Hafızanızı Güçlendirmenin Yolları
Karşılaştığınız birinin ismini hep unutuyor musunuz?
Anahtarlarınızı nereye bıraktığınızı ya da dışarıya çıkarken kapıyı kilitleyip kilitlemediğini hatırlayamadığınız zamanlar oluyor mu?
İşte çözüm:
Nadiren de olsa herkes bu tür unutkanlıklar yaşar.
Fakat, bunları ne sıklıkta ve ne yoğunlukta yaşadığınız önemlidir.
Foxnews'te yer alan habere göre, 20'li yaşların başından itibaren, beyin nöron kaybetmeye başlıyor ve vücut beynin elverişli olarak çalışması için gerekli olan kimyasalları daha az üretmeye başlıyor.
İyi ki, bu süreci yavaşlatmak için yapabileceğiniz birçok şey var.
İşte hafızanızı keskin tutmanız için bazı öneriler:
1. Sağlıklı yemekler tüketin:
Dengeli beslenme sadece vücudunuz için önemli değildir.
Aynı zamanda beyniniz ve hafızanız için de gereklidir.
Amerikan Nöroloji Akademisi'ne göre, çilek, portakal, ıspanak, havuç, domates, brokoli ve yer elması gibi antioksidan bakımından zengin olan meyve ve sebzeleri tüketmek felç riskini yüzde 11 oranında azaltıyor.
Başka bir araştırma ise yaban mersini, kızılcık ve üzümdeki antioksidanlar ve polifenollerin diğer insanlarla iletişim için gerekli olan beyin hücrelerinin yeteneğini geliştirdiğini ve beynin yaralanmalardan kolayca etkilenmesini önlediğini gösteriyor.
Meyve ve sebzelere ilave olarak, niasin ve folik asit gibi B vitaminleri ile zerdaçalın aktif maddesi curcumin gibi elementler hafıza kaybını önlemeye yardımcı oluyor, Alzheimer hastalığı oluşma riskini azaltıyor.
2. Egzersiz yapın:
Kaslarımızın şeklini korumak için egzersiz yapmalısınız.
Fakat, egzersizin zihninize de faydası olduğunu biliyor muydunuz?
Kardiyovasküler egzersiz hafıza kaybını önlemeye yardım ediyor.
Doktorlar bu egzersizin beyne giden kan dolaşımını düzenlediğini ve yaşlanmaya bağlı beyin dokularının kaybını azalttığını düşünüyorlar.
Beyin taraması çalışmaları fiziksel olarak egzersiz yapan yaşlı erkeklerin gri maddelerinin (Beyin iki yarım küreden oluşur, bu yarım küreler gri bir maddeyle kaplıdır.
Bu gri maddenin diğer adı kortekstir.
İnsan davranışlarını kontrol eder, öğrenme, hatırlama, düşünme gibi fonksiyonları ifade eder) yapmayanlardan daha iyi olduğunu gösterdi.
Zihninizi keskinleştirmek için maratona katılmanız gerekmiyor.
Zihin-vücut egzersizi hafıza kaybıyla mücadelede yardım edebilir.
Basit aerobik egzersizleri rutin haline getirin, ancak aşırıya kaçmayın.
Çünkü fazla egzersiz nedeniyle oluşabilecek dehidrasyon hafıza fonksiyonlarınıza zarar verebilir.
3. Beyin egzersizi yapın:
Beyin gelişiminize yardım etmek için beyninizi çalıştırmalısınız.
Beyni aktif tutarak, nöronal beyin hücrelerini yeni bağlantılar kurmaya teşvik edersiniz.
Bu anılarınızı taze tutar ve hafıza kaybını önleyebilir.
Beyin egzersizi için yapabileceğiniz birçok şey var.
Bunlardan bazıları bulmaca çözmek, satranç oynamak, kitap okumak ve aktif olmak.
Müzik aleti çalmayı, yeni bir dil öğrenmek veya yeni bir hobiye başlamak gibi yeni şeyler öğrenmek de faydalıdır.
Burada önemli olan bunları düzenli olarak yapmaktır.
4. Hafızayı destekleyici takviyeler alın:
Bilim, çinko ve folik asit gibi bazı besin takviyelerinin beyin gelişimindeki faydasını kabul etti.
Araştırmacılar, diğer besin takviyelerinin beyin fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı olduğunu ve erkeklerde erken dönem hafıza kaybını önlediğini belirlediler.
İşte bu besin takviyelerinden bazıları:
-Antioksidanlar:
Sinir hücrelerini hasardan korumaya ve zararlı serbest radikalleri yok etmeye yardım eder.
-Bitkisel ilaçlar beyinde sinir sinyallerinin transferinde kullanılan nörotransmitter üretimine yardımcıdır.
Japon eriği:
Popüler bir bitkisel ilaç olan Japon eriği hafızayı desteklemede geleneksel bir ilaçtır.
Güçlü bir antioksidan özelliği vardır, beyindeki kan damarı hasarını önlemeye yardım eder. Aynı zamanda, başınıza giden kan akışını düzenlemeye yardım eder ve kan damarlarının esnekliğini ve yapısını koruyup sinir hücrelerine en uygun oksijen ile besin dağıtımını temin eder.
B vitaminleri:
Vücutta birçok metabolik süreçte gerekli olan B vitaminleri tüm vücut sağlığı için önemlidir.
Beyne gelince, bu vitamin grubunun iki öğesi B12 ve folik asit çok yararlıdır.
B12 vitamini sinir hücrelerinin fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirmesini sağlayan koruyucu olan miyelin kılıfının korunması için gereklidir.
Doğum hasarlarını önlemenin yanında, folik asit beyin nörotransmitter'i için zorunlu bir maddedir.
Folik asit eksikliği hafıza kaybıyla ilişkilidir.
Hafızası güçlü olanların folik asit oranının yüksek olduğu belirlenmiştir.
Fosfatidikolin ve fosfatidilserin:
Bu iki besin takviyesi, tüm hücre zarlarında bulunan fosfolipid ya da yağ asitidir.
Bunlar hücre zarının esnek ve sıvı formunda tutulmasında önemli rol oynar ve ayrıca beyin transmitterlerinin habercisi gibi görev yaparlar.
Fosfatidilserin seviyesi yağla birlikte azalır ve bu besin takviyesi hafızadaki ve konsantrasyondaki düşüşü tersine çevirir.
Amino asitler:
Proteinleri oluşturan temel yapı taşları olan amino asitlerin belirli tipleri beyin gelişiminde ve yenilenmesinde rol alır.
Örneğin, L-taurin isimli aminoasit, sinir hücrelerini strese ve toksinlere karşı muhafaza eden bir nörokoruyucudur.
Alıntı: Zaman online
Karşılaştığınız birinin ismini hep unutuyor musunuz?
Anahtarlarınızı nereye bıraktığınızı ya da dışarıya çıkarken kapıyı kilitleyip kilitlemediğini hatırlayamadığınız zamanlar oluyor mu?
İşte çözüm:
Nadiren de olsa herkes bu tür unutkanlıklar yaşar.
Fakat, bunları ne sıklıkta ve ne yoğunlukta yaşadığınız önemlidir.
Foxnews'te yer alan habere göre, 20'li yaşların başından itibaren, beyin nöron kaybetmeye başlıyor ve vücut beynin elverişli olarak çalışması için gerekli olan kimyasalları daha az üretmeye başlıyor.
İyi ki, bu süreci yavaşlatmak için yapabileceğiniz birçok şey var.
İşte hafızanızı keskin tutmanız için bazı öneriler:
1. Sağlıklı yemekler tüketin:
Dengeli beslenme sadece vücudunuz için önemli değildir.
Aynı zamanda beyniniz ve hafızanız için de gereklidir.
Amerikan Nöroloji Akademisi'ne göre, çilek, portakal, ıspanak, havuç, domates, brokoli ve yer elması gibi antioksidan bakımından zengin olan meyve ve sebzeleri tüketmek felç riskini yüzde 11 oranında azaltıyor.
Başka bir araştırma ise yaban mersini, kızılcık ve üzümdeki antioksidanlar ve polifenollerin diğer insanlarla iletişim için gerekli olan beyin hücrelerinin yeteneğini geliştirdiğini ve beynin yaralanmalardan kolayca etkilenmesini önlediğini gösteriyor.
Meyve ve sebzelere ilave olarak, niasin ve folik asit gibi B vitaminleri ile zerdaçalın aktif maddesi curcumin gibi elementler hafıza kaybını önlemeye yardımcı oluyor, Alzheimer hastalığı oluşma riskini azaltıyor.
2. Egzersiz yapın:
Kaslarımızın şeklini korumak için egzersiz yapmalısınız.
Fakat, egzersizin zihninize de faydası olduğunu biliyor muydunuz?
Kardiyovasküler egzersiz hafıza kaybını önlemeye yardım ediyor.
Doktorlar bu egzersizin beyne giden kan dolaşımını düzenlediğini ve yaşlanmaya bağlı beyin dokularının kaybını azalttığını düşünüyorlar.
Beyin taraması çalışmaları fiziksel olarak egzersiz yapan yaşlı erkeklerin gri maddelerinin (Beyin iki yarım küreden oluşur, bu yarım küreler gri bir maddeyle kaplıdır.
Bu gri maddenin diğer adı kortekstir.
İnsan davranışlarını kontrol eder, öğrenme, hatırlama, düşünme gibi fonksiyonları ifade eder) yapmayanlardan daha iyi olduğunu gösterdi.
Zihninizi keskinleştirmek için maratona katılmanız gerekmiyor.
Zihin-vücut egzersizi hafıza kaybıyla mücadelede yardım edebilir.
Basit aerobik egzersizleri rutin haline getirin, ancak aşırıya kaçmayın.
Çünkü fazla egzersiz nedeniyle oluşabilecek dehidrasyon hafıza fonksiyonlarınıza zarar verebilir.
3. Beyin egzersizi yapın:
Beyin gelişiminize yardım etmek için beyninizi çalıştırmalısınız.
Beyni aktif tutarak, nöronal beyin hücrelerini yeni bağlantılar kurmaya teşvik edersiniz.
Bu anılarınızı taze tutar ve hafıza kaybını önleyebilir.
Beyin egzersizi için yapabileceğiniz birçok şey var.
Bunlardan bazıları bulmaca çözmek, satranç oynamak, kitap okumak ve aktif olmak.
Müzik aleti çalmayı, yeni bir dil öğrenmek veya yeni bir hobiye başlamak gibi yeni şeyler öğrenmek de faydalıdır.
Burada önemli olan bunları düzenli olarak yapmaktır.
4. Hafızayı destekleyici takviyeler alın:
Bilim, çinko ve folik asit gibi bazı besin takviyelerinin beyin gelişimindeki faydasını kabul etti.
Araştırmacılar, diğer besin takviyelerinin beyin fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı olduğunu ve erkeklerde erken dönem hafıza kaybını önlediğini belirlediler.
İşte bu besin takviyelerinden bazıları:
-Antioksidanlar:
Sinir hücrelerini hasardan korumaya ve zararlı serbest radikalleri yok etmeye yardım eder.
-Bitkisel ilaçlar beyinde sinir sinyallerinin transferinde kullanılan nörotransmitter üretimine yardımcıdır.
Japon eriği:
Popüler bir bitkisel ilaç olan Japon eriği hafızayı desteklemede geleneksel bir ilaçtır.
Güçlü bir antioksidan özelliği vardır, beyindeki kan damarı hasarını önlemeye yardım eder. Aynı zamanda, başınıza giden kan akışını düzenlemeye yardım eder ve kan damarlarının esnekliğini ve yapısını koruyup sinir hücrelerine en uygun oksijen ile besin dağıtımını temin eder.
B vitaminleri:
Vücutta birçok metabolik süreçte gerekli olan B vitaminleri tüm vücut sağlığı için önemlidir.
Beyne gelince, bu vitamin grubunun iki öğesi B12 ve folik asit çok yararlıdır.
B12 vitamini sinir hücrelerinin fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirmesini sağlayan koruyucu olan miyelin kılıfının korunması için gereklidir.
Doğum hasarlarını önlemenin yanında, folik asit beyin nörotransmitter'i için zorunlu bir maddedir.
Folik asit eksikliği hafıza kaybıyla ilişkilidir.
Hafızası güçlü olanların folik asit oranının yüksek olduğu belirlenmiştir.
Fosfatidikolin ve fosfatidilserin:
Bu iki besin takviyesi, tüm hücre zarlarında bulunan fosfolipid ya da yağ asitidir.
Bunlar hücre zarının esnek ve sıvı formunda tutulmasında önemli rol oynar ve ayrıca beyin transmitterlerinin habercisi gibi görev yaparlar.
Fosfatidilserin seviyesi yağla birlikte azalır ve bu besin takviyesi hafızadaki ve konsantrasyondaki düşüşü tersine çevirir.
Amino asitler:
Proteinleri oluşturan temel yapı taşları olan amino asitlerin belirli tipleri beyin gelişiminde ve yenilenmesinde rol alır.
Örneğin, L-taurin isimli aminoasit, sinir hücrelerini strese ve toksinlere karşı muhafaza eden bir nörokoruyucudur.
Alıntı: Zaman online