Abdullah İbnu Selman, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın ashabından birisinden naklediyor: "Hayberin fethedildiğii gün bir adam Hz. Peygamber'e gelerek: "Ey Allah'ın Resülü, bugün ben öyle bir kar ettim ki böyle bir karı şu vadi ahalisinden hiçbiri yapmamıştır" dedi. Efendimiz: "Bak hele! Neler de kazandın?" diye sordu. Adam: "Ben alıp satmaya ara vermeden devam ettim. Öyle ki üçyüz okiyye kar ettim dedi. Aleyhissalatu vesselam efendimiz: "Sana karların en hayırlısını haber vereyim mi?" diye sordu. Adam: "O nedir, ey Allah'ın Resülü?" dedi. Efendimiz açıkladı: "(Farz) namazdan sonra, kılacağın iki rekattir." Kaynak: Ebu Davud, Cihad 180, (2785).
Rebi'a İbnu Ka'b el-Eslemi anlatıyor: "Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber gecelemiştim, kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana: "Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben: "Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana: "Veya bundan başka birşey?" dedi. Ben: "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim. "Öyleyse kendin için çok secde ederek bana yardımcı ol!" buyurdu."
Kaynak: Müslim, Salat 226, (489); Ebu Davud, Salat 312, (1320).
Ma'dan İbnu Ebi Talha el-Ya'meri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın azadlısı Sevban (radıyallahu anh)'a rastladım. Kendisine: "Bana bir amel söyle de onu yapayım. Allah da onun sayesinde beni cennetine koysun" dedim. -Veya şöyle demişti: "Dedim ki: "..Allah nezdinde en hayırlı ameli bana bildir."- Sevban sükut etti. Sonra ben tekrar aynı şeyi sordum. O yine sükut etti. Ben üçüncü sefer sordum. Sonunda dedi ki: "Aynı şeyleri ben de Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)a sormuştum. Bana şu cevabı vermişti: Çokça secde yapman gerekir. Zira sen secde ettikçe, her secden sebebiyle Allah dereceni artırır, onun sebebiyle günahını döker." Ma'dan der ki: "Sonra Ebu'd-Derda'ya geldim. Aynı şeyi ona da sordum. O da Sevban'ın bana söylediğinin aynısını söyledi."
Kaynak: Müslim, Salat 225, 226, (488, 489). Nesai, Tatbik 81; Tirmizi, Salat 169, (388); İbnu Mace, İkamet 201, (1422-1424).
2329-) Hz. Cabir (radıyallahu anh)'in anlattığına göre, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'in şöyle söylediğini işitmiştir "Kişiyle şirk arasında namazın terki vardır." Tirmizinin metni şöyledir: "Küfürle iman arasında namazın terki vardır."
Kaynak: Müslim, İman 134, (82); Ebu Davud, Sünnet 15, (4678); Tirmizi, İman 9, (2622). Metin Müslim'in metnidir.
2331-) Hz. Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer." Kaynak: Tirmizi, İman 9, (2623); Nesai, Salat 8, (1, 231, 232); İbnu Mace, Salat 77, (1079).
2333-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İkindi namazını kaçıran bir insanın (uğradığı zarar yönünden durumu), malını ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
Kaynak: Buhari, Mevakit 14; Müslim, Mesacid 200, (626); Muvatta, Vukütu's-Salat 21, (1,11,12); Ebu Davud, Salat 5, (414, 415); Tirmizi, Salat 128, (175); Nesai, Salat 17, (1, 238).
2381-)
Rebi'a İbnu Ka'b el-Eslemi anlatıyor: "Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraber gecelemiştim, kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim. Bana: "Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu. Ben: "Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim. Bana: "Veya bundan başka birşey?" dedi. Ben: "Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim. "Öyleyse kendin için çok secde ederek bana yardımcı ol!" buyurdu."
Kaynak: Müslim, Salat 226, (489); Ebu Davud, Salat 312, (1320).
Ma'dan İbnu Ebi Talha el-Ya'meri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın azadlısı Sevban (radıyallahu anh)'a rastladım. Kendisine: "Bana bir amel söyle de onu yapayım. Allah da onun sayesinde beni cennetine koysun" dedim. -Veya şöyle demişti: "Dedim ki: "..Allah nezdinde en hayırlı ameli bana bildir."- Sevban sükut etti. Sonra ben tekrar aynı şeyi sordum. O yine sükut etti. Ben üçüncü sefer sordum. Sonunda dedi ki: "Aynı şeyleri ben de Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)a sormuştum. Bana şu cevabı vermişti: Çokça secde yapman gerekir. Zira sen secde ettikçe, her secden sebebiyle Allah dereceni artırır, onun sebebiyle günahını döker." Ma'dan der ki: "Sonra Ebu'd-Derda'ya geldim. Aynı şeyi ona da sordum. O da Sevban'ın bana söylediğinin aynısını söyledi."
Kaynak: Müslim, Salat 225, 226, (488, 489). Nesai, Tatbik 81; Tirmizi, Salat 169, (388); İbnu Mace, İkamet 201, (1422-1424).
2329-) Hz. Cabir (radıyallahu anh)'in anlattığına göre, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'in şöyle söylediğini işitmiştir "Kişiyle şirk arasında namazın terki vardır." Tirmizinin metni şöyledir: "Küfürle iman arasında namazın terki vardır."
Kaynak: Müslim, İman 134, (82); Ebu Davud, Sünnet 15, (4678); Tirmizi, İman 9, (2622). Metin Müslim'in metnidir.
2331-) Hz. Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer." Kaynak: Tirmizi, İman 9, (2623); Nesai, Salat 8, (1, 231, 232); İbnu Mace, Salat 77, (1079).
2333-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "İkindi namazını kaçıran bir insanın (uğradığı zarar yönünden durumu), malını ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
Kaynak: Buhari, Mevakit 14; Müslim, Mesacid 200, (626); Muvatta, Vukütu's-Salat 21, (1,11,12); Ebu Davud, Salat 5, (414, 415); Tirmizi, Salat 128, (175); Nesai, Salat 17, (1, 238).
2381-)