Yahudileri bekleyen mutlak son
Bir anda gündemi değiştiren İsrail saldırıları nedeniyle sağcısı, solcusu, liberali, demokratı vs. hangi görüşte olursa olsun, her kesimden “vahşet” olarak bile addedilmeyecek derece insanlık dramının yaşandığına dikkat çekiliyor.
Kim haklı kim haksız karşılaştırılması noktasında yapılacak değerlendirmeler saçma düşüncenin ürünü olur, çünkü insanlık suçu işleniyor. Filistin mazlum amma…. Diye devam eden yanıltmaca manevraları ile zalimin safında yer almak akılıca insanın mantığı değil.
Bakın Gazze düşerse arkasından Mescid-i Aksa gelir. Mescid-i Aksa'nın da yer aldığı Haremüşşerif'teki Falsılar Kapısı'nın altından tüneller kazılıyor sistematik bir şekilde.
Geçen yıl Türkiye’den bir grup vekil ta oralara gidip incelemelerde bulundular da somut bir sonuç çıkmadı.
Mescid-i Aksa’dan sonrası Urfa.
Şanlıurfa “Urfalılara” bırakılmayacak kadar önemli bir coğrafyadır. Yeraltı ve terüstü zenginliklerine rağmen sefalet, cehalet ve bağnazlıkla mücadele eden bir şehir görünümündedir.
İsrail devletinin temel inancında Arz-ı Mev’ud var. “Arz-ı Mev’ud” İsrail’in yakın ve uzak hedeflerinin üzerindeki ve bu hedeflere yön veren “Temel Strateji” olarak bütün tarih boyunca Yahudi’nin hayatta kalmasına, ölüm-kalım şartlarında varlığını devam ettirmesine sebep “İman Esası”dır. İsrail, siyonizmin vazgeçilmez bir tutkusu olarak, Arz-ı Mevud’u er geç ele geçirmek kararındadır. Arz-ı Mev’ud bir hesaba göre Nil’den Fırat’a kadar olan sahayı içine almaktadır. Fırat’a kadar, ibaresi bilindiği gibi Güneydoğu Anadolu’nun büyük bir parçasını da içine almaktadır.
Yahudi cemaatinin yayın organı olan “Şalom” gazetesinde (8 Mart 1989) yayınlanan bir yazı “Allah’a inanmak Yahudiliğin temel inancı değildir; ancak Arz-ı Mev’ud temel inançtır” denmektedir.
Şimdi…
Hamas’ın tahrikleri sonucunda kendilerini savunmak için Gazze’ye girdiklerini söyleyen İsrail’e inanıyor musunuz?
Hâlbuki Hamas kurulalı daha 21 yıl oldu. Hamas’tan önce İsrail, Filistin’lileri öldürmüyor muydu?
Kimileri inanmasa da gerçek gerçektir.
Siyonistler emellerine ulaşmak için mallarıyla ve canlarıyla mücadele edecekler. Buna karşın Peygamberimiz gelecekten haber veriyor.
Kıyamet alametleri sıralanırken,
fitnenin artması,
Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor.
Peygamberimizin efendimiz Sahih-i Müslim’de;
“Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır. diyecek. Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır” buyuruluyor. (Kitab-ul Fiten H. 2239).
Bütün parçaları bir araya getirdiğimizde dünyanın kaçınılmaz sonu yaklaştığını tahmin edebiliriz.
Galiba kıyamette yaklaşıyoruz değil mi?
İLGİLİSİNE
Hiçbir şey ayağınıza gelmez; en azında iyi olan hiçbir şey. Her şeyi gidip almanız gerekir. (Charles Buxton)
ömer aslan