Gönlünüzde sevgi yumağına bir yer açın…Sevgi ruhun bedene bir sadakatidir. Sevgi ulaşılması bazen çok zor,bazen de çok kolay olan bir duygudur.İşte sevgi, duygu ve hasretin iç içe olduğu ve göz yaşlarının dinmediği , Sevginin ardından akan göz yaşlarının aşk , mecnunun Leyla ya olan aşkıyla özdeşleşmiş bir aşk olsa gerek.
Leyla öldüğünde, onun ölüm haberini Mecnun’a getirdiler. Eline bir parça toprak aldı; yüzüne atmaya başladı ve ‘ işte başıma gelen bu; neden ölecek olanı dost edineyim’ dedi.
Zamanın birinde,bir topluluk, bir Mevla dostundan ‘Allah’a ulaşabilmemiz için hangi yolu tutmamız gerekir?’ diye sual eylediler. Pir; ‘Hangi yolu tuttunuzda size yol vermediler’ diye cevap verdi. Kişiyi Allah’a götüren yollar,gökyüzündeki yıldızlardan daha çoktur.
Bunlardan en belli başlısı,en belirgini sevgi,muhabbet yoludur. Sufiler,sevgiyi,korkudan üstün tutmuşlardır. Bir nesneyi sevmemiz gerekir; ne olursa olsun. Muhabbetin, aşkın o derin yangını yüreğimizde hissetmemiz gerekir. Aşk için,karşılıksız, nemsel ve duygusal menfaat beklemeksizin ne denli fedakarlık yapabildiğimize bakmamız gerekir.
Aşktır insanı olgunlaştıran,aşktır insanı kendi benliğinden arındıran,aşktır yakması en kuvvetli olan. Ateşe veren yakıp yıkan,fakirliğe,zenginliğe bakmadan, tac-u tahtı ,hane-yi viranı gözetmeden. İnsan kendisini bile bir avuç küle çeviren,sonra onuda rüzgara verip,sevgiliye yalnızca hiçlik sunan. Sonra yine sevgiliye dirilen,sevgilide dirilen,var olan tertemiz yokluğun toprağında.
Kasr-i Arifan
Leyla öldüğünde, onun ölüm haberini Mecnun’a getirdiler. Eline bir parça toprak aldı; yüzüne atmaya başladı ve ‘ işte başıma gelen bu; neden ölecek olanı dost edineyim’ dedi.
Zamanın birinde,bir topluluk, bir Mevla dostundan ‘Allah’a ulaşabilmemiz için hangi yolu tutmamız gerekir?’ diye sual eylediler. Pir; ‘Hangi yolu tuttunuzda size yol vermediler’ diye cevap verdi. Kişiyi Allah’a götüren yollar,gökyüzündeki yıldızlardan daha çoktur.
Bunlardan en belli başlısı,en belirgini sevgi,muhabbet yoludur. Sufiler,sevgiyi,korkudan üstün tutmuşlardır. Bir nesneyi sevmemiz gerekir; ne olursa olsun. Muhabbetin, aşkın o derin yangını yüreğimizde hissetmemiz gerekir. Aşk için,karşılıksız, nemsel ve duygusal menfaat beklemeksizin ne denli fedakarlık yapabildiğimize bakmamız gerekir.
Aşktır insanı olgunlaştıran,aşktır insanı kendi benliğinden arındıran,aşktır yakması en kuvvetli olan. Ateşe veren yakıp yıkan,fakirliğe,zenginliğe bakmadan, tac-u tahtı ,hane-yi viranı gözetmeden. İnsan kendisini bile bir avuç küle çeviren,sonra onuda rüzgara verip,sevgiliye yalnızca hiçlik sunan. Sonra yine sevgiliye dirilen,sevgilide dirilen,var olan tertemiz yokluğun toprağında.
Kasr-i Arifan