Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[ekremeee]

Vay Halİmİze!
Filistin kan ağlıyor.
Lübnan yanıyor.
Kardeşlerimiz katlediliyor yeryüzünün yakın bir coğrafyasında.
Her sabah, kudurmuş yahudilerin tüyler ürperten katliam haberleriyle uyanıyoruz.
“ ANDOLSUN İNSANLAR ARASINDA İMAN EDENLERE DÜŞMANLIKTA EN ŞİDDETLİ OLANLARIN YAHUDİLER VE MÜŞRİKLER OLDUĞUNU BULACAKSIN...” (Maide-82)
Filistin kan ağlıyor.
Lübnan yanıyor.
Filistinli erkekler bir bir esir alınıp, en iğrenç işkencelerin uygulandığı, toplama kamplarına götürülüyor.
Filistinli yöneticiler gün ortasında kaçıldı kural tanımaz siyonistlerce.
Ve Gazze’de, Lübnan’da…
Kimyasal başlıklı füzeler yağıyor masum sivillerin üstüne.
Kadın-çocuk, genç-ihtiyar denilmeden…
Hahamlar topluluğunun cevaz fetvası ile.
Sadece görünen boyutlarıyla bile bir insanlık suçu olan bu vahşet, tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor.
Bütün dünya, sadece zulme seyirci !
Hayır seyirci değil, zulme destekçi!
BM’in sessizliğinde gerçekleşiyor her şey…
Dünya patronluğuna soyunmuş, -büyük müttefikimiz(!)- kahrolasıca Amerika, sırtını sıvazlıyor siyonist katillerin.
Sözün tükendiği yerde, sadece demeçler yayınlanıyor.
Ve camilerimizde üç ayların bereketine dair hutbeler dinliyoruz!
Filistin işgal altında..
HAYIR !! Ayaklar altında olan insanlık onurudur !
Üçbuçuk azmış yahudi, tüm dünyaya meydan okurcasına, pervasızca bir insanlık suçu işliyor..
İNSANLIK SUÇU !!!
Ey insanlar ! Bu suç hepimizindir !
Suçlu; böylesine iğrenç, alçakça, küstahça bir vahşet manzarası karşısında sessiz kalan herkestir !
Suçlu bütün insanlıktır !
Suçlular, hepimiziz !
İnsanlık onurunun ayaklar altına alınması karşısında hiçbir şey yapamayan biz zavallılar.....
Ey müslümanlar !
Kardeşlerimiz orada ölüm solurken,
Bizler evlerimizde, televizyon başında çayımızı yudumlarken, tanık oluyoruz buna.
Bu tanıklığın yüklediği bir sorumluluğu yok mu acaba?!
Ey müslümanlar !
Bu tanıklığı yaparken, dünyaya seslenen filistinli kız çocuğunun feryatlarını işittiniz mi ?...
O, dünyaya, bizlere şöyle sesleniyordu :
“ BABA! DİYORLAR Kİ SEN SUÇLUSUN...
BABA! SEN SUÇLU DEĞİLSİN...
BABA! NEDEN TUTUKLADILAR SENİ...
BABA! SENİ BENDEN NEDEN ESİRGEDİLER?
BENİ BİR KEZ ÖPMEDEN,
ANNEMİN GÖZYAŞLARINI SİLMEDEN....
ANNE! HER SABAH YANAKLARINDA GÖZYAŞI GÖRÜYORUM,
FİLİSTİN HER ŞEYE LAYIK DEĞİL Mİ?
HER GÜN GÜNEŞE SESLENİYORUM...
ANNE! BABAMI BİR KEZ DAHA GÖREBİLECEK MİYİM?
YOKSA, YOKSA KIYAMETE KADAR BİR DAHA GÖREMEYECEK MİYİM?
YOKSA, ANNEMİN GÖZYAŞLARI KIYAMETE KADAR AKACAK MI?
TOPRAKLARIMIZ İŞGAL EDİLİYOR.
FİLİSTİN’İN ÇİÇEKLERİ KOPARILIYOR.
BABAMI HİÇ ÖPMEDİM,
GÜNEŞ DOĞDUĞUNDAN BERİ...
BAYRAMLAR BAYRAMI, ŞENLİKLER ŞENLİĞİ KOVALIYOR.
ŞEHİD ÜSTÜNE ŞEHİD DÜŞÜYOR....
BABAM DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDA!
KÖLELERİN TUTULDUĞU DUVARLARIN ÖTESİNDE...
O GÜN NE ZAMAN?
PARMAKLIKLARIN KIRILACAĞI GÜN NE ZAMAN?
HER SABAH ÇOCUKLARINI ÖPEN BABALAR!
HER SABAH ÇOCUKLARINI ÖPEN BABALAR!
ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM?....
ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM?....
UTANIN.... UTANIN... UTANIN...
Utanç duyuyorum...
Bu vahşete seyirci kalan tüm insanlık adına..
Utanç duyuyorum...
Üç-buçuk yahudinin zulmüne karşı, çaresiz kalan, sözde bir buçuk milyarlık ümmet adına...
Utanç duyuyorum....
Kendini temsil yetkisi verdiği kimselerce, yeryüzü fesatçısı, Amerika ve İsrail katillerinin en sadık müttefiki haline getirilen millet adına...
Ve ben Filistinli kardeşlerime acımıyorum.
Gurur duyuyorum Lübnan’daki Hizbullahi erlerle.
Şehadet aşkıyla yanıp tutuşan ve dünya müstekbirlerine karşı direniş bayrağını dalgalandıran o aziz müslümanlar, bu ümmetin yüz akı ve insanlığın onur meş’alesidir.
ALLAH yolunda ölüme düğüne gider gibi koşarak gidenlere acınmaz, ancak gıpta edilir.
Ve zafer inşaallah onların olacak ve yahudilerin harb ateşi söndürülecektir.
Zira ALLAH va’detmiştir:
“ O (YAHUDİLER) NE ZAMAN BİR SAVAŞ ATEŞİ YAKMAK İSTESELER, ALLAH ONU SÖNDÜRÜR. YERYÜZÜNDE FESADA KOŞARLAR, ALLAH İSE FESATÇILARI SEVMEZ.” (Maide-64)
Fakat acınılacak durumda olan, haline ağlanacak olan bizleriz.
Manevi değerleri ayak altına alınmış,
Yozlaştırılmış, ahlaksızlaştırılmış,
Kamusal alandan tecrit edilmiş
Başörtüsüne, namusuna dahi el uzatılmış
Fakat;
Küfre direnmekten aciz,
Zulümlere karşı sessiz
Ahireti satıp dünyayı almış
Firavunlarına karşı alkış tutar hale gelmiş,
Borç karşılığında Amerikanın kucağına terk edilmiş,
Yahudiye dost kılınmış,
Bu toprağın zavallı müslümanları...
Asıl haline ağlanılacak olan bizleriz...
Bakın ALLAH-u Zül –Celal ne buyuruyor:
“ EY İMAN EDENLER ! YAHUDİLERİ DE HRİSTİYANLARI DA DOST EDİNMEYİN. ONLAR BİRBİRLERİNİN DOSTLARIDIRLAR. İÇİNİZDEN KİM ONLARI DOST EDİNİRSE, MUHAKKAK O DA ONLARDANDIR. ŞÜPHESİZ ALLAH ZALİMLER TOPLULUĞUNU HİDAYETE ERDİRMEZ.” (Maide-51)
Vay halimize!...

 

[Nur_u Secde]

BEN FORUM AÇTIM BU KONUYLA İLGİLİ AMA DİKKATE ALINMADI HERALDE.MÜ'MİNİN MÜMİN ÜZERİNDE BİR HAKKIDA ONU ZALİMİN ELİNDEN KURTARMAKTIR.PEKİ BİZ MÜMİN KARDEŞLERİMİZİ KAFİRLERİN ELİNDEN KURTARMAK İÇİN NE YAPIYORUZ?BUNUN HESABI SORULMAYACAK MI MAHŞERDE.RABBİM MERHAMET ETSİN.

 

[kimkimdir]

Mayınlı arazide paranın dini imanı!
Şu Suriye sınırımızdaki yüz binlerce mayının temizlenmesi konusundaki tartışmalarda iki nokta dikkatimi çekti.
1-Bu mayınları neden Türk Silahlı Kuvvetleri temizlemiyor da bunu yabancı şirketlere ihale ediyoruz? Bu iş aslen TSK'nın işi değil mi?
2- Başbakan Tayyip Erdoğan bu tartışmalar çerçevesinde mayınları temizlemeye talip İsrailli firmaya itiraz edenlere "Paranın dini imanı yoktur" derken ne kadar durumun farkında? Paranın gerçekten dini imanı yok mu?
Paranın dini imanı yoktur gibi bir sözü Başbakan Tayyip Erdoğan'a doğrusu yakıştıramadım!
Para tek başına öyle olabilir, ama parayı veren düdüğü çalar.
At sahibine göre kişner!
Parayı veren parayı hiçbir amacı olmadan mı vermektedir?
Elbette hayır. Bir amaç uğruna vermektedir.
Amacı gerçekleştirmek için para en ciddi araçtır.
Para, duruma göre silah gibi kullanılabilir.
Paranın bu özellikleri olduğundan AK Parti hükümeti IMF boyunduruğundan bir an önce kurtulmak istemektedir!
O halde Başbakan Tayyip Erdoğan "Paranın dini imanı yoktur" derken siyasi konuşmaktadır. Suriye sınırındaki mayınları kime temizletmek istiyorsa, böyle konuşarak onlara destek olmaktadır!
Başbakan paranın duruma göre 'her şey' olduğunu elbette bizden iyi bilmektedir.
Mayın temizleme konusunda hükümetin tutumu yanlıştır.
Muhalefet hükümetten daha doğru bir yaklaşım içindedir ve haklı gerekçeler ileri sürüyor. Muhalefet haklı olarak diyor ki:
"Bu mayınları TSK temizlesin. Eğer bu olmuyorsa illa yabancı bir şirkete verilecekse bu İsrail olmasın ve kim temizlerse temizlesin alsın parasını gitsin. Bu topraklar 44 yıllığına onlara tarım yapmak amacıyla verilmesin, bölge halkına dağıtılsın!"
Bu taleplere neden karşı çıkıldığının makul bir açıklaması yok.
Gelelim ikinci konuya: TSK bu mayınları neden temizleyemez, ordumuzun bu kabiliyeti yok mu?
Açıklamalar, TSK'nın bu büyüklükte bir araziyi, ki arazi iki Kıbrıs adası büyüklüğünde bir arazidir, temizleme kabiliyetinde olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla TSK bu mayınların NATO'ya ait bir kurum tarafından temizlenebileceğini öneriyor.
Şimdi... Şunu düşünebiliriz: Bir savaş esnasında bile ordu mayın temizleyerek ilerleme kabiliyetine sahip olmalı değil mi?
Bu mayınlar on yıllar önce ordumuz tarafından döşenmedi mi?
Evet!
Peki döşediği mayınları gerektiğinde imha kabiliyetinde olmamak da ne demek?
Bir soru daha, bölgenin mayınlı arazi haritalarının kayıp olduğu söyleniyor bu doğru mu?
Özetle: Bölgeyi mayınları temizleme şartıyla İsrail'e 44 yıllığına vermek demek Büyük İsrail Projesi için İsrail'in arayıp da bulamayacağı bir imkan.!
İki Kıbrıs adası büyüklüğündeki, yaklaşık 510 Km uzunluğundaki bir bölgede İsrail'in sadece tarım yapacağını düşünmek başkaca önemli bir sebep yoksa, en düşük ifade ile safdilliktir. Bu mayın temizleme olayı ile İsrail Türkiye toprakları içinde kendine özerk bir alan elde etmiş olacaktır.
Gerçekten TSK'nın bu araziyi niçin temizleyemeyeceği konusu gariptir.
Soru şudur: Neden bölgenin en önemli ordusu böyle bir kabiliyetten yoksundur?
Kaldı ki bu mayınların anti personel mayınlar olduğu belirtiliyor!
Bu mayınların niçin döşendiği ise ayrı bir tartışma konusu


NUH GÖNÜLTAŞ/BUGÜN!