insan, bazen bedenen yakın olmasına rağmen bir bütün olarak yakın olamaz. Bu bütünlüğü yakalamayı ne kadar çok da istese elinde olmayan nedenlerle bunu başaramaz, hep içinde bu durumun ezikliğini hisseder.
Mahallenin en şanslı ailesiyiz diye düşünüyorum. Komşumuz öyle bir komşu ki; onun evinde gıybet yapılmaz, kötü söz konuşulmaz, kalp kırılmaz ve en önemlisi hep ALLAH’ın adı anılır. Bizim komşumuz ALLAH’ın evi olan CAMi! Evimizden ilk çıkarken ve girerken onu görmek hep bir ayrıcalık gibi geliyor bana, Elhamdülillah. Yakınken uzak olmak, beni hep düşündüren bir kavramdır. Maalesef ALLAH’ın evine bu kadar yakın olmama rağmen ondan uzağım, onun içerisine girip, o güzel havayı teneffüs edemiyorum. içim acıyor. Bazen duvarının dibine gidip orda namaz kılıyorum ve niyet ederken ‘’Ya Rab! Mabedine giremedim, onun içinde kılmış gibi kabul buyur’’diyorum yürekten. Ve mahzun olarak geri dönüyorum. Yürüyememek belki zor bir imtihan lakin ALLAH’ın evinin kapısından dönmek, o daha zor bir imtihan! Dostlarla otururken ezan okunur hepsi birden’’ hadi camiye derler.’’ve ben boynu bükük kalırım arkalarında’’siz camide kılın dostlar, ben evin önünde kılarım’’der ve düşünerek evin önüne gelirim. Teyemmüm ederken cami karşımda ama hem Yakın hem uzak!
Babam evde olduğunda 5 vakit camiye gider. Ona bazen ‘’baba benden camiye selam söyle’’dediğimde durur arkasına döner yüzüme bakar küçük bir tebessüm ve doğru ALLAH’ın evi. Kardeşlerime çıkışır bazen,’’Cami ayağınızın dibinde gitmiyorsunuz’’.Baba derim yavaşça ‘’sırtında götürürsen vALLAHa giderim.’’
Bir hadis duydum babamın ağzından şöyleydi:Evi camiye yakın olanın,evinde namazı yoktur!.Aman Ya Rab!Ne büyük bir sorumluluk.Evinde kılıp camiye gitmeyen din kardeşim,ne yapacaksın.şükür ki,bu hadisin kapsamına girmiyorum.ALLAH biliyor,istesem de gidemiyorum.Ama yüreğim onunla.
Âlim bir zat: bir müslümanın ömrü boyunca cemaatten ayrı kıldığı namazın sayısı, parmak âdetini geçmeyecek diyor. Düşündüm, ben ömrüm boyunca ALLAH’ın evinde 10 defa namaz kılamadım ki! insanlar niçin ALLAH’ın evinden uzak dururlar, niçin onun evini garip, kimsesiz bırakırlar. Bilmezler mi ki, onda kılınan namaz, geri çevrilmez.
Dua ediyorum: Ya Rab! Kâbe yolunda, Umre yolunda, Cami yolunda, Hayırlı bir iş için çıktığım yolda yürürken canımı al. Cami, manası itibariyle birbirene zıt şeyleri bir araya getiren, demek. ALLAH’ın isimlerindendir, Cami. Kadını, erkeği ile her müslümanın onu yalnız bırakmayla mesul olacağı ev. Düşünün o evin sahibi, siz ona misafirliğe gidiyorsunuz. Ona dua etseniz geri çevirir mi? çevirmez. O ev sahiplerinin en güzeli, en merhametlisi.
Gerçek evinizin camiler olması duasıyla…
Mahallenin en şanslı ailesiyiz diye düşünüyorum. Komşumuz öyle bir komşu ki; onun evinde gıybet yapılmaz, kötü söz konuşulmaz, kalp kırılmaz ve en önemlisi hep ALLAH’ın adı anılır. Bizim komşumuz ALLAH’ın evi olan CAMi! Evimizden ilk çıkarken ve girerken onu görmek hep bir ayrıcalık gibi geliyor bana, Elhamdülillah. Yakınken uzak olmak, beni hep düşündüren bir kavramdır. Maalesef ALLAH’ın evine bu kadar yakın olmama rağmen ondan uzağım, onun içerisine girip, o güzel havayı teneffüs edemiyorum. içim acıyor. Bazen duvarının dibine gidip orda namaz kılıyorum ve niyet ederken ‘’Ya Rab! Mabedine giremedim, onun içinde kılmış gibi kabul buyur’’diyorum yürekten. Ve mahzun olarak geri dönüyorum. Yürüyememek belki zor bir imtihan lakin ALLAH’ın evinin kapısından dönmek, o daha zor bir imtihan! Dostlarla otururken ezan okunur hepsi birden’’ hadi camiye derler.’’ve ben boynu bükük kalırım arkalarında’’siz camide kılın dostlar, ben evin önünde kılarım’’der ve düşünerek evin önüne gelirim. Teyemmüm ederken cami karşımda ama hem Yakın hem uzak!
Babam evde olduğunda 5 vakit camiye gider. Ona bazen ‘’baba benden camiye selam söyle’’dediğimde durur arkasına döner yüzüme bakar küçük bir tebessüm ve doğru ALLAH’ın evi. Kardeşlerime çıkışır bazen,’’Cami ayağınızın dibinde gitmiyorsunuz’’.Baba derim yavaşça ‘’sırtında götürürsen vALLAHa giderim.’’
Bir hadis duydum babamın ağzından şöyleydi:Evi camiye yakın olanın,evinde namazı yoktur!.Aman Ya Rab!Ne büyük bir sorumluluk.Evinde kılıp camiye gitmeyen din kardeşim,ne yapacaksın.şükür ki,bu hadisin kapsamına girmiyorum.ALLAH biliyor,istesem de gidemiyorum.Ama yüreğim onunla.
Âlim bir zat: bir müslümanın ömrü boyunca cemaatten ayrı kıldığı namazın sayısı, parmak âdetini geçmeyecek diyor. Düşündüm, ben ömrüm boyunca ALLAH’ın evinde 10 defa namaz kılamadım ki! insanlar niçin ALLAH’ın evinden uzak dururlar, niçin onun evini garip, kimsesiz bırakırlar. Bilmezler mi ki, onda kılınan namaz, geri çevrilmez.
Dua ediyorum: Ya Rab! Kâbe yolunda, Umre yolunda, Cami yolunda, Hayırlı bir iş için çıktığım yolda yürürken canımı al. Cami, manası itibariyle birbirene zıt şeyleri bir araya getiren, demek. ALLAH’ın isimlerindendir, Cami. Kadını, erkeği ile her müslümanın onu yalnız bırakmayla mesul olacağı ev. Düşünün o evin sahibi, siz ona misafirliğe gidiyorsunuz. Ona dua etseniz geri çevirir mi? çevirmez. O ev sahiplerinin en güzeli, en merhametlisi.
Gerçek evinizin camiler olması duasıyla…