UNUTULANLAR
Nasırlandıkça yürekler, “dil-i şeyda”yı unuttuk,
İhtiras sahralarında gömüp, Leyla’yı unuttuk...
Nerde söküp yüreğini sevdiğine veren yiğit?
Arastaya düşünce aşk, kara sevdayı unuttuk...
Savıyorken sinemizden bir hançerin darbesini,
Ensemizde alev-alev yanan palayı unuttuk...
Düşüncemiz mor dağların ardındaki sırrı çözdü,
Ayağımızın dibinde yatan belayı unuttuk...
Vuslat içinde hasreti öylesine kanıksadık
Ki, gurbette yurdumuzu, yurtta sılayı unuttuk...
Hoş gelmedi ne sözümüz, ne yüzümüz yarenlere,
Sözlerde sinsi riyayı, yüzde cilayı unuttuk...
Unutulmaz hatıralar bırakmak için dünyada,
Bizi bir an unutmayan yüce Mevlâ’yı unuttuk...
Sadettin KAPLAN
Nasırlandıkça yürekler, “dil-i şeyda”yı unuttuk,
İhtiras sahralarında gömüp, Leyla’yı unuttuk...
Nerde söküp yüreğini sevdiğine veren yiğit?
Arastaya düşünce aşk, kara sevdayı unuttuk...
Savıyorken sinemizden bir hançerin darbesini,
Ensemizde alev-alev yanan palayı unuttuk...
Düşüncemiz mor dağların ardındaki sırrı çözdü,
Ayağımızın dibinde yatan belayı unuttuk...
Vuslat içinde hasreti öylesine kanıksadık
Ki, gurbette yurdumuzu, yurtta sılayı unuttuk...
Hoş gelmedi ne sözümüz, ne yüzümüz yarenlere,
Sözlerde sinsi riyayı, yüzde cilayı unuttuk...
Unutulmaz hatıralar bırakmak için dünyada,
Bizi bir an unutmayan yüce Mevlâ’yı unuttuk...
Sadettin KAPLAN