Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yalancı peygamber Müseyleme'yi öldüren sahabî: VAHŞİ (1 Kullanıcı)

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
Yalancı peygamber Müseyleme'yi öldüren sahabî: VAHŞİ


Vahşî, Hz. Hamza'nın Bedir savaşında öldürdüğü Tuayme'nin kardeşinin oğlu olan Cübeyr bin Mutim'in kölesi idi. Habeşli olduğu için, el ile ok ve mızrak atmakta usta idi. Uhud savaşında, Cübeyr buna demişti ki:

- Hamza'yı öldürürsen seni azat ederim!

Daha o zamanlar müslüman olmakla şereflenmemiş olan Ebu Süfyan'ın hanımı Hind de, babasının ve amcasının intikamı için, Vahşî'ye mükâfat vâd etmişti.

Niçin lanet etmiyorsunuz?

Vahşî, Uhud'da taş arkasına pusuya girip, yalnız Hz. Hamza'yı gözetirdi. Hz. Hamza sekiz kâfiri öldürüp, saldırırken, Vahşî mızrağını atarak, onu şehit etti. Sonra, gidip durumu Hind'e haber verdi. Hind sevinip üzerindeki zinetlerin hepsini Vahşî'ye verdi. Daha da vereceğini söyledi.

Uhud savaşında Peygamberimiz birkaç kâfire bedduâ etmişti. “Vahşî'ye niçin lanet etmiyorsun” dediklerinde, buyurdu ki:

- Miracda, Hamza ile Vahşî'yi kolkola, birlikte cennete girerlerken görmüştüm!

Hicretin sekizinci yılında, Mekke fethedildiği gün, Vahşî, Mekke'den kaçtı. Bir zaman uzak yerlerde kaldı. Sonra pişman olup, Medine'de mescide gelip, selam verdi. Resulullah efendimiz selamını aldı. Vahşî dedi ki:

- Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resulüne düşmanlık yapsa, en kötü, en çirkin günah işlese, sonra pişman olup temiz iman etse, Resulullahı canından çok seven biri olarak, huzuruna gelse, bunun cezası nedir?

Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- İman eden, pişman olan affolur. Bizim kardeşimiz olur.

- Ya Resulallah! Ben iman ettim. Pişman oldum. Allahü teâlâyı ve Onun Resulünü herşeyden çok seviyorum. Ben Vahşî'yim.

Resulullah efendimiz, Vahşî adını işitince, Hz. Hamza'nın şehit edilmiş hâli gözünün önüne geldi. Ağlamaya başladı.

Niçin affetmiyorsun?

Vahşî, öldürüleceğini anlayarak kapıya yürüdü. Eshab-ı kiram kılıçlarına sarılmış, işaret bekliyordu. Vahşî, “Son nefesimi alıyorum” derken, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahü teâlâ buyurdu ki:

- Ey sevgili Peygamberim! Bütün ömrünü puta tapmakla, kullarımı bana düşman etmeye uğraşmakla geçiren bir kâfir, bir kelime-i tevhid okuyunca, ben onu affediyorum. Sen, amcanı öldürdü diye Vahşî'yi niçin affetmiyorsun? O pişman oldu. Şimdi sana inandı. Ben affettim. Sen de affet!

Herkes, "Öldürün!" emrini beklerken, Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Kardeşinizi çağırınız!

Kardeş sözünü işitince, saygı ile çağırdılar. Peygamber efendimiz Vahşî'ye, “affolunduğunu” müjdeleyerek buyurdu ki:

- Fakat, seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum.

Hz. Vahşî, Resulullahı üzmemek için, bir daha yanına gelmedi. Mahcup, başı önünde yaşadı. Aynı mızrak ve okla yalancı peygamber Müseyleme'yi öldürdü ve büyük hizmet etti. Hz. Osman zamanında vefat etti.
 

hayrunnisa16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Yalancı peygamber Müseyleme'yi öldüren sahabî: VAHŞİ

ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNE SAĞLIK B)
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Yalancı peygamber Müseyleme'yi öldüren sahabî: VAHŞİ

- Fakat, seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum.

BURASI ÇOK ETKİLİYOR İNSANI.RABBİM NELERİ AFFEDİYOR ONUN MERHAMETİNE RAHMETİNE SIGINIRIYORUZ AFFEYLE ALLAHIM.

MUHAMMED BEY ALLAH RAZI OLSUN
 

tebessumd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Tem 2006
Mesajlar
1,010
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Yalancı peygamber Müseyleme'yi öldüren sahabî: VAHŞİ

elinize sağlık kardeşimB)B)B)
 

fidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2006
Mesajlar
947
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Yalancı peygamber Müseyleme'yi öldüren sahabî: VAHŞİ

KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
- Miracda, Hamza ile Vahşî'yi kolkola, birlikte cennete girerlerken görmüştüm!

SELAMUN ALEYKUM YUKARIDAKİ HADİSEYİ BİLMİYORDUM.ALLAH RAZI OLSUN
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamünaleyküm
Allah razı olsun elinize ve emeğinize sağlık
Selam ve dua ile kalın...
 

EBRARNISA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ağu 2007
Mesajlar
528
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Vahşî'yi Daveti
Allah Resûlü, nasıl amcası Ebû Talib'in hidayetini istiyor ve bu mevzuda ısrar ediyordu, aynı şekilde, öz amcası, Allah'ın Aslanı Hz. Hamza'yı şehit eden Vahşî'nin hidayetini de istiyor ve onun hidayeti için ısrarda bulunuyordu. İşte, konuyla alâkalı tarihin kaydettiği hâdisenin içyüzü: [20]
Allah Resûlü, amcasının kâtili Vahşî'yi doğru yola davet eder, birisiyle mektup gönderir ve hak din olan İslâm'a girmesi için Vahşî'yi yanına çağırır. Ancak Vahşî, gelen şahsa bir mektup yazar verir. Mektupta aşağıdaki âyet i kerime yazılıdır: وَالَّذِينَ لاَ يَدْعُونَ مَعَ اللّٰهِ إِلَهاً آخَرَ وَلاَ يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللّٰهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَلاَ يَزْنُونَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ يَلْقَ أَثَاماً * يُضَاعَفْ
لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَاناً
"Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahının cezasını bulur. Kıyamet günü azabı kat kat olur. Ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır."[21] Vahşî, bu âyetin altına şu satırları yazmayı ihmal etmemiştir: Sen beni Müslüman olmaya davet ediyorsun ama, ben, bu âyette geçen bütün günahları işledim. Küfür içinde yaşadım. Zina ettim ve bir de senin gözünün nuru amcanı öldürdüm. Benim gibi birisi affolur mu ki, ben de Müslüman olayım? Allah Resûlü, ikinci bir mektup daha gönderir. Bu defa mektuba şuâyeti yazar:
إِنَّ اللّٰهَ لاَ يَغْفِرُ أَنْ يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدِ افْتَرَى إِثْماً عَظِيماً "
Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar.
Allah'a ortak koşan kimse, büyük bir günah ile iftira etmiş olur."[22]
Vahşî, bu defa da, âyette affın kat'î olmadığını, meşîet-i ilâhîye bırakıldığını Resûlullah'a intikal ettirir. Bunun üzerine de O Şefkat Peygamberi, üçüncü bir mektup daha gönderir. Bu mektupta ise şu âyet yazılıdır:
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنْفُسِهِمْ لاَ تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِ إِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعاً إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ "
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir."[23]
Vahşî, ancak bu üçüncü mektuptan sonra gelir ve Allah Resûlü'ne biat eder. O da artık sahabe arasında sayılacak ve sonuna "radıyallâhu anh" eklenmeden ismi anılmayacaktır. Ancak o, Hz. Hamza'nın kâtiliydi. Ne kendisinin ne de başkasının bunu unutması mümkün değildi. Vahşî, belki ahirette böyle bir günahın hesabını
vermeyecekti. Çünkü o, cinayet günü Müslüman değildi ve İslâm'a girmesiyle de bütün geçmiş günahları affolmuştu.[24] Bu yönüyle tali'liydi.. ancak öldürdüğü insan da Hz. Hamza'ydı!.. Hamza ki, ormanda aslanların ödünü koparan bir efsanevî insanken Resûl-i Ekrem'in önünde dize gelmiş, Müslüman olmuş; hatta İki Cihan Serveri'nin tuttuğu aynı memeyi tutmuş olması itibarıyla Allah Resûlü'ne sütkardeşlik pâyesiyle de serfirazdı.[25] O, İslâm'a gireceği âna kadar Müslümanlar korku içindeydi. Hamza Müslüman olunca onların kükreyişleri, Arap Yarımadası'nı velveleye vermişti. Ve, işte vahşet içinde olduğu bir dönemde Vahşî, bu Hamza'nın kanına girmiş.. Uhud'da elinde taşıdığı tali'siz mızrağını Hz. Hamza'nın bağrına saplamıştı. Hayatı boyunca Allah'tan başka her şeye "ل" (Hayır) diyen Hamza, kendisine saplanan mızrak üzerine çökerken yine
bir "ل" meydana getiriyor ve yere bir "ل" gibi yıkılıyordu ki; biraz sonra Allah Resûlü, onu uzuvları paramparça hâlde görecek, başucuna oturacak ve bir çocuk gibi ağlayacaktı. Şehitler yıkanmazdı; ancak Allah Resûlü Hamza'yı yıkadı ve âdeta su yerine de, kevserden daha kıymetli gözyaşlarını kullandı...[26] Evet, Allah Resûlü onun başında bu derece gözyaşı dökmüştü. İşte şimdi bu cinayetin kâtili Vahşî, Allah Resûlü'ne kanlı elini uzatmış biat ediyordu. Allah Resûlü'nün tebliğ anlayışına bakın ki, O, bu eli tutuyor ve Vahşî'nin İslâm'a girişini tebrik ediyordu. Zaten ısrarla Vahşî'yi bizzat kendisi davet etmişti. Vahşî, iman ettikten sonra Allah Resûlü, onun kulağına eğildi ve şu sözleri fısıldadı: "Mümkünse bana fazla görünmemeye çalış! Çünkü seni her gördükçe Hamza'yı hatırlar ve sana gereken şefkati gösteremeyebilirim. Böylece sen, tali'sizliğe itilmiş ben de
vazifemi tam yapmamış olurum."[27] Vahşî, bir sahabi şuuru içinde Allah Resûlü'nün bu ricasına ve emrine asla muhalefet etmedi. Daima Allah Resûlü'nden uzakta durdu ve O'na görünmemeye çalıştı.[28] Ancak, her dakika ve her saniyesi de, Allah Resûlü'nden gelecek ikinci bir daveti beklemekle geçti. O, bir direğin arkasından Allah Resûlü'ne bakıyor, O'nun bakışını yakalamaya çalışıyor ve kendi kendine, "Acaba!" diyordu, bir gün gelir de bana: "Artık görünebilirsin." der mi? Vahşî, o mutlu günü bekleyedursun, bir gün kendisine o müthiş ve acı haber ulaştı. Allah Resûlü, gurûb edip aramızdan ayrılmıştı. Vahşî, beyninden vurulmuşa
döndü. Zira artık, kendisinin çağrılacağına dair hiçbir ümidi kalmamıştı. Vahşî'nin bundan sonraki günleri hep günahına keffaret aramakla geçecekti.
Nihayet Yemâme harbi patlak verdi. Derhal Halid'in ordusuna girdi ve Yemâme'ye yollandı. Bu, onun için kaçırılmaması gereken bir fırsattı. İslâm'ın en büyük bahadırlarından birini
öldürmüş, bir günaha girmişti. Her ne kadar o günah affolsa bile, Vahşî'nin vicdanı, o günahın tesiriyle Cehennem gibi yanıyordu. Şimdi onun karşısında bir fırsat vardı: İslâm'ın en büyük düşmanı Müseylime'nin halledilmesi. Vahşî, Hamza'nın bağrından çıkarıp sakladığı paslı mızrağını yanına alarak, Yemâme harbine katıldı. Harp günlerce sürdü. Müseylime ve ordusu, ölüm-kalım mücadelesi veriyordu. Bir ara, kaleden dışarı çıkıp kaçmak isteyen Müseylime, nöbet bekleyen bir sahabi tarafından görüldü. Onu gören sahabi, Vahşî'ye seslendi ve: "İşte Allah düşmanı gidiyor!" dedi. Bunu duyan Vahşî, hemen paslı mızrağı eline aldı ve
aynen, seneler önce Hz. Hamza'nın bağrına sapladığı gibi, bu defa da Müseylime'nin bağrına sapladı.[29] Onun attan düşüp yere yıkıldığını görünce, kendisi de secdeye kapandı. Gözyaşları içinde âdeta Allah Resûlü'nün ruhaniyatına hitaben: "Artık gelebilir miyim, Yâ Resûlallah!" der gibiydi... Biz, Allah Resûlü'nün ona ne cevap verdiğini bilemiyoruz. Ama ihtimal ki, Allah Resûlü'nün ruhaniyatı da Yemâme'de hazır bulunmuş ve Vahşî'nin bu denli inkisar dolu yakarışı, O'nu da rikkate getirmiş ve yaptığı civanmertliği tebrik için de Vahşî'yi bağrına basmış ve "Artık bana görünebilirsin." demiştir. Bilemiyoruz. Bu bir buud meselesidir. Bizim bu hâdiseyi nakledişimiz ise, Allah Resûlü'nün tebliği hakkında bir fikir verebilmek içindi... Evet, görüyoruz ki, Allah Resûlü, en az babası kadar sevdiği ve yine en az öz kardeşi kadar üstüne titrediği Hz. Hamza gibi bir büyük
ruhun kâtili için dahi bir rahmet oluyor. Vahşî'nin İslâm'a girmesi için, belki elli yolu deniyor ve Vahşî gibi bir insandan dahi bir sahabi çıkarıyordu.
ALINTI : SONSUZ NUR
 

EBRARNISA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ağu 2007
Mesajlar
528
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Selamün Aleyküm .bilgilendirici paylaşımınız için Allah razı olsun .
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt