Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yalnız Kur'ân-ı Kerîm Diyenler...! (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
İmam-ı Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder:
"Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder. Oradakilerden biri der ki:
- Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz.
İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:
- Sen Kur’anı okudun mu?
- Evet.
- Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?
- Hayır.
- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?
- Hayır.
- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
- Hayır.
- Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7]
Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır."
Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]
İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.
Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]
(Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64]
Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi]
İmam-ı Şarani diyor ki:
Ma'lûmdur ki, Sünnet Kitâb üzere kaziyedir. Aksi değildir. Zira sünnet, Kur'ân-ı kerîmdeki icmallerin açıklanmasıdır. Müctehid imamlar, sünnetteki icmalleri bize açıklıyan âlimler olduğu gibi, onlara uyan âlimler de, onların sözlerindeki icmalleri bize açıklarlar ve bu kıyamete kadar böyle devam eder.Üstadım Aliyyülhavas'dan (rahimehullah) duydum. Buyurdu: Sünnet bize Kur'ândaki icmalleri bildirmeseydi, âlimlerden hiçbiri, fıkıhdaki sular ve abdest bahislerindeki hükümleri çıkaramaz, sabah namazının farzının iki, öğle, ikindi ve yatsının farzlarının dört, akşam namazının farzının üç olduğunu, bilemezdi. Aynı şekilde hiçbir kimse kıbleye dönüldükte yapılan düâda, iftitahda ne söyleneceğini bilemezdi. Tekbîrin nasıl olduğunu, rükû' ve sücûd tesbihlerini, ta'dili erkânı, teşehhüde oturdukta ne okunacağını bilemezdi. Aynı şekilde bayram namazlarının nasıl kılınacağını, ay ve güneş tutulması namazlarını, cenaze, yağmur duası namazları gibi daha çok şeyleri kimse bilemezdi. Bunun gibi, zekâtın nisabını, orucun ve haccın şartlarını, alış veriş, nikâh, yaralama, kadılık ve fıkhın diğer bâblarının hüküm ve esaslarını bilen olmazdı. İmrân bin Husayn'e bir kimse, bizimle yalnız Kur'ânla konuş dedikte, İmrân ona: (Sen tam ahmaksın. Kur'ân-ı kerîmde farzların rek'atlarının sayısı açık olarak var mı? Yahud bunda sesli okuyun, diğerinde sessiz deniyor mu?) buyurdu. O kimse hayır dedi. İmrân bu sözü ile onu susturdu.Yine Beyhakî Sünen'inde Müsâfir namazı bölümünde, hazreti Ömerden (radıyallahü anh) bildirir: Hazret-i Ömere yolculukta namazın kasr edilmesi, ya'nî dört rek'atlı farzları iki rek'ât olarak kılmaktan soruldu ve: «Biz, azîz kitabda korku namazını buluyoruz, fakat seferî namazı bulamıyoruz» denildi. Sorana: «Ey kardeşimin oğlu [yeğenim], Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. Biz bir şey bilmeyiz. Ancak biz, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yaptığını gördüğümüz şeyi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı. Onu teşrî' eden Resûlullahdır (sallallahü aleyhi ve sellem)» buyurdu. Bu sözü iyi düşün. Çünkü çok güzeldir.
İmam-ı Süyuti diyor ki:
"Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur." (Miftahu'l-cenne, s.18)
Bütün övgüler âlemlerin Rabbi olan yüce ALLAH'a mahsustur. Hayırlı son ALLAH'tan korkan müttakî kullaradır. Salât ve selâm O'nun peygamberi Hz. Muhammed'e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve tüm aile fertlerine olsun... Âmin!
Muhtemel hatalarımız kasıttan değil, kulluk vasfımızdandır. ALLAH için bizi uyaran, hatalarımızı gösteren ve bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.En iyisini yüce ALLAH bilir.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Allah razı olsun kıymetli bilgiler için...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Hak teâlâ, zarar ziyân içinde olan bizleri, doğru oldukları müjdelenmiş olan, Ehl-i sünnet vel-cemaat âlimlerinin bildirdikleri îtikata kavuştursun! Beğendiği işleri yapmakla şereflendirsin! Bu iyi işleri yapmaktan hâsıl olan hâlleri de ihsân buyursun! Kendi mukaddes makamına çeksin! Bu düâmızı insanların Efendisinin “aleyhi ve alâ
âlihissalevâtü vet-teslimât” hurmetine kabûl buyursun! Amin.
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
ALLAH için bizi uyaran, hatalarımızı gösteren ve bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.En iyisini yüce ALLAH bilir

ALLAH razı olsun.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
ALLAH için bizi uyaran, hatalarımızı gösteren ve bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.En iyisini yüce ALLAH bilir

ALLAH razı olsun.

Hak teâlâ, zarar ziyân içinde olan bizleri, doğru oldukları müjdelenmiş olan, Ehl-i sünnet vel-cemaat âlimlerinin bildirdikleri îtikata kavuştursun! Beğendiği işleri yapmakla şereflendirsin! Bu iyi işleri yapmaktan hâsıl olan hâlleri de ihsân buyursun! Kendi mukaddes makamına çeksin! Bu düâmızı insanların Efendisinin “aleyhi ve alâ
âlihissalevâtü vet-teslimât” hurmetine kabûl buyursun! Amin.



“... İyi ve güzel olan şeylerde ve yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmada yardımlaşın...” (Maide: 5/2)

“İnsanların tek sermayesi olan zaman birimine andolsun ki, Allah’ın gösterdiği yolda yürümeyen tüm insanlar mutlaka zarardadır. Ancak inanarak doğru dürüst işler yapanlar, birbirlerine hakdan gelen gerçekleri ve her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı dirençli olmayı tavsiye edenler bu ziyandan kurtulmuşlardır.” (Asr 103/1-3)

* İmam Şafii: “İnsanların çoğu bu sureyi düşünmede gafildirler”, demiştir

Bu çalışmamızda müslümanlara faydalı olmuş isek bu fayda Allah’ın yardımı sebebiyledir. Tüm hata, kusur ve yanlışlar bize, doğrular ise Allah ve Rasûlullah (s.a.v.)’e aittir.

Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi Allah’tandir.

“... Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi bu gerçekten bir daha saptırma...” (Al-i İmran: 3/8)

En iyisini yüce ALLAH bilir.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,043
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatuhu

ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatuhu

"Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz."



bir çok kişi aynı bu şekilde KUR'AN-I KERİM' de geçmeyen ama uyguladığımız ibadetlere nerden kaynak bulduğumuzu soran,belki cahillikten bilmeyen belki de karalamak adına bu soruları öne atan tavırlar sergiliyor.....

Çok güzel bir açıklama..çıktısını alacağım en kısa zamanda...


Güncelleme yapılması gerekenlerden.Allah c.c.razı olsun değerli büyüğümüz.


esselamün aleyküm ver rahmetullahi ve berekatuhu

 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Ebu Râfî (r.a) 'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
"Benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde sakın sizden birinizi, koltuğuna yaslanmış olarak, "biz onu bunu bilmeyiz. Allah'ın kitabında ne görürsek ona uyarız, o kadar" derken bulmayayım."

Ebu Davud, Sünnet 5; Tirmizi, İlim 10; İbn Mace, Mukaddime 2 (Tirmizi "bu hadis hasen bir hadistir" demektedir.)

Rabbim verdiğin bu faydalı biligilerden dolayı razı olsun
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ebu Râfî (r.a) 'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
"Benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde sakın sizden birinizi, koltuğuna yaslanmış olarak, "biz onu bunu bilmeyiz. Allah'ın kitabında ne görürsek ona uyarız, o kadar" derken bulmayayım."
Ebu Davud, Sünnet 5; Tirmizi, İlim 10; İbn Mace, Mukaddime 2 (Tirmizi "bu hadis hasen bir hadistir" demektedir.)
Rabbim verdiğin bu faydalı biligilerden dolayı razı olsun


"Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz."
bir çok kişi aynı bu şekilde KUR'AN-I KERİM' de geçmeyen ama uyguladığımız ibadetlere nerden kaynak bulduğumuzu soran,belki cahillikten bilmeyen belki de karalamak adına bu soruları öne atan tavırlar sergiliyor.....
Çok güzel bir açıklama..çıktısını alacağım en kısa zamanda...
Güncelleme yapılması gerekenlerden.Allah c.c.razı olsun değerli büyüğümüz.
esselamün aleyküm ver rahmetullahi ve berekatuhu



ve Aleyküme esSelâm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.
Allah’a şükürler olsun bu gün, müslümanlar arasında seviyeli, ümit verici gelişmeler olmaktadır. Fırtınalar durulmakta, ifrat ve tef*rit kutuplarından yükselen sesler yerini, itidal olgunluğuna bırakmaktadır. Bunun çok sevindirici, sevindirici olduğu kadar da ümitverici olduğuna inanıyoruz...

Bu gelişmelerden en büyük pay, 'Dini Allah’a 'Tahsis etme' Allah 'ın olan dini, asli kaynaklarından öğrenme, onu muhtevasıyla kavramaya yönelik, çabalarındır şüphesiz.

Asli kaynaklara dönüş, asli kaynaklarımız olan, Kur'an ve Sünnet 'in nasıl anlaşılması, nasıl kavranması gerektiği meselesini de gündeme getirmektedir. Bu konu önemlidir. Önemlidir çünki; her müslüman Kur'an ve Sünnet'ten beslendiğini söylemekle birlikte, hayatı, olayları farklı yorumlamakta, farklı tavıralışlar gosterebilmektedir. Bunun sebebi nedir? üzerinde durulmalı, çareler aranmalıdır.

Îslam bir bütündür, Bütünüyle kavranmak ve tatbik. edilmek zorundadır. Bütünüyle ve espirisiyle kavranamadığı takdirde, müslümanın zihninde değerler sıralaması yanlış oluşmakta, Bu da çoğu kez, asıl olanın teferruat, teferruatın da asıl kabul edilmesine yol açmaktadır.

Sizlere sunduğumuz bu eserlerle, Kur’an’ın daha iyi anlaşılıp kavranması açısından bir boşluğu doldurabileceğimizi ümit ediyoruz...

Gayret bizden, muvaffakiyet Allah'tandır

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
Allahcc yar ve yardımcın olsun ...BESMELE...SELAM...DUA...
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allahcc yar ve yardımcın olsun ...BESMELE...SELAM...DUA...
Hz. Aişe (r.a.)'nin şu güzel sözü Kur'an sünnetin ayrılmaz iki parça olduğunu açıkça bildirmektedir. Allah Rasulü'nün ahlakını soranlara,; "Onun ahlakı Kur'an idi." diyordu. Bu söz hem Allah Rasulü'nün sözleri, fiilleri ve tasviplerinin Kur'an'a dayandığını, hem de, "Hiç şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin." ayetinin içerisinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Hz. Aişe (r.a.)'nın bu veciz sözü Kur'an ile sünnetin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu ve sünnetin ağırlıklı olarak Kur'an'ın hayata dönüştürülmesi olduğunu beyan etmektedir.


“Takdire karşı tedbirin faydası yoktur. Duanın ise başa gelen ve gelecekler için faydası çoktur. Bela iner, dua onun karşısına çıkar ve kıyamete kadar birbirleriyle boğuşurlar.”(Teberani Hâkim).Bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.En iyisini yüce ALLAH bilir.Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt