Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

...yalan Psikolojisi... (2 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
YALAN KONUŞAN İNSANIN PSİKOLOJİSİ

Yalan söyleyen kişi kendisini son derece zeki olarak görebilir ama aslında tavrı, konuşma üslubu, sesi, bakışları, kullandığı kelimeler onu hemen ele verir. Dürüst bir insanın konuşmaları ve tavrı ile, yalancının tavırları arasında büyük farklar vardır.




Yalancı sürekli yemin ederek ikna edici olmaya çalışır
Söylediklerinde samimi olmayan bir insan, ikna edici görünmek için sık sık yemin eder. Allah yalancıların bu dikkat çekici özelliğini Kuran'da birçok ayetle bildirmektedir. Örneğin bir ayette Allah, münafıkların Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğini kabul ettiklerine dair yemin ettiklerini bildirmektedir. Oysa münafıklar gerçekte Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğini kabul etmemişlerdir.





Bu nedenle Allah onların yalancı olduklarını haber vermiştir:
Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler. Allah da bilir ki sen elbette O'nun elçisisin. Allah, şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder. Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar. Bu, onların iman etmeleri sonra inkar etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar. (Münafıkun Suresi, 1-3)




Ayetlerde de bildirildiği gibi ikiyüzlüler, yeminlerini yalancılıklarına, sahtekarlıklarına ve düzenbazlıklarına bir siper yaparlar. Allah bir başka ayette de ikiyüzlülerin bu özelliğini şöyle bildirir:
Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. (Tevbe Suresi, 56)
Allah Kuran'da bir başka ayette ise sürekli yemin edip duran kişilerle ilgili şöyle buyurmaktadır:

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık (Kalem Suresi, 10)
Yalancıların yemin etmek dışındaki bir başka üslup özellikleri ise, konuşmalarında sık sık dindar olduklarına dair ifadeler kullanmalarıdır.





Örneğin yalanına inanılmadığı veya söylediklerinden şüphe edildiği söylendiğinde, "Allah benim kalbimi biliyor", "Allah şahidim", "eğer doğru değilse Allah şuradan çıkmamı nasip etmesin" gibi ifadeler kullanırlar. Oysa bu tarz ifadeler kimi zaman kişilerin samimiyetsizliklerini gizlemek için kullandıkları bir yöntemdir.
Allah, kalplerinde samimiyetsizlik olmasına rağmen, Kendisini şahit gösteren kişiler için Kuran'da şöyle bildirmiştir:
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır. (Bakara Suresi, 204)





Samimi bir insanın hali ve tavrı onun samimi ve dürüst olduğunu zaten gösterir. Hayatının her anında daima samimi davranan bir insanın ayrıca samimi ve dürüst olduğunu belirtmesine gerek kalmaz, bu zaten çevresindekilerce de fark edilir. Ancak samimi olmayan insanlar bunu sürekli sözle göstermeye çalışırlar ve karşılarındaki insanları ikna etmek için uğraşırlar.




Yalana zemin hazırlayan giriş cümleleri kullanır
Yemin etmek ve dini anlamları olan cümleler kullanmanın yanısıra yalancının, yalanlarına zemin hazırlayan, yalanını daha en baştan ikna edici göstermeye çalışan ifadeleri olur. "Çok samimi söylüyorum", "bana inanabilirsin", "bütün içtenliğimle söylüyorum", "gerçekten doğru söylüyorum" gibi sözler çoğunlukla bu amaçla söylenir.




Daha önce de sözedildiği gibi, münafıklar Peygamberimiz (sav)'e Allah'ın elçisi olduğunu söylediklerinde sözlerine "Şehadet ederiz ki" diye başlamaktadırlar. Sözlerinde samimi olmadıkları için, cümlelerden destek alarak kendilerini inandırıcı göstermeye çalışırlar. Oysa, Peygamberimiz (sav)'in Allah'ın elçisi olduğu zaten bilinmektedir ve bunun için "gerçekten, şehadet ederim ki, samimiyetle söylüyorum ki" diye bir girişe gerek yoktur. Bu gerçeğe samimi olarak iman eden bir insan bu tür ifadelere ihtiyaç duymaz.






Veya bir Müslüman "bunu bütün içtenliğimle söylüyorum, inanabilirsin" gibi bir cümleyi gerekli görmez, çünkü Müslüman her zaman içten ve samimidir, Allah'ın kendisini her an gördüğünü ve işittiğini bildiği için zaten samimiyetsizlik, ikiyüzlülük yapamaz.





Elbette ki, bu cümleleri her kullanan yalan söylüyor demek değildir. Samimi bir insan da gerekli gördüğünde bu ifadeleri kullanabilir. Ancak, yalan söyleyen insanların genellikle yalanlarına bu tür giriş cümleleri veya yalanlarını destekleyici cümleler eklemeleri son derece yaygındır.
Yalancının fiziksel görünümü ve bazı davranışları
Yalancı, ikiyüzlü ve samimiyetsiz bir insanın davranışları, yüzü, sesi ve üslubu dürüst ve samimi bir insandan çok farklı olur, ve yalancı bu özellikleri ile de kendini ele verebilir.






Allah, Kuran'da ikiyüzlü insanların konuşmalarından ve yüzlerinden tanınabileceklerini şöyle bildirmektedir:
Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30)






Yalan söyleyen insan çevresindekilere güvenmiyor, onları gerçek dostları ve yakınları olarak görmüyor demektir. Hem yabancıladığı ve yakınlık duymadığı insanlarla birlikte olmaktan, hem de yalanının anlaşılmasından korktuğu için, tavırları da rahat ve doğal olmaz. Konuşması, sesi, oturuşu son derece kontrollü olur. Kasılmaktan dolayı sesi zayıf çıkar, gözleri küçülür. Karşısındaki insanlara korku, çekinme ile bakar. Gözlerinde samimiyetsizliği, güvensizliği ve tedirginliği belli olur.





Yalancılığı huy edinmiş kişilerde zaman zaman yalan anında aşırı sakinlik görülse de, birçok insan yalan söylediğinde heyecanlanır, elleri terler. Huzursuz tavırlar gösterir. Sakin, huzurlu, ruhu dingin bir insanın hali olmaz. Yalan söylerken sürekli olarak gözlerini kaçırır, karşısındaki insanın gözlerine bakamaz. Ancak kaçamak bakar veya kalabalık bir yerde ise, kendini başkalarının arkasında gizlemeye çalışır. Yalanının ortaya çıkmasından, gözlerinin kendisini ele vermesinden kaçınır.






Allah Hud Suresi'ndeki bir ayetinde samimiyetsiz insanların bu şekilde kendilerini gizlemeye çalıştıklarını şöyle bildirir:
Haberiniz olsun; gerçekten onlar, ondan gizlenmek için göğüslerini büker (Hak'tan kaçınıp yan çizer)ler. (Yine) Haberiniz olsun; onlar, örtülerine büründükleri zaman, O, gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bilir. Çünkü O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Hud Suresi, 5)





Bazı kimseler yalan söylediklerinde göz seyirmesi, yere bakma, sürekli ayaklarını sallama, başını sallayarak konuşma gibi belirtiler de olur. Bu tür tiklerin veya davranışların temelinde ise, yalan söyleyen kişinin samimiyetsizliği, kendi sahtekarlığını bildiği için duyduğu tedirginlik ve huzursuzluk yatmaktadır.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
51
s.a ben olaya guncel olarak gırmek ısterım. artık yalancılık ustalık olmuş bence.meslek hayatımda artık ınsanları tanıdım dıyorum fakat ne yazık kı halen ne kadar toy olduğumu goruyorum yazınızı okudum haklısınız soyle bır gozumde canlandırdım tanıdıklarımı.....ama ınanın kı gunumuzde yalancılık ustalık olmuş ben fark edemıyorum.Yalancının mumu yatsıya kadar demışlerama artık o da gcgecerlı değıl cunku yalancılar uzun sure yalanlarını saklayabılıyorlar.Yada kısacası bız mı ıyı olup bunları fark edemıyoruz:G
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
s.a ben olaya guncel olarak gırmek ısterım. artık yalancılık ustalık olmuş bence.meslek hayatımda artık ınsanları tanıdım dıyorum fakat ne yazık kı halen ne kadar toy olduğumu goruyorum yazınızı okudum haklısınız soyle bır gozumde canlandırdım tanıdıklarımı.....ama ınanın kı gunumuzde yalancılık ustalık olmuş ben fark edemıyorum.Yalancının mumu yatsıya kadar demışlerama artık o da gcgecerlı değıl cunku yalancılar uzun sure yalanlarını saklayabılıyorlar.Yada kısacası bız mı ıyı olup bunları fark edemıyoruz:G




ALEYKÜM SELAM

ALLAH"A EMANET OLUNUZ
SELAM VE DUA İLE
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
Ağlamayan gözden,sızlamayan özden,
kızarmayan yüzden, Sana sığınırım.

şirkten,küfürden müşrikten
cahilden,gafilden,kafirden Sana sığınırım.


kıskançlıktan,fesattan ,kesattan,iftiradan yalandan

SANA sığınırım.


selamün aleyküm.kusura bakmayın.yazıyı okuyunca mustafa islamoğlunun şiiri geldi aklıma.

rabbime emanet olun
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
51
cok guzel yazmışsınız allah razı olsun
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Ağlamayan gözden,sızlamayan özden,
kızarmayan yüzden, Sana sığınırım.

şirkten,küfürden müşrikten
cahilden,gafilden,kafirden Sana sığınırım.


kıskançlıktan,fesattan ,kesattan,iftiradan yalandan

SANA sığınırım.


selamün aleyküm.kusura bakmayın.yazıyı okuyunca mustafa islamoğlunun şiiri geldi aklıma.

rabbime emanet olun




ALEYKÜM SELAM KARDEŞİM

RABBİM CÜMLEMİZİ HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKLERDEN KORUSUN İNŞAALLAH
ALLAH"A EMANET OLUNUZ
SELAM VE DUA İLE

 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
51
amın allah yalan soyleyen kullardan eylemsın
allah yalan soyleyenlerden uzak tutsun bızı amın
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
s.a

Aslında konu beni çok ilgilendiriyor.
Yalan kötüdür.Hiçbir zaman söylenmemelidir vs.vs.

Konuyu şu yöne kaydırmak istiyorum ,

Takiyye ile yalan arasındaki fark nedir?
Bilirsiniz "takiyye yapmak" tasavvufta geçerli olan bir olgudur.

Başımda bir dert var.

Tasavvufla ilgili oldugunu söyleyen bir arkadaşım var.Kız.

Kendisiyle hiç görüşmedim.İnternetten tanıştık,konuşuyoruz.

Kelimeleri ustalıkla kullanmasını profesyonel bir yazar olmasından ve de psikologluk da yaptığını da söyleyeyim.Yazdığı kitapları var.
Bir ara yeni yazdığının bir kaç sayfasını bir word documentinde göstermişti.

Baktım okudum.Inanın bana hayatım boyunca uğraşsam öyle güzel ,öyle ustaca cümleler kuramam.Dehşet Türkçe bilgisine sahip.Kelime haznesi çok geniş.
Benim cümlelerim yanında Cin Ali hikayeleri gibi kalıyor.

Şimdi bunlardan sonra nereye bağlıyacaksın?Bunları neden anlattın ki?
diye soracaksınız.

Bu arkadaş psikolog olduğundan ve de kelimeleri ustaca kullanabildiğinden zaman zaman "telkin" ni kullanarak(psikolog) ve insanların inanmaya olan meylini kullanarak ayak üstü öyle hikayeler uyduruyor ki bunların gerçek olmadığını asla anlayamazsınız.
Aklınızdan geçen tahminen şöyle birşeydir : "ya bak sadece bu arkadaşı dinliyoruz,bir hükme varmak yanlış olur.Diğer tarafı dinlemeli..."

Bana inanın sizi ikna eder ve gönderir.Onu dinlemekle ona inanırsınız.
İnanın ki mizansenlerinin içinde kaybolursunuz.Boğulursunuz.

Ben tüm bu olan bitenin nasıl farkına vardım?
Çünkü onunla çok konuşuyorum.Nefes alışından anında anlıyorum.Kitap okurum.Onun kadar iyi olmasam da edebiyatla ilgiliyimdir.

Acaba diyorum ,tüm bunlar "takiyye yapmayla" anlam mı kazanıyor?Çünkü tasavvuf adeta saplantısı olmuş."Ben Mevlana'yım" diyecek kadar..
Hallacı Mansur öldükten sonra tasavvufçular onlara göre normal insanların anlayamayacağı şeyleri onların anlayacağı dilden anlatırlar.Bir nevi teskin etmektir.Buna da takiyye denir.Yani bir nevi "Ben allahım" sözüne öfkelenenlerden canını kurtarma için zorunluluk.

Takiyyenin islamda yeri var mıdır?
Müslüman olmayıp yalan söyleyen müslümanmış gibi görünen kişi münafık oluyor biliyorsunuz.

Takiyye yapan bir müslüman yani doğruyu söylemeyen biri için düşünceniz ne olurdu?Sizce münafıktan fark var mı?
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
B)''ANLATAMADIK KİMSEYE ; BİZE EYYÜBUN SABRI DÜŞTÜ ''B)
msn20ifadeleri2016xm9.gif


Allah'a Emanet Olunuz
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt