Sırların en gizlisi, gerçeklerin en aşikarı! Buldur bana kendini, azığım tükeniyor. Kayboldum karanlıkların kuytu tuzaklarında. Işığını gönder, gözlerim kararıyor.
Ne gündüzümde yoksun ne gecemde... Senden gayrı bir anım yok ki! Adının yansımaları tütüyor her hecemde. Ben kelimelere küskünüm. Hiçbiri seni anlatmaya yetmiyor ki!
Tutsağım, Yusuf misali dipsiz kuyularda. Kervanlarını gönder de kurtulayım. Gardiyanlarım devasa tutkular. Yenmeye iradem yok ki özgür kalayım.
Olmazları olduran! Gönlümü dolduran! Karlar erimez dağların doruğunda. Her zerrem donmuş, erimeye hasret buzlarım. Bir yıldırım gönder ki gözyaşlarımla temizlensin pişmanlıklarım.
Aklımın verasında ruhumun dinginliği. Gönül çölüm yağmurlara hasret, çatırdıyor. İyiler bile unutmuş sanırsın iyiliği. Yollara düştüm yalınayak. Haber gönder ki bileyim bu yol nereye varıyor.
Anlaşılmazlığın ortasında bilinmezleri bilmek. Aklım, dört köşeli bir kutu. Sığdıramam ki dağları bir kutuya. Olsa olsa bir mercimek... Devasa gerçeklerin hepsi bir rüya!
Ben bilmek istemiyorum, yalan yanlış hiçbir şeyi. Saf yalın gerçekle ne zaman yüzyüze gelecek yüreğim? Bütün benliğimle –ben kimim ki?– ruhumun uçup gitmesine izin versem, gider mi?
Vaveylâ... Kavuşsun Mecnun ve Leyla!...
Yaşadıkça ya da nefes aldıkça, kalbim delice çarptıkça kanım damarlarımda zonkladıkça, beynim emirler yağdırıp emir aldıkça tek dileğim bu hülya!
Derunumda gizlediğim, aklı ermeden özlediğim, vazgeçemediğim gerçek. Bu med–cezirler yıpratıyor benliğimi. Her dalga sarsıyor yıkılmaz sandığımı. Korkarım bu kayalar çökecek. Kimseler bilmez ne kadar derine daldığımı.
Vazgeçerdim her zerreden, korkmasaydım Yunus’un nihayetinden. Beni mahkûm eden korkularımdı. Ya sensizlikte mahkûm olmak ya seni bulmak uğruna. Seçmek öyle zor ki.
Heyhat! Gönder ki gelsin imdat! Ruhuma ben vermedim ki kanat. Ben kilitlemedim ki kafesleri kat kat. Ben bilmem. Bilemem bildirmedikçe, nedir hakikat?
Beni uykuya salan, rüyalarda yaşatan gerçek, birgün bu rüyaya son verecek. Korkuyorum, uyandığım gün gözlerim neler görecek. Rüyada dilediklerimin ne kadarı elime geçecek. Hiç birşey istemezdim. Yalnız ruhum bu ayrılığa nasıl sabredecek?
Sırların en gizlisi! Gerçeklerin en aşikarı! Buldur bana kendini...
Ne gündüzümde yoksun ne gecemde... Senden gayrı bir anım yok ki! Adının yansımaları tütüyor her hecemde. Ben kelimelere küskünüm. Hiçbiri seni anlatmaya yetmiyor ki!
Tutsağım, Yusuf misali dipsiz kuyularda. Kervanlarını gönder de kurtulayım. Gardiyanlarım devasa tutkular. Yenmeye iradem yok ki özgür kalayım.
Olmazları olduran! Gönlümü dolduran! Karlar erimez dağların doruğunda. Her zerrem donmuş, erimeye hasret buzlarım. Bir yıldırım gönder ki gözyaşlarımla temizlensin pişmanlıklarım.
Aklımın verasında ruhumun dinginliği. Gönül çölüm yağmurlara hasret, çatırdıyor. İyiler bile unutmuş sanırsın iyiliği. Yollara düştüm yalınayak. Haber gönder ki bileyim bu yol nereye varıyor.
Anlaşılmazlığın ortasında bilinmezleri bilmek. Aklım, dört köşeli bir kutu. Sığdıramam ki dağları bir kutuya. Olsa olsa bir mercimek... Devasa gerçeklerin hepsi bir rüya!
Ben bilmek istemiyorum, yalan yanlış hiçbir şeyi. Saf yalın gerçekle ne zaman yüzyüze gelecek yüreğim? Bütün benliğimle –ben kimim ki?– ruhumun uçup gitmesine izin versem, gider mi?
Vaveylâ... Kavuşsun Mecnun ve Leyla!...
Yaşadıkça ya da nefes aldıkça, kalbim delice çarptıkça kanım damarlarımda zonkladıkça, beynim emirler yağdırıp emir aldıkça tek dileğim bu hülya!
Derunumda gizlediğim, aklı ermeden özlediğim, vazgeçemediğim gerçek. Bu med–cezirler yıpratıyor benliğimi. Her dalga sarsıyor yıkılmaz sandığımı. Korkarım bu kayalar çökecek. Kimseler bilmez ne kadar derine daldığımı.
Vazgeçerdim her zerreden, korkmasaydım Yunus’un nihayetinden. Beni mahkûm eden korkularımdı. Ya sensizlikte mahkûm olmak ya seni bulmak uğruna. Seçmek öyle zor ki.
Heyhat! Gönder ki gelsin imdat! Ruhuma ben vermedim ki kanat. Ben kilitlemedim ki kafesleri kat kat. Ben bilmem. Bilemem bildirmedikçe, nedir hakikat?
Beni uykuya salan, rüyalarda yaşatan gerçek, birgün bu rüyaya son verecek. Korkuyorum, uyandığım gün gözlerim neler görecek. Rüyada dilediklerimin ne kadarı elime geçecek. Hiç birşey istemezdim. Yalnız ruhum bu ayrılığa nasıl sabredecek?
Sırların en gizlisi! Gerçeklerin en aşikarı! Buldur bana kendini...