Vebal: Belki Bir ayağı uzayda diğeri ; siyah ,keçi kılı bir çadırında bir yaşamın derdi ile dertlenmek. Ve yolları kapalı elektiriksiz susuz bir köyde ebesiz doğum sancısı ile ölen köyümüz , köyünüzün güzel kızı zeynonun öldüğüne şahit olmak. Belki amele pazarında saçı ve sakalı bir birine karışmış bir babanın o seyyar satıcıda almayı düşündüğü o bez bebek ve anasını doğarken ölen yanağı gamzeli çakır gözlü kızın mahsunluğu ve garipliğinin sebebinde kaç bin yıl önceki yapmış olduğu bir işin etkisi olduğu düşünceleri ile kahrolmak. Hangi mahsunun en mahsumun düşünü düşleyerek kirletmenin kahrı ile kahrolmak. Ve sonra ölümün türküsüne sevdalanmak. Keşkelere sığınırken hayatın her hangi bir kesitinde keşkelerrin hepsinin bir keşke ile son bulacağı hakikati ile Bir ağıtta isim olma sevdasına düşme
Sonra utancından ar damarlarındaki edep ve haya hücreciklerinin ölüm gibi bir ulaşılmaz sevdayı düşlemeyi nasıl cüret ettiği utancı ile daha hazlı akması ve Fikir çiçeklerinin hayadan kızılca kesildiğine şahit olmak ve bu ulaşılmaz sevdaya gönül vermiş olmanın vabalini taşımak. İdrakte alfebenin ilk harfi olan " A " ile " Z" harfi , sayılardan 1 ve ardaşığı rakamların mahkum eden insanların fark edemedikleri milyarlarca olgunun bilinmezliğine omuz vermek ve her bir nefer için bir başka hazan yaprağı gibi sararıp solmak. Belki ulu bir çınarın her bir yaprağının İlahi bir beldeye yüz süre bilme arzusu ile günler haftalar hatta aylar boyu hasret ateşi ile nasıl kavrulduğuna şahit olduğunun farkına varmak ve kulaklarını dayayıpta kapıdan girecek bir eylül rüzgarı ile dallarından kopupta o ilahi beldeye hangisi ilk başta yüzünü sürmeye muaffak olacağı bilinci ve kopan her bir yaprağın o ilahi beldede rüzgarın bir o başa bir bu başa sürerkenki mesut bahtiyar hakinin farkındalığına omuz vermek ve bu mesut bahtiyarlığı yaşamayan yüzbinlerce dalın hüznü ile kahrolmak onların bahtsızlığı ile kahrolurken bu vebali kaç bin yıl öncesi yaptığı veya işlediği suçun sebep olduğu düşü ile vebalini taşımak sonra tekrardan keşkelerin diyarına sığınmak ve tek bir keşkenin büyüklüğü önünde el pençe divan durmak. O keşkenin içli bir ağıtta isim olma sevdasına tutulmuş olmak olduğunu bilmek.
Belki dünyanın ilk yaratıldığı zaman habil ile kabilin arasındaki o nefret hisiyatına ben sebep olmuş olmanın vebalini taşımak. Belki dağların ırak bir yerinde Yavrusunu emzirirken vurulan bir alaca geyiğin ölümünde ve o ayakta durmakta zorlanan oğlağın açlığının yetimliğinin vebali ile yaşamak. Kızgın güneş altında doğup siyahi bir ten ile yüz yıllar boyunca köle diye satılan yüz binlerce insanın nefret hisiyatından kendime en büyük payı almış olarak yaşamak. Belki Dualara bir zaman göz diki vermişken BE'duaların önünde bir duada olma cüretini kendimde görmüş olmanın utancı ile BE'dualarda olmamak ile yetinmeye razı gelmek. Sonra Belki BE'duaların büyüklüğünü fark edipte acizliğimi anlıyarak BE'dualarda olma arzusu ile yanıp tutuşmak. Belki hakkın Kahhar ismi şanının üzerimde tecelli etmesi ile hiçlik kavramına ulaşıp o günahların hiç birisinde olmamayı arzulamak. Yüz binlerce yetimin günahında bin yıllar sonraki bir günaha sebebiyet arz etmemek arzusu ile yok olma sevdasına düşmek. Hakkın yüz binlerce ismi şanı içersinde rahman ve rahim ismi şanı ile tanınmak istediğini fark edipte belki kahhar ismi şanının üzerime tecellisi bir boyutu ile rahmet isminin vucut bulmuş hali olacağı. Belki yüz bin sene sonraki bir kız çocuğunun hıçkırına sebep olmama o yetimin öksüzün günahının vebalini taşımama. Bin yıllardır yaşanan her bi,r hasret ile vuslatın acının kederin hikmeti sebebinde belkikten bir parça bulma ve bununla günler boyu kahrolmak.
Bir Zındanda her bir hücresinin tanıdığı elektiriğinden bi haber yaşayan Anadolumun her hangi bir köyündeki insanların Fakirliğinden fukaralığından kimsesizliğin agır vebalinde olmanın ağırlığı ile yaşamak. Belki Sınır boylarında kaçağa giderken mayın tarlasında ölümü tadan adı rıza olupta Rızasız gittiği kaçakta al kanları ile sitemini vede fakirliği yazan bir köylünün fakirliğinin vabaline omuz vermek. Belki yarinin sandıkında sakladığı ve hiç giymediği o kırmızı fistanındaki Biçareliğe sebep olmuş olmanın bir ağır vebali ile yaşamak. Ve geceyi anlamak. Anlarken ihtişamı önünde el pençe divan durmak. matematiğin üç bilinmeyenli denklemelerinin değerleri ve gizlediği bilinmeyenliği önünde kendi basitliğinin acziyeti ile boynunu büküşüne şahit olmak. Gecenin hangi dertlere omuz verdiğini fark etmek. Belki metropollerdeki bir fakirin fakirliğini gizlerkenki vazifesine şahit olmak. Belki bir Hırsızın utancı ile kahrolurken gece kimse görmesin diye kendisini karartması. Belki Yüreği elinde her bir annenin veya babanın figanını gizlediğine şahit olmak. Belki en güzel en içli ve yürekte tezahuratsız hisiyatı vede sevgiyi anlatan şiirleri yazan her bir yüreğe şahitlik yapan gecenin omuz verdiği yükün ve vazifenin büyüklüğü ile acziyetini idrak etmek.
Eğer ki dua artı (+) niteliğinde ise BE'dua eksi(-) niteliğinde olur. Artı almak telaşesine düşerken nede çok eksiler alırız. Yolda sırada ne kadar çok BE'dua ederiz. Herhangi bir arabanın sıçrattığı su için. Ödeme yapacağımız bir sırada beklerken ettiğimiz onca BE'dualar
Yaptıklarımız veya yapacaklarımızın vicdan mahkemesinde aklanmadığı her dava duruşmasında vabal hükmü ile ceza almamız kaçınılmazdır. Sadec bir vebalin bir müebbet hapisle mukabil olduğu hakikati ile yola çıkıldığında bin bir vebalin cezasına göğüslemek imkansız değilmidir?
Hiç vebal aldınız mı?
alıntı
Sonra utancından ar damarlarındaki edep ve haya hücreciklerinin ölüm gibi bir ulaşılmaz sevdayı düşlemeyi nasıl cüret ettiği utancı ile daha hazlı akması ve Fikir çiçeklerinin hayadan kızılca kesildiğine şahit olmak ve bu ulaşılmaz sevdaya gönül vermiş olmanın vabalini taşımak. İdrakte alfebenin ilk harfi olan " A " ile " Z" harfi , sayılardan 1 ve ardaşığı rakamların mahkum eden insanların fark edemedikleri milyarlarca olgunun bilinmezliğine omuz vermek ve her bir nefer için bir başka hazan yaprağı gibi sararıp solmak. Belki ulu bir çınarın her bir yaprağının İlahi bir beldeye yüz süre bilme arzusu ile günler haftalar hatta aylar boyu hasret ateşi ile nasıl kavrulduğuna şahit olduğunun farkına varmak ve kulaklarını dayayıpta kapıdan girecek bir eylül rüzgarı ile dallarından kopupta o ilahi beldeye hangisi ilk başta yüzünü sürmeye muaffak olacağı bilinci ve kopan her bir yaprağın o ilahi beldede rüzgarın bir o başa bir bu başa sürerkenki mesut bahtiyar hakinin farkındalığına omuz vermek ve bu mesut bahtiyarlığı yaşamayan yüzbinlerce dalın hüznü ile kahrolmak onların bahtsızlığı ile kahrolurken bu vebali kaç bin yıl öncesi yaptığı veya işlediği suçun sebep olduğu düşü ile vebalini taşımak sonra tekrardan keşkelerin diyarına sığınmak ve tek bir keşkenin büyüklüğü önünde el pençe divan durmak. O keşkenin içli bir ağıtta isim olma sevdasına tutulmuş olmak olduğunu bilmek.
Belki dünyanın ilk yaratıldığı zaman habil ile kabilin arasındaki o nefret hisiyatına ben sebep olmuş olmanın vebalini taşımak. Belki dağların ırak bir yerinde Yavrusunu emzirirken vurulan bir alaca geyiğin ölümünde ve o ayakta durmakta zorlanan oğlağın açlığının yetimliğinin vebali ile yaşamak. Kızgın güneş altında doğup siyahi bir ten ile yüz yıllar boyunca köle diye satılan yüz binlerce insanın nefret hisiyatından kendime en büyük payı almış olarak yaşamak. Belki Dualara bir zaman göz diki vermişken BE'duaların önünde bir duada olma cüretini kendimde görmüş olmanın utancı ile BE'dualarda olmamak ile yetinmeye razı gelmek. Sonra Belki BE'duaların büyüklüğünü fark edipte acizliğimi anlıyarak BE'dualarda olma arzusu ile yanıp tutuşmak. Belki hakkın Kahhar ismi şanının üzerimde tecelli etmesi ile hiçlik kavramına ulaşıp o günahların hiç birisinde olmamayı arzulamak. Yüz binlerce yetimin günahında bin yıllar sonraki bir günaha sebebiyet arz etmemek arzusu ile yok olma sevdasına düşmek. Hakkın yüz binlerce ismi şanı içersinde rahman ve rahim ismi şanı ile tanınmak istediğini fark edipte belki kahhar ismi şanının üzerime tecellisi bir boyutu ile rahmet isminin vucut bulmuş hali olacağı. Belki yüz bin sene sonraki bir kız çocuğunun hıçkırına sebep olmama o yetimin öksüzün günahının vebalini taşımama. Bin yıllardır yaşanan her bi,r hasret ile vuslatın acının kederin hikmeti sebebinde belkikten bir parça bulma ve bununla günler boyu kahrolmak.
Bir Zındanda her bir hücresinin tanıdığı elektiriğinden bi haber yaşayan Anadolumun her hangi bir köyündeki insanların Fakirliğinden fukaralığından kimsesizliğin agır vebalinde olmanın ağırlığı ile yaşamak. Belki Sınır boylarında kaçağa giderken mayın tarlasında ölümü tadan adı rıza olupta Rızasız gittiği kaçakta al kanları ile sitemini vede fakirliği yazan bir köylünün fakirliğinin vabaline omuz vermek. Belki yarinin sandıkında sakladığı ve hiç giymediği o kırmızı fistanındaki Biçareliğe sebep olmuş olmanın bir ağır vebali ile yaşamak. Ve geceyi anlamak. Anlarken ihtişamı önünde el pençe divan durmak. matematiğin üç bilinmeyenli denklemelerinin değerleri ve gizlediği bilinmeyenliği önünde kendi basitliğinin acziyeti ile boynunu büküşüne şahit olmak. Gecenin hangi dertlere omuz verdiğini fark etmek. Belki metropollerdeki bir fakirin fakirliğini gizlerkenki vazifesine şahit olmak. Belki bir Hırsızın utancı ile kahrolurken gece kimse görmesin diye kendisini karartması. Belki Yüreği elinde her bir annenin veya babanın figanını gizlediğine şahit olmak. Belki en güzel en içli ve yürekte tezahuratsız hisiyatı vede sevgiyi anlatan şiirleri yazan her bir yüreğe şahitlik yapan gecenin omuz verdiği yükün ve vazifenin büyüklüğü ile acziyetini idrak etmek.
Eğer ki dua artı (+) niteliğinde ise BE'dua eksi(-) niteliğinde olur. Artı almak telaşesine düşerken nede çok eksiler alırız. Yolda sırada ne kadar çok BE'dua ederiz. Herhangi bir arabanın sıçrattığı su için. Ödeme yapacağımız bir sırada beklerken ettiğimiz onca BE'dualar
Yaptıklarımız veya yapacaklarımızın vicdan mahkemesinde aklanmadığı her dava duruşmasında vabal hükmü ile ceza almamız kaçınılmazdır. Sadec bir vebalin bir müebbet hapisle mukabil olduğu hakikati ile yola çıkıldığında bin bir vebalin cezasına göğüslemek imkansız değilmidir?
Hiç vebal aldınız mı?
alıntı