Çeşm-i Bülbül
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Mar 2009
- Mesajlar
- 13,384
- Tepki puanı
- 6
- Puanları
- 0
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Üşüdükçe, uzuyor gece...
Sis çöküyor içime...
Uzadıkça, üzüyor gece...
Sis çöküyor içime...
Uzadıkça, üzüyor gece...
Mevsimleer, dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan; kavruk sarı...
Topraktan kök... Ve çeneden diş sökülür gibi koptu elin avucumdan
bir beyaz güvercin gibi oturuyorken parmaklarımın arasında...
Böceklere terkedilmiş yuvalar gibi, şimdi boomboş avuçlarım...
Korkuyorum
İçime bakmaktan
bir beyaz güvercin gibi oturuyorken parmaklarımın arasında...
Böceklere terkedilmiş yuvalar gibi, şimdi boomboş avuçlarım...
Korkuyorum
İçime bakmaktan
Sen olsaydın, ne koyardın yokluğunun adını?..
Üşüdükçe, uzuyor gece...
Üzüyor üşüdükçe ve içimi sis bastıkça, hatırlıyorum;
sen ve ben
"bir" olurduk... Bir "bütün"lüktü bu birlik, çokluktu; yokluk değil...
Az değildik bir iken fazlaydık, ve yoğunduk...
Çoğulduk,
ve zengindik... Çoktuk bir'ken!
Ya şimdi?..
Üzüyor üşüdükçe ve içimi sis bastıkça, hatırlıyorum;
sen ve ben
"bir" olurduk... Bir "bütün"lüktü bu birlik, çokluktu; yokluk değil...
Az değildik bir iken fazlaydık, ve yoğunduk...
Çoğulduk,
ve zengindik... Çoktuk bir'ken!
Ya şimdi?..
Topluyorum, topluyorum, toplayıp duruyorum kendimi yalnızlığımla...
Ben, bir... Ve bir de yalnızlığım, asla "iki"
etmiyor!..
Lokmamı kırsam bile paylaşmak için avucumda kalıyor...
Sözüm, dudağımda kalıyor ve gözüm kucağında kapanıyor yine, yalnızlığımın...
Toplanmaya çalışsam da olmuyor...
Doksandokuz parçamın her biri bir köşede boncuklarım saçılmış bir araya gelmiyor...
Ben, bir... Ve bir de yalnızlığım, asla "iki"
etmiyor!..
Lokmamı kırsam bile paylaşmak için avucumda kalıyor...
Sözüm, dudağımda kalıyor ve gözüm kucağında kapanıyor yine, yalnızlığımın...
Toplanmaya çalışsam da olmuyor...
Doksandokuz parçamın her biri bir köşede boncuklarım saçılmış bir araya gelmiyor...
Üşüyorum...
Üşüyor gece...
Üşüdükçe, uzuyor; uzadıkça üzüyor ve sis çöküyor içime...
Mevsimler dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan kavruk sarı,
ve savruk sarı bir yel esiyor içimde!..
Üşüyor gece...
Üşüdükçe, uzuyor; uzadıkça üzüyor ve sis çöküyor içime...
Mevsimler dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan kavruk sarı,
ve savruk sarı bir yel esiyor içimde!..
Adı var da her şeyin ne deniyor olmadığın mevsime?..
Bilmiyorum...
Yokluğundan daha soğuk bir mevsimi tanımadım ki...
Bilmiyorum sensizlikten daha soğuk bir mevsim...
Bilmiyorum...
Yokluğundan daha soğuk bir mevsimi tanımadım ki...
Bilmiyorum sensizlikten daha soğuk bir mevsim...
alıntı..