Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vesvese ile boğuşan kardeşlerimiz için (1 Kullanıcı)

KIRAY

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Tem 2008
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
SEVGİLİ KARDEŞLERİM;

Yıllarca vesvese belası ile uğraşmış, psikolojik destek görmüş ve neticesinde ALLAHIN İZNİYLE sıhhatine kavuşmuş bir kardeşinizim. o zamanlar da aradığım tek şey içimi ferahlatacak bir sözdü. o dönemlerde okuduğum bir yazı iyileşmeme vesile olmuştu. şimdi sizlerle o yazıyı paylaşmak istedim.en güzel ve faydalı kısımlarını kesip fazla uzatmadan buraya ekledim.

İnşallah yoktur ama vesvese ile sıkıntılı günler geçiren kardeşlerime faydalı olması dileği ile....
VESVESE VE KURTULMA YOLLARI

Vesvesenin ilk tesiri kalp de hissedilir. Kalp de kabul görmeyen vesvesenin hiçbir zararı yoktur.
Vesvesenin kalp de kabul görmediğini anlamak ise gayet basittir. Şayet kalp, gelen vesveseden dolayı üzülüyor ve ürperiyorsa, bu durum vesvesenin kalp de kabul görmediğine işarettir. kalbin reaksiyonunun şiddeti, kişinin imanındaki kuvvetle doğru orantılıdır.

Evet, imanın kuvveti nispetin de kalp vesveseye karşı reaksiyon gösterir. Bazen gafletle kalbin gösterdiği bu reaksiyon tasdik zannedilir. Bu zanna düşen bazı kimseler, kalplerin de müthiş bir heyecan hissederler. Bazen de bu durumdan kurtulmak için huzurdan kaçıp gaflete dalmak arzu ederler. Halbuki ortada vesveseyi tasdik diye bir husus söz konusu değildir. Sadece bir reaksiyon vardır. Ve esasen bu reaksiyon da onun imanının sağlamlığını ve kuvvetini göstermektedir. Ve yine bu sebepledir ki, Allah Rasulü, bu hal ve durumu anlatırken, vesvese için "İmanın ta kendisidir!" buyurmuştur.

Vesvese imanî meselelere ait ise, bilinmelidir ki gelen vesveseler, sadece hayale uğramıştır ve bunların akıl ve kalp tarafından tasdik edilmiş hükümlerle alakası yoktur. İnsanın, küfrü hayal ve tasavvur etmesi veya dalaleti düşünmesi hiçbir zaman, küfür ve dalaletin kendisi değildir.

Bir de, yaptığı ibadet ve amellerin en güzelini araştırmadan doğan vesvese çeşidi vardır ki, çok kere bu vesveseye mübtela olanlar, en güzelini ve en iyisini yapayım derken güzel ve iyiyi de terk ettiklerinin farkına bile varmazlar. "Din bir kolaylıktır; zorlaştıran sonunda mağlup düşer "hadisindeki hikmetli ikazın düstur edinilip yaşanması, herhalde şeytanın bu yolla insanı mağlup etmek istemesine karşı en güzel hareket tarzıdır.

Herhangi bir şahsa vesvesenin gelmesi, onda imanın bulunduğuna alamettir. Sahabe-i Kiram'dan Efendimiz'e gelip, "Ya Rasulallah, vesveseye müptelayım" diyen birine, Efendimiz (s.a.s.)'in cevabı: "Endişe edilecek birşey yok; o mahz-ı imandır, imanın ta kendisidir." (Müslim, İman 211; Müsned, 2/456; 6/106) şeklinde olmuştu. Şeytan, sizde de iman sermayesi, ibadet hazinesi, namaz ve dine hizmet cevheri olduğunu bildiği içindir ki, korsanlık yapmakta ve size karşı sürekli taarruzda bulunmaktadır. Korsanlık, belki denizlerde yapılan şekliyle tarihe gömülmüştür ama, şeytana bakan yönüyle, Adem (a.s.) ile başlamış ve kıyamete kadar da devam edecektir.

Şeytan, kupkuru ve bomboş kalplerle uğraşmaz ve böyle sermayesiz kimselere vesvese okları göndermez. şeytan da, her zaman iman cevheri taşıyan kalplere hücum eder.

Vesveseye düşen mü'min, "Şeytan bütün cephelerde mağlup oldu; bu yüzden, şimdi de imana, İslam'a ait meselelerde vesvese ve şüphelerle beni meşgul etmek, hazineme el atmak istiyor; ama inşaallah- benden bir şey koparamayacaktır. Bu onun son çırpınışlarıdır; kapıma haydut kılıklı birinin gelip, birkaç gün el açtıktan sonra çekip gitmesi gibi, bir gün gelecek, o da benden bir şey koparamayacağını anlayınca çekip gidecektir. Zaten gitmese de kapılar ona sürmeli. Beni koruyan kale çok sağlam ve Allah'ın izniyle onun buna bir şey yapması söz konusu değildir." diye düşünmelidir.

Kalp vesveseden rahatsız olduğuna göre o vesvese kalbe mâl edilemez. Çünkü eğer o, kalbin malı olsaydı, kalp ondan rahatsız ve tedirgin olmazdı; zaten böyle bir kalple şeytan da uğraşmazdı.
Kişinin vesveseye karşı reaksiyon göstermesi, ateşinin yükselmesi, kaşlarının çatılması, başının ağrıması, iştahının ve ağız tadının kaçması.. gibi şeylerden de anlayabiliriz ki kişi bu halden rahatsızdır. Tıpkı vücuduna giren bir mikrobun onu istemediği halde hasta etmesi gibi…

Meseleyi bir de şöyle düşünebiliriz: Berrak, saf ve tertemiz bir su kaynağı düşünün ki bu, bileşikleri, tadı ve va'dettiği şifasıyla tam zemzem suyu gibi bir su kaynağı.. herkes tarafından malum ve meşhur hale gelmiş, dünyaca da kabul edilmiş bir mübarek kevser uzantısı... Şimdi, hain biri geliyor, sinsice o kaynağa yaklaşıp, su üzerine boya, toz, çer-çöp döküp kaçıyor. Siz bunu görünce, "Eyvah" diyorsunuz; "Pınarım bulandı, mahvoldu, pislendi ve ölüp gitti!" Oysa, hakikat böyle değildir. Akan su, üzerine atılan o çer-çöpü götürecek ve safiyetini yine muhafaza edecektir. Sizin kalbiniz, imanınız berrak, pırıl pırıl bir pınar gibi ise, o zaman onu bulandırmak için üzerine atılan tozun, toprağın ona hiçbir zararı olmayacaktır. O toz, toprak zamanla akıp gidecek ve sizin o pislik kabul etmez kaynağınız her zaman temiz kalacaktır. Demek oluyor ki, o bulanıklık pınarın kendinden değil... Evet, işte vesveseye maruz bir kalple alakalı da böyle düşünülmelidir.

Kur'an'da, "Muhakkak, şeytanın hilesi zayıftır" (Nisa, 4/76) buyurularak, şeytanın tuzaklarının zayıflığına işaret edilmektedir. Evet şeytanın hilesi var ama, tutarsızdır ve yok gibidir. Mesela, iki duvar arasından geçmek istiyorsunuz; bakıyorsunuz ki, bir örümcek, ağını gerip yolunuzu kapatmış. Şimdi böyle bir durumda geri mi dönersiniz, yoksa yolunuza devam mı edersiniz? Örümcek ağı, sizin ilerlemenize mani olabilir mi, olamaz mı? Şüphesiz hiçbir şey yokmuş gibi onu bir engel gibi görmez ve yolunuza devam edersiniz.

Vesvese aslında, üflemekle uçup giden bir tüy kadar zayıftır. Veya bir ara toplanıp sonra dağılıveren bulutlara benzer, ama ardından ne yağmur gelir ne de yel!.. Bir başka ifade ile o, uçak yolcularının her zaman hissettikleri bir hava boşluğu gibidir ki içine girilince ne feryat etmeye değer ne de dövünüp yakınmaya!..

Vesvese, hassas ve asabî ruhlarda, daha da zararlı bir hastalık, hatta zamanla meleke haline gelebilir. Böyle birisi, vesvese geldiğinde, zararlı olacağı endişesiyle telaşa ve vehme kapılır, şeytanın vesvese adına bir kibrit çöpü kadar önemi yokken, insan onu azmanlaştırıyor, azgınlaştırıyor ve kendi başına salıveriyor. Evet, dikkat etmeli ve onu hayalimizde, düşüncemizde büyütmemeliyiz.

Abdest ve namazımı yanlış ve eksik mi yaptım acaba?" şeklinde gelen vesveselere de aldırış etmemek gerekir. Böyle bir vesvese ilk defa vuku buluyorsa, o abdest veya namaz tekrar edilebilir. Ama, mükerreren oluyorsa, mesela bir insan, abdest uzvunu yıkayıp yıkamadığından devamlı şüpheye düşüyorsa, hiç vesveseye meydan vermeden o uzvunu yıkadığını kabul ederek namaza durmalıdır. Ve yine namazı kaç rekat kıldığı mevzuunda vesveseye mübtela ise namazının tamam olduğu kanaatiyle hareket etmelidir.

Vesvesenin faydalı yanı da vardır. Daha önce de temas ettiğimiz gibi, vesvese çok kimsenin özellikle de hassas fıtratların mahiyetinde, âhir ömre kadar terakkilerine medar olabilecek bir zemberektir. Tıpkı saat zembereği gibi onun kalbi de vesveseye karşı kurulu kaldığı sürece, daima çalışır ve onu ileriye, daha ileriye götürür; çünkü bu sayede imtihan ve mücadele ölünceye kadar devam eder. Evet, itikadı sağlam, ameli yerinde ve nefsini teslim almış bir mü'minde böyle bir "Cihad-ı Ekber"i yaptırtan ve ona gazilik sevabı kazandıran kaynak, vesvesedir.

Diğer bir yönüyle de vesvese, insanı daima müteyakkız ve uyanık tutar. Mü'min, işini halletmiş olmanın ve duruma hakimiyetinin verdiği rehavet ve rahatlık içinde, uyku bilmez bir düşman olan şeytanın çukurlarından herhangi birine düşebilir; düşmemek için, daima tetikte bir asker gibi hep uyanık olmalıdır. Hasta, hastalık vasıtasıyla Allah (c.c)'a karşı yalvarış ve yakarışa geçtiği gibi vesveseli insan da her vesvese emaresi karşısında: "Aman ya Rabbi" der ve kendini o ifritten kurtarıp gerilime geçer.. geçer ve günahları içeri almayacak bir kalenin içine girer, kurtulur. Elverir ki o, vesveseyi büyütüp, zararlı hale getirmesin..


M.GÜLEN
 

sonayg

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
s.a emeğinize sağlık
Abdest ve namazımı yanlış ve eksik mi yaptım acaba?" şeklinde gelen vesveselere de aldırış etmemek gerekir. Böyle bir vesvese ilk defa vuku buluyorsa, o abdest veya namaz tekrar edilebilir. Ama, mükerreren oluyorsa, mesela bir insan, abdest uzvunu yıkayıp yıkamadığından devamlı şüpheye düşüyorsa, hiç vesveseye meydan vermeden o uzvunu yıkadığını kabul ederek namaza durmalıdır. Ve yine namazı kaç rekat kıldığı mevzuunda vesveseye mübtela ise namazının tamam olduğu kanaatiyle hareket etmelidir

bu vesveseye sahiptim bir zamanlar.çok sıkıntı çekmiştim namazdan sonra bile kollarımı yıkamışmıydım diye gelirdi vesvese. bir hocamızdan bu şekilde duyduktan sonra bu vesveseye ehemiyet vermedim
 

''levent''

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2008
Mesajlar
637
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
a.s kardes bende vesvese çok oluyor bazen çok çaresiz kalıyorum ne yapacağımı şaşırıyorum inşallah geçer.sen bende geçti diyorsun darısı başımıza.
 

ebuzer25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
1,845
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
43
Allah razı olsun kardeşim bende aynı sizin gibi 17 yaşlarındayken vesvese ile boğuşuyordum.Ama benimkısı bıraz farklıydı namaz abdest degıldı imani konulardaydı.bazen oluyordu çıldııracak gibi oluyordum.Bende ibrahim hakkı hz kitabı var marifetname onu okuyordum surekli su gibi içmiştim adeta.çok faydasını gördüm.Ve bol bol ALLAHu tealanın isimleini cektim.ALLAHın izniyle atlattım.benide en cok etlıleyen bir söz oldu.vesvese aynadaki yılan görüntüsü gibidir insana hiç bir zararı olmaz diye.bunu ilk defa sizlerle paylaşıyorum hep içimde yaşadım.ALLAH kımseye yaşatmasın.ALLAH razı olsun kıray kardeş paylaştıgın için.bununda bir imtihan oldugunu düşünüyorun inşallah kazananlardan oluruz.selametle kalın...
 

MyKaBuS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2008
Mesajlar
1,131
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
S.Aleyküm....

Dini Bilgileri Çok İyi Derecede Biliyorum Bende de Vesvese Oluyor :( Şeytan Benimle Çok Uğraşıyor Ama Şeytanı Etkisiz Hale Getiriyorum...

Nasıl mı ? İşte Böyle;

Sad Suresinin 41. Ayetini Okuduktan Sonra Muminun Suresinin 97. ve 98. Ayetlerini Okuyorum..

Sonrada Vesvese Gidiyor...

.............
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt