Allah Teala her Müslümanın bütün diğer Müslümanların olayları ile ilgilenmesini ve güçlerini ve değerlerini korumaları için mümkün olan bütün yollarla davalarını savunmalarını buyurmuştur. Peygamber Muhammed (sav) şöyle demiştir:
“Müslümanların başlarına gelen olaylar konusunda kayıtsız kalan bir kişi Müslüman değildir.”
Bu nedenle İslam; entelektüel, duygusal ve pratik olarak Müslüman’ın kişiliğinde ortaya çıkar ve Müslümanları ilgilendiren olaylar ile her seviyede ilgilenir ve bu nedenle davalarını birbirinden farklı olarak değerlendiremeyiz. Peygamber (sav) aynı zamanda demiştir ki:
“Bir Müslümanı yardım ister bir vaziyette görüp de ona yardım etmeyen Müslüman değildir.”
Ve bu gösteriyor ki, Müslümanların yardım çağrılarına yanıt vermek, bireysel veya toplumsal olarak, İslam’ın içsel bir parçasıdır ve bu tür bir çağrıya cevap vermeyen bir Müslümanın İslamı kaybolmuş olur.
Peygamber Muhammed (sav) aynı zamanda demiştir ki:
“Bir yanlışlık gören bir kimse bunu eli ile düzeltmelidir, eğer yapamazsa, dili ile düzeltmelidir, bunu da yapamazsa kalbi ile buna buğz etmelidir, bu ise imanın en zayıf göstergesidir.”
Filistin’de kardeşlerimizin başına gelenleri hepiniz biliyorsunuz. Toprakları işgal edildi, ülkelerinden dışarı sürüldüler, kadınları, çocukları ve yaşlıları öldürüldü, evleri yerle bir edildi ve bombalandı, Aksa Camiine karşı saygısızlık yapıldı ve onu yok etmek konusunda planlar var. Onlar düşman ile savaşıyorlar ve çıplak elleri, taşlar ve hafif silahlar ile savaşıyorlar. Kendilerini, ailelerini, rızıklarını, topraklarını ve özgürlüklerini koruyorlar ve uluslar arası koruma ve destek için Müslüman ülkelere ve kişilere yalvarıyorlar. Düşmanla işbirliğine giden bu ülkelerden bazıları politik olarak düşmanı boykot bile etmedi ve hatta elçilerini bile geri çağırmadı. İslami Konferans Örgütünün kınamasına katılmayı ve politik herhangi bir sonuç doğurmayacak protestolar yapmayı yeterli gördüler. Bunların hepsi, bütün politik, askeri ve ekonomik gücü ile düşmanı destekleyen Amerika’dan korkmaktadırlar. Bunlar, Güvenlik Konseyinin ve etkileri altındaki bütün eyaletlerin, İsrail’in acımasız katliamlarını kınamalarını engellediler.
Müslümanları politik, ekonomik ve askeri hatalardan ve zulümden korumak için yapabileceğimiz en temel hareket, düşmanı destekleyen ve genişlemesini ve güçlenmesini destekleyen herkesi boykot etmektir. Özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’ni ki bu ülke Müslümanların en büyük düşmanıdır. Mümkün olduğu her zaman Amerikan mallarını boykot etmeliyiz ve bütün İsrail ürünlerini boykot etmelisiniz ve buna İsrail şirketlerine maddi açıdan yardım eden diğer şirketler de dahildir. Aynı zamanda hükümetlerinize baskı yapıp paraları Amerikan bankalarına yatırmalarını engellemeye çalışmalısınız, çünkü bunlar İsrail’in desteklenmesi amacıyla kullanılacaklardır. Bütün Müslümanların Allah’ın şu buyruklarını unutmaması gerekmektedir:
“Ümmetiniz tek bir Ümmettir.”
Ve aynı zamanda:
“Bütün inananlar kardeştirler.”
Buna ek olarak Peygamber (sav) şöyle demiştir:
“Bir Müslüman, diğer Müslümanların kardeşidir. Onu aldatmaz, onu (düşmana) teslim etmez veya onun kötü bir duruma düşmesine neden olmaz.”
Allah Teala sizin ağırbaşlı, güçlü ve hür olmanızı ister ve bu da ümmetin birliğini ifade eden özgür ve güçlü bir duruş sergilemeden gerçekleştirilemez ve bir Cihadın her seviyesi ile büyük davalarında etkinliği kazanmak için ya birinin hayatını, birinin çalışmasını, bir çabayı veya en azından birinin maddi konforunu feda etmesi gerekmektedir.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
“Müslümanların başlarına gelen olaylar konusunda kayıtsız kalan bir kişi Müslüman değildir.”
Bu nedenle İslam; entelektüel, duygusal ve pratik olarak Müslüman’ın kişiliğinde ortaya çıkar ve Müslümanları ilgilendiren olaylar ile her seviyede ilgilenir ve bu nedenle davalarını birbirinden farklı olarak değerlendiremeyiz. Peygamber (sav) aynı zamanda demiştir ki:
“Bir Müslümanı yardım ister bir vaziyette görüp de ona yardım etmeyen Müslüman değildir.”
Ve bu gösteriyor ki, Müslümanların yardım çağrılarına yanıt vermek, bireysel veya toplumsal olarak, İslam’ın içsel bir parçasıdır ve bu tür bir çağrıya cevap vermeyen bir Müslümanın İslamı kaybolmuş olur.
Peygamber Muhammed (sav) aynı zamanda demiştir ki:
“Bir yanlışlık gören bir kimse bunu eli ile düzeltmelidir, eğer yapamazsa, dili ile düzeltmelidir, bunu da yapamazsa kalbi ile buna buğz etmelidir, bu ise imanın en zayıf göstergesidir.”
Filistin’de kardeşlerimizin başına gelenleri hepiniz biliyorsunuz. Toprakları işgal edildi, ülkelerinden dışarı sürüldüler, kadınları, çocukları ve yaşlıları öldürüldü, evleri yerle bir edildi ve bombalandı, Aksa Camiine karşı saygısızlık yapıldı ve onu yok etmek konusunda planlar var. Onlar düşman ile savaşıyorlar ve çıplak elleri, taşlar ve hafif silahlar ile savaşıyorlar. Kendilerini, ailelerini, rızıklarını, topraklarını ve özgürlüklerini koruyorlar ve uluslar arası koruma ve destek için Müslüman ülkelere ve kişilere yalvarıyorlar. Düşmanla işbirliğine giden bu ülkelerden bazıları politik olarak düşmanı boykot bile etmedi ve hatta elçilerini bile geri çağırmadı. İslami Konferans Örgütünün kınamasına katılmayı ve politik herhangi bir sonuç doğurmayacak protestolar yapmayı yeterli gördüler. Bunların hepsi, bütün politik, askeri ve ekonomik gücü ile düşmanı destekleyen Amerika’dan korkmaktadırlar. Bunlar, Güvenlik Konseyinin ve etkileri altındaki bütün eyaletlerin, İsrail’in acımasız katliamlarını kınamalarını engellediler.
Müslümanları politik, ekonomik ve askeri hatalardan ve zulümden korumak için yapabileceğimiz en temel hareket, düşmanı destekleyen ve genişlemesini ve güçlenmesini destekleyen herkesi boykot etmektir. Özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’ni ki bu ülke Müslümanların en büyük düşmanıdır. Mümkün olduğu her zaman Amerikan mallarını boykot etmeliyiz ve bütün İsrail ürünlerini boykot etmelisiniz ve buna İsrail şirketlerine maddi açıdan yardım eden diğer şirketler de dahildir. Aynı zamanda hükümetlerinize baskı yapıp paraları Amerikan bankalarına yatırmalarını engellemeye çalışmalısınız, çünkü bunlar İsrail’in desteklenmesi amacıyla kullanılacaklardır. Bütün Müslümanların Allah’ın şu buyruklarını unutmaması gerekmektedir:
“Ümmetiniz tek bir Ümmettir.”
Ve aynı zamanda:
“Bütün inananlar kardeştirler.”
Buna ek olarak Peygamber (sav) şöyle demiştir:
“Bir Müslüman, diğer Müslümanların kardeşidir. Onu aldatmaz, onu (düşmana) teslim etmez veya onun kötü bir duruma düşmesine neden olmaz.”
Allah Teala sizin ağırbaşlı, güçlü ve hür olmanızı ister ve bu da ümmetin birliğini ifade eden özgür ve güçlü bir duruş sergilemeden gerçekleştirilemez ve bir Cihadın her seviyesi ile büyük davalarında etkinliği kazanmak için ya birinin hayatını, birinin çalışmasını, bir çabayı veya en azından birinin maddi konforunu feda etmesi gerekmektedir.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..