HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
Ümmet Meclisi Üyelerinin Seçimi
Ümmet meclisi üyeleri tayin yoluyla değil seçimle üyelik hakkını kazanırlar. Çünkü bu meclisin üyeleri belirtilecek görüşler hususunda insanların vekilidir. Vekili ise, onu vekil tayin eden kimse seçer. Vekil, hiçbir zaman vekalet veren kimseye dayatma yoluyla seçilemez. Diğer taraftan ümmet meclisi üyeleri, fert ve topluluk olarak görüş hususunda insanların temsilcileridir. Geniş bir bölgede ve tek tek tanınmayan büyük bir topluluk arasından temsilci, ancak bu iş için seçilen kimseler tarafından ortaya çıkarıldığı taktirde bilinebilir. Çünkü Rasulullah (s.a.v), görüş hususunda kendilerine başvuracağı kimseleri, onların bu konudaki güç, yeterlilik ve şahsiyetlerini esas alarak değil şu iki hususu esas alarak seçmiştir:
a- Yeterliliklerine veya güçlerine bakmadan cemaatlarının temsilcileri olmalarını dikkate almıştır.
b- Ensarın ve muhacirlerin temsilcileri olmaları.
Şûra ehlinin oluşturulmasındaki maksat, insanların temsil edilmeleridir. Bu nedenle ümmet meclisi üyelerinin seçimine esas teşkil eden husus insanların temsil edilmeleridir. Nakiblerin cemaatlarını, topluluklarını temsil eden kimseler arasından seçilmeleri gibi. Nitekim Muhacir ve Ensarın temsilcilerinin seçiminde de bu husus göz önünde bulundurulmuştur. Kimlikleri ayrı ayrı bilinmeyen fert ve toplumların temsil edilmeleri ise ancak seçim ile gerçekleşir. O halde ümmet meclisi üyelerinin belirlenmesi için seçim kaçınılmaz bir yoldur.
Ancak Allah'ın Rasulünün, kendileriyle danışacağı kimselerin seçimini bizzat üstlenmesinin sebebi seçim alanının dar olmasıydı. Bu alan da Medine idi. Diğer taraftan Müslümanlar da onun tarafından biliniyordu. Buna delil ise, ikinci Akabe biatında kendisine biatta bulunan Müslümanları bizzat tanımadığı için; "İçerisinde bulundukları kavimleri temsil etmek üzere aranızdan bana on iki nakib seçiniz.” [1] demiştir.
Buna göre, ümmet meclisi üyelerinin seçimle belirlenmelerinin nedenleri şu hususlardır:
a- Ümmet meclisi üyeleri görüş hususunda vekildirler.
b- Ümmet meclisinin var olmasının gerekçesi (illeti), fert ve toplumları görüş ve muhasebe konularında temsil etmeleridir.
c- Birbirlerini tanımayan insan toplulukları arasından temsilciler, vekiller ancak seçim yoluyla belirlenebilirler.
İşte bütün bu nedenlerden dolayı ümmet meclisi üyeleri tayin yoluyla değil, seçim yoluyla belirlenirler.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ahmed b. Hanbel, 15237; İbn Hişam Siretinde, Ka’b b. Malik’ten rivayet edilmiştir
Ümmet meclisi üyeleri tayin yoluyla değil seçimle üyelik hakkını kazanırlar. Çünkü bu meclisin üyeleri belirtilecek görüşler hususunda insanların vekilidir. Vekili ise, onu vekil tayin eden kimse seçer. Vekil, hiçbir zaman vekalet veren kimseye dayatma yoluyla seçilemez. Diğer taraftan ümmet meclisi üyeleri, fert ve topluluk olarak görüş hususunda insanların temsilcileridir. Geniş bir bölgede ve tek tek tanınmayan büyük bir topluluk arasından temsilci, ancak bu iş için seçilen kimseler tarafından ortaya çıkarıldığı taktirde bilinebilir. Çünkü Rasulullah (s.a.v), görüş hususunda kendilerine başvuracağı kimseleri, onların bu konudaki güç, yeterlilik ve şahsiyetlerini esas alarak değil şu iki hususu esas alarak seçmiştir:
a- Yeterliliklerine veya güçlerine bakmadan cemaatlarının temsilcileri olmalarını dikkate almıştır.
b- Ensarın ve muhacirlerin temsilcileri olmaları.
Şûra ehlinin oluşturulmasındaki maksat, insanların temsil edilmeleridir. Bu nedenle ümmet meclisi üyelerinin seçimine esas teşkil eden husus insanların temsil edilmeleridir. Nakiblerin cemaatlarını, topluluklarını temsil eden kimseler arasından seçilmeleri gibi. Nitekim Muhacir ve Ensarın temsilcilerinin seçiminde de bu husus göz önünde bulundurulmuştur. Kimlikleri ayrı ayrı bilinmeyen fert ve toplumların temsil edilmeleri ise ancak seçim ile gerçekleşir. O halde ümmet meclisi üyelerinin belirlenmesi için seçim kaçınılmaz bir yoldur.
Ancak Allah'ın Rasulünün, kendileriyle danışacağı kimselerin seçimini bizzat üstlenmesinin sebebi seçim alanının dar olmasıydı. Bu alan da Medine idi. Diğer taraftan Müslümanlar da onun tarafından biliniyordu. Buna delil ise, ikinci Akabe biatında kendisine biatta bulunan Müslümanları bizzat tanımadığı için; "İçerisinde bulundukları kavimleri temsil etmek üzere aranızdan bana on iki nakib seçiniz.” [1] demiştir.
Buna göre, ümmet meclisi üyelerinin seçimle belirlenmelerinin nedenleri şu hususlardır:
a- Ümmet meclisi üyeleri görüş hususunda vekildirler.
b- Ümmet meclisinin var olmasının gerekçesi (illeti), fert ve toplumları görüş ve muhasebe konularında temsil etmeleridir.
c- Birbirlerini tanımayan insan toplulukları arasından temsilciler, vekiller ancak seçim yoluyla belirlenebilirler.
İşte bütün bu nedenlerden dolayı ümmet meclisi üyeleri tayin yoluyla değil, seçim yoluyla belirlenirler.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ahmed b. Hanbel, 15237; İbn Hişam Siretinde, Ka’b b. Malik’ten rivayet edilmiştir