Rabbimiz unutma nimetini ihsan ederek acıyla sevinci dengeli tutmuştur.
Kullarına zaman zaman musibetler yaşatmış; ancak hemen ardından unutma nimetini devreye sokmuştur.
Nimet denince akla yeme, içme, sıhhat vs. gelir ancak Rabbimiz kullarına öyle nimetler ihsan etmiş ki, saymakla bitiremeyiz.
Şöyle kainata baktığımızda güneşin o dev cesametiyle her sabah doğarak dünyamızı aydınlatıp ısıtması, geceleri yıldızların kandil misali gökyüzünü süslemesi, yağmurun bir rahmet olarak imdadımıza yetişmesi birer nimettir.
Bunlar gibi nicesini sayabiliriz.
İşte Allah'ın bunca sayısız nimetine ne kadar şükür ve hamd etsek azdır.Evet bütün bunların nimet olduğunu biliyoruz; fakat bir nimet daha var ki, onu nimet olduğunu aklımıza dahi getirmemişizdir. O da ''unutmak'' nimetidir.
Bazen ıstıraplar, acılar insanı çepeçevre kuşatır, öylesine ciğer yakan hadiselerle sızlanır ki, kaç kere ölüp ölüp dirilir ve yemeden içmeden kesilip krizlere girer, ağlamaktan göz yaşlarımız kuruduğu olur.
İnsan bu sıkıntılı anlarda acılarının hiç dinmeyeceğini, onu hiç unutmayacağını zanneder.
Lakin Rabbimiz o kadar çok şefkat ve merhamet sahibidir ki, verende O, alanda O olduğu için kulu daha fazla üzülmesin, daha çok perişan olmasın diye '' unutma '' nimetini onun kalbine yavaş yavaş döker.
Gün olur acılar damla damla erir, yok oluverir. Hiç gülemeyeceğini , hiç unutmayacağını sanarak yemeden içmeden kesilen o insan, yer, içer, gezer,eğlenir, güler, kahkahalara boğulur.
Peki unutma nimeti olmasa ne olurdu?
Acılar sürekli gözümüzün önünde canlansa, yaşadığımız üzücü sahneler zihnimizden bir saniye dahi çıkmazsa halimiz nice olurdu?
İşte ozaman hayat zehre dönüşür ve çekilmez bir hal alırdı. Sevdiklerini kaybeden insanların durumları da buna güzel bir örnektir.
Günler geçip ayrılık vakti gelince öyle büyük bir yürek acısı yaşayan insanlar , gidenin arkasından nağmeler , şiirler yazıp ağıtlar döker. Sevdiğini hiç unutamayacağını , bir daha hayatta hiç bir şeyi sevmeyeceğini zanneder.
Lakin unutma nimeti yavaş yavaş devreye girdikçe bütün bu kanaatler yavaş yavaş değişir. Ve acılar yerini tatlı hatıralara bırakır.
Ya hiç unutamasaydık..Hiç düşündük mü..?
ALINTI