bu ben miyim.kendimi tanımaz oldum aynalarda.bu kadar mı çirkinleştim ben. bu kadar mı umursamaz oldum.çirkinleşmek dediğim suret olarak değil içim mi çirkinleşti bu kadar.bu aynaya yansayan ruhumun çirkinliğimi yoksa...evet acı ama gerçek galiba bu benim.allahım nasıl bu hale gelebildim ben peki.kim bu hale getirdi beni.belkide kimse değil ben bu hale getirdim kendimi.değerlerimi unuttum zamanla.kimliğimi kaybettim.ben ben olmaktan çıktım.
BEN BÖYLE OLMAMALIYDIM
İSMİNİ DUYUNCA BOYNUM DÜŞMELİYDİ OMZUMA
İÇİME BİR ATEŞ DÜŞMELİYDİ
AYAKLARIMIN FERİ KESİLMELİYDİ
KENDİMDEN GEÇMELİYDİM SONRA
ADINI SAYIKLAMALIYDIM ADIMI UNUTTUĞUMDA...
diyor şair.biz bu aşkla bağlanamadık sana sevgili.affet bizi.neccaroğullarının kızları olmadık,onlar kadar çok sevemedik seni.ümmü halid olamadık.çok acıtıyor canımı efendim.çok...elimiz kolumuz bağlanmış sanki,gözlerimiz kapatılmış.kör olmuşuz,sağır olmuşuz.abdullah,ubeydullah olamadık.seni görmek gerekliydi sanki bizim için seni onlar kadar sevmemiz için.halbuki bilmiyorduk görmedende seni sevebileceğimizi.zamanla unuttuk seni.adını anmaz olduk .
yapamadık efendim.seni hayal bile edemedik.kapılarda başkalarını aradık hep.kendimizi aradık belkide...uykuda bile bulamadık seni.çok candan istemediğimiz için mi?
TÜRKÜLER DOLMALIYDI ODAMA
BEN BİR SELVİ BOYLU YARDAN AYRILDIM DİYİNCE BİR SES
SELVİ BOYLU YAR SEN OLMALIYDIN
....AMA BUNU KİMSE BİLMEMELİYDİ
SENİ MAHŞERE KADAR SAKLAMALIYDIM
bunu bile beceremedik ey sevgili..türküleri hep başkalarına yorduk.ilk aklımıza gelen sen değil beşeri aşk oldu hep.selvi boylu,kömür gözlü yar da sen olamadın bzm için .bunları becersek bile saklayamadık .gösteriş için yapıldı yapılanlar.
BÖYLE OLMAMALIYDIM
KELİMELER TAİFİ TAŞIYINCA KULAKLARIMA
DAHA YÜZÜME ÇARPMADAN TAİF RÜZGARI
TAŞLARIN İZİ ÇIKMALIYDI YÜZÜMDE
UHUD ANILIRKEN DİŞLERİME SIZI DÜŞMELİYDİ..
çoktan unuttuk o günleri.uhud'u,bedir'i,taif'i...o imanlı gönülleri.hiçbir zaman layık olamadık sana efendim.hiç bir zaman öyle savaşamadık din düşmanlarıyla.çabuk yıldık ya da yıldırıldık...savaşlar hep duyduğumuz haliyle kaldı.hiç araştırmak keni tarihimizi bile.bizi ilgilendirmiyordu ki iman uğruna yapılan savaşlar.bizim için önemli olan bugündü.geçmişte yaşanmıştı yaşananlar.biz günümüze bakmalıydık.ya da sonuca baktık hep acaba yendik mi yoksa mağlup mu olduk.halbuki kendi içimizde kendi kendimize mağlup olmuştuk haberimiz yoktu. çoktan unutmuştuk HAMZA'yı,Bilal'i,Umeyr'i....
...KEM GÖZLER ÇEVRİLİNCE SANA
VE VEFASIZ ELLER UZANINCA YAKANA
İÇİM DARALMALI NEFESİM KESİLMELİYDİ.
hiç düşünmedik çektiğin acıları.imanın uğruna verdiğin mücadeleyi.sana yapılan eziyetleri.hissetmek bir yana hiç düşünmedik.gözlerimiz dolmadı efendim .bugün filistine yapılanlar karşısındaki tavrımız da böyleydi.sustuk ya da birileri tarafından susturulduk.kabul ettik herşeyi,boyun eğdik.elimizden ne gelir ki dedik sadece.allaha dua ettik tabikide..anca bunu yapabildik.ama haydi savaşa gidiyoruz denildiğinde o filistin halkı için ağlayan insanlardan ses çıkmıyacaktı.bunuda bildik ve kabullendik.biz bu kadar mı acizdik.aklım almıyor bunu.namık kemal diyor ya kasidesinde:
EY YARALI KÜKREYEN ASLAN
SENİN GEZDİĞİN GÜZEL SAHRALAR ZULMÜN KÖPEKLERİNE KALDI
ARTIK GAFLET UYKUSUNDAN UYAN!!! diye
kendi kimliğimizi bile unuttuk.biz osmanlı torunuyduk.biz asırlarca dünyaya hükmetmiş osmanlıydık.ama gitgide yozlaştık.zulmün köpeklerine bıraktık yerimizi.müslamanlara yapılana göz yumduk.yani zulme ortak olduk bir yerde.dinini yaşamak için öldü o insanlar.ama hiç farketmedik bunları.öyle bir imandıki o gönüllerdeki ölürken bile allah bize yeter dedirten bir iman.tekbirlerle şehadetlerle gelen ölümler.biz ise ufacık bir nedenden dolayı
başımız sıkışsa isyan eder olduk.hiç dayanamadık zorluğa,imtihana,acıya...hiç sabredemedik.ne filistinli ufacık bir çocuğun imanlı yüreği olabildi yüreklerimiz,ne de uhud' daki bedir'deki o sana aşkla bağlı sahabe yürekleri...ve devam ediyor şair:
SONRA İÇİME DOĞRU GERİLİP
SENİ BİZE LUTFEDENİN İSMİNİ HAYKIRIP
ALLAH DEYİP DÜŞMELİYDİM YERE...
bunu da yapamadık.bir kere gönülden,hissederek,gözlerimiz dolu dolu ALLAH bile diyemedik ki biz.şükretmeyi çoktan unuttuk.5 vakit namaz bile çok geldi bazılarımıza.senin huzrunda secede varmak için bin tane bahane konuldu ortaya.
VE MAHŞER GÜNÜ...
UZAKTAN SENİ SEYRETSEM
SANA YAKIN OLMAK İÇİN CAN ATSAM
BENİ ENGELLESELER
SEN KİM YAKINLIK KİM DESELER
BEN AĞLAMAKTAN KONUŞAMASAM
GÖZLERİNİ ÇEVİRSEN BANA
BENİM CENNETİM BANA BAKAN GÖZLERİNDİR
VE TEBESSÜM ETSEN
AMA BUNU KİMSE GÖRMESE
SENİ EBEDE KADAR SAKLASAM....
evet mahşer günü.herşeyin bittiği an.son hesapların kapatıldığı gün.hepimiz birşeylerden pişmanlık duyduğu,ALLAH'ım bizi tekrar dünyaya gönder.sana kulluk edeyim diye yalvarılan zaman.ve benim seni hatırlayışım.sana ulaşmak için can atışım.beni engelleyenler.aslında herşeyi hakkettiğimin farkına vararak gözyaşlarımı tutamayışım.hıçkıra hıçkıra boğulana kadar ağlayışım.ama sen bırkamazsın bizi efendim.senin şefaatine muhtacız..bırakma bizi efendim affet bizi affet.yüzümüz yok karşına çıkmaya.yüzüne bakmaya.o gün bizim seni unuttuğumuz gibi unutma bizi ey sevgili.biz senin çektiğin acıların,eziyetin milyonlarca ,milyarlarca katını çekerken unutma bizi.şefaat et.sana muhtacız.biz dünyadayken neredeyse senin adını bile unutmuşken sen mahşer günü unutma bizi.en çok buna muhtacız...
(yazı benim ancak şiir DURSUN ALİ ERZİNCANLI'dan alıntıdır.)
BEN BÖYLE OLMAMALIYDIM
İSMİNİ DUYUNCA BOYNUM DÜŞMELİYDİ OMZUMA
İÇİME BİR ATEŞ DÜŞMELİYDİ
AYAKLARIMIN FERİ KESİLMELİYDİ
KENDİMDEN GEÇMELİYDİM SONRA
ADINI SAYIKLAMALIYDIM ADIMI UNUTTUĞUMDA...
diyor şair.biz bu aşkla bağlanamadık sana sevgili.affet bizi.neccaroğullarının kızları olmadık,onlar kadar çok sevemedik seni.ümmü halid olamadık.çok acıtıyor canımı efendim.çok...elimiz kolumuz bağlanmış sanki,gözlerimiz kapatılmış.kör olmuşuz,sağır olmuşuz.abdullah,ubeydullah olamadık.seni görmek gerekliydi sanki bizim için seni onlar kadar sevmemiz için.halbuki bilmiyorduk görmedende seni sevebileceğimizi.zamanla unuttuk seni.adını anmaz olduk .
yapamadık efendim.seni hayal bile edemedik.kapılarda başkalarını aradık hep.kendimizi aradık belkide...uykuda bile bulamadık seni.çok candan istemediğimiz için mi?
TÜRKÜLER DOLMALIYDI ODAMA
BEN BİR SELVİ BOYLU YARDAN AYRILDIM DİYİNCE BİR SES
SELVİ BOYLU YAR SEN OLMALIYDIN
....AMA BUNU KİMSE BİLMEMELİYDİ
SENİ MAHŞERE KADAR SAKLAMALIYDIM
bunu bile beceremedik ey sevgili..türküleri hep başkalarına yorduk.ilk aklımıza gelen sen değil beşeri aşk oldu hep.selvi boylu,kömür gözlü yar da sen olamadın bzm için .bunları becersek bile saklayamadık .gösteriş için yapıldı yapılanlar.
BÖYLE OLMAMALIYDIM
KELİMELER TAİFİ TAŞIYINCA KULAKLARIMA
DAHA YÜZÜME ÇARPMADAN TAİF RÜZGARI
TAŞLARIN İZİ ÇIKMALIYDI YÜZÜMDE
UHUD ANILIRKEN DİŞLERİME SIZI DÜŞMELİYDİ..
çoktan unuttuk o günleri.uhud'u,bedir'i,taif'i...o imanlı gönülleri.hiçbir zaman layık olamadık sana efendim.hiç bir zaman öyle savaşamadık din düşmanlarıyla.çabuk yıldık ya da yıldırıldık...savaşlar hep duyduğumuz haliyle kaldı.hiç araştırmak keni tarihimizi bile.bizi ilgilendirmiyordu ki iman uğruna yapılan savaşlar.bizim için önemli olan bugündü.geçmişte yaşanmıştı yaşananlar.biz günümüze bakmalıydık.ya da sonuca baktık hep acaba yendik mi yoksa mağlup mu olduk.halbuki kendi içimizde kendi kendimize mağlup olmuştuk haberimiz yoktu. çoktan unutmuştuk HAMZA'yı,Bilal'i,Umeyr'i....
...KEM GÖZLER ÇEVRİLİNCE SANA
VE VEFASIZ ELLER UZANINCA YAKANA
İÇİM DARALMALI NEFESİM KESİLMELİYDİ.
hiç düşünmedik çektiğin acıları.imanın uğruna verdiğin mücadeleyi.sana yapılan eziyetleri.hissetmek bir yana hiç düşünmedik.gözlerimiz dolmadı efendim .bugün filistine yapılanlar karşısındaki tavrımız da böyleydi.sustuk ya da birileri tarafından susturulduk.kabul ettik herşeyi,boyun eğdik.elimizden ne gelir ki dedik sadece.allaha dua ettik tabikide..anca bunu yapabildik.ama haydi savaşa gidiyoruz denildiğinde o filistin halkı için ağlayan insanlardan ses çıkmıyacaktı.bunuda bildik ve kabullendik.biz bu kadar mı acizdik.aklım almıyor bunu.namık kemal diyor ya kasidesinde:
EY YARALI KÜKREYEN ASLAN
SENİN GEZDİĞİN GÜZEL SAHRALAR ZULMÜN KÖPEKLERİNE KALDI
ARTIK GAFLET UYKUSUNDAN UYAN!!! diye
kendi kimliğimizi bile unuttuk.biz osmanlı torunuyduk.biz asırlarca dünyaya hükmetmiş osmanlıydık.ama gitgide yozlaştık.zulmün köpeklerine bıraktık yerimizi.müslamanlara yapılana göz yumduk.yani zulme ortak olduk bir yerde.dinini yaşamak için öldü o insanlar.ama hiç farketmedik bunları.öyle bir imandıki o gönüllerdeki ölürken bile allah bize yeter dedirten bir iman.tekbirlerle şehadetlerle gelen ölümler.biz ise ufacık bir nedenden dolayı
başımız sıkışsa isyan eder olduk.hiç dayanamadık zorluğa,imtihana,acıya...hiç sabredemedik.ne filistinli ufacık bir çocuğun imanlı yüreği olabildi yüreklerimiz,ne de uhud' daki bedir'deki o sana aşkla bağlı sahabe yürekleri...ve devam ediyor şair:
SONRA İÇİME DOĞRU GERİLİP
SENİ BİZE LUTFEDENİN İSMİNİ HAYKIRIP
ALLAH DEYİP DÜŞMELİYDİM YERE...
bunu da yapamadık.bir kere gönülden,hissederek,gözlerimiz dolu dolu ALLAH bile diyemedik ki biz.şükretmeyi çoktan unuttuk.5 vakit namaz bile çok geldi bazılarımıza.senin huzrunda secede varmak için bin tane bahane konuldu ortaya.
VE MAHŞER GÜNÜ...
UZAKTAN SENİ SEYRETSEM
SANA YAKIN OLMAK İÇİN CAN ATSAM
BENİ ENGELLESELER
SEN KİM YAKINLIK KİM DESELER
BEN AĞLAMAKTAN KONUŞAMASAM
GÖZLERİNİ ÇEVİRSEN BANA
BENİM CENNETİM BANA BAKAN GÖZLERİNDİR
VE TEBESSÜM ETSEN
AMA BUNU KİMSE GÖRMESE
SENİ EBEDE KADAR SAKLASAM....
evet mahşer günü.herşeyin bittiği an.son hesapların kapatıldığı gün.hepimiz birşeylerden pişmanlık duyduğu,ALLAH'ım bizi tekrar dünyaya gönder.sana kulluk edeyim diye yalvarılan zaman.ve benim seni hatırlayışım.sana ulaşmak için can atışım.beni engelleyenler.aslında herşeyi hakkettiğimin farkına vararak gözyaşlarımı tutamayışım.hıçkıra hıçkıra boğulana kadar ağlayışım.ama sen bırkamazsın bizi efendim.senin şefaatine muhtacız..bırakma bizi efendim affet bizi affet.yüzümüz yok karşına çıkmaya.yüzüne bakmaya.o gün bizim seni unuttuğumuz gibi unutma bizi ey sevgili.biz senin çektiğin acıların,eziyetin milyonlarca ,milyarlarca katını çekerken unutma bizi.şefaat et.sana muhtacız.biz dünyadayken neredeyse senin adını bile unutmuşken sen mahşer günü unutma bizi.en çok buna muhtacız...
(yazı benim ancak şiir DURSUN ALİ ERZİNCANLI'dan alıntıdır.)