eY sEvGiLi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 25 Kas 2008
- Mesajlar
- 240
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
Vefayla kal can
Ayrılıklar geceye benzer Bütün yarınlar da sabaha can!
Geceye az kaldı Ayrılık, gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda Kimler ayrılmadı ki canından
Ayrılığı, cennetten ayrılan Hz Adem'e sor Tufan'da oğlunu dalgaların pençesinde bırakan Hz Nuha, Yusuf'u için inleyen Hz Yakuba, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya, yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan Mevlana'ya, binlerce evladını gurbete gönderen Anadolu'ya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyara, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor
Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! Giden hep yardır, candan candır Her şeyi alıp götüren de odur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da
Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır Paylaşılan hayattır can!
Vefalı olmalı insan Vefanın dersini Kur'andan; Alemlerin muallimi, Gönüllerin Sultanı'ndan, O'nun nurlu ashabından almalı
Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen Kula vefası olmayanın Hakk'a vefası olmaz Git ki, vefanın ter ü taze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla Haydi daha fazla durma karşımda Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden Su gibi aksın ellerin ellerimden
Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde bırak da git Beklemeden, bir kelime bile etmeden git Canımı canımdan kopar da git
Giderken son bir defa Hakk'ın selamını esirgeme benden Arkada kalanın gözü yaşlı olur, yüreği yufka, gönlü ince Ben, içimdeki korla, bağrımdaki volkanla, öylece dağ gibi arkanda kalayım Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım Sen sağlam adımlarla yarınlara yürürken, yıkılan ben olayım
Gülen sen ol, ağlayan ben Yeşeren sen ol, sulayan ben Bana saplansın paslı mızrakların ucu, sana dokunmasın En çılgın isyanlarını, savaşlarını, sırlarını gittiğin diyarlara götürme Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın Benim avuçlarıma bırak Ben onları dua dua ak kanatlı kuş gibi göklere uçurayım Benim payıma; ilaha-i dergahtan, ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü Hak'tan gelene razıyım
Sen geçmişi bana bırak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti Vaktin Yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti
Al can! Bu heybe senin Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; ta özümden, ta közümden
Uğurlar olsun can!
Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiğinde baharı bekleyeceksin Baharı beklemek ne güzeldir, baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek
Sen benim kır çiçeğimsin can, sen benim aşk çiçeğim Sen benim yüreğimsin
Vasiyetim olsun sana Bir gün öldüğümde, kabrimi mutlaka ziyarete gel Ama yalvarırım yalnız gelme Baharda derlediğin yüzlerce kır çiçeğiyle gel Ve başucumda onlara sevgiyi anlat, dostluğu, vefayı, hakiki Dosta vefalı olmayı anlat
En büyük vefa, Hakk'a götürecek fırsatları yakalamaktır Bulduğun her fırsatı zamanında değerlendirmektir Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, Kal-u Bela'ya vefasız olma! Fırsatlar bulutlar gibidir, gelir ve geçer Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, kaybetme bedbahtlığıyla yok olma
Vasiyetim olsun:
Vefayla kal can!
Vefayla Kal
Ayrılıklar geceye benzer Bütün yarınlar da sabaha can!
Geceye az kaldı Ayrılık, gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda Kimler ayrılmadı ki canından
Ayrılığı, cennetten ayrılan Hz Adem'e sor Tufan'da oğlunu dalgaların pençesinde bırakan Hz Nuha, Yusuf'u için inleyen Hz Yakuba, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya, yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan Mevlana'ya, binlerce evladını gurbete gönderen Anadolu'ya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyara, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor
Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! Giden hep yardır, candan candır Her şeyi alıp götüren de odur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da
Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır Paylaşılan hayattır can!
Vefalı olmalı insan Vefanın dersini Kur'andan; Alemlerin muallimi, Gönüllerin Sultanı'ndan, O'nun nurlu ashabından almalı
Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen Kula vefası olmayanın Hakk'a vefası olmaz Git ki, vefanın ter ü taze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla Haydi daha fazla durma karşımda Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden Su gibi aksın ellerin ellerimden
Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde bırak da git Beklemeden, bir kelime bile etmeden git Canımı canımdan kopar da git
Giderken son bir defa Hakk'ın selamını esirgeme benden Arkada kalanın gözü yaşlı olur, yüreği yufka, gönlü ince Ben, içimdeki korla, bağrımdaki volkanla, öylece dağ gibi arkanda kalayım Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım Sen sağlam adımlarla yarınlara yürürken, yıkılan ben olayım
Gülen sen ol, ağlayan ben Yeşeren sen ol, sulayan ben Bana saplansın paslı mızrakların ucu, sana dokunmasın En çılgın isyanlarını, savaşlarını, sırlarını gittiğin diyarlara götürme Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın Benim avuçlarıma bırak Ben onları dua dua ak kanatlı kuş gibi göklere uçurayım Benim payıma; ilaha-i dergahtan, ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü Hak'tan gelene razıyım
Sen geçmişi bana bırak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti Vaktin Yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti
Al can! Bu heybe senin Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; ta özümden, ta közümden
Uğurlar olsun can!
Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiğinde baharı bekleyeceksin Baharı beklemek ne güzeldir, baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek
Sen benim kır çiçeğimsin can, sen benim aşk çiçeğim Sen benim yüreğimsin
Vasiyetim olsun sana Bir gün öldüğümde, kabrimi mutlaka ziyarete gel Ama yalvarırım yalnız gelme Baharda derlediğin yüzlerce kır çiçeğiyle gel Ve başucumda onlara sevgiyi anlat, dostluğu, vefayı, hakiki Dosta vefalı olmayı anlat
En büyük vefa, Hakk'a götürecek fırsatları yakalamaktır Bulduğun her fırsatı zamanında değerlendirmektir Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, Kal-u Bela'ya vefasız olma! Fırsatlar bulutlar gibidir, gelir ve geçer Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, kaybetme bedbahtlığıyla yok olma
Vasiyetim olsun:
Vefayla kal can!
Vefayla Kal