Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vaaz ve nasihatte edep (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Terkedilmesi gereken dört şeyden biri; vaaz ve nasihat etmekten uzak durmaktır. Çünkü bunda sakınılması gereken çok büyük âfetler vardır.
Söyleyeceğin şeyle önce kendin amel et, sonra insanlara nasihatte bulun. Allahu Te-âlâ'nın Hz. İsa'ya (a.s) vahyettiği şu sözü düşün:
"Ey Meryem oğlu! Önce kendine vaaz et,eğer yaptığın vaazı kendin kabul ediyorsan başkalarına da anlat; yoksa Rabbinden haya et!"
Eğer sana vaaz işi verildi ise şu iki kötü huydan sakın!
1- Konuşma, tabir, işaret ve şiirlerinde anlaşılması zor, yorucu ifadelerden sakın. Çünkü Allah (c.c) yapmacık söz ve davranışlarda bulunanlara buğzeder.
Haddi aşacak kadar külfete, zorlamaya girmek, kişinin içinin harap olduğuna ve kalbinin gaflet içinde bulunduğuna işaret eder.
Hatırlatma ve uyarmanın mânası; kula, âhiret ateşini ve yüce Rabbinin hizmetindeki kusurlarını hatırlamaktır.
Ayrıca, boş şeylerle uğraşarak tükettiği ömrünü, önündeki, son nefes ânını, ölüm meleğinin ruhunu alacağı zamanki durumunu, Münker ve Nekir'in sorularına cevap verip veremeyeceğini düşündürmek de bu hatırlatmanın içine girer.
Yine kulun kıyameti düşünmesi, onun dehşetli anlarını hatırlayıp kederlenmesi, sırat köprüsünden selâmetle geçip geçemeyeceğini veya haviye'ye düşme tehlikesini düşünüp korkması da uyarmanın içindedir.
Bu gibi düşüncelerin hatırlanması, kulun bir telaş içinde olması demektir. İşte, cehennem ateşinin galeyanı ve âhiretteki diğer dehşetli
hâllerin gözünün önüne getirilmesine tezkir (hatırlatma ve uyarma) denir.

Vaaz ise, bunların insanlara bildirilmesi, onların da bu şeylerden haberdar olup kusurlarını anlamaları için uyandırılmasıdır.
Vaazın hedefi, insanların Allah'a (c.c) itaat ve ibadetin dışında tükettikleri boş zamanlarına pişman olup geçmişte yapamadıkları hayırlı işleri,güçleri yettiği kadar yapmaya çalışmaları için, ileride karşılaşacakları sıkıntı ve musibetlerle onları korkutmak, onlara, cehennem ateşine düşen kimselerin oraya düşmeye sebep olan ayıp ve kusurlarını göstermektir.

Vaaz eden kimsenin durumu şuna benzer. Sen, içinde aile bulunan bir eve doğru büyük bir selin hücum ettiğini görsen; hemen onlara: "Dikkat, dikkat; selden kaçın" diye bağırırsın.
Acaba böyle bir durumda sen, evin sahibine selin geldiğini anlaşılması zor ibarelere, nükte ve işaretlerle haber vermeyi tercih eder misin? Elbette tercih etmezsin.

İşte vaiz de böyle olmalı, insanları sakınılması gereken şeylerden açık, net ve anlaşılır kelimelerle uzaklaştırmalıdır.
2- Vaazındaki amacın insanlara, bu meclis ne güzel bir yerdir dedirtmek, onları etrafına toplamak, onları aşka getirip, yaka-paça yırttırmak olmamalıdır.

Bu tür işlerin tamamı dünyaya meyletmektir. Bu da gafletten ileri gelir.
Sana gereken, bütün azim ve gayretinle insanları dünyadan âhirete, günahtan itaate, hırstan zühde, cimrilikten cömertliğe, kibirden takvaya davet etmek olmalıdır.
Onlara âhireti sevdirip dünyadan nefret ettirmeli, ibadet ve zühd hakkında onları bilgilendirmelisin. Zira, çoğunlukla onların tabiatında dinin yolundan sapmak ve Allah'ın razı olmayacağı şeylerle uğraşmak ve kötü ahlâklara bulaşmak vardır.
O hâlde sen, onların kalplerine Allah'ın (c.c) korkusunu bırak ve karşılaşacakları o korkutucu akıbet ile onları korkut yeter! Umulur ki, bu korku ile onların içlerindeki kötü sıfatları değişir, zahirdeki amelleri düzelir, Allah'a (c.c) olan itaatlerinde hırs ve rağbet göstermeye başlarlar ve işledikleri günahları terkederler.İşte vaaz ve nasihatte takip edilmesi gereken yol budur.Bu şekil üzerine olmayan her vaaz, söyleyene ve dinleyene vebaldir. Hatta kötü ve fena vaizler hakkında: "Onlar, insanları yoldan çıkarıp helak eden birer âfet ve şeytandır" denilmiştir.
Bu gibi kişilerden uzaklaşmak gerekir. Zira onların, insanları dinden soğuttuğu kadar şeytan soğutamaz.Yetkili kimselerin, insanları dinden soğutan bu tür vaizleri görevlerinden almaları ve onlara engel olmaları gerekir.

"Hâviye: Cehennemin en derin yerine veriler isimdir. Ayrıca bu isim cehennem için de kullanılmıştır."

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şeyh, imam, Zeynüddîn, Huccetü'l-islâm Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed el-Ga-zâlî'nin (rah) talebelerinden biri, uzun müddet onun hizmetinde bulunmuş, yanında ilim tahsil ederek bütün ilimlerin ince noktalarına ve derin meselelerine vâkıf olmuş; bu müddet içerisinde iken de ahlâkî faziletlerini kemâle erdirmisti.
Bu talebesi günün birinde tefekküre daldı ve kalbine şu düşünceler geldi: "Çok çeşitli ilimler okudum, gençliğimi bu ilimleri öğrenmek ve toplamakla geçirdim. Şimdi bana düşen, öğrendiğim ilimlerden yarın hangisinin bana fayda vereceğini öğrenmek, kabrimde bana arkadaş olanı bilmek ve fayda vermeyeni de terketmektir. Nitekim Resûlullah (s.a.v) bir duasında:
"Allah'ım! Faydasız ilimden sana sığınırım"buyurmuştur.
Bu düşünceler kendisinde o kadar devam etti ki, nihayet bir fikir almak üzere hocası İmam Gazâlî'ye bir mektup yazdı. Bu mektupta hocasına bazı meseleler sordu, nasihat ve dua isteyerek şöyle dedi:
"Her ne kadar hocamın yazmış olduğu İh-yâu Ulûmi'd-Dîn ve diğer eserleri sorularımı cevaplandırıyorsa da gayem; hocamın bana yazacağı birkaç sayfayı yanımda taşımak ve Allahu Teâla'nın izniyle hayatım boyunca onda olanlarla amel etmektir. Bu sebeple, zât-ı âlinizden, bu ihtiyacımı giderecek bir risale yazmanızı istirham ederim!"İşte bunun üzerine İmam Gazâlî, talebesinin mektubuna cevap olarak bu risaleyi yazmıştır..

Risaleden alıntılar:
http://forum.islamiyet.gen.tr/nasihatler/75028-nimetin-bela-karsisindaki-fazileti.html
http://forum.islamiyet.gen.tr/nasihatler/75076-yapilmasi-gereken-seyler.html
http://forum.islamiyet.gen.tr/nasihatler/75073-ilimden-elde-edilecek-sekiz-fayda.html
http://forum.islamiyet.gen.tr/nasihatler/75069-ilim-ogrenmenin-amaci.html
http://forum.islamiyet.gen.tr/nasihatler/75074-vaaz-ve-nasihatte-edep.html

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt