Kan damlar gömleğinden Yusuf'un
Gönlümün hüzzam sayfalarına...
Kâinatın günahkâr tarafı mı,yanık isyan çağrısı mı gülün
Ellerimden tırmanan,
Ayıp işli şakaklara? Boyun bükmüş derviş bakışının gözlerime konan ışıltısı
Gülümsüyor, olmayacak dualarıma..... Bilsem ki;
-Bir şafak türküsü ömür-
Yine dokunamadım Peygamberin kokusuna.... Bir nebze olsun bahtımda;
Osman edebi
Ali'nin cesareti.....
Göremez gönül gözüm Sıddık samimiyetini
Sırrını çözdüm başımdaki vurgun hasretin
Göklerden dönen ah'lar kurşunlamış beni (Bu gün bırakmaya yeminliyim yasaklı çocukluğumu
Hissetsem de delice özleyeceğimi.) Ne tarafa uzansa işaret parmağım
Ömrümün en uzun günahını gösteriyor
En kısa afakını sevdanın... Bilsem ki;
-Bir şafak dalgalanmasıdır ömür-
Nerede Ayşe iffeti
Hatice sadakati?
Amansız bir tokattır sevinçlerime
Zeynep cömertliği. Muammanın esrar hülyaları kuşatır hayallerimi
Tıkanır da yutkunuşun hırçın dalgaları boğazıma
Ağlamalara gebe sancılar alır yerini
Boğulurum bir tuzağın girdabında
Dost sanılanlar uzatır önce düşman yüzlerini..... Bilsem ki;
-Bir şafak hatırasıdır ömür-
Ömer'in adaletine bakamamış ellerin
Taifteki taşları toplamaları gibi
Kir gölüne batmış yine ayaklar
Yıldızsız bir şarkı uzanır kulağıma;
Nerede şair çilesi? Alın terine kadar ağrıyor kahkahaları
Oyundan ibaret hayat keşmekeşinin
Tükeniyor kelimelerin ömrü
İdamlıkken sükûnetin can damarı
Müebbettir ruhumun can yangınları... Bilsem ki;
-Bir şafak vaktidir ömür-
Dolanır da ince boynuma
Sükût-u hazanı yaşatır
Geceleşen gündüzlerin son baharına
Nerde Meryem sızısı?
Utanır haya artık,hakikat anlatmaya.....
Alıntı...
Gönlümün hüzzam sayfalarına...
Kâinatın günahkâr tarafı mı,yanık isyan çağrısı mı gülün
Ellerimden tırmanan,
Ayıp işli şakaklara? Boyun bükmüş derviş bakışının gözlerime konan ışıltısı
Gülümsüyor, olmayacak dualarıma..... Bilsem ki;
-Bir şafak türküsü ömür-
Yine dokunamadım Peygamberin kokusuna.... Bir nebze olsun bahtımda;
Osman edebi
Ali'nin cesareti.....
Göremez gönül gözüm Sıddık samimiyetini
Sırrını çözdüm başımdaki vurgun hasretin
Göklerden dönen ah'lar kurşunlamış beni (Bu gün bırakmaya yeminliyim yasaklı çocukluğumu
Hissetsem de delice özleyeceğimi.) Ne tarafa uzansa işaret parmağım
Ömrümün en uzun günahını gösteriyor
En kısa afakını sevdanın... Bilsem ki;
-Bir şafak dalgalanmasıdır ömür-
Nerede Ayşe iffeti
Hatice sadakati?
Amansız bir tokattır sevinçlerime
Zeynep cömertliği. Muammanın esrar hülyaları kuşatır hayallerimi
Tıkanır da yutkunuşun hırçın dalgaları boğazıma
Ağlamalara gebe sancılar alır yerini
Boğulurum bir tuzağın girdabında
Dost sanılanlar uzatır önce düşman yüzlerini..... Bilsem ki;
-Bir şafak hatırasıdır ömür-
Ömer'in adaletine bakamamış ellerin
Taifteki taşları toplamaları gibi
Kir gölüne batmış yine ayaklar
Yıldızsız bir şarkı uzanır kulağıma;
Nerede şair çilesi? Alın terine kadar ağrıyor kahkahaları
Oyundan ibaret hayat keşmekeşinin
Tükeniyor kelimelerin ömrü
İdamlıkken sükûnetin can damarı
Müebbettir ruhumun can yangınları... Bilsem ki;
-Bir şafak vaktidir ömür-
Dolanır da ince boynuma
Sükût-u hazanı yaşatır
Geceleşen gündüzlerin son baharına
Nerde Meryem sızısı?
Utanır haya artık,hakikat anlatmaya.....
Alıntı...