cennettalibi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 9 Tem 2011
- Mesajlar
- 81
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 79
Usame Bin ladin, Mehdi'nin Hazırlayıcısı Olabilir mi?
Bu hadise bana, 20 yılını âlimlerin ilim halkalarında harcayan bir ilim öğrencisi tarafından aktarıldı.
Şeyh Usame bin Laden’in henüz 9 yaşındayken görmüş olduğu bir rüyayı bana anlattı ki bu rüyada
Şeyh Usame bin Laden (Allah ona rahmet etsin),çocukluğundan beri Allah Subhana ve Teala tarafından haçlılara karşı savaş için hazırlanıyordu.
Arkadaşlarıyla oturup ümmetin içler acısı durumu ile İslam ümmeti üzerinde vuku bulan bu olayların Allah’ın planına göre bir seyir izlediği ve kesinlikle yüce Allah’ın zaferinin geleceği hakkında konuştuklarını bana iletti. Hiç şüphesiz Allah’ın bu ümmetin arasından kendilerini zilletten ve acınacak halden kurtararak aydınlığa çıkaracak bir lider ve rehber göndereceğini konuştuklarını ve ardından böylesi bir insanın kim olabileceği hakkında düşünmeye başladıklarını anlattı.
Hemen Şeyh Usame bin Laden fikrinin akıllarına geldiğini çünkü kendisinin ümmet için haddi hesabı olmayan fedakârlıklarda bulunmuş olduğunu aktardı. Bunun üzerine arkadaşının gülümsediğini ve şöyle söylediğini bildirdi: ” Size Şeyh Usame bin Laden’in öyle bir rüyasını anlatacağım ki bu rüyayı dinlemekten hem hoşnut olacaksınız hem de mücahidlere olan sevginiz bir kat daha artacak.”
Ve şöyle devam etti: “ Medine’de Peygamber Mescidinde ders veren âlimlerden birinin evindeydim. Eve henüz varmıştık ki kapı birden çalındı. Şeyh,80 yaşlarında nurani ve izzetli görünümü olan bir adamla geri döndü.
Ev sahibi onu karşıladı ve Kur’an’dan birkaç ayetin tefsirini talep etti. Misafir şeyh, birkaç ayeti okuyup ardından bu ayetleri tefsir ettiği esnada biz kendisini sessizce dinliyorduk. Vallahi birçok ayetin tefsiri üzerinde daha önce çalışmıştım fakat bu şeyh adeta ilim deryası gibiydi. Dersini tamamladığında yemeğe davet edildi fakat bu teklifi kibarca reddetti ki biz bundan onun oruçlu olduğunu anladık.
Sonunda misafir şeyh ayrılmak için izin istedi fakat ev sahibi ısrar ederek şöyle söyledi: “Şeyh Usame bin Laden’in rüyasını bir kez daha anlatmadıkça ayrılman için izin yok!”
Şeyh gülümsedi ve sordu: “ Şeyh Usama bin Laden’in 9 yaşındayken gördüğü rüya mı?” Ev sahibi bu soruya olumlu cevap verdi.
Şeyh olayları şu şekilde rivayet etti:
“ Ben, Usame bin Laden’in babası Muhammed bin Laden’in yakın arkadaşıydım. Birçok kez onun şirketinde bulundum. Ve birçok kez inşaat işleriyle ilgili onun evini ziyaret ettim. Toplantılar esnasında genellikle oyun oynayan çocukları tarafından rahatsız edilirdik ve o, çocuklara dışarda oynamalarını söylerdi.
Ama hayret ettiğim bir nokta var ki her zaman yanında özellikle bir oğlunu oturtuyordu. Kendisine sordum:” Neden oğluna kardeşleriyle oynaması için izin vermiyorsun? Yoksa hasta mı?”
Muhammed bin Laden gülümsedi ve şöyle söyledi: “ Hayır; fakat benim bu oğlumda özel bir şeyler var.”
Adını sorduğumda şöyle söyledi: “ Adı Usame; 9 yaşında. İzin ver birkaç gün önce vuku bulan garip hadiseyi seninle paylaşayım:Oğlum sabah namazından birkaç dakika önce beni uyandırdı ve şöyle söyledi: “ Babacığım gördüğüm bir rüyayı sana anlatmak istiyorum.” Kâbus görmüş olmalı diye düşündüm. Abdestimi aldım ve beraberimde onu da mescide götürdüm.
Yolda bana şöyle söyledi: “ Rüyamda kendimi büyük ve düz bir zeminde gördüm. Beyaz atların üzerindeki bir ordunun bana doğru yaklaşmakta olduğunu gördüm. Hepsi de siyah sarık sarınmışlardı. Parlak gözlü bir süvarilerden biri sokuldu ve sordu: “ Sen Usame bin Muhammed bin Laden misin?” Evet diye cevap verdim. Bana tekrar sordu: “Sen Usame bin Muhammed bin laden misin?” Evet; o benim diye cevapladım. Tekrar sordu: “Sen Usame bin Muhammed bin laden misin?” Vallahi ben Usame bin Laden’im dedim. Sancağı bana doğru uzattı ve şöyle söyledi: “ Elimdeki bu sancak, Kudüs kapılarında ki İmam Mehdi Muhammed bin Abdullah’ın sancağıdır.” Sancağı ondan aldım ve gördüm ki ordu ardımdan yürümeye başladı.
Muhammed bin Laden şöyle devam etti: “ Bu duruma şaşırmıştım fakat şirket işlerinden dolayı bu rüyayı unutmuştum. Ertesi sabah beni, tekrar sabah namazından evvel uyandırdı ve bu rüyayı anlattı. Üçüncü sabah ta aynı olay yaşandı. Bunun üzerine oğlum hakkında endişelenmeye başladım. Ve rüyayı yorumlayabilecek âlim birine onu götürmeye karar verdim.
Böylece Usame’yi âlime götürdüm ve kendisini bütün bu olanlar hakkında bilgilendirdim. Hayretle bize baktı ve şöyle sordu: “ Rüyayı gören aynı oğlun mu?” Ben evet diye cevap verdim. Bir süre Usame’yi süzdü; benim de endişem arttı. Beni rahatlattı ve Usame’ye şöyle söyledi: “Sana birkaç soru sormak istiyorum? Eminim ki sorulara dürüstçe cevap vereceksin.”
Ve devam etti: “ Oğlum! Süvarinin sana verdiği sancak hakkında herhangi bir şey hatırlıyor musun?” Usame cevapladı: “Evet hatırlıyorum.”
“Nasıl bir sancak olduğunu tarif edebilir misin?”
Usame şöyle söyledi: “Suudi Arabistan sancağına benziyordu fakat rengi yeşil değil siyahtı ve üzerinde beyaz renkte bir şeyler yazıyordu.”
Devamla şöyle sordu: “Kendini hiç savaşırken gördün mü?”
Usame şöyle cevapladı: “Ben genellikle bu tür rüyalar görüyorum.”
Ardından Usame’ye odanın dışına çıkıp Kur’an okumasını söyledi ve bana dönerek şöyle sordu: “Sizin soyunuz nereye dayanır?”
Yemen’deki Hadramevt diye cevapladım. Ardından aşiretim hakkında bana birkaç şey sordu. Ben de Yemen’deki Kahtani aşiretinin Şanvah koluna bağlı olduğumuzu söyledim. Sonra kendisi feryat edip yüksek sesle tekbir getirdi; Usame’yi çağırdı ve gözünde yaşlarla onu öptü. Ayrıca bana vaktin yaklaştığına dair işaretler olduğunu da söyledi ve ekledi:
“Ey Muhammed bin Laden! Senin bu oğlun İmam Mehdi’nin ordusunu hazırlayacak ve dinini korumak uğruna Horasan bölgesine hicret edecek. Ey Usame! Seninle birlikte cihad edenlere mübarek olsun! Senden ayrılan ve sana karşı savaşanlarsa perişan olmuş ve hayal kırıklığına uğramışlardır.”
The Unjust Media
Çeviri: Lihyani
Theunjustmedia News & Perspectives
Bu hadise bana, 20 yılını âlimlerin ilim halkalarında harcayan bir ilim öğrencisi tarafından aktarıldı.
Şeyh Usame bin Laden’in henüz 9 yaşındayken görmüş olduğu bir rüyayı bana anlattı ki bu rüyada
Şeyh Usame bin Laden (Allah ona rahmet etsin),çocukluğundan beri Allah Subhana ve Teala tarafından haçlılara karşı savaş için hazırlanıyordu.
Arkadaşlarıyla oturup ümmetin içler acısı durumu ile İslam ümmeti üzerinde vuku bulan bu olayların Allah’ın planına göre bir seyir izlediği ve kesinlikle yüce Allah’ın zaferinin geleceği hakkında konuştuklarını bana iletti. Hiç şüphesiz Allah’ın bu ümmetin arasından kendilerini zilletten ve acınacak halden kurtararak aydınlığa çıkaracak bir lider ve rehber göndereceğini konuştuklarını ve ardından böylesi bir insanın kim olabileceği hakkında düşünmeye başladıklarını anlattı.
Hemen Şeyh Usame bin Laden fikrinin akıllarına geldiğini çünkü kendisinin ümmet için haddi hesabı olmayan fedakârlıklarda bulunmuş olduğunu aktardı. Bunun üzerine arkadaşının gülümsediğini ve şöyle söylediğini bildirdi: ” Size Şeyh Usame bin Laden’in öyle bir rüyasını anlatacağım ki bu rüyayı dinlemekten hem hoşnut olacaksınız hem de mücahidlere olan sevginiz bir kat daha artacak.”
Ve şöyle devam etti: “ Medine’de Peygamber Mescidinde ders veren âlimlerden birinin evindeydim. Eve henüz varmıştık ki kapı birden çalındı. Şeyh,80 yaşlarında nurani ve izzetli görünümü olan bir adamla geri döndü.
Ev sahibi onu karşıladı ve Kur’an’dan birkaç ayetin tefsirini talep etti. Misafir şeyh, birkaç ayeti okuyup ardından bu ayetleri tefsir ettiği esnada biz kendisini sessizce dinliyorduk. Vallahi birçok ayetin tefsiri üzerinde daha önce çalışmıştım fakat bu şeyh adeta ilim deryası gibiydi. Dersini tamamladığında yemeğe davet edildi fakat bu teklifi kibarca reddetti ki biz bundan onun oruçlu olduğunu anladık.
Sonunda misafir şeyh ayrılmak için izin istedi fakat ev sahibi ısrar ederek şöyle söyledi: “Şeyh Usame bin Laden’in rüyasını bir kez daha anlatmadıkça ayrılman için izin yok!”
Şeyh gülümsedi ve sordu: “ Şeyh Usama bin Laden’in 9 yaşındayken gördüğü rüya mı?” Ev sahibi bu soruya olumlu cevap verdi.
Şeyh olayları şu şekilde rivayet etti:
“ Ben, Usame bin Laden’in babası Muhammed bin Laden’in yakın arkadaşıydım. Birçok kez onun şirketinde bulundum. Ve birçok kez inşaat işleriyle ilgili onun evini ziyaret ettim. Toplantılar esnasında genellikle oyun oynayan çocukları tarafından rahatsız edilirdik ve o, çocuklara dışarda oynamalarını söylerdi.
Ama hayret ettiğim bir nokta var ki her zaman yanında özellikle bir oğlunu oturtuyordu. Kendisine sordum:” Neden oğluna kardeşleriyle oynaması için izin vermiyorsun? Yoksa hasta mı?”
Muhammed bin Laden gülümsedi ve şöyle söyledi: “ Hayır; fakat benim bu oğlumda özel bir şeyler var.”
Adını sorduğumda şöyle söyledi: “ Adı Usame; 9 yaşında. İzin ver birkaç gün önce vuku bulan garip hadiseyi seninle paylaşayım:Oğlum sabah namazından birkaç dakika önce beni uyandırdı ve şöyle söyledi: “ Babacığım gördüğüm bir rüyayı sana anlatmak istiyorum.” Kâbus görmüş olmalı diye düşündüm. Abdestimi aldım ve beraberimde onu da mescide götürdüm.
Yolda bana şöyle söyledi: “ Rüyamda kendimi büyük ve düz bir zeminde gördüm. Beyaz atların üzerindeki bir ordunun bana doğru yaklaşmakta olduğunu gördüm. Hepsi de siyah sarık sarınmışlardı. Parlak gözlü bir süvarilerden biri sokuldu ve sordu: “ Sen Usame bin Muhammed bin Laden misin?” Evet diye cevap verdim. Bana tekrar sordu: “Sen Usame bin Muhammed bin laden misin?” Evet; o benim diye cevapladım. Tekrar sordu: “Sen Usame bin Muhammed bin laden misin?” Vallahi ben Usame bin Laden’im dedim. Sancağı bana doğru uzattı ve şöyle söyledi: “ Elimdeki bu sancak, Kudüs kapılarında ki İmam Mehdi Muhammed bin Abdullah’ın sancağıdır.” Sancağı ondan aldım ve gördüm ki ordu ardımdan yürümeye başladı.
Muhammed bin Laden şöyle devam etti: “ Bu duruma şaşırmıştım fakat şirket işlerinden dolayı bu rüyayı unutmuştum. Ertesi sabah beni, tekrar sabah namazından evvel uyandırdı ve bu rüyayı anlattı. Üçüncü sabah ta aynı olay yaşandı. Bunun üzerine oğlum hakkında endişelenmeye başladım. Ve rüyayı yorumlayabilecek âlim birine onu götürmeye karar verdim.
Böylece Usame’yi âlime götürdüm ve kendisini bütün bu olanlar hakkında bilgilendirdim. Hayretle bize baktı ve şöyle sordu: “ Rüyayı gören aynı oğlun mu?” Ben evet diye cevap verdim. Bir süre Usame’yi süzdü; benim de endişem arttı. Beni rahatlattı ve Usame’ye şöyle söyledi: “Sana birkaç soru sormak istiyorum? Eminim ki sorulara dürüstçe cevap vereceksin.”
Ve devam etti: “ Oğlum! Süvarinin sana verdiği sancak hakkında herhangi bir şey hatırlıyor musun?” Usame cevapladı: “Evet hatırlıyorum.”
“Nasıl bir sancak olduğunu tarif edebilir misin?”
Usame şöyle söyledi: “Suudi Arabistan sancağına benziyordu fakat rengi yeşil değil siyahtı ve üzerinde beyaz renkte bir şeyler yazıyordu.”
Devamla şöyle sordu: “Kendini hiç savaşırken gördün mü?”
Usame şöyle cevapladı: “Ben genellikle bu tür rüyalar görüyorum.”
Ardından Usame’ye odanın dışına çıkıp Kur’an okumasını söyledi ve bana dönerek şöyle sordu: “Sizin soyunuz nereye dayanır?”
Yemen’deki Hadramevt diye cevapladım. Ardından aşiretim hakkında bana birkaç şey sordu. Ben de Yemen’deki Kahtani aşiretinin Şanvah koluna bağlı olduğumuzu söyledim. Sonra kendisi feryat edip yüksek sesle tekbir getirdi; Usame’yi çağırdı ve gözünde yaşlarla onu öptü. Ayrıca bana vaktin yaklaştığına dair işaretler olduğunu da söyledi ve ekledi:
“Ey Muhammed bin Laden! Senin bu oğlun İmam Mehdi’nin ordusunu hazırlayacak ve dinini korumak uğruna Horasan bölgesine hicret edecek. Ey Usame! Seninle birlikte cihad edenlere mübarek olsun! Senden ayrılan ve sana karşı savaşanlarsa perişan olmuş ve hayal kırıklığına uğramışlardır.”
The Unjust Media
Çeviri: Lihyani
Theunjustmedia News & Perspectives