Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Karar vermiştim artık
Bir türlü önünü alamadığım yıllara sâri saflığım
Güven duygumu ve insan kimliğinde ki umutlarımı solduruyordu
Ne kadar halis davransam
İnsan kimliğine itibar ederek inansam yanılıyordum
Zikredilen ihlâs ve ders verilen sohbet halkaları ve duyarlılıklar
Adeta sohbette kalıyordu
Mekândan uzaklaşıldı mı ve ticari kaygı ağır bastımı
Her şey değişiyor ve tükenmeyen maslahatlar devreye giriyordu
Şaşırmıyor değildim
Kalbine sahip ol diyorlar ama kendileri başkalaşıyordu
Ne kadar nüfus sahibiysen ve varlığını sarf ettiysen gayet iyi idi
Müritler makam tayin ediyorlardı
Manevi valilerden dem vurarak, kalplere nizam veriyorlardı
Ne kadar hazin ki, hiçbir şatafattan kaçınmayarak zikrediyorlardı
Kalp ile dil farklılık arz ediyordu
İnsan kimliği, kulluk bakımından zaafların içinde eriyordu
Mütedeyyin görüntüler ve ihsanı vakar içinde gezinen nefesler ardı
Kim kime sorularak hak aranacaktı
Saçlarını göz alıcı renkle kapatan ve boyananlar banktaydı
Sarmaş dolaş bir vaziyette ne yapıyorlar ve ne sağlıyorlardı bilinmez
Neslin kepazelikleri çok aşikârdı
Ne hayâ vardı ve ne de insan haysiyetinden kalan ahkâm
Mezarlıklar dahi buluşma mekânları olunca ve ölüm insana yabancıysa
Devlette hukuk karışınca
İnsan hilkatindeki gerçeklerden uzaklaşarak nefes alınca
Kitabı celil hakkıyla anlaşılmayınca ve o gülün kuşatan şefkati azalınca
Her şey başkalaşıyor
Güven bunalımı etrafımızı kuşatıp kalbi anlamsızlaştırıyor
Namazlar niye kılınıyor, Kur’an neden okunuyor, neden takiyye yapılıyor
Mustafa CİLASUN
Bir türlü önünü alamadığım yıllara sâri saflığım
Güven duygumu ve insan kimliğinde ki umutlarımı solduruyordu
Ne kadar halis davransam
İnsan kimliğine itibar ederek inansam yanılıyordum
Zikredilen ihlâs ve ders verilen sohbet halkaları ve duyarlılıklar
Adeta sohbette kalıyordu
Mekândan uzaklaşıldı mı ve ticari kaygı ağır bastımı
Her şey değişiyor ve tükenmeyen maslahatlar devreye giriyordu
Şaşırmıyor değildim
Kalbine sahip ol diyorlar ama kendileri başkalaşıyordu
Ne kadar nüfus sahibiysen ve varlığını sarf ettiysen gayet iyi idi
Müritler makam tayin ediyorlardı
Manevi valilerden dem vurarak, kalplere nizam veriyorlardı
Ne kadar hazin ki, hiçbir şatafattan kaçınmayarak zikrediyorlardı
Kalp ile dil farklılık arz ediyordu
İnsan kimliği, kulluk bakımından zaafların içinde eriyordu
Mütedeyyin görüntüler ve ihsanı vakar içinde gezinen nefesler ardı
Kim kime sorularak hak aranacaktı
Saçlarını göz alıcı renkle kapatan ve boyananlar banktaydı
Sarmaş dolaş bir vaziyette ne yapıyorlar ve ne sağlıyorlardı bilinmez
Neslin kepazelikleri çok aşikârdı
Ne hayâ vardı ve ne de insan haysiyetinden kalan ahkâm
Mezarlıklar dahi buluşma mekânları olunca ve ölüm insana yabancıysa
Devlette hukuk karışınca
İnsan hilkatindeki gerçeklerden uzaklaşarak nefes alınca
Kitabı celil hakkıyla anlaşılmayınca ve o gülün kuşatan şefkati azalınca
Her şey başkalaşıyor
Güven bunalımı etrafımızı kuşatıp kalbi anlamsızlaştırıyor
Namazlar niye kılınıyor, Kur’an neden okunuyor, neden takiyye yapılıyor
Mustafa CİLASUN