Gecelerden sabahalara, karanliklardan güneslere dogru açilan yüreklerimizin perde araliklarindan süzülen nur katreleriyle geldim kapina!
Biliyorum, güllerden gecer sana giden yollarI Yakarislarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.
Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren, Sana kalbimi getirdim.
Ey kalpleri nuruyla sarip oksayan! Onulmaz yaralarla kan-revan kalbim avuçlarimda, kapina geldim.
"Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahina serenlere" diyebilmeyi ne çok isterdim, ama biliyorum ne yüzüm var nede hakkim.
Ögrendim ki dua, asigin masuguna bir haber salmasidir; gözyaslariyla yazilmis bir mektubu. Ve bir bekleyistir, istiyakla, korkuyla, ümitle bekleyis.
Iste, zaman her saniyesini balyozlamaktayken ömrün, verilmemis hesaplarin korkusuyla, titreyen yüreklerimizin bir lahsa umut adina geldik kapina Ah gelebildik mi, bir haber var mi affina dair?
Acziyeimi alarak koynuma, bir dervis hirkasiyla, sevgili Eyyüb'unün sabrini yüklenerek gelebilmek isterdim kapina!
Meryem örtülerimle örtünebileseydim Tur Dagindaki o ses bir yanki bulabilseydi ruhumda insanligim adina. Önünde bütün ruhumla secde edebilseydim.
Yeri gögü bagrina basan Ey Rabbim!
Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen!
Rahmetini serp taslasan gönüllere Ey Rabbim!
Sanadir münacatim, yalniz Sana olsun askim lutfeyle!
Bir avuç ates böcegi uçuver ne olur zifiri yüreklerimize. Kararan günlerimize, gecelerimize Ve ne olursan ol gel diyen asiklarin hürmetine, ne olur affeyle!
Seni aradim durdum gönüllerin yalnizliginda çöllerinin, menzilsiz yollarinda ve bir katre rahmetine muhtaç topraginda. Ah perde, ah sah damarim! Sefkatinin gölgesine siginiyorum Ya Rabbim!
Hiçligin zerresinden kavrulmaya can attigim demdir. Vedudsun Iltifatina muhtaciz Ya Rabbim! Tenezzül buyur kulununu münacatina.
Dua dua acilirmis Sana giden kapilar. Hüzünlü bir sonbahar günü kapinda yalvarmaya geldim. Senden korkum nar degil, kaybetme korkusudur. Dostu, en sevgiliyi, sila-i rahimi, canani, canda kaybetme korkusu! Umudumsa rizan: iIlahi ente maksudi..
Yüreklerimiz ezik Ya Rabbim! Yüzümüz yerde. Kaldirip basimizi sonsuzluga bakmaya yüzümüz yok! Layik olamadik. Pismanligin dehlizlerinde boguluyorken aglayamadik, derinden sessizce Zayif irademizle, alaca karanlik yüreklerimizle bir damla gözyasi getirebilseydik yürekten, ihlas adina. Biliyorum pismanliklara delil kabul ederdin
Yüregin zayif noktalarinda mahkum oldum nefsimize. Ya Rabbim! Çikar kelepçelerini o aleyhillanenin Çikar ne olur, dostlarinin hatirina.
Azad et Ya Rabbim! Süphlerin oyuncagi olmus aklin nezarethanesinden. Kutlu sevdanin gül kokusundan doya doya içir sinelerimize diri meyyitler gibi degil, sirat-i müstakim üzerinde günahlardan nurunla yikanmis olarak yürümeyi nasib eyle.
Sehirler, evler mezar oldu Ya Rabbim! Her evden ceset kokulari yükseliyor semaya. Bedenler degil ruhlar ölü. Bizi nurunla dirilmeyi nasib eyle.
Biz sanemler insa ettik yüreklerimizde göktelenler boyu. Biz yeryüzü tanrilarinin etegini öptük. Diz boyu battik çirkefine alemin. Sahte dostlari, riyakar asklari çarparak yüzüne insanligin, Sana kosmayi nasib eyle.
Tevbe kapilarinin ardina degin açildigi ve meleklerin kanatlariyla yeryüzüne kapandigi günlerin rahmetinde yüzmekteyken edeb askini gönüllerimize nakset.
Iste can pazarinda canimizi satmaktayiz, bir iltifatin ugruna.
Gülistaninda renksiz, kokusuz bir yaprak olmayi çok görme.
Yüce kapinda kitmir olanlardan eyle.
Elimizden, yüreklerimizden katran rengi günahlar dökülüyor.
Dualari semadan çevrilmeyenler adina, geceleri nurlariyla sabahlara çevirenler adina, samimiyeti nakis nakis ömür gergefine isleyenler adina, tevbe ediyor, af diliyoruz dualarimizla
Ya Rabbim!.. Ben pismanim!.. Ben pismanim!..
Biliyorum, güllerden gecer sana giden yollarI Yakarislarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.
Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren, Sana kalbimi getirdim.
Ey kalpleri nuruyla sarip oksayan! Onulmaz yaralarla kan-revan kalbim avuçlarimda, kapina geldim.
"Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahina serenlere" diyebilmeyi ne çok isterdim, ama biliyorum ne yüzüm var nede hakkim.
Ögrendim ki dua, asigin masuguna bir haber salmasidir; gözyaslariyla yazilmis bir mektubu. Ve bir bekleyistir, istiyakla, korkuyla, ümitle bekleyis.
Iste, zaman her saniyesini balyozlamaktayken ömrün, verilmemis hesaplarin korkusuyla, titreyen yüreklerimizin bir lahsa umut adina geldik kapina Ah gelebildik mi, bir haber var mi affina dair?
Acziyeimi alarak koynuma, bir dervis hirkasiyla, sevgili Eyyüb'unün sabrini yüklenerek gelebilmek isterdim kapina!
Meryem örtülerimle örtünebileseydim Tur Dagindaki o ses bir yanki bulabilseydi ruhumda insanligim adina. Önünde bütün ruhumla secde edebilseydim.
Yeri gögü bagrina basan Ey Rabbim!
Ey gökyüzünü kudretiyle sürmeleyen!
Rahmetini serp taslasan gönüllere Ey Rabbim!
Sanadir münacatim, yalniz Sana olsun askim lutfeyle!
Bir avuç ates böcegi uçuver ne olur zifiri yüreklerimize. Kararan günlerimize, gecelerimize Ve ne olursan ol gel diyen asiklarin hürmetine, ne olur affeyle!
Seni aradim durdum gönüllerin yalnizliginda çöllerinin, menzilsiz yollarinda ve bir katre rahmetine muhtaç topraginda. Ah perde, ah sah damarim! Sefkatinin gölgesine siginiyorum Ya Rabbim!
Hiçligin zerresinden kavrulmaya can attigim demdir. Vedudsun Iltifatina muhtaciz Ya Rabbim! Tenezzül buyur kulununu münacatina.
Dua dua acilirmis Sana giden kapilar. Hüzünlü bir sonbahar günü kapinda yalvarmaya geldim. Senden korkum nar degil, kaybetme korkusudur. Dostu, en sevgiliyi, sila-i rahimi, canani, canda kaybetme korkusu! Umudumsa rizan: iIlahi ente maksudi..
Yüreklerimiz ezik Ya Rabbim! Yüzümüz yerde. Kaldirip basimizi sonsuzluga bakmaya yüzümüz yok! Layik olamadik. Pismanligin dehlizlerinde boguluyorken aglayamadik, derinden sessizce Zayif irademizle, alaca karanlik yüreklerimizle bir damla gözyasi getirebilseydik yürekten, ihlas adina. Biliyorum pismanliklara delil kabul ederdin
Yüregin zayif noktalarinda mahkum oldum nefsimize. Ya Rabbim! Çikar kelepçelerini o aleyhillanenin Çikar ne olur, dostlarinin hatirina.
Azad et Ya Rabbim! Süphlerin oyuncagi olmus aklin nezarethanesinden. Kutlu sevdanin gül kokusundan doya doya içir sinelerimize diri meyyitler gibi degil, sirat-i müstakim üzerinde günahlardan nurunla yikanmis olarak yürümeyi nasib eyle.
Sehirler, evler mezar oldu Ya Rabbim! Her evden ceset kokulari yükseliyor semaya. Bedenler degil ruhlar ölü. Bizi nurunla dirilmeyi nasib eyle.
Biz sanemler insa ettik yüreklerimizde göktelenler boyu. Biz yeryüzü tanrilarinin etegini öptük. Diz boyu battik çirkefine alemin. Sahte dostlari, riyakar asklari çarparak yüzüne insanligin, Sana kosmayi nasib eyle.
Tevbe kapilarinin ardina degin açildigi ve meleklerin kanatlariyla yeryüzüne kapandigi günlerin rahmetinde yüzmekteyken edeb askini gönüllerimize nakset.
Iste can pazarinda canimizi satmaktayiz, bir iltifatin ugruna.
Gülistaninda renksiz, kokusuz bir yaprak olmayi çok görme.
Yüce kapinda kitmir olanlardan eyle.
Elimizden, yüreklerimizden katran rengi günahlar dökülüyor.
Dualari semadan çevrilmeyenler adina, geceleri nurlariyla sabahlara çevirenler adina, samimiyeti nakis nakis ömür gergefine isleyenler adina, tevbe ediyor, af diliyoruz dualarimizla
Ya Rabbim!.. Ben pismanim!.. Ben pismanim!..