Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ξ HIRSIZ İÇERİDEYSE, Kilidin Önemi Yoktur Ξ (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
orpmgfrule18gchm2.gif


Üzerine zevksiz simsiyah bir örtü yayılmış büyük yuvarlak masanın etrafında, giyinişlerinden çok önemli kimseler oldukları anlaşılan veya anlaşılsın diye öyle giyinen farklı milliyetlerden on üç kelli-felli adam oturuyordu. Üçü hariç, on tanesi konuştukları mevzuya göre çok gençti...

Sigaralardan çıkan dumanlar etrafı bir sis tabakası gibi, ama tabii ki sisin yumuşaklığından uzak bir soğuklukla doldurmuş; sigara dumanları imkansız gibi görünse de karanlığa karanlık katmıştı.

Gençlerden biri ancak kendi yaşının söyleyebileceği fütursuzlukla;
"Yüzyıllardır oynadığımız oyundan bıktık. Bize hiçbir fayda sağlamadığını fark ettiğimiz yolları artık bırakalım. Yeni yollar keşfedelim"dedi.

Masadaki toplantının idarecisi ve bilgini olduğunu kanıtlamak isteyen yaşlılardan biri konuşan gence dönüp;

"Fevri davranma evlat. En kestirme yol bildiğin yoldur. Atalarımızın bin yıldır gittiği yolu tahkir etme. Biz Birinci Haçlı Seferi’nden beri bu yolu takip ediyoruz" diye ikaz etti.

Görüşlerini savunma ihtiyacı hisseden genç ise;

"Bin yıldır bu yolu izliyoruz da ne oluyor? Düşmanımız yine aynı yerinde ve sapasağlam duruyor. Bu, yolun yanlışlığına işarettir" sözleriyle diklendi..

Bu sözlere diğer yaşlılar da bozuldular. Üç yaşlının ortasında oturan ve yılların yorgunluğu gözlerinden ve yüz hatlarından kolaylıkla okunabilen bir diğer yaşlı, karanlığı bozmak istercesine sigarasını yaktı. Kibritin oluşturduğu birkaç saniyelik aydınlıktan istifade ederek, itirazcı gencin yüzüne baktı. Belki de sigarayı sırf bu yüzden yakmıştı. Zira, iki nefes aldıktan sonra sigarasını çok sert bir vuruşla küllüğün tam orta yerinde söndürüverdi. Belki de bu bakış; yılların verdiği tecrübe ile gencin yüzünden okuyabileceğini tahmin ettiği samimiyeti sorgulamak içindi.

"Atalarımıza laf etme!" diye gürledi ve devam etti:

"Yol doğru, yoldaşlar yanlıştı veya yanlışlık yaptılar. Çünkü o yolu açan kutlu bir papaz efendi idi. Eşeği ile diyar diyar gezmesi samimiyetindendi."

Hararetli tartışmanın bir türlü sonu gelmiyordu. Aynı ihtiyar, bu defa yatıştırıcı bir ses tonuyla devam etti:

"Hiçbiriniz Türkleri benim kadar iyi tanıyamazsınız. Siz sadece slogan olarak Barbar Türkler dersiniz; onları yeneceğinizi söyler durursunuz, ama tarihe hiç bakmazsınız. Öldüler, bittiler, ‘bundan sonra bellerini doğrultamazlar’ dediğimiz anlarda bile bu adamlar çocuklarına; Gazanfer, Muzaffer, Mücahit diye isimler takabilecek kadar büyük bir imana, inanca sahiptirler. Onun için boş lafları bırakın da gerçekçi şeyler düşünün. Türkleri bitirebileceğimiz gerçekçi şeyler.. Atalarınızın yoluna laf edeceğinize daha doğru bir yol bulun.."

Masadaki gençlerden biri kendinden beklenmeyen bir ağırbaşlılıkla karanlıkta etrafındakilere iyice bakıp konuşmaya başladı;

"Tarih dediniz. Çözüm tarihte mevcuttur. Türklere hırsız içerdeyse kilidin bir önemi yoktur dedirtmeliyiz. Olay bu kadar basit ve nettir" deyip sustu.

Adeta ne demek istedi diye düşünsünler ve ne söylediğini tam olarak anlayamadık desinler dercesine..

Yaşlılar hikmetli sözleri severlerdi. Fakat toplantıdakiler, hikmetli görünsün diye söylenen süslü laflarla gerçekten hikmetli sözleri birbirinden ayırt edebilecek yetenekte değildiler. Çünkü bu ayrımı yapabilmek için hikmet sahibi olmak gerekiyordu..

Konuşmanın başından beri suskunluğunu muhafaza eden son yaşlı dayanamadı ve gence dönüp;

"Bay Churchill, Türklere hırsız içerdeyse kilidin bir önemi yoktur dedirtmeliyiz dediniz. Bu ne demektir, açıklayabilir misiniz?" diye sordu.

Bu soruyu bekleyen Churchill, muzaffer bir komutan edasıyla konuşmaya devam etti:

"Havuzun içerisinde teçhizatsız bir şekilde balık yakalamak en mahir balıkçının bile başaramayacağı bir iştir. Artık bu balıkları yakalamayı bırakıp, meseleyi kökünden halletmeliyiz. Havuzdaki suyu boşaltmalıyız. Balıklar Türkler, su da onların dinidir. Hiçbir şey yapamasak bile her gün havuzdan bir maşrapa su almak, balıkları öldürmek için yeterlidir."

Soruyu soran ihtiyar, karşısında ukalalık yaptığını düşündüğü Churchill’e bakıp;

"Hırsız, kilit..."diyecek oldu. Sözün yine kendisine gelmesinden mutlu olan Churchill son noktayı koydu:

"Efendim, yeni bir senaryo yazmalıyız. Kaleyi içten fethetmek yüzyıllardır uyguladığımız taktik. Biz bu sefer işi daha da ileri götüreceğiz. Anadolu’da yaşayan her kavme, kavmiyetçilik fikrini aşılayacağız. Her birine de diğerini kötüleyeceğiz. Herkes kavminin yüceltilmesinden hoşnut olur, ama en duygusuzu bile kavmine küfredilmesine dayanamaz. Boynundan haçını indirmeyecek kardeşlerimiz, imam olarak bu coğrafyaya girecek ve kavmiyetçiliği yayacak. Bunun sonucu olarak da Türkler hırsızın içlerinde olduğunu düşünecek. Tabii ki diğerleri de..."

Karar verilmişti.. Anadolu’nun kaderi böylece çizildi..


Çıkarılacak ders:
"Düşmanın planını bozamayan milletler, ona ram olurlar.."

Mustafa Yahya ÇOŞKUN

orpmgfrule18gchm2.gif
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
EY MÜSLÜMANLAR...EY İSLAMIN BAYRAKTARI TÜRKLER...EY mücahid SELAHADİNİ EYYUBİNİN TORUNU KÜRTLER..EY HZ PEYGAMBERİN KAVMİ araplar...DUYUN KAFİRİN HİLESİNİ..VE GÖRÜN TUZAĞI..BİRLEŞİN EY İSLAM ÜMMETİ..VE KIRIN KÜFRÜN PRANGALARINI...Paylaşım için Allahcc razı olsun...
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleykum gültanem emeğine yüreğine saglık rabbim razı olsun inşallah paylaştığın için çok teşekkür ederim canım ablamB)...ablacım, adamların planları gayet açık ve net. 1000 sene önce nasılsalar, hala öyleler.. ama biz bir türlü 1000 yıl önceki halimize dönemedik, dönemiyoruz..allah fitne yaymaya çalışan her kesimden bizleri korusun, şerlerini başlarına geçirsin, bir filistin de burası olmasın inşallah...
rabbimize emanetsin inşallah can ablam
selam dua ve muhabettle
<<B)>>


cicek_30122007121828.jpg
 

kalemgenç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
499
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Selamün aleyküm. KÜFÜR TEK MİLLETTİR.Onlar biz müslümanları galebe çalabilmek uğruna birleşiyorda...be hey müslüman sana ne oluyorda parçalanıp bölünüyorsun.onlar sapık davaları uğruna herşeyi göze alıyorda bizlere ne oluyorda vehm'e kapılıp kardeşlerimizi tek bırakıyoruz. değil bin yüzbin yılda geçse onlar aynı davalarını sürdürürler. selam ve dua ile.....
 

titretttinhoca

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
87
ellerinize saglik guzel bir yazi Allah razi olsun ..


"Efendim, yeni bir senaryo yazmalıyız. Kaleyi içten fethetmek yüzyıllardır uyguladığımız taktik. Biz bu sefer işi daha da ileri götüreceğiz. Anadolu’da yaşayan her kavme, kavmiyetçilik fikrini aşılayacağız. Her birine de diğerini kötüleyeceğiz. Herkes kavminin yüceltilmesinden hoşnut olur, ama en duygusuzu bile kavmine küfredilmesine dayanamaz. Boynundan haçını indirmeyecek kardeşlerimiz, imam olarak bu coğrafyaya girecek ve kavmiyetçiliği yayacak. Bunun sonucu olarak da Türkler hırsızın içlerinde olduğunu düşünecek. Tabii ki diğerleri de..."

simdi taniyin bakalim kardeslerim bu hacli imamlarini cennete papazlari sokanlari hrsitiyanlara isevilere mazlum deyip hristiyanligin dini hakiki oldugunu soyleuip yunan patrikler ile ittifaka girenleri hacli ittifakina girenleri `amentude muttefikiz `diyenler papanin elini openleri...
hepiniz onlari cok iyi biliyorsunuz ..

+ `bol yok et ` planinda bu taktikler guzelce sergilenmistir
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
EY MÜSLÜMANLAR...EY İSLAMIN BAYRAKTARI TÜRKLER...EY mücahid SELAHADİNİ EYYUBİNİN TORUNU KÜRTLER..EY HZ PEYGAMBERİN KAVMİ araplar...DUYUN KAFİRİN HİLESİNİ..VE GÖRÜN TUZAĞI..BİRLEŞİN EY İSLAM ÜMMETİ..VE KIRIN KÜFRÜN PRANGALARINI...Paylaşım için Allahcc razı olsun...


Selamün Aleyküm Osman gazi abimiz;
Güzel yorumunuz için Rahman c.c razı olsun inşallah. Bu şuurlu davetin, ülkemizdeki tüm etnik gruplarca ve makro olarak da tüm ümmetçe değerlendirilmesi gerekiyor.. Bugün, ümmeti kardeş kılan bağ, kan bağı değildir. Çözüm de sadece İslam kardeşliğinde.. Yahudilerin, Arz-ı Mev'ud idealleri; Rumların ''Megalo İdea'' rüyaları, Ermenilerin ''Doğu Anadolu'' hayalleri... Hepsi bu topraklardan geçiyor.. Bugün GüneyDoğu Anadolu'da 800.000 futbol sahası büyüklüğündeki alanın Yahudilere ait olduğu gerçeğini söylersek, planlarında ne kadar sadık olduklarını müşahade ederiz.. Allah c.c elbette ki planlarını bozacaktır..Zira kafirlerin ve münafıkların hileleri zayıftır.. Kendi kuyularını kazmış olurlar, farkında olarak ya da olmayarak...
Değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ediyorum. Rabbimize emanet olunuz. Hayırlı Cumalar. Selam ve Dua ile.


 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Hasta adam


Osmanlı imparatorluğu'nun son zamanlarında Avrupa Devletleri tarafından kullanılmış bir benzetmedir. İlk defa olarak 1853 yılının başlarında Rus Çarı I.Nikola tarafından St Petersburg'daki İngiliz Büyükelçisi Sir Hamilton Seymour'a aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir; "Ellerimizde hasta bir adam var-ölmek üzere. Eğer gerekli düzenlemeler yapılmadan bugünlerde elimizden kayıp giderse bu ölümcül bir şanssızlık olacaktır."
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDEKİ OYUNLAR

Bu bilgi Ali ÇANKIRILI'nın BATIDAKİ İLMİİ SKANDALLAR adlı
eserinden alınmıştır.



SÖMÜRGECİLİKTE YUMUŞAK YÖNETİME GEÇİŞ
Sömürge topraklarını silah zoru ile elde tutmak pahalıya maloluyordu. Antropoloji ve Etnoloji ilimlerinde ihtisas kazanan

Avrupalı ajanlar, patronlarına daha etkili ve daha uzun ömürlü bir sömürgecilik politikasını tavsiye ettiler.Avrupalı
çapulcuları incelediğimizde daima 3 insan tipine rastlarsınız: Asker, misyoner ve ilim ajanları. Asker teslim alan güç.
Misyoner, teslim olanı kaderine razı olmaya çalışan ve yeni efendisine boğun eğmeye alıştıran propagandacı. İlim ajanı da,
yağmalanan toprakların kültür ve san'at zenginliklerini inceleyen fırsatçı.
İşte, sömürge topraklarındaki yerli halkın kültür ve sanatını inceleme sonundadir ki, ilim ajanları "yumuşak yöntem" adını

verdiklerini yeni bir sömürgecilik politikasını tavsiye ediyorlardı... Tavsiye edilen ve yürürlüğe konan yeni yöntemin özü
şudur: Sömürge insanlarının içinde hainliğe müsait olanlarını seçip Avrupa'ya götürüyorlar. Her türlü dünya zevkini ve
lüksü tattırıyorlar. Biraz da yabancı dil öğrettikden sonra şu telkinde bulunuyorlar: " İşte sen de medeni bir insan oldun.
Medeniyetimizin ne kadar faydalı olduğunu yaşayarak gördün. Şimdi gidip kendi milletine gördüklerini ve öğrendiklerini
anlat; anlat ki onlarda bu medeneiyetin nimetlerinden istifade etsinler. Yeterli taraftar topladığın zaman seni milletin
başına getireceğiz. Hür ve bağımsız olarak, onları idare edeceksin. " Bu arada, her türlü maddi ve manevi destekde
bulunacaklarını da ilave etmeyi unutmazlar.


Senaryosunu batılı devletlerin yazdığı bu oyun sahneye konur. Batıda eğitim görmüş ve Avrupa'nın lüks hayatına tiriyaki
olmuş, onların felsefeleri ile zihni bulanmış zavallı yarı eğitilmişler, sahnedeki yerini alırlar. Rollerini, kendilerine
ezberletildiği gibi oynamaya başlarlar. Etraflarına biraz seyirci toplayıp güç kazanınca "Vatanı kurtaracak aslan" ilan
edilir. Bir iki yalancı " Çat pat " dan sonra düşman yenilmiş gibi yaparak kaçar. Oynanan oyundan habersiz zavallı yerli
halk, "Zafer kazandığını" zannederek bir oyuncuyu baş tacı yapar. Günlerce bu yalancı zaferin sarhoşluğunu yaşar. Artık
o yalancı kahraman "Dokunulmaz tek lider" dir... Ve verdiği emir, demiri keser!


Afrika'da kurulan birçok küçük devletçikler, bu türlü senaryoların meyveleridirler. Asya'daki birçok müslüman devletler
de bu senaryodan yakasını kurtarabilmiş değildir... Bütün sosyal müesseseler, batılı patronların emrettiği şekilde yeniden
tesis edilmiş, yerli halk zoraki kültür değişmelerine maruz bırakılmış; Müslümanlar kendi yurdunda yabancı muamelesi
görmektedirler...
Batılı devletler, sömürgelerde tesis ettikleri "güdümlü yönetimler"le neyi sağlamışlardır? bu sorunun cevabını çok az

insanımız verebilecektir. Batı makine medeniyeti'nin bu günkü dev sermayesini makinenin ürettiklerini devamlı tüketen
kalabalıklara borçlu olduğunu kaç insanımız biliyor!... Ve bizim bu tüketici kalabalıklarından olduğumuzu...


BİZİ BU ARAŞTIRMAYA İTEN ASIL OLAY

Size, bizi böyle bir araştırmaya iten olayı naklemek istiyoruz. Batı üniversitelerine öğrenci olarak gönderildiğimiz zaman,

"Onlar büyük biz küçük" psikolojisi içindeydik. Hep bize "Batı'nın ileri bizim geri" olduğumuz anlatılmıştı. Bu peşin
hükümlerle dev bir makine medeniyeti'nin kucağına gönderilen öğrencilerin kimliğini koruması mümkün müdür?.. Nitekim,
bizimle beraber gidenlerin çoğu daha ilk aylarda onların içinde eriyiverdiler. Milliyetçilik, vatanseverlik adına hiç bir
şeyleri kalmamıştı. Daha memleketinde iken batılı gibi giyinen, batılı gibi yaşayan, batılı gibi düşünen ve onların ürettiklerini
tüketmeye alışan; her şeyden önce okullarında birer batı hayranı olarak yetişen bu gençlerden başka türlü
davranmalarını bekelmek hayal olurdu...
Kimliklerini koruyabilenler, Ailelerinden sağlam bir islami eğitim alanlardı. Onları da kendi içlerinde eritmek için baş

vurmadıkları taktik kalmıyordu. Daha oraya ayak bastığımızın ilk günü, dev müesseselerini gezdirerek bizi etki altına
almaya çalışıyorlardı. Üniversite sık sık geziler tertibliyerek yabancıları ücretsiz yedirip içiriyordu.(1) Niyetleri bizi lüks
hayatlarına tiryaki yapmaktı.
"Amerikan aile hayatını yakından tanıma" adı altında bir programları vardı. "Host family" dedikleri gönüllü aileler, hafta

sonları yabancı öğrencileri misafir ediyor; onları ücretsiz yedirip içiriyorlar. Yüzlerinde daima yalancı bir tebessüm;
yalancı bir yakınlık vardı. Kiliselerine götürüyorlar, papazla tanıştırıyorlardı. Papaz dini telkinlerde bulunuyor; elimize
süslü broşürler tutuşturuyordu. (2) Bütün bu masrafların el altında federal hükümet'in karşıladığını çok sonradan
öğrenebilmiştik..
Laboratuarlar, kütüphanaler, müzeler her zaman için istifademize açık bulunduruluyor; her türlü araştırma kolaylığı

gösteriliyordu.
Kütüphanede sosyoloji kitablarına göz gezdirdiğimiz bir gün, hiç tahmin etmediğim bir gerçekle yüz yüze gelmiştim. Bir

kitap da "Anadolu Medeniyetleri" bölümünü okurken Türkiye için şu tabirin kullanıldığını gördüm: "The Sleeping Giant of
Anatolia". Türkçesi aynen şudur: "ANADOLU'NUN UYUYAN DEVİ"!...
Altındaki kelimeleri okuyunca iliklerime kadar titredim! Diyordu ki: "Türkiye, anadolunun uyuyan bir devidir. Onu uyutmak

bize çok pahalıya maloldu; ama değdi... Onu uyutmayı başaran bizler, uyunmaması için hiç bir tedbiri elden
bırakmamalıyız. Uyanışına vesile olacak en küçük bir kıpırdanmayı zamanında bastırmalıyız. Onu uyandıracak tek güç
İSLAMİYET' tir. Bunu asla unutmayalım.


(1) Zira Batıda bizimki gibi misafirperverlik yoktur. Kimse kimseye karşılıksız bir şey vermiyor.
(2) Bu dediklerini benim askerde tanıdığım avrupada master için okumaya giden ve Allah'a imanmayan biri de tastik etmiştir.

 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
selamun aleykum gültanem emeğine yüreğine saglık rabbim razı olsun inşallah paylaştığın için çok teşekkür ederim canım ablamB)...ablacım, adamların planları gayet açık ve net. 1000 sene önce nasılsalar, hala öyleler.. ama biz bir türlü 1000 yıl önceki halimize dönemedik, dönemiyoruz..allah fitne yaymaya çalışan her kesimden bizleri korusun, şerlerini başlarına geçirsin, bir filistin de burası olmasın inşallah...
rabbimize emanetsin inşallah can ablam
selam dua ve muhabettle
<<B)>>



cicek_30122007121828.jpg


Ve Aleyküm Selam Gül Damlam.
Güzel yüreğine sağlık olsun inşallah can.. Söz çok güzeldi.. 1000 senedir, kendi kurmacalarının sadık birer oyuncusular ve planlar ne ise bunu gerçekleştirmekten yana tereddütleri yok.. Fikirler sabit, bilinçaltlarında ise tek bir korku var: İslam.. Onların korktukları şey, bizim kurtuluşumuzdur demektir bu.. Ve bizleri başta iman olmak üzere tüm cevherlerimizden ve manevi güçlerimizden uzaklaştırmak adına her gün yeni desiselerini sahneye koymaktalar.. Sosyal hayatta da bunu her yolla sistematik bir şekilde gerçekleştiriyorlar 80 küsür senelik tarihimizde (tabi bunun öncesi de var).. Onlar planlarını böyle fütursuzca dile getirirken, farkında olmadan bize Can simidimizi de gösteriyorlar: yani İslam'ı.. Öyleyse ona sıkıca sarılmak gerek.. O kulptan koparmasın Rabbimiz c.c bizleri..
Melek, çok teşekkür ederim bu güzel güller için.. Ailecek aldık inşallah;)..
Rabbimize emanetimsin can.. Baki Dua ve muhabbetle inşallah..

papatya_369.jpg

 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün aleyküm. KÜFÜR TEK MİLLETTİR.Onlar biz müslümanları galebe çalabilmek uğruna birleşiyorda...be hey müslüman sana ne oluyorda parçalanıp bölünüyorsun.onlar sapık davaları uğruna herşeyi göze alıyorda bizlere ne oluyorda vehm'e kapılıp kardeşlerimizi tek bırakıyoruz. değil bin yüzbin yılda geçse onlar aynı davalarını sürdürürler. selam ve dua ile.....


Ve Aleyküm Selam Değerli Kardeşim.
Güzel ve şuur dolu yorumunuz için Rabbimiz c.c razı olsun inşallah. Çok teşekkür ederim.Haklısınız kardeşim, tevhid dini olan İslam, topluluk bazında da kendi vasfı gibi ''vahdet''i emreder.. Hak davayı ne olursa olsun savunmayı emreder.. Hak olduğumuzu unutmamak ve tevhid ağacının dallarından bir dal olmak duası ile inşallah.. Rabbimize emanet olunuz değerli kardeşim.
Selam ve Dua ile..Hayırlı ve bereketli günler.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
ellerinize saglik guzel bir yazi Allah razi olsun ..




simdi taniyin bakalim kardeslerim bu hacli imamlarini cennete papazlari sokanlari hrsitiyanlara isevilere mazlum deyip hristiyanligin dini hakiki oldugunu soyleuip yunan patrikler ile ittifaka girenleri hacli ittifakina girenleri `amentude muttefikiz `diyenler papanin elini openleri...
hepiniz onlari cok iyi biliyorsunuz ..

+ `bol yok et ` planinda bu taktikler guzelce sergilenmistir

Allah c.c cümlemizden razı olsun inşallah..
Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Selamun aleykum aliyeciğim.Etnikçiliği topraklarımızı ekenler amaçlarına ulaşmışlarmıdır dersin??Dün akşam tarihle ilgili bir program izledim.Milliyetçiliğin,ırkçılığın zararlarından bahsetti.Sanırım mısıra gitmiş bir gün programı anlatan adam.Orda 80li yaşlarda sudanlı müftüyle tanışmış sokakta.Sanırım 89 senesiydi anlattığı dönem.Türkiyeli olduğunu söylemiş.Demişki müftüde ama arapça biliyorsun türk olduğun halde.Oda okula gittiğini orda öğrendiğini söylemiş.Türkiyeden bahsederlerken yakında cumhurbaşkanlığı seçimleri var demiş .Sudanlı müftüde kimin olmasını istiyorsun kim olur demiş cumhurbaşkanı.Oda turgut özal olsun isterim demiş.Adamda yüzyıllardır İSLAM bayrağını taşıyan türklere bu akşam o adam için teheccüde kalkıp dua edeceğim demiş ağlayarak.Yani müftü sudanlı ama türkleri seviyor.Demekki bizim türk olmamızın hiçbir ehemmiyeti yok.Hepimiz adem babamızın soyundan geliyoruz.Bizim için önemli olması gereken mevzuu İSLAM dini olmalı etnik kökenimiz değil.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
İfsat sistemi olarak Irkçı-
Tekelci Kapitalizm

Kuvveti hak nedeni kabul eden ve menfaati için diğer ülkeleri sömürmeyi ve işgal etmeyi ilke edinen Irkçı-tekelci
Emperyalizm, bugün yer yeryüzünü ifsat etmektedir. Yapay çatışmalara yol açmakta ve dünya kaynaklarını sömürerek insanlığın üçte ikisini yoksulluğa ve sefalete mahkum etmektedir.

Son 200 yılı, batı medeniyetinin küreselleşerek egemen olduğu bir dönem olarak sayabiliriz.
Evet, bu dönemde yeryüzünü batılılar şekillendirdi. Haritalarla batılılar çizdi, dolaylı veya doğrudan bu coğrafyada ki ülkelerde yönetici kadroların oluşumunda batılılar belirleyici oldu 1920`li yıllara kadar dünya coğrafyasının büyük bir bölümü batılılar tarafından işgal edildi. İşgaller esnasında acımasızca katliamlar, işkenceler, soykırımlar yapıldı. Yüzyıllar boyu işgal altındaki ülkelerde yaşayan halklara batının değerleri aşılandı. Batı değerlerini kalıcı kılacak tedbirler alarak çekildiler. Sonra da kurdukları Kukla yönetimlerle dünya halklarını sömürmeye ve yönetmeye devam ettiler.
Aslında yeryüzünde cereyan eden mücadele hak ve batıl mücadelesidir.
Bu
mücadelenin seyri bilinmeden dünyada mevcut fesat planları ve ileriye yönelik projeleri doğru ve tutarlı bir şekilde teşhis edilemez ve değerlendirilemez.

Bugün ırkçı-tekelci mihraklar yalan ve yanlış bilgi ve haberlerle yeryüzünü ifsat etmektedir
Irkçı-tekelci emperyalizm anti-İslamist kampanyalarla
İslamofobia ve İslamofaşist` gibi kavramları üreterek Müslümanları potansiyel tehlike olarak empoze etmeye çalışmaktadır.
Bu izolasyon çalışmaları ile Müslümanlar olumsuz bir alana itilmek istenmektedir.
Bu baskıcı politikalara karşı gösterilen tepkiler, bazı batılı devletlerin agresif politikalar uygulamalarına ortam hazırlamaktadır.
Amerika`da uygulanmaya konan `PATRIOT` kanunu bir bakıma baskı ve sindirme kanunudur.Bu kanuna göre şüphe üstüne mahkeme kararı olmadan insanlar aylarca mahkemeye çıkarılmadan hapishanelerde tutulabilmektedir ve bu uygulama bugüne kadar sadece Müslümanlara karşı yapılmıştır.

Bu zalim emperyalistlerle bilerek veya bilmeyerek işbirliği yapan Müslüman ülkelerin yöneticileri, Müslümanlar üzerindeki baskılarını arttırmışlardır.
Irkçı-tekelci emperyalizm, II.Dünya Savaşı`ndan sonra dünyada bir çok uluslararası kuruluşlar kurmuş ve küresel bazda işbirlikçiliği bu kurumlar yoluyla sürekli kılmıştır.


ALINTI
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Vatana ihanet suçuyla 1821 yılında Patrikhanenin orta kapısı önünde asılmış bulunan İstanbul 'daki Fener Patriki Gregorios tarafından Rus Çarı Aleksandr'a yazılan mektupta aynen şu ifadeler yer almaktadır:

“Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü Türkler , sabırlı, mukavemetli, mağrur ve izzet-i nefisli insanlardır. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıklarından ve kadere rıza göstermelerinden, anânelerinin kuvvetinden ve âmirlerine itaat duygusundan ileri gelmektedir. Bu sebeple, Türklerde evvela itaat duygusunu kırmak ve mânevî bağları koparmak, dinî metanetlerini zaafa uğratmak gerekir. Mânevîyatları sarsıldığı gün, Türkleri zaferlere götüren asıl kudretlerinden sıyıracak ve onları maddi kuvvetlerle yenmek mümkün olacaktır. Osmanlı Devleti n'i tasfiye için mücerret olarak harp meydanlarındaki zaferler kâfi değildir. Yapılacak olan, Türkler'e bir şey hissettirmeden bu tahribi tamamlamaktır.”
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamun aleykum aliyeciğim.Etnikçiliği topraklarımızı ekenler amaçlarına ulaşmışlarmıdır dersin??Dün akşam tarihle ilgili bir program izledim.Milliyetçiliğin,ırkçılığın zararlarından bahsetti.Sanırım mısıra gitmiş bir gün programı anlatan adam.Orda 80li yaşlarda sudanlı müftüyle tanışmış sokakta.Sanırım 89 senesiydi anlattığı dönem.Türkiyeli olduğunu söylemiş.Demişki müftüde ama arapça biliyorsun türk olduğun halde.Oda okula gittiğini orda öğrendiğini söylemiş.Türkiyeden bahsederlerken yakında cumhurbaşkanlığı seçimleri var demiş .Sudanlı müftüde kimin olmasını istiyorsun kim olur demiş cumhurbaşkanı.Oda turgut özal olsun isterim demiş.Adamda yüzyıllardır İSLAM bayrağını taşıyan türklere bu akşam o adam için teheccüde kalkıp dua edeceğim demiş ağlayarak.Yani müftü sudanlı ama türkleri seviyor.Demekki bizim türk olmamızın hiçbir ehemmiyeti yok.Hepimiz adem babamızın soyundan geliyoruz.Bizim için önemli olması gereken mevzuu İSLAM dini olmalı etnik kökenimiz değil.



Ve aleyküm Selam Abla Can,
Verdiğiniz misal çok güzeldi.. Çok haklısınız.. Bugün hac ve umrede de bizimkilerin gözlemlediği ve benim de bizzat gözlemlediğim bir şey bu.. Arap ülkelerinin birçoğunda Türklere büyük saygı gösteriyorlar.. Onlara Osmanlı padişahlarının ismi ile seslenirler:). ''Osmanlı'dan dolayı büyük hürmetleri'' vardır ve ilginçtir, bizleri kurtarıcı olarak görenleri bile var.. Bir gün Osmanlı ruhu ile tekrar oralara hakim olmamızı, bunu tüm kalbiyle isteyenler var.. Kısacası bizlere değer veriyorlar gerçekten ablacım.. Milliyetçilik fitnesi bile buna pek engel olamamış hamd olsun;)...
İnşallah kafirlerin fitne ve planlarını bozabilmek nasip olsun bizlere.. Ve kavmiyetçiliğin de her çeşidinden sakınmak inşallah..
Güzel yorumunuz için, güzel yüreğinize sağlık olsun abla can.. Güzel tesbitler, güzel değerlendirmelerdi yine..Allah c.c razı olsun inşallah..
Rabbimize emanetimsiniz ablacım..Baki Dualar ile..B)

 

Sefine-i Hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
987
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
eS SELAMU ALEYKÜM GÜL YÜREKLİM..B)
DAİMA MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR,ONA KARŞI İÇTEN BİR HASET VARDIR ÇEKEMEYEN YÜREKLERDE.GEÇMİŞ NESİLLERDE OSMANLI DİYİNCE AYAKLARI TİTREYEN MİLLETLERİN ŞİMDİ TÜRKLERE KARŞI DURMASI ESKİ OSMANLININ BATILLAŞMA ÇABASINDA KAYBOLUŞUNDANDIR BELKİDE.AMA BU MİLLETİN KÖKLÜ VE SAĞLAM DURMASI O MANASIZ ÇABALARI SORUN TEŞKİL ETMEZ DURUMDA.ALLAH'IN C.C. İZNİYLE BU MUHAREBEDE GALİP GELEN İSLAM NESLİ OLACAKTIR.TÜRKLERE KARŞI KONULMAZ, İSLAMA KARŞI DURULMAZ...
PAYLAŞIMINA DÜNDEN YAZACAKTIM AMA KISMET OLMADI CAN KARDEŞİM.İÇİMİZDE ZAFER TUTKULARI UYANDIRAN PAYLAŞIMIN İÇİN RAB'BİM C.C. RAZI OLSUN EBEDEN İNŞAALLAH.AYRICA SENİNLE MUTLU BİR HABERİMİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM CAN,TARİH BELLİ OLDU ALLAH C.C. NASİP EDERSE 6-10 MART ARASI UMRE YOLCUSUYUM İNŞAALLAH.ÇOK MUTLU VE Bİ O KADARDA HEYECANLIYIM.ŞAFAK SAYIYORUM CAN KARDEŞİM.MUTLULUĞUMA SEN DE DAHİL OL İSTEDİM.ALLAH'A C.C. EMANETİMSİN,DUAMLA DAİMA BERABERSİN KARDEŞİM.KIYMETLİ AİLENE ÖZELLİKLEDE DEĞERLİ AMCA'MA YİĞENİNDEN :) YÜREKTEN SELAMLAR.BAKİ MUHABBETLERDE DAİM OLMAK ÜMİDİYLE CAN...B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
eS SELAMU ALEYKÜM GÜL YÜREKLİM..B)
DAİMA MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR,ONA KARŞI İÇTEN BİR HASET VARDIR ÇEKEMEYEN YÜREKLERDE.GEÇMİŞ NESİLLERDE OSMANLI DİYİNCE AYAKLARI TİTREYEN MİLLETLERİN ŞİMDİ TÜRKLERE KARŞI DURMASI ESKİ OSMANLININ BATILLAŞMA ÇABASINDA KAYBOLUŞUNDANDIR BELKİDE.AMA BU MİLLETİN KÖKLÜ VE SAĞLAM DURMASI O MANASIZ ÇABALARI SORUN TEŞKİL ETMEZ DURUMDA.ALLAH'IN C.C. İZNİYLE BU MUHAREBEDE GALİP GELEN İSLAM NESLİ OLACAKTIR.TÜRKLERE KARŞI KONULMAZ, İSLAMA KARŞI DURULMAZ...
PAYLAŞIMINA DÜNDEN YAZACAKTIM AMA KISMET OLMADI CAN KARDEŞİM.İÇİMİZDE ZAFER TUTKULARI UYANDIRAN PAYLAŞIMIN İÇİN RAB'BİM C.C. RAZI OLSUN EBEDEN İNŞAALLAH.AYRICA SENİNLE MUTLU BİR HABERİMİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM CAN,TARİH BELLİ OLDU ALLAH C.C. NASİP EDERSE 6-10 MART ARASI UMRE YOLCUSUYUM İNŞAALLAH.ÇOK MUTLU VE Bİ O KADARDA HEYECANLIYIM.ŞAFAK SAYIYORUM CAN KARDEŞİM.MUTLULUĞUMA SEN DE DAHİL OL İSTEDİM.ALLAH'A C.C. EMANETİMSİN,DUAMLA DAİMA BERABERSİN KARDEŞİM.KIYMETLİ AİLENE ÖZELLİKLEDE DEĞERLİ AMCA'MA YİĞENİNDEN :) YÜREKTEN SELAMLAR.BAKİ MUHABBETLERDE DAİM OLMAK ÜMİDİYLE CAN...B)

Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü Gül Yüreklim, can kardeşim.. Rahman c.c razı ve memnun olsun senden ebeden inşallah.. O güzel yüreğine, daim sağlık olsun can.. Yorumun, tesbitlerin harikaydı. Beğeniyle okudum.. Osmanlı, daima meyve veren bir ağaçtı, taşlanması ve üzerine atılan iftiralar, onu yok etme planları bu sebepleydi şüphesiz. Şimdi bizlerde de o potansiyeli gördüklerinden midir Sevgi'm, o ruh canlanmasın diye, yazıda da geçtiği gibi ''maşrapa maşrapa'' imanlardan almak istiyorlar.. Maddi kaynaklarımız yetmediği gibi, maneviyatımız da onların hedeflerinde artık.. Bu yolda her şeyi yaptıklarına son 100 yıldır şahidiz, dedelerimizden, babalarımızdan duyuyoruz bunları.. Bizlerin de genç nesiller olarak kendi çağımızda şahit olduklarımız da cabası.. Allah c.c'nin izniyle iman her daim galip gelecektir can kardeşim.. İnananın dostu, koruyucusu O'dur ve Kahhar'dır, Muntakim'dir c.c...
Şu halde yazıda geçen kelli-felli tüm tefrikacılar, Allah c.c'nin izni ile tarihin çöp sepetine atılacaklardır inşallah (bir kısmı atıldı da).. Rabbimiz c.c ders almayı nasip etsin bizlere.. Bu arada Can kardeşim:) bizleri çok sevindirdin.. Ne mutlu sana, sizlere.. Şu an kendim gidiyormuş gibi mutluluk duydum gönlü gül kardeşim.. Ne güzel bir heyecandır o, hamd olsun nasip edene.. Can ben tarihin yakın oluşuna da çok sevindim, sen ilk yazdığında uzun vadede sanmıştım ben.. Elhamdülillah, sayılı günler kalmış:).. Rabbimiz c.c ziyaretinizi mübarek kılsın, Güller Gülü'nün (s.a.v) şefaatine vesile kılsın inşallah.. Hayırlı haberlerini bekleyeceğim, gidince de, gelince de.. Amcana Selam'larını ilettim inşallah;).. Baş üstüne, onun da sana çok çok Selam'ları, duaları var; kıymetli babana, yani benim amcama da inşallah.Sen de bizlerden Selam'lar ilet, kıymetli ailene inşallah. Acizane dualarımızdasınız güzel kardeşim.. Bu aciz kardeşinden Güller Gülüne bol Selam'lar ilet inşallah olur mu? Zamanın bereketli olsun orda, her anın hayırla dolu..
En kalbi dualardasın.. Muhabbet'in Muhammedine (s.a.v) yolcu, sevgi dolu kardeşim.. Habibin Rabbine emanetimsin..B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt