İnanan Kimse kişiliğiyle ve yaşayışıyla toplumda örenk olarak gösterilen kimsedir. Bir müminde vakarlı olma,iyilik severlik,elinden dilinden emin olunma, doğru sözlü olma gibi daha pek çok vasıf teabrüz etmelidir. Ancak untmamalıdırki mümin vakarlıdır, ama kibirli değildir. Onurludur, ama gururlu değildir. Mütavazidir, ama büyüklenen değildir. Nitekim Rasulullah (s.a.v) Efendimiz " Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan kişinin cennete giremeyeceğini ifade etmiştir." (Tirmizi,Birr,60) Vakar, onur ve tevazu müminin ziynetleridir. Vakarlı olma, ile kibirli olamanın bir birinden ayrılması gerekir? Hiç kuşku yok ki Şeytan insanın yaratılışı için 'O topraktan yaratıldı ben ise ateşten yaratıldım'' diyerek insanların yaratılışını küçümsemiş ve kendi yaratılışını üstün görerek kibre düşmüştür. Oysa varlık olma, zillet karşısında boyun egmeme, bir mümin olarak kendine güvenmeme ve onurlu olma manasına gelmektedir. Peygamberimiz müminin vakarlı ve aynı zamanda mütavazi olması hususunda şöyle buyurmaktadır. '' Bir kimse Alllah için tevazu gösterirse Alllah onu ancak yükseltir.'' (Müslim, birr, 69) Burada peygamberimiz tevazu gösteren bir müminin alçalacağını değil tersine Allah tarafından yüceltileceğini ifade etmektedir.Şüphesiz bu yücelme maddi ve manevi olduğu gibi Allah'ın sevgisinin kazanılması dolasıyla manavi ve uhrevi bir yücelmesidir.
İnanan kişi vakarlı olmalı ama kibirli olmamalı bütün olarak ahlakını güzelleştirmelidir. Peygamberimiz güzel ahlak hakkında şöyle buyurmuşlardır:"Kıyamet günü mü'min terazisinde hiçbir şey güzel ahlaktan daha ağır değildir." (Tirmizi,birr,61)
İnanan kişi vakarlı olmalı ama kibirli olmamalı bütün olarak ahlakını güzelleştirmelidir. Peygamberimiz güzel ahlak hakkında şöyle buyurmuşlardır:"Kıyamet günü mü'min terazisinde hiçbir şey güzel ahlaktan daha ağır değildir." (Tirmizi,birr,61)