Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Kim ne derse desin
Ve hatta kinaye etmek için
futursuzca nefeslensin
Halimin
sefilliğine hükmetsin, hangi
sıfatı uygun görürse hiç çekinmesin
Yeter ki
nefsi ve hissi telakkiler
içinde bir emek sarfetmesin,
fikrini tefekkür ederek hasretsin
Evet,
ne edibim ve ne de şairin
aziz nefesinden kal eden zadeyim
Düşünmek için
ne kadar aciz olduğunun
farkına erişmiş bir nefesim
Sığ bir
izan ile halini serdetmeye
gayret gösteren bir kalb-i vakitim
Gönlü
umman misali rakseden
tefekkür ehlinin izlerini takip
etmeye çalışan bir divaneyim
Nazar etmekle,
fark etmenin farkını
Ruhun pervazlarında
hissetmeye talip bir çehrenin
ibretinden istifade etmeye
amede olan bir acizim
Ne kendi halinde
havlayan köğeğin ve ne de
miyavlayan kedinin dilini bilirim
Sanki sahrada
yalnızlığın hüznüyle yol arayan
bir abdiaciz olarak gayret eden bir fakirim
İhsan ve ihlas
adına ne kadar muhtaç halde
olduğunun hayıflığını
her lahzada hisseden bir kederim
Ne kadar
gamım varsa, hicran
her vakit gönül kapımı
aralayan bir hakikati kararsa
Onunla
hemhal içinde nefeslenen
miskinliğin ta kendisiyim
Ne vakit
pencere önünde nefeslensem
Her işittiğim
gök gürültisüyle yüreğimin
titrediğini hissedip, o zaman
gözlerimin yaşını silsem
Yerlerde
sürünen yaprağın,
camı okşayan yağmurun
Gökyüzünün
hüznünü aksettiren bulutun
serencamında ne kadar yalnızım
Naaşı
kalkmayı bekleyen bir kitabın,
ahdine kayıt kalan bin bir heyecanın
Hesap edilemeyen
her şarta ki iradey-i kararın
neticesine ne kadar muhtacım
Sessizce gözyaşlarım
yanaklarımdan süzülüyor
Nefesin müddeti
içinde ki mecalim her vakit
göçmenin eşiğinde umutla yetiniyor
Toprak ki
ne müşfik bir hakikat
Hak adına
ne müthiş bir nasihat, ruhumun
mahzunluğunu şehrediyor
Artık okunmaya
hasret halmış selalar
Ruhun
ve kalbin firkatinde
mahzun kalan aşktan söz ediyor
Mustafa CİLASUN
Ve hatta kinaye etmek için
futursuzca nefeslensin
Halimin
sefilliğine hükmetsin, hangi
sıfatı uygun görürse hiç çekinmesin
Yeter ki
nefsi ve hissi telakkiler
içinde bir emek sarfetmesin,
fikrini tefekkür ederek hasretsin
Evet,
ne edibim ve ne de şairin
aziz nefesinden kal eden zadeyim
Düşünmek için
ne kadar aciz olduğunun
farkına erişmiş bir nefesim
Sığ bir
izan ile halini serdetmeye
gayret gösteren bir kalb-i vakitim
Gönlü
umman misali rakseden
tefekkür ehlinin izlerini takip
etmeye çalışan bir divaneyim
Nazar etmekle,
fark etmenin farkını
Ruhun pervazlarında
hissetmeye talip bir çehrenin
ibretinden istifade etmeye
amede olan bir acizim
Ne kendi halinde
havlayan köğeğin ve ne de
miyavlayan kedinin dilini bilirim
Sanki sahrada
yalnızlığın hüznüyle yol arayan
bir abdiaciz olarak gayret eden bir fakirim
İhsan ve ihlas
adına ne kadar muhtaç halde
olduğunun hayıflığını
her lahzada hisseden bir kederim
Ne kadar
gamım varsa, hicran
her vakit gönül kapımı
aralayan bir hakikati kararsa
Onunla
hemhal içinde nefeslenen
miskinliğin ta kendisiyim
Ne vakit
pencere önünde nefeslensem
Her işittiğim
gök gürültisüyle yüreğimin
titrediğini hissedip, o zaman
gözlerimin yaşını silsem
Yerlerde
sürünen yaprağın,
camı okşayan yağmurun
Gökyüzünün
hüznünü aksettiren bulutun
serencamında ne kadar yalnızım
Naaşı
kalkmayı bekleyen bir kitabın,
ahdine kayıt kalan bin bir heyecanın
Hesap edilemeyen
her şarta ki iradey-i kararın
neticesine ne kadar muhtacım
Sessizce gözyaşlarım
yanaklarımdan süzülüyor
Nefesin müddeti
içinde ki mecalim her vakit
göçmenin eşiğinde umutla yetiniyor
Toprak ki
ne müşfik bir hakikat
Hak adına
ne müthiş bir nasihat, ruhumun
mahzunluğunu şehrediyor
Artık okunmaya
hasret halmış selalar
Ruhun
ve kalbin firkatinde
mahzun kalan aşktan söz ediyor
Mustafa CİLASUN