Korkularını yamaca bırakıp uçuyorlar
Eğer yükseklik korkunuzu psikiyatrist terapileriyle yenemediyseniz 4 bin metrelik bir daha çıkın sonra kendinizi aşağı bırakın!
Yamaç paraşutüyle aşağıya indiğinizde korkunuzdan eser kalmadığını farkedeceksiniz.
Denizlili İsa Dal, korkusunu yenmekle kalmayıp uluslararası yarışmalara da katılıyor.
“Yükseklik korkum var, yamaç paraşütüyle asla uçamam” demeyin sakın; çünkü üçüncü kattaki evinden aşağıya bakamayanlar bile bu sporu yapabiliyor. Bugüne kadar belki de yükseklik korkusu sebebiyle yamaç paraşütünü denemeyenler bu kaygılarından kurtulabilir, zira Denizli’deki Adrenalin Derneği üyeleri arasında, normal yükseklik korkusu olanların yanı sıra aşırı yükseklik korkusu olanlar da yamaç paraşütüyle atlıyor.
Uzmanlar bu durumu, “Çivi çiviyi söker”, “Bilmek özgürlüktür ve kişiyi egemen kılar”, “Yükseklikle yamaç paraşütü beyinde farklı kodlanıyor” şeklinde izah ediyor.
Öyle birini düşünün ki, yükseklik korkusu, sınırları çoktan aşmış, birinci kattan daha yukarıda oturamıyor; ama aynı zamanda da yamaç paraşütü yapıyor. Denizlili İsa Dal’dan söz ediyoruz. Yamaç paraşütünde Türkiye yedinciliği olan ve 4 bin 500 metreye ulaşan Dal, uluslararası yarışmalara da katılıyor.
İsa Dal, yükseklik korkusunun her insanda olabileceğini, ancak yamaç paraşütü yaparken bu fobinin ortaya çıkmadığını söylüyor. Bunun tezat olarak düşünülebileceğini kaydeden Dal, “İki duygu çok farklı. Yamaç paraşütünün ne olduğunu anladığımda, yükseklik korkusuyla ilgisinin olmadığını öğrendim. Bunun üzerine farklı bir zevk ve heyecan duymaya başladım; ancak yine de yükseklik korkum geçmedi.” diyor.
Oto yedek parçası işiyle uğraşan Hasan Çelebi de yükseklik korkusu had safhada olanlardan. O da dört yıldır yamaç paraşütüyle uğraşıyor. 3 bin 850 metre havalanan Çelebi, fobisi yüzünden üçüncü katın balkonundan aşağıya bakamıyor. Bu korkusunu yenemeyen Çelebi, bir yandan da yamaç paraşütüyle uçmaya devam ediyor, hattâ eğitim verebilmek için Ankara’da Türk Hava Kurumu tarafından düzenlenen seminerlere katılıyor.
Yamaç paraşütüyle yükseklik korkusunun ters orantılı olduğunu savunan Hasan Çelebi, ilk etapta uçmak için hipnoz yöntemini denemek istemiş; fakat bu şekilde sağlıklı uçuş yapamayacağını anlayınca vazgeçmiş.
Yamaç paraşütündeki kanatların korkuyu azaltmada faydalı olduğunu söyleyen Çelebi “Fobim olduğu için derneğe girdiğim 2003 yılında yamaç paraşütü yapanlara bakamazdım bile ve merak da etmezdim.
Bir gün ‘Yamaç paraşütüyle ilgili eğitim vereceğiz.’ dediler, ben de katılmaya karar verdim. Yapamazsam bırakırım diye düşündüm. Ardından bir haftalık eğitim sonrasında ilk kez uçtum.” diyor.
Yamaç paraşütü güvenli bir spor
Halı ticareti ile uğraşan Şuayip Erkuş’un ise yükseklik korkusu normal; ancak uçağa binmeye çekiniyor.
2001 yılından bu yana yamaç paraşütüyle uçuşlar yapan Erkuş, ciddi bir kaza tehlikesi atlatmasına rağmen vazgeçmemiş.
Yükseklik korkusu olanların eğitimle düzeldiğine işaret eden Erkuş, “Bilinen bir şeyden fazla korkulmaz, insan bilmediğinden korkar. Eğitimlerde de yavaş yavaş bilgiler aktarılıyor, dolayısıyla da bu korku da ortadan kaldırılıyor.” diyor. Uçakta güvende olmadığı düşüncesiyle tedirginlik yaşadığını ve korkusunun üst seviyeye çıktığını anlatan
Erkuş, şunları söylüyor: “İki yıl önce paraşütle havalanırken düştüm ve sol kolum kırıldı. Bu yüzden bir yıl uçamadım; ancak ‘Ben düştüm, artık uçamam’ gibi bir korku yaşamadım. Uçağa bindiğimde ise kontrol bende olmadığı için ciddi boyutta korkuyorum. Aslında uçağın nasıl ve ne şekilde güvenli olduğu anlatılsa belki bu korkum ortadan kalkar.”
‘Her şey zihinde bitiyor’
Psikolojik danışman Hüseyin Öztürk, yamaç paraşütündeki kontrollü yükseklik kavramıyla yükseklik korkusunun beyinde farklı kodlandığına, bu sebeple korkusu olanların da uçabileceğine dikkat çekiyor. “Bilmek özgürlüktür ve kişiyi egemen kılar.” diyen Öztürk, korkusu olup da yamaç paraşütü yapanların iki yöntemle bu korkuyu yenebileceğini söylüyor. İlk olarak “çivi çiviyi söker” mantığından hareketle yükseklik korkusunun üzerine gidilerek kurtulunabileceğini, ikinci olarak da NLP teknikleriyle kısa sürede kişiye korktuğu şeyle ilgili farklı bakış açıları kazandırılarak bundan sıyrılabileceğinin öğretilebileceğini açıklayan Öztürk, “Korku ve kaygıya sebep olan şey olayın kendisinden değil, kişi için taşıdığı anlamdan kaynaklanır. Yani yamaç paraşütü veya yükseklik, hiç kimsede kaygıya ve korkuya sebep olmaz. Kaygı ve korku veren şey, kişinin yüksekliğe yüklediği anlamdır. Bu da zihinde değiştirildiğinde korku ve kaygı ortadan kalkacaktır. Üzerine giderek çözülen bir problemin nüksetme riski olabildiği gibi zihinde çözüldüğünde tamamen ortadan kalkacaktır.” diyor.
MEHMET YATKIN-Zaman