Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ya Resulallah! (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Alemlere rahmet Hz. Muhammed’i (s.a.v.) anmak, hatırlamak, O’nun sevdasında yok olmak duasıyla , medet ya Resulallah! Kimilerinin diyalog adına, Adını fikirlerden, Sevgini gönüllerden silmeye çalıştığı bugünleri, Adına, Sevgisine, Himmetine, Şefaatine o kadar muhtacız ki; iyi ki varsın ya Resulallah! “Gelmeseydin bu aleme; güller açmaz, bülbül ötmez, meçhul olurdu bu alem âdeme/Varlığın bu âleme candır” ya Resulallah! “Allah’ı seviyorsanız Bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin” (Âli İmran: 31) buyrulur ki, ben Seni nasıl sevmem ya Resulallah! “Allah’a ve Resulüne inanıyorsanız anlaşmazlığa düştüğünüz konularda Allah’a ve Resulüne arz ediniz” (Nisa: 59) buyrulurken, ben Seni nasıl hakem kılmam ya Resulallah! “Peygamberin emrine muhalefet edenler fitneye ya da can yakıcı bir azaba uğramaktan çekinsinler” (Nur: 63) buyurulurken, ben Sana nasıl muhalefet ederim ya Resulallah! “Kim Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” (Nisa: 80) buyurulurken, Sana nasıl itaat etmem ya Resulallah! “Kim Benim sünnetimden yüz çevirirse Benden değildir” buyurmuşsun... Sünnetinden nasıl yüz çeviririm ya Resulallah! Kimileri sever gibi görünüp Sensiz de olacağını sinsi sinsi gönüllere işlerken, dimağları kalleşçe ifsat ederken, Sünnetine nasıl sarılmam ya Resulallah! Kimileri papalık misyonunun bir parçası olmaya çalışırken, ben de Senin Misyonunun bir parçası olmak istiyorum, lütfen kabul eyle ya Resulallah!

www.ugurkepekci.com
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Mü'min olmak zordur!

İnsan insan olalı şeytan (aleyhillane) peşini bırakmamış, kimi zaman vesvese vererek, kimi zaman kandırarak onu Hak yoldan saptırmaya çalışmıştır ve çalışmaktadır. Şeytan kan damarlarımızda dolaşan kan gibi bizi etkileyebiliyor, onu tanımak ve onun oyunlarından korunmak ancak nefsini bilmekle ve Rabbine giden yollarda yürümekle mümkün olabiliyor.

önemli olan şeytani düşünceleri Rahmani olanlardan ayırdedebilmek değil midir? İnsanın kalbine çok çeşitli yönlerden düşünceler gelebilir. İşte mümin olan kişi bu düşünceleri tahlil ederek kimden geldiğini ayırdeder, böylece şeytana uymaktan kendi çabasıyla kurtulmaya çalışır. Fakat eğer bu düşünce tahlilimizi gerçekleştiremezsek ve şeytanın şerrinden Allah’a sığınmazsak o zaman kalbimiz şeytanın cirit attığı bir alan olmaya başlar. Allah (cc) cümlemizi bundan muhfaza buyursun.

Kalbimize gelen kötü düşünceler, başkaları hakkında kötü zan beslemek, kıskançlık, kendini beğenme, öfke ve hırs gibi kalbî hastalıklara neden olur. Hucurat suresinde şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Zanın çoğundan kaçının! Çünkü zannın bir kısmı vardır ki (iyi adam hakkında beslenen bu zan aslına uygun olmadığından) günahtır. Sakın tecessüs etmeyin (insanların ayıplarını araştırmayın, gizliliklerini açığa çıkarmayın). Bir kısmınız diğer kısmınızın gıybetinde bulunmasın. (Onun gıyabında, kendisinin hoşlanmadığı şeyleri konuşmayın). Sizden biri ölü kardeşinin etini yemeği sever mi? (Çünkü gıybet, kardeşinin ölü etini yemiş gibi hoşlanılmayacak şeylerdir.) Bundan hemen iğrendiğiz (değil mi?) Allah’ın azabından sakının. Şüphesiz ki Allah tevbeyi çok kabul edendir (müminleri esirgeyendir).

Hz. Peygambere (sav) gıybet nedir? diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Gıybet, din kardeşini hoşlanmayacağı bir şeyle anmandır. Eğer o şey kendisinde mevcut ise ona gıybet etmiş olursun, mevcud değilse ona iftira etmiş olursun." (Müslim).

Gıybet, haset ve suizan (yani mümin kardeşin hakkında kötü bir zanda bulunmak) şeytanın nefisle ortaklığında gerçekleşen günahlardır. Şeytan bize günahımızı masum gösterir hatta onu savunur. Gıybet eden insanların çoğu kendilerinin haksızlığa uğradığını iddia ederek kardeşleri hakkında söylemediklerini bırakmaz hem kendilerini, hem de dinleyenlerini günaha sokarlar. Zaten şeytan da gıybet edenin ağzına bir parmak bal çalarmış.

Bizim ahir zamanı yaşadığımız bu devirde şeytanı tanıyabilmemiz ve vesveselerinden uzaklaşabilmemiz ancak kamil insanlarla birlikte olmak ile gerçekleşebilir. Gönlünü iİlahi nazargâh eylemiş insanlar bir dedektör gibi şeytanın vesveselerini teşhis eder ve doğru telkinlerle ondan uzaklaşırlar. Bizim de vesvese ve kötü zanlardan uzaklaşmamız kendimize doğru telkinler vermekle mümkündür. Mümin olmak gerçekten zor bir iş değil mi?
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
HZ. MUHAMMED (SAV)'e İNANMADAN KURTULUŞ MÜMKÜN DEĞİLDİR

“Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler ve (inanma hususunda) Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip “Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız” diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu; İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. Allah’a ve peygamberlerine iman eden ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara (gelince) işte Allah onlara bir gün mükâfatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Nisa, 4/150153)



1) Tevhid ve şehadet cümlesi: “La ilahe illallah Muhammedün Resulullah”

2) İman, bu tevhit cümlesini kalp ile tasdik ve dil ile ikrar etmektir. Kurtuluş yolu ancak budur.

3) “Onu bütün dinlerin üzerine yüceltmek için Resulünü hidayet ve hak din ile gönderen O’dur.” (Tevbe 33)

4) “De ki; Allah’a ve Peygamberlere itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse muhakkak ki, Allah kafirleri sevmez.” (Ali İmran 32)

5) “De ki; Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Ali İmran 31)

6) “Eğer onlar İslam’ın hak din olduğu hususunda seninle mücadele edecek olurlarsa onlara de ki: “Ben kendimi Allah’a teslim edip O’na yöneldim. Bana uyanlar da öyle yaptılar ve kitap verilenlere de, müşriklere de “İslam’ı kabul ettiniz mi?” diye sor. İslam’a girerlerse doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse senin üzerine düşen tebliğ etmektir.” (Ali İmran 20)

7) “Her kim İslam’dan başka bir din ararsa o din ondan kabul olunmaz. Ahirette ise o hüsrana uğrayanlardandır. İman edip peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine apaçık deliller geldikten sonra inkara sapan topluluğu Allah nasıl hidayete erdirir? Allah zalimler grubunu doğru yola iletmez.” (Ali İmran 85–86)

8) “Doğru yol kendisine apaçık belli olduktan sonra kim peygambere muhalefet edip müminlerin yolundan başka bir yol tutarsa, Biz de onu kendi seçtiği yola sevk eder ve cehenneme sokarız. Gidilecek ne kötü bir yerdir orası!” (Nisa 115)

9) Sizden kim Allah’a ve Resulü’ne itaat eder ve güzel işler yaparsa, ona da mükafatını iki kat veririz...” (Ahzap 31)

10) “And olsun ki, Allah’ın rahmetini ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için, Allah’ın Resulü’nde size güzel bir numune vardır.” (Ahzap 21)

11) “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ki amellerinizi boşa çıkarmış olmayın. İnkar eden ve halkı Allah yolundan alıkoyan, sonra da kafir olarak ölenleri Allah bağışlamaz.” (Muhammed 33–34)

12) “...Kim Allah’a ve Resulü’ne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim yüz çevirirse onu da pek acı bir azapla cezalandırır. (Fetih 17)

13) “Bütün dinlere üstün kılmak üzere Resulü’nü hidayet ve hak din ile gönderen O’dur. Buna şahit olarak Allah yeter.” (Fetih 28)

14) “Allah’ın çizdiği sınırlar yerine başka hükümler getirerek Allah’a ve Resulü’ne düşmanlık edenlere gelince: Kendilerinden öncekiler nasıl zillet ve rezalete düştü iseler, onlarda öylece zelil ve rezil olacaklardır. Çünkü biz apaçık ayetleri indirmişizdir. Bu ayetleri inkar edenlerin hakkı da hor ve hakir edici bir azaptır.”

(Mücadele 5)

15) “Ey iman edenler! Gizlice konuştuğunuzda sakın günah işlemek, müminlere düşmanlık etmek ve peygamberlere karşı gelmek üzere fısıldaşmayın. Aranızda iyilik ve takvayı konuşun. Huzurunda toplanacağınız Allah’tan da korkun.“ (Mücadele 9)

16) “Allah’ın çizdiği sınırlar yerine, başka hükümler getirerek Allah’a ve Resulü’ne düşmanlık edenler, en aşağılık kimseler arasındadırlar.“ (Mücadele 20)

17) “Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, Allah ve Resulü’ne düşmanlık edenlere sevgi beslediğini göremezsin.“ (Mücadele 22)

18) “...Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azabı pek şiddetlidir.” (Haşır 7)

19) “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mümin erkeğin yahut bir mümin kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulü’ne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahsap 36)

20) “Ey Peygamber! Biz seni insanlar için bir şahit, bir müjdeci bir sakındırıcı, O’nun izniyle insanları Allah’ın yoluna çağrıcı ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzap 45–46)

21) “O peygamberler ki Allah’ın emirlerini tebliğ eder yalnız ondan korkar ve Allah’tan başka hiçbir kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak Allah kafidir. Muhammed hiçbirimizin babası değildir. O Allah’ın Resulü’dür ve peygamberin sonuncusudur. Allah ise her şeyi hakkıyla bilir.” (Ahzap 39–40)

22) “Peygamberlere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhafız olarak göndermedik sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.” (Maide 14)

23) “Ey insanlar Peygamber Rabb’inizden size hakkı getirdi. Ona inanın; hakkınızda hayırlı olan budur. Eğer inkar ederseniz göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. Allah ise her şeyi hakkıyla bilir her işi hikmetle yapar.” (Nisa 170)

24) “Ey insanlar! Size Rabb’inizden apaçık bir delil olan bir peygamber geldi ve size dünyanızı ve ahiretinizi aydınlatıcı apaçık bir nur olarak Kur’an indirdik.” (Nisa 174)

25) “Allah’a itaat edin Peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz Resulümüz üzerine düşen açıkça tebliğ etmekten ibarettir.” (Tegabür 12)

26) “İman edip yasak işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed’e indirilene inanların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. Bunun sebebi, inkar edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır.” (Muhammed 2–3)

27) “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Sebe 28)

28) Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan alimlere de itaat edin.” (Nisa: 59)

29) “Onlara: Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Resul’e gelin (onlara başvuralım) denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.” (Nisa: 61)

30) “Kim Resul’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik.” (Nisa 80)

31) “Ey insanlar! Resul size Rabb’inizden gerçeği getirdi. (Bunda şüphe yoktur.) Şu halde kendi iyiliğinize olarak (O’na) iman edin.” (Nisa 170)

32) “(Yine o münafıklardan): O (Peygamber, her söyleneni dinleyen) bir kulaktır, diyerek peygamberi incitenler de vardır. De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır. Çünkü o Allah’a inanır, müminlere güvenir ve O, sizden iman edenler için de bir rahmettir. Allah’ın Resulüne eziyet edenler için mutlaka elim verici bir azap vardır.” (Tevbe: 61)

33) “O halde (Resulüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkar edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır.” (Gaşiye 21–24)

34) “(Resulüm) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. Deki: Bana sadece, sizin ilahınızın ancak bir tek Allah olduğu vahyedildi. Hala Müslüman olmayacak mısınız? Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde toplanma zamanı) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.” (Enbiya107–109)

35) “Muhakkak ki, sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse, Allah ona büyük bir mükafat verecektir.” (Fetih 10)

36) “Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygambere karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız. O ne kötü bir yerdir.” (Nisa 115)

37) “Allah ve melekleri, Peygambere çok salavat getirirler. Ey müminler siz de O’na salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin. Allah ve Resulünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.“ (Ahzap 56 – 57)

38) “Müminler, ancak Allah’a ve Resulü’ne gönülden inanmış kimselerdir.” (Nur 62)

39) “Ey müminler! Peygamberi kendi aranız da birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, O’nun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.” (Nur 63)

40) “Ey iman edenler! Allah’ın ve Resulü’nün önüne geçmeyin. Allah’tan korkun. Şüphesiz ki Allah işitendir, bilendir.” (Hücurat 1)

41) “Ey iman edenler! Seslerinizi peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygambere yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.” (Hücurat 2)

42) “Hayır, Rabb’ime andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiği hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (O’nu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisa 65)

www.yenimesaj.com.tr
Müslim Karabacak
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Canim Kurban Olsun Senin Yoluna Adi Güzel Kendi Güzel Muhammed

Canim Kurban Olsun Senin Yoluna Adi Güzel Kendi Güzel Muhammed

Son günlerde Haçlı batılı ülkelerde, Peygamber Efendimizin; küstahça karikatürize edilmesi ebetteki bizleri derinden üzmüştür. AB bünyesinde “dinimizi daha özgürce yaşayacağız” saçmalığına aldananlar, bu vesileyle ders alırlar umarım. Aslında Haçlı batının gerçek yüzü budur. “Sana âşıktır hayvanlar, sana âşık olmayanlar, hayvan bile olamazlar Ya Resulullah”


Hadisi Kutside” Habibim, Sen olamasaydın âlemleri yaratmazdım” sırının muhatabı,

Dolayısıyla canlı cansız bütün mahlûkatın sebebi varlığı olan Hazreti Muhammed Mustafa(sav) Efendimiz hakkında insanlık; gerek gönül, gerekse de zahiri edebini mutlaka muhafaza etmek zorundadır.


Dinlerarası diyalog çalışmalarının mimarları “papalık misyonunun bir parçası” olmayı kendine şeref sayan zevatın kulaklarını çınlatmak lazımdır. Daha dün “La ilahe illallah deyip, Muhammed Resulullah demeyenlere karşı merhamet beslemeliyiz” ifadesiyle, bu melunlara karşı Müslümanların safında, bir gedik açılmış, görünüşte Müslüman’ın şecaatini zedeleyip, Haçlı batının bu konuda küstahlığa cüret bulmasına vesile olunmuştur.

Aslında “Lailahe illallah da buluşma “ifadesi bile korkunç bir aldatmacadır. İman bir bütündür. İmanın ikrarı ve de tasdiki “La ilahe İllalah, Muhameden Resulullah” dır. Su “H2O” dur. Elementlerin birini diğerinden ayırdığınız zaman “Su” olmaktan çıkar. Muhammed’in Resul olduğunu Allah’ın varlığından ve de birliğinden ayırdığınız zaman, imandan çıkmış olursunuz. Bundan dolayıdır ki “Muhammeden Resululah demeyenlere merhamet nazarıyla bakmak” gerçek imanın ürünü değildir.

İslam’ın dışında kalan bütün dinlerin, Tanrı inancı; Müslüman’ın Allah inancıyla aynı değildir. Tevhitle teslis, ya da tanrı yerine konan başka tapınılan hiçbir şey, Allah değildir. Dinlerarası diyalog meftunları; sapık din mensuplarına tevhidi anlatmak yerine, dinlerarası diyaloga evet demekle; hidayet kapılarının önünde “dalgakıranlar” vazifesi görmektedirler.

Bu konuda kimilerin özgür düşüncesi sanki elinden alınmış ya da büyülenmiş bir haldedir. Konuşuyorsunuz, anlatıyorsunuz, cevapsız kalıp, ağabeylerine sorma lüzumu hissediyorlar Sonrada bizim bilemediğimiz bir hikmeti varmış deyip, geçiştiriyorlar. Aman Allah’ım, Dinin hükümleri; ayet, hadis bir yana, birilerinin sözü bir yana… Bu nasıl bir imandır?

Din Allah’ındır, falan ya da filanın değildir. Ahirette “gidin tabi olduğunuza, sizi o kurtarsın” dendiği zaman, ne yapacaklar bilemiyorum.

Onun varlığına ezelden ebede muhtacız. Mezarda bile ona muhtacız. Buhari ve Müslümde geçen, Enes (ra) dan rivayet edilen Hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur.

“Kul, mezara konulup onun arkadaşları geri dönüp gittiklerinde –ki ölü, bunlar yürürken ayakkabılarının sesini bile işittir-ona iki melek gelir. Bunlar ölüyü oturtur ve:

—Şu adam, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Selem hakkında ne dersin diye sorarlar. O mümin ise:

—Şahadet ederim ki o, Allah’ın kulu ve Allah’ın Resulüdür diye cevap verir. Bunun üzerine melekler tarafından kendisine:

—Ey mümin cehennemdeki yerine bak Allahu Teala azap yerini senin için cennette bir makama tebdil eyledi denilir. Ve o adam her iki makamını birden görür. Şayet kâfir veya münafık ise (meleklerin sorusuna karşılık):

—Muhammed hakkında bir şey bilmiyorum, halkın ona Peygamber dedikleri bir sözü işitir, bende halka uyup söylerdim der. Bu iki melek tarafından bu kâfir veya münafığa:

—Hay anlamaz ve uymaz olaydın denilir. Sonra iki kulağı arasına demirden bir topuzla vurulur. O topuzu yiyince şiddetli bir sayha ile bağırır ki, bu feryadı ins ve cin’den başka bu ölüye yakın olan her şey işitir.”



Onun şahsi manevisini incitenler, Ondan nasıl medet umacaklar bilemiyorum. Ya Resulullah;

“Mahşerde Nebiler bile senden medet ister, gül yüzlü Melekler Sana hayran diye sevdim” diyor.

Ona olan sevdamızı Yunus Emre’nin dizeleriyle dile getiriyorum:

“Canım kurban olsun senin yoluna, adı güzel kendi güzel Muhammed,

Gel şefaat eyle asi kuluna, adı güzel kendi güzel Muhammed,

Mü’min olanların çoktur cefası, ahirette olur zevki sefası,

Onskizbin âlemin Mustafa’sı, adı güzel kendi güzel Muhammed,

Yedi kat gökleri seyran eyleyen, Kürs’ünün üstünde cevlân eyleyen,

Miraçta ümmetini Haktan dileyen, adı güzel kendi güzel Muhammed

Yunus neyler iki cihanı sensiz, sen hak peygambersin şeksiz gümansız.

Sana uymayanlar gider imansız, adı güzel kendi güzel Muhammed.”



www.ugurkepekci.com
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
"İnsanlara kendilerine ne indirdiğini açıkça anlatasın diye sana da Kuranı Kerimi inzal ettik” (Nahl ,44)
“De ki; Allah’a ve Peygamberlere itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse muhakkak ki, Allah kafirleri sevmez.” (Ali İmran 32)
“(Resulüm) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik."(Enbiya107)
“And olsun ki, Allah’ın rahmetini ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için, Allah’ın Resulü’nde size güzel bir numune vardır.” (Ahzap 21)
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
.......................................................................................................................
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Efendim

Efendim

“Muhakkak ki, Allah ve melekleri, Peygamber'e salât ederler. Ey iman edenler; siz de Onun üzerine salâvat getiriniz ve onun için selamet dileyin” (Ahzap 33/056). Binlerce selât ve selam Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed Efendimizin üzerine olsun. Peygamber âşığı bir millet olan Türk Milleti, “Kutlu doğum” haftalarında Ona olan sevgi ve muhabbetleri çerçevesinde çeşitli etkinlikler düzenlemektedirler. Bu vesileyle her mümin, nasibince yüce Resul’ün muhabbetinden ve dolayısıyla Allah’ın rahmet ve bereketinden istifade etmektedir. Karanlık gönüller Onunla aydınlanmakta, kimsesiz ve garip kalmışlığını Onunla gidermeye çalışmaktadır. Çünkü O, bizatihi bizleri yoktan var eden Yüce Rabbimiz tarafından böylece taltif edilmiştir;
“Biz, seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiya/107)

***

Bu konuda yaşanan güzellikler yanında, tabii ki her güzelliğin ve iyiliğin zıddı olan çirkinlikler ve kötülükler de yaşanmaktadır. Yüce Resulün kutlu doğumunu vesile kılıp rahmet ve bereketten nasiplenmeye çalışanların yanında; yarasa kafalı nasipsizler de kendi çapında zehirini kusarak üstlendiği şeytanla dostluk görevini ifa etmektedir. Çünkü; “rencide olur dide-i huffaş ziyadan” (yarasalar ışıktan rahatsız olur).

***
Akademik kariyer ve rütbelerine güvenen bazı nasipsizler, bazı televizyonların dedikodu programlarına çıkarak millet olarak asırlardır önemle üzerinde durup, rahmet vesilesi kıldığımız kandil gecelerini eleştirmeye kalkışmış, özellikle de “mevlit kandilini” yok saymakla da kalmayıp bu tür geceleri ihya etmeyi sapıklık çerçevesinde değerlendirmişlerdir. Bu tiplemelerin var olduğunu ve kıyamete kadar da var olacağını esasen yakinen bilmekteyiz. Bu millet, dün olduğu gibi bugün de onlara pirim vermeyecektir ancak, onlar da kendi nasipsizliklerini ortaya koymaktan geri durmayacaklardır.
Onlar, Allah’ın Habibim, dediği, “sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım” hitabına muhatap olacak kadar, Miracında Ona ayetlerinden bazılarını gösterecek kadar sevdiği Hazreti Muhammed (sav)Efendimizden bahsederken hüsn-ü edepten mahrum bir şekilde, sözüm ona din ıslahçıları rolüne bürünmüş nasipsizler güruhudur. Bu hareketleriyle Allah ve Resulünü incitmekle azabı dahi hak etmektedirler. İşte Kur’an-ı Kerim’in bu konudaki uyarısı:
“Muhakkak ki, Allah'ı ve Resulünü incitenlere Allah; dünya ve ahirette la'net etmiştir. Ve onlar için, horlayıcı bir azap hazırlamıştır” (Ahzap 033/057).
Mezhep imamlarımızın ittifakla verdiği bir kararı bile gayet rahatlıkla eleştiren ve bu davranışlarına “Bence” diye başlayıp kendi mantıkları çerçevesinde din yorumu yapmaya kalkışan insanları bakın ne gibi korkunç akıbetler beklemektedir. Peygamber Efendimizin buyruklarından aktarmaya çalışalım:
“Kim Kur’an hakkında kendi reyiyle konuşursa, cehennemdeki yerine hazırlansın” (Tirmizi).
“Müslümanlıkta iyi bir yol açan kimseye o yolun sevabı verileceği gibi o yolda gidenlerinde sevabı verilir; bunun yanında onların sevabından bir şey eksilmez. Müslümanlıkta kötü bir yol açana o yolun günahı verileceği gibi o yoldan gidenlerin günahı da verilir; bunun yanında o yoldan gidenlerin günahı eksilmez.” (Riyazüssalihin / Müslim).

***
Değerli dostlar, siz siz olun, bütün zamanlarınızı Yüce Resulün söz ve fiilleriyle (sünnetleriyle) donatın, hayatı Onun hayat ölçüleriyle anlamaya ve yaşamaya bakın. Göreceksiniz ki, soluk bile almanın zor olduğu, kapkara ve toz duman içindeki gönüller huzur bulacak, zamanınız ve gönlünüz Onunla bereketlenecektir. Bütün zamanlarınızda Onu sevin, Ona tâbi olun ki, rahmet bulasınız; "Ey Muhammed! De ki, Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder" (Âl-i İmrân, 3/31).
Binlerce selât ve selam üzerine olsun Efendim.(sav)



UĞUR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
MAAŞAALLAH ellerinize sağlık kardeşim,ne güzel paylaşımlar...:gulegule
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
MAAŞAALLAH ellerinize sağlık kardeşim,ne güzel paylaşımlar...:gulegule

Allah razı olsun ,teşekkürler kardeşim, B)
Allah yazarından razı olsun....

"Değerli dostlar, siz siz olun, bütün zamanlarınızı Yüce Resulün söz ve fiilleriyle (sünnetleriyle) donatın, hayatı Onun hayat ölçüleriyle anlamaya ve yaşamaya bakın. Göreceksiniz ki, soluk bile almanın zor olduğu, kapkara ve toz duman içindeki gönüller huzur bulacak, zamanınız ve gönlünüz Onunla bereketlenecektir. Bütün zamanlarınızda Onu sevin, Ona tâbi olun ki, rahmet bulasınız; "Ey Muhammed! De ki, Allah'ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder" (Âl-i İmrân, 3/31).
Binlerce selât ve selam üzerine olsun Efendim.(sav) "
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt