Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

? Ya erkekler ? (1 Kullanıcı)

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Emine ŞENLİKOĞLU

Ya Erkekler?

Kadının kimliği, Kadının Şahsiyeti, Kadının Vazifeleri, Kadının Konumu, İslâm ve Kadın, Demokraside Kadın, Kadın ve Aile, Toplumda Kadının Yeni, Kadın Hakları...

Gidebildiğiniz kadar geriye doğru gidin. Konunun hep kadın olduğunu göreceksiniz. Günün hatta asırların konusu olmuş kadın...

Bir türlü yerine oturtulamayan kadının hakları, kimliği, şahsiyeti hâlâ askıdan inmedi.

Neler oluyor böyle?..
Kadın, zor mu eğitiliyor?
Kadın, şahsiyetli olamıyor mu?
Kadın, kimliğini aramıyor mu?
Kadın, kendisiyle ilgilenmiyor mu?
Bunların hiçbiri değil.

Hem doğru oturalım, hem de doğruyu konuşalım. Hayır! Konuşmayalım, pratiğe dökelim. Etrafımızda araştırmalar yapalım.

Meselâ, soralım.

Erkeğin Kimliği, Erkeğin Şahsiyeti, Erkeğin Vazifeleri, Erkeğin Konumu, İslâm ve Erkek, Demokraside Erkek, Erkek ve Aile, Toplumda Erkeğin Yeri, Erkek Hakları... gibi başlıklar okuyor muyuz?

Bu başlıklarda kitap ismi duyduk mu? Duymadık. Neden?

Nedeni şu: Biz, bir yanlışı katlayarak yürüyoruz, yürüdükçe yanlışın katları da artıyor.

Farkında olmadığımız önemli bir saha var. Örfün Sahası...

Türkiye’de ve dünyada örfün etkisi, ilmin etkisinden önde gidiyor. Dolayısıyla yaşadığımız dünyanın ne âlemde olduğunu pek göremiyoruz. Bu yüzden erkeği kurtulmuş, problemlerinden arınmış, şahsiyeti yerine oturmuş sanıyoruz.

Bunları söylerken birilerinin bu bakış açımda, hiç sevmediğim bir “izm”in rolü olduğunu sanmalarından da endişe ediyorum, ama yine de bu yanlışı söylemeye kararlıyım. Zira gerçekleri “Birileri şöyle diyecek”... diye söylemedikçe, bu defa problemler farklı katmanlarda karşımıza çıkıyor.

Olaylara gerçekçi gözle bakalım.

Sizce bir toplumda “Erkeğin şahsiyeti oluşmuş ama kadının şahsiyeti oluşmamış” gibi bir durum sözkonusu olabilir mi?

Toplumun şahsiyeti bozuksa, kadın-erkek beraber bozulmuştur... Düzgünse, kadın-erkek beraber olgunlaşmışdır.

Kadınlarda iki mide vardır. Biri özel mide, diğeri toplumsal midedir. Ve toplumsal mideleri erkeklerden daha büyüktür.

Allah, bu ölçünün aynısını insanın beynine vermiş. İnsan beyni hem özel hem toplumsal olaylar için vardır. Ve insan, kendinden çok, toplumsal olaylara zaman ayırır. Ayırmazsa çöker...

Toplumsal beynimizi çalıştırırsak bir şeyi hemen fark ederiz. Bugün, yanlış üzerinde bina edilmiş bazı geleneklerin neticesinde erkeğin, şahsiyeti tam oturmuş, kimliğini kazanmış kadından hoşlanmadığını görürüz. Bunu kimse inkâr edemez.

Erkeklerin, eşlerinde aradıkları vasıflara bakınız. En başta gelenleri şunlardır (Şuurlu erkeleri tenzih ediyorum):

1) Karım sessiz olacak
2) Her şeye boğun eğecek
3) İzinsiz ana-babasına bile gitmeyecek
4) Karnını doyurdum mu, bir de hırkasını verdim mi başka bir şey istemeyecek.
5) İzinsiz evden dışarı çıkmayacak
6) Anama-babama çok çok saygılı olacak ama ben onun anne-babasına saygı göstermezsem bile ben erkeğim, bana hesap sormayacak.

Daha neler, neler...

Şahsiyetli, kimliği yerine oturmuş olan kadın bu şartları kabul eder mi?

Ne demekmiş o “Sessiz olacak” demek.
Kölelerin bile sesi çıkıyor.

Her şeye boyun eğecek ne demek? Şahsiyetli bir müslüman kadın ya da erkek her şeye boyun eğer mi? Şahsiyetli insan bireydir ve bireyin kendine has prensipleri vardır. Kadın, bu prensipler dahilinde eşinin sözlerini dinler... Dinlemelidir de... Eşler birbirlerini dinlemezlerse, o yuvadan hayır gelmez. Ancak, bu dinlemenin bir sınırı vardır. Sınırsız olarak, kayıtsız şartsız dinlenecek olan yalnızca Allah’tır. Ve kimliği oluşmuş bir kadın bunu bilir... Kaç erkek, sorgulayan ve birey olma şahsiyetiyle hareket eden kadından hoşlanır? Önce bu konu gündeme gelmeli ve sorulmalı. Erkekler, hakkını savunan kadınlardan hoşlanıyor mu?

Hakkını arayan kadın başkasının karısıysa “Helâl olsun bacıma” diyor ama kendi karısına sıra geldiğinde kadın, ondan izinsiz sokağa çıkamıyor. Kadına bu güvensizlik varken bu güvensizliği sineye çeken kadının olduğu yerde birey ölür, dolayısıyla kimlik yırtılır.

O halde sosyal bir yarayla karşı karşıyayız.

Kadın-erkek ayrımı yapmadan, kimlik problemi toplumun her katmanında var demektir. Kimliği oluşmuş bir erkek, yasakçı olmaz. O yalnızca haramları yasaklar... Bu da her müslümanın vazifesidir.

Hep beraber bu problemi çözmeye çalışmalıyız. Erkek efendi, kadın köle değildir.

Kadın, boğaz tokluğuna evlenen mahlûk hiç değildir. Ölçüyü tam olarak bilmek zorundayız. Aksi halde öz çocuğuna süt emzirmemeyi kadın haklarından sanan zavallı kadınlarla, kadının başında diktatörlük kuran ve bunu erkeklik zanneden zavallı erkekler toplumdan hiç eksik olmayacaktır.

Dengeyi kurmak ilimle, ilimde emekle elde edilir. İlme zaman ayırır ve ihlâsla ibadetlerimizi yerine getirirsek... Yönlendirmek için duygularımıza da dikkat edersek, bu problemleri aşarız... Aksi halde, onun bunun etkisinde kalan, kompleksli insanlar olarak yaşarız.

Bana öyle geliyor ki, kadın-erkek ayrımı yapmadan, her şey sıfırdan başlamak gerekiyor.

“Kadına soracaksın, ne söylerse tersini yapacaksın” telkinleri veren ve İslâm âleminde çok büyük ilgi de gören eserleri tanımakla işe başlasak, hurafeleri âlemimizden temizleme gayretiyle ilk adımı atsak, işte o zaman herkes kendi konumunu bilmekle kalmayacak, karşısındakinin şahsiyetini düşünecek.

Ha!.. Kadının kimliği mi demiştiniz?

Erkeğin kimliği ne âlemdeyse, bana göre kadının kimliği de o âlemdedir vesselam.

 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Kadın-erkek ayrımı yapmadan, kimlik problemi toplumun her katmanında var demektir. Kimliği oluşmuş bir erkek, yasakçı olmaz. O yalnızca haramları yasaklar... Bu da her müslümanın vazifesidir.

Hep beraber bu problemi çözmeye çalışmalıyız. Erkek efendi, kadın köle değildir.



selamunaleykum kardeşim
özü burda saklı gıbı yazının
kadının kimliği
önce değer yargılarına bakmalı
kadın erkek fark etmez ki
bu kadar cok kadını irdelememeli
oysakı günümüz toplumunda kadının beklentısı cok değıl kı
islami cercevede güzel bır hayat
kimlik tarışması olacaksa ıkı tarafı da ele almalı
değıl mı
emeğıne sağlık kardeşim
farklı düşünceler
farklı bakış acısı
herşeyden once
kimlik tartışması yerıne
islami değerler aranmalı her ıkı tarafta
yoksa şahsıyet
kimlik
vazıfe konum
herşey boş
allaha emanet ol
cok mutlukal
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
gülnisa hocam çok doğru söylemişsiniz.bu yazı çok hoşuma gitti ve paylaşıma açtım.kadınlar maaalesef toplumumuzda yeni değer kazanmış varlıklardır.
bundan 25 sene öncesinde kadının ne olarak görüldüğünü biliyoruz türk toplumunda.
baş taçlarımız olması gerekirken ayrım yapılarak hor görülen annelerimiz bacılarımız olmuştur.
yeni yeni eşitlik kavramı benimsenmeye başlandı toplumda.zaten yazıda da belirtiyor.
kadının fazla ir isteği yok.
kadın eğer salih ise zaten ölçüler dışına çıkmayı kendisi isetemez..
gözlerinize sağlık..çok teşekkür ederim.sevgiler....
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
selamun aleykum ..
yazı genel olarak güzel ...

Erkeğin Kimliği, Erkeğin Şahsiyeti, Erkeğin Vazifeleri, Erkeğin Konumu, İslâm ve Erkek, Demokraside Erkek, Erkek ve Aile, Toplumda Erkeğin Yeri, Erkek Hakları... gibi başlıklar okuyor muyuz?

evet bunu şuan içinde bulundugumuz plartformda bile göremedik malesef..;)

...ve son olarak şunu eklemek istiyorum ki..

bu erkekleri doğurup ,büyütüp, ilk eğitimlerini veren, yoğuran bir kadın
bunu gözardı etmemek gerekiyor...

kadının toplum içerisinde yüklendiği/yüklenen misyon erkeğinkinden çok çok fazladır...

hani toplumun temek taşları ,dinamigi diyoruz ya bu aslınna kadına kendisinin ne kadar degerli oldugunu vurgularken aynı zamanda sorumluluklarının ne kadar fazla oldugunuda gösterir ..

Emine şenlikoglunun feminist yaklaşımları bazen oluyor ..
veya kadının toplumun içinde kimliginin degişmesi yönünde beklentileri var..
(hemen sinan çetinden aldıgı sinema dersleri ,oyunculuk dersleri aklımıza geliyor)

kadının tek ve yagane görevi iyi bir kul olmak ,anne olmak, iyi bir eş olmak..

bunların dışında zaten istenilen birşey yok ..

yani ondan meydanlarda hakkını arayan bir şavaçcı olması, eşine sen bana karışamazsın istedigim yere giredim ,ben özgürüm ,senle eşitim yayagaraları koparan ..
kendine güvenen! , şahsiyetli bir müslüman hanım ! olmak degildir ..

kendine güvenmek ve şahsiyetli hanım olmak evini cihat yuvası haline getiren , eşinin ve çocuklarının içerisinde mutlu oldugu bir yuva haline getiren.. kadınla olur ...


emeginize saglık kardeşim ..
selam ve dua ile ...B)
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
selamun aleykum ..
Yazı genel olarak güzel ...

erkeğin kimliği, erkeğin şahsiyeti, erkeğin vazifeleri, erkeğin konumu, islâm ve erkek, demokraside erkek, erkek ve aile, toplumda erkeğin yeri, erkek hakları... Gibi başlıklar okuyor muyuz?

evet bunu şuan içinde bulundugumuz plartformda bile göremedik malesef..;)

...ve son olarak şunu eklemek istiyorum ki..

Bu erkekleri doğurup ,büyütüp, ilk eğitimlerini veren, yoğuran bir kadın
bunu gözardı etmemek gerekiyor...

Kadının toplum içerisinde yüklendiği/yüklenen misyon erkeğinkinden çok çok fazladır...

Hani toplumun temek taşları ,dinamigi diyoruz ya bu aslınna kadına kendisinin ne kadar degerli oldugunu vurgularken aynı zamanda sorumluluklarının ne kadar fazla oldugunuda gösterir ..

Emine şenlikoglunun feminist yaklaşımları bazen oluyor ..
Veya kadının toplumun içinde kimliginin degişmesi yönünde beklentileri var..
(hemen sinan çetinden aldıgı sinema dersleri ,oyunculuk dersleri aklımıza geliyor)

kadının tek ve yagane görevi iyi bir kul olmak ,anne olmak, iyi bir eş olmak..

Bunların dışında zaten istenilen birşey yok ..

Yani ondan meydanlarda hakkını arayan bir şavaçcı olması, eşine sen bana karışamazsın istedigim yere giredim ,ben özgürüm ,senle eşitim yayagaraları koparan ..
Kendine güvenen! , şahsiyetli bir müslüman hanım ! Olmak degildir ..

Kendine güvenmek ve şahsiyetli hanım olmak evini cihat yuvası haline getiren , eşinin ve çocuklarının içerisinde mutlu oldugu bir yuva haline getiren.. Kadınla olur ...


Emeginize saglık kardeşim ..
Selam ve dua ile ...b)

aminecim yorumun çok değerli çok teşekkür ederim...allah razı olsun...selam ve baki dua ile...
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
selamun aleykum ..
yazı genel olarak güzel ...

Erkeğin Kimliği, Erkeğin Şahsiyeti, Erkeğin Vazifeleri, Erkeğin Konumu, İslâm ve Erkek, Demokraside Erkek, Erkek ve Aile, Toplumda Erkeğin Yeri, Erkek Hakları... gibi başlıklar okuyor muyuz?

evet bunu şuan içinde bulundugumuz plartformda bile göremedik malesef..;)

...ve son olarak şunu eklemek istiyorum ki..

bu erkekleri doğurup ,büyütüp, ilk eğitimlerini veren, yoğuran bir kadın
bunu gözardı etmemek gerekiyor...

kadının toplum içerisinde yüklendiği/yüklenen misyon erkeğinkinden çok çok fazladır...

hani toplumun temek taşları ,dinamigi diyoruz ya bu aslınna kadına kendisinin ne kadar degerli oldugunu vurgularken aynı zamanda sorumluluklarının ne kadar fazla oldugunuda gösterir ..

Emine şenlikoglunun feminist yaklaşımları bazen oluyor ..
veya kadının toplumun içinde kimliginin degişmesi yönünde beklentileri var..
(hemen sinan çetinden aldıgı sinema dersleri ,oyunculuk dersleri aklımıza geliyor)

kadının tek ve yagane görevi iyi bir kul olmak ,anne olmak, iyi bir eş olmak..

bunların dışında zaten istenilen birşey yok ..

yani ondan meydanlarda hakkını arayan bir şavaçcı olması, eşine sen bana karışamazsın istedigim yere giredim ,ben özgürüm ,senle eşitim yayagaraları koparan ..
kendine güvenen! , şahsiyetli bir müslüman hanım ! olmak degildir ..

kendine güvenmek ve şahsiyetli hanım olmak evini cihat yuvası haline getiren , eşinin ve çocuklarının içerisinde mutlu oldugu bir yuva haline getiren.. kadınla olur ...


emeginize saglık kardeşim ..
selam ve dua ile ...B)

Değerli kardeşim ''son olarak eklediğin'' : ) güzel yorumun için teşekkür ediyorum.

Yazıya gelince,
Bu başlıkların irdelenmesi islamın kadına verdiği değerin, kadınlarımız tarafından pek anlaşılamıyor ve uygulanamıyor olmasından kaynaklanıyor düşüncesindeyim.
Böyle oluncada erkeleri bir sürü başlıklar altında kitap, makale yazmaya itiyor işte : )

Eğer kadınlarımız islamın kendilerine verdiği değerleri anlayıp islamın koyduğu kurallar içerisinde yaşamaya özen gösterebilse bu kadar kitap, makale yazmak zorunda kalmayacak erkekler,

''Erkekler sanki çokmu uyuyor islami kurallara'' dediğinizi duyar gibi oluyorum,
Evet erkeklerinde eksikleri tabiki var belkide kadınlardan daha fazla ama gözardı etmememiz gereken kadın erkekten değil erkek kadından sorumludur.
İşte bu sorumluluk duygusu erkeklere böyle başlıklar altında yüzlerce kitap, makale yazmak zorunda bırakıyor.
Kendinide erkeklerden sorumlu zanneden bazı bacılarımızda işte böyle kaleme sarılıp feministlik yapıyor : )

Hakkınızı helal ediniz
Hayırlı Bereketli Ramazanlar

.........................

İbn Umer (R). şöyle demiştir: Peygamber (S) âşûrâ oru­cu tuttu ve âşûrâ orucunu tutmayı emretti. Ramazân orucu farz kılı­nınca, âşûrâ orucu tutmak terk olundu. (Râvî dedi ki)Abdullah ibn Umer âşûrâ orucunu tutmazdı, ancak tutmakta olduğu nafile oruca tesadüf etmesi olabilirdi.
Buhari
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Değerli kardeşim ''son olarak eklediğin'' : ) güzel yorumun için teşekkür ediyorum.

Yazıya gelince,
Bu başlıkların irdelenmesi islamın kadına verdiği değerin, kadınlarımız tarafından pek anlaşılamıyor ve uygulanamıyor olmasından kaynaklanıyor düşüncesindeyim.
Böyle oluncada erkeleri bir sürü başlıklar altında kitap, makale yazmaya itiyor işte : )

Eğer kadınlarımız islamın kendilerine verdiği değerleri anlayıp islamın koyduğu kurallar içerisinde yaşamaya özen gösterebilse bu kadar kitap, makale yazmak zorunda kalmayacak erkekler,

''Erkekler sanki çokmu uyuyor islami kurallara'' dediğinizi duyar gibi oluyorum,
Evet erkeklerinde eksikleri tabiki var belkide kadınlardan daha fazla ama gözardı etmememiz gereken kadın erkekten değil erkek kadından sorumludur.
İşte bu sorumluluk duygusu erkeklere böyle başlıklar altında yüzlerce kitap, makale yazmak zorunda bırakıyor.
Kendinide erkeklerden sorumlu zanneden bazı bacılarımızda işte böyle kaleme sarılıp feministlik yapıyor : )

Hakkınızı helal ediniz
Hayırlı Bereketli Ramazanlar

.........................

İbn Umer (R). şöyle demiştir: Peygamber (S) âşûrâ oru­cu tuttu ve âşûrâ orucunu tutmayı emretti. Ramazân orucu farz kılı­nınca, âşûrâ orucu tutmak terk olundu. (Râvî dedi ki)Abdullah ibn Umer âşûrâ orucunu tutmazdı, ancak tutmakta olduğu nafile oruca tesadüf etmesi olabilirdi.
Buhari


söylediklerinizde haklılık payınız var.lakin sizin gibi bilinçli erkekleri tenzih ederek söylüyorum ki; bazı erkekler kendileriyle kadınları islami emirlerden ziyade köleleştirmeye çalışıyor.özellikle cahil kesimlerde...saygılar..
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
selamünaleyküm TevbeYA-HAK kardeşimiz...

İnsanlara yüklenen toplumsal rollerin tam olarak anlaşılamaması ve rol karmaşasının yaşanması ne yazık ki her dönemde sorunlara neden olmuştur.

İslamiyette kadın-erkek , anne-baba-çocuk , komşu vs...gibi daha da çoğaltabileceğimiz örneklerle roller net sınırlarla çizilmiş ki kimse kimsenin hak sınırlarını ihlal etmesin ; toplumsal karmaşalar yaşanmasın.
Eşler arasında ki hukuk da çok net olarak dinimizde belirtilmiştir.
Ancak her kötülüğün anası olan cehalet burada da kendisini göstermektedir.

İnsanlar İslamiyeti gerçek anlamıyla bilmedikleri ve yaşamadıkları için ; kimi kişiler karşısındakinin hakkına riayet etmiyor , hak sınırları ihlal edilen kişi de Allah Celle Celalüh tarafından kendisine verilen haklarını savunmuyor.

Yani olay sadece kadın-erkek ilişkisinden kaynaklanmıyor.Olayın tek nedeni '' CAHİLLİK ''...

Allah Celle Celalühe emanet olunuz kardeşim.
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
gevher kardeşim knuya getirdiğin farklı bakış açısından ve yorumundan dolayı teşekkürler.gözlerine sağlık..emeğine sağlık...
maalesef bir muallim olarak bu konuda talebelerime daha şimdiden aile kavramının önemini anlatıyorum.toplumun temeli olan aile kavramından bahsediyorum bu yörelerde özellikle kadının hiç bir değeri yok.gözlemlediğim kadarıyla kadın sadece çoğalmak ve evine bakan bir varlık olarak görülüyor.toplumumuzun büüyk çoğunluğunda olan bu yargının değiştirilmesi elbette eğitim sayesinde olacaktır.
aslında hepimiz islamı gerçek anlamıyla bilsek ve tam anlamıyla yaşasak toplumumuzdaki sorunların çoğu hallolacaktır.fakat farklı meclislerde bununla ilgili görüş bildirsen geri kafalı oluyorsun.hoş bu benim için çok da dert değil sonuçta yaratılanın değil yaratanın nazarında ne olduğumuz çok daha önemli...

selam ve baki dua ile...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Değerli kardeşim ''son olarak eklediğin'' : ) güzel yorumun için teşekkür ediyorum.

Yazıya gelince,
Bu başlıkların irdelenmesi islamın kadına verdiği değerin, kadınlarımız tarafından pek anlaşılamıyor ve uygulanamıyor olmasından kaynaklanıyor düşüncesindeyim.
Böyle oluncada erkeleri bir sürü başlıklar altında kitap, makale yazmaya itiyor işte : )

Eğer kadınlarımız islamın kendilerine verdiği değerleri anlayıp islamın koyduğu kurallar içerisinde yaşamaya özen gösterebilse bu kadar kitap, makale yazmak zorunda kalmayacak erkekler,

''Erkekler sanki çokmu uyuyor islami kurallara'' dediğinizi duyar gibi oluyorum,
Evet erkeklerinde eksikleri tabiki var belkide kadınlardan daha fazla ama gözardı etmememiz gereken kadın erkekten değil erkek kadından sorumludur.
İşte bu sorumluluk duygusu erkeklere böyle başlıklar altında yüzlerce kitap, makale yazmak zorunda bırakıyor.
Kendinide erkeklerden sorumlu zanneden bazı bacılarımızda işte böyle kaleme sarılıp feministlik yapıyor : )

Hakkınızı helal ediniz
Hayırlı Bereketli Ramazanlar

.........................

İbn Umer (R). şöyle demiştir: Peygamber (S) âşûrâ oru­cu tuttu ve âşûrâ orucunu tutmayı emretti. Ramazân orucu farz kılı­nınca, âşûrâ orucu tutmak terk olundu. (Râvî dedi ki)Abdullah ibn Umer âşûrâ orucunu tutmazdı, ancak tutmakta olduğu nafile oruca tesadüf etmesi olabilirdi.
Buhari

efendim .. yaptıgınız imalı teşekkür için biz teşekkür ederiz .. : )
erkekleri bayanlar hakkında kitap yazmaya makale yazmaya iten sebeb..

beylerin ellerinde hanımların esikliklerinin ,hatalarını , içtimai hayatta yaptıkları yanlışları bahsedecek üzerine gidilecek , metalyaller çok fazla..
kıyafet ,tesettür edep terbiye ahlak,insan ilişkileri , sosyal ilişkiler, annelik , eş olma görevi...

şahsiyetli mümin hanım olma, hanımefendi olma bu saydıklarım maddelerden , birinde bile birazcık zafiyet olsa aksaklık olsa digerlerini olumsuz yönde tetikliyor haliyle ortaya üzerinde çokca konuşulacak ,irdelenecek ,çözüm yoları aranacak durumlar çıkıyor ..

yani kendimizi , hemcislerimizi savunmak istiyorum illaki bir şey yazayım diyorum yok , tabi son olarak : )

Osman nuri topbaş hocaefendimizin ( ALLAH ondan razı olsun ) güzel bir sözü vardır ilk okudugum zaman oldukça etiklenmişimdir ..
buyurmuşlar ki..

Kadının yaratılışına göre yaşaması toplumu cennete çevirir. Kadın; âilede, toplumun billur bir âvizesi gibidir. ... Eğer kadınlara mutluluk için sokaklar gösterilirse, hayat yolları cam kırıkları ile dolar.

cam kırığıda hem değersizidir , hemde çevreye zarar verir işin özü bu galiba..

selam ve dua ile ..
 

kalemgenç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
499
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
s.a. dinimiz kadına okadar çok değer veriyor ve okadar büyük sorumluluk veriyor ki o yüzden de kadının yeri herzaman müstesna olmuştur.
Kadın eş olmuş, ana olmuş,evlatlarına ilk öğretmen olmuş,evine hanım olmuş............
omuzundaki yük büyük ve önemli.........ama bir virgül koyalım konuya kadın bunları yaparken erkeğe hiç görev düşmüyor mu?tabiki düşüyor; yaygın kanaatin aksine eşine destek olan,evladını madden değil manen de besleyen yuvanın temel taşı olmalı erkek.dinimiz kadına olduğu kadar erkeğe de sorumluluk veriyor yani erkek olmak; başı boş, vurdum duymaz ve dediğim dedik demek değil tam tersi sorumluluklarının bilincinde
çevresine örnek bireyler olmak demek.....
sürç-i lisan ettiysem affola.....selam ve dua ile.........
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
s.a. Dinimiz kadına okadar çok değer veriyor ve okadar büyük sorumluluk veriyor ki o yüzden de kadının yeri herzaman müstesna olmuştur.
Kadın eş olmuş, ana olmuş,evlatlarına ilk öğretmen olmuş,evine hanım olmuş............
Omuzundaki yük büyük ve önemli.........ama bir virgül koyalım konuya kadın bunları yaparken erkeğe hiç görev düşmüyor mu?tabiki düşüyor; yaygın kanaatin aksine eşine destek olan,evladını madden değil manen de besleyen yuvanın temel taşı olmalı erkek.dinimiz kadına olduğu kadar erkeğe de sorumluluk veriyor yani erkek olmak; başı boş, vurdum duymaz ve dediğim dedik demek değil tam tersi sorumluluklarının bilincinde
çevresine örnek bireyler olmak demek.....
Sürç-i lisan ettiysem affola.....selam ve dua ile.........


yorumunuz için çok teşekkür ederim.haklı sözler yazmışsınız:)selamlar...
 

cuneyt-77

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
S.a. herkes yerini ve yapması gerekeni layıkıyla bilipte uyguluyosa kimse kimseye köle değil, kaldıki gerçekten herkes görevini tam yapıyo olsa eşler birbirine köle olmayada razı olur kanımca. herşeye rağmen kadın erkek birbirini tam anlamıyla anlayıp kavrayamaz gibi gelio bana çünkü, farklı yaradılmışız. Çok fazla anlamaya çalışmak yerine hakla ve saygıyla yaklaşmanın gerçek bir çözüm olacağına inanıyorum. Rabbim hak için yaşayıp, hakkı yayan ve hakla hükmedenlerden eylesin
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
S.a. herkes yerini ve yapması gerekeni layıkıyla bilipte uyguluyosa kimse kimseye köle değil, kaldıki gerçekten herkes görevini tam yapıyo olsa eşler birbirine köle olmayada razı olur kanımca. herşeye rağmen kadın erkek birbirini tam anlamıyla anlayıp kavrayamaz gibi gelio bana çünkü, farklı yaradılmışız. Çok fazla anlamaya çalışmak yerine hakla ve saygıyla yaklaşmanın gerçek bir çözüm olacağına inanıyorum. Rabbim hak için yaşayıp, hakkı yayan ve hakla hükmedenlerden eylesin[/QUOTE
yorumunuz için teşekkür ederim.bu zamanda hakkı ve saygıyı unuttuğumuz çok oluyor.çünkü maalesef evliliğini bile menfi şeyler amacıyla kuranlar var...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt