Sultan 2.Abdülhamid iskat edilerek Selanik’teki Alatini köşküne hapsedildiği zaman muhafızlığına topçu binbaşı Rasim Bey ve hususi tabibliğine de doktor Atıf Bey tayin edilmişlerdi ve her ikisi de Sultan Abdülhamid’in kendilerine naklettiği bazı mühim meseleleri kaydettiler.
Atıf Bey’in notları arasında,Yahudilere ait mühim bir fıkra münderiçtir.Bu fıkrada,İngiltere Yahudilerinden bahseden Sultan Abdülhamid, sözü Türkiye Yahudilerine intikal ettirmiş ve şu sözleri söylemiştir :
- Bizdeki, diğer milletler gibi, Musevilerin de gizli emelleri vardır.Onlar da Yafa ve Kudüs cihetlerine yerleşmek, kendilerine bir merkez teşkil etmek istiyorlar…Bir tarihte bana müracaat ettiler.Viyana’da çıkan(Noye Fraya Presse) gazetesinin sermuharriri, bir yahudiydi.Alim bir adamdı.Bütün zengin Yahudiler, bu adamı murahhas olarak bana yollamışlardı. Yafa ve Kudüs havalisinde büyük bir arazi satın almak istediler. Buna mukabil de,devletin bütün borçlarını kamilen ödeyeceklerini vadettiler.Düşündüm…Güya fena bir fikir değil… Şayet bir gün olup da hükümet bu borçları tasfiye edemezse, devletin maliyesi ecnebi murakabesi altına girer ve bu da,maazAllah büyük bir tehlike teşkil eder.Pekala dedim…Ve ben de planlarına engel olucu bazı teklifler dermeyan ettim.Lakin bu esnada o adam öldü…Arkasından da inkılap zuhur etti iş de öylece kaldı.
Atıf Bey, Kudüs’te menfaatleri olan devletlerin bu işe razı olup olmayacaklarını soruyor…Sultan 2.Abdülhamid de gülerek cevap veriyor :
- Para kuvveti,her şeyi yapar.Yahudiler de hemen o anda bir hükümet teşkil edecek değiller ya…Evvela yerleşecekler,oraları imar edecekler, her taraftan bir çok yahudi celbederek milli mevcudiyetlerini orada teksif eyleyecekler.Günün birinde de hükümetlerini ilan edivereceklerdi…Malum ya, “gaye” denilen bir şey vardır…Bugün başlanır,bin senede ikmal edilir.Bunu kestirdiğim için arzularına engel oldum.
Atıf Bey’in notları arasında,Yahudilere ait mühim bir fıkra münderiçtir.Bu fıkrada,İngiltere Yahudilerinden bahseden Sultan Abdülhamid, sözü Türkiye Yahudilerine intikal ettirmiş ve şu sözleri söylemiştir :
- Bizdeki, diğer milletler gibi, Musevilerin de gizli emelleri vardır.Onlar da Yafa ve Kudüs cihetlerine yerleşmek, kendilerine bir merkez teşkil etmek istiyorlar…Bir tarihte bana müracaat ettiler.Viyana’da çıkan(Noye Fraya Presse) gazetesinin sermuharriri, bir yahudiydi.Alim bir adamdı.Bütün zengin Yahudiler, bu adamı murahhas olarak bana yollamışlardı. Yafa ve Kudüs havalisinde büyük bir arazi satın almak istediler. Buna mukabil de,devletin bütün borçlarını kamilen ödeyeceklerini vadettiler.Düşündüm…Güya fena bir fikir değil… Şayet bir gün olup da hükümet bu borçları tasfiye edemezse, devletin maliyesi ecnebi murakabesi altına girer ve bu da,maazAllah büyük bir tehlike teşkil eder.Pekala dedim…Ve ben de planlarına engel olucu bazı teklifler dermeyan ettim.Lakin bu esnada o adam öldü…Arkasından da inkılap zuhur etti iş de öylece kaldı.
Atıf Bey, Kudüs’te menfaatleri olan devletlerin bu işe razı olup olmayacaklarını soruyor…Sultan 2.Abdülhamid de gülerek cevap veriyor :
- Para kuvveti,her şeyi yapar.Yahudiler de hemen o anda bir hükümet teşkil edecek değiller ya…Evvela yerleşecekler,oraları imar edecekler, her taraftan bir çok yahudi celbederek milli mevcudiyetlerini orada teksif eyleyecekler.Günün birinde de hükümetlerini ilan edivereceklerdi…Malum ya, “gaye” denilen bir şey vardır…Bugün başlanır,bin senede ikmal edilir.Bunu kestirdiğim için arzularına engel oldum.