kaçış, kökeninde, başarısız olma, mükemmel olamama, imkansız beklentileri karşılayamama korkusu veya diğer psikolojik engellerle bağlantılı olabilir.
Erteleme, temelde zihinsel bir eğilim, sabit bir davranış biçimi olduğundan, bilişsel-davranış terapi teknikleri kronik erteleyicilerin bile alışkanlıklarını yenmelerine yardımcı olabilir. Eğer bir şeyleri günlerce (veya aylarca) erteliyor, sürüncemede bırakıyorsanız aşağıdaki adımları deneyin:
1 Önce hoşunuza giden bir şey yapın. İlginiz bir kere uyandığında, bu olumlu alakayı eldeki işe uyarlamak kolaydır. Geleneksel davranış yönetimi yöntemlerini izlemek ve davranışı, gerçekleştikten sonra ödüllendirmek yerine, DES/DEHS’li bir çok kişi önce sevdikleri bir şeyi yapmayı ve beyni “aydınlatmayı” çok daha yararlı bulur. Bundan sonra, fazla hoşa gitmeyen işlere yönelmek daha kolaydır.
Müşterilerime göre, hoşa giden aktiviteler arasında basketbol, bilgisayar oyunları, dans etmek –hatta köpük banyosu almak bulunuyor. (Hoşunuza giden faaliyete dalıp yapmanız gerekeni yapmayı unutmamak için alarmınızı 20 dakika sonraya kurun.) Sevdiğiniz herhangi bir uyarıcı faaliyet işe yarayacaktır.
Kendinizi izletin
Bir işe konsantre olmak için dış baskıya gereksinim duyuyorsanız, siz sıkıcı bir görevi yerine getirirken yanınızda sessizce oturacak bir gönüllü bulun. Bu sorumluluk duygusuna katkıda bulunur ve genellikle DES/DEHS’lilerdeki yapılacak işi erteleme veya başka işlere dalma eğilimini dizginler.
2 Doğru çalışma ortamını hazırlayın. DES/DEHS’li kişiler en iyi çalışmayı alışılmadık ortamlarda yapabilirler. Size göre en iyi olan çalışma ortamını bulmak için deneyler yapın. Sessizliği sağlamak için kulak tıkacı kullanmak yerine, örneğin yüksek sesli müzik dinlerken daha üretken olabildiğinizi keşfedebilirsiniz. DES/DEHS için ilaç kullanıyorsanız, genellikle en iyisi zor işleri belirtilerinizin tamamen “kaybolduğu” zamanlarda yapmanızdır.
Müşterilerimden biri en çok baskı altındayken verimli çalışabildiğinin farkındaydı. Ne yazık ki, bu yüzden ne kadar kapsamlı olursa olsun bir proje üzerinde çalışmaya ancak sondan bir önceki günde başlıyordu. Ya işi zamanında yetiştiremiyor ya da gece geç saatlere kadar ayakta kalarak bitkin düşüyordu. Bu problemi, projenin belli bölümleri için kendi bitiş tarihleri koymasını sağlayarak çözdük. Böylece, her bölümü “zamanında” bitirebilmek için hala kendisini baskı altında hissederek çalışabiliyordu – gerçek teslim tarihinde ise tüm proje yapılmış olacaktı.
3 Kendi kendinize olumsuz mesajlar vermeyi bırakın. Yapmakta olduğumuz bir iş hakkında kendi kendimize sessizce söylediklerimiz, onu nasıl yaptığımızı (veya yapmadığımızı) önemli ölçüde etkiler. DES/DEHS’li kişiler zihinlerinden tekrar tekrar geçirdikleri olumsuz mesajlarla kendi kendilerini darbelemeye eğilimlidirler. Bunun yerine, kendinize olumlu, ancak gerçekçi mesajlar vermeye çalışın – ve neler olduğunu görün. “Bu sonsuza kadar bitmeyecek, şimdiden çok geç kaldı bile” yerine bir kere de “Bunu bugün bitiremeyebilirim, ama 30 dakika içinde ilk iki adımı tamamlayabilirim” dediğinizde başlamanın daha kolay olduğunu göreceksiniz.
Bir işi zamanında tamamladığınızda kendi kendinize göndereceğiniz mesajlar, gelecekteki ertelemeler açısından güçlü caydırıcılar olabilir. Erteleyiciler randevuları ve teslim tarihlerini kaçırdıklarında ve yeteneklerini tam olarak yansıtmayan işler çıkardıklarında kendilerini suçlu hissetmeye alışıktır – bu duygudan da rahatsız olurlar. İşinizi hakkını vererek bitirdikten sonraki rahatlama duygusunu tatmaya başladığınızda, suçluluk duygusuna dönmek zor gelecektir.
4 Hemen başlayın. Bir işe yalnızca başlamak bile (kötü başlansa bile) arkasının gelmesini kolaylaştırır. Bir daha sefere bir şeye başlamaktan kaçındığınızı hissettiğinizde “baştansavma da olsa ilk adımı atın.” Örneğin yazmanız gereken bir şey varsa , sayfaya rastgele harfler yazarak başlayın. Anlamsız ve saçma görünebilir ama en azından artık boş bir sayfaya bakmıyor olacaksınız.
5 Her defasında bir adım gidin. Büyük işleri küçük parçalara bölün. Müşterilerimden biri düğününden bir kaç hafta sonra bana geldiğinde halen gelen hediyeler için teşekkür kartlarını yazmamış olduğundan sıkıntılıydı. Kendisini her gün biraz daha suçlu hissediyordu ve sorunu çözmek için 150 kartı bir oturuşta yazabileceği bir zaman aralığı bulmak peşindeydi. Ona bitirinceye kadar her gün beş kart yazıp gönderme “izni” verdim. Bu işe başlamasına – ve sonunda bitirmesine- yardımcı oldu.
Şayet bir proje parçalara bölündüğü halde bir kaç günde bitmeyecekse, hızınızı korumak için yapılabilir olan bir sonraki adıma odaklanın. Bu adımı bir post-it’e yazın ve göz hizanızda bir yere asın. At gözlükleri takıp işin tamamı yerine sadece bu adıma odaklanın. Bu bittiğinde aynı şekilde bir sonraki adıma geçin. Farkına bile varmadan işi bitirmiş olacaksınız